Kayseri’nin kalbi Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Roma İmparatorluğu’ndan günümüze gelmeyi başaran Kayseri Kalesi, şehrin sembollerinden biridir. Dış surlar büyük ölçüde yok olsa da iç surlar halen ayakta durmaktadır. Kayseri Kalesi, ülkemizdeki en iyi korunan şehir kalesi olmasıyla ünlüdür. Stratejik konumundan dolayı uzun yıllar boyunca saldırılara maruz kalan Kayseri’de işgalleri önlemek amacıyla inşa edilen kale, şehirdeki en önemli yapıların başında gelmektedir. Surların üzerinde İzzeddin Keykavus döneminde yaptırılan Yoğunburçile Alaeddin Keykubat döneminde yaptırılan Ok Burcu yer almaktadır. Kayseri Kalesi şehrin merkezinde olduğu için ulaşımı da oldukça kolaydır. Şehrin dokusuna ayrı bir hava katan Kayseri Kalesi binlerce yıllık tarihe de ışık tutmaktadır.

Kayseri’deki önemli tarihi yapılardan bir diğeri Döner Kümbet’tir. Selçuklu döneminden günümüze miras kalan Döner Kümbet, Alaeddin Keykubat’ın kızı Prenses Şah Cihan Hatun adına 1289 senesinde yaptırılmıştır. Bu nedenle tarihi yapıta Şah Cihan Hatun Kümbeti de denmektedir. Kümbetin üzerine işlenen taş süslemeleri Türk sanatının tüm ihtişamını yansıtır. Çift başlı kartal, aslan ve hayat ağacı kabartmaları silik olsa da kısmen görülebilmektedir. Silindirik bir gövdesi bulunan kümbet sarımsı bir renge sahiptir. Talas yolu üzerinde bulunan Döner Kümbet, işlemeleri ve detaylı süslemeleriyle Kayseri ziyaretinizde görmenizi tavsiye ettiğimiz değerli bir eserdir. Kümbet’e merkezden 10 dakikalık bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz.

Mimar Sinan’ın memleketi Kayseri’ye yaptırdığı Kurşunlu Cami şehirdeki en değerli miraslardan biridir. Kayseri’nin Ağırnas ilçesinde doğan Mimar Sinan memleketine iki tane cami yaptırmış ancak sadece Kurşunlu Cami günümüze kadar gelebilmiştir. 22 yaşına kadar hayatını Kayseri’de geçiren Mimar Sinan, camide klasik Osmanlı dönemi mimarisini sergilemiştir. Cami içerisindeki süslemeler ve kalem nakışları görülmeye değerdir. Tek kubbesi ve tek minaresi bulunan caminin Ahmed Paşa tarafından yaptırıldığı girişteki kitabede yazılıdır. Asıl adı Hacı Ahmed Paşa Camii olsa da kubbesi kurşundan inşa edildiği için Kurşunlu Cami olarak da bilinir. Park Bulvarı’nda yer alan camiyi gezdikten sonra etrafındaki parkta soluklanabilir ve keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Kayseri’nin geçmiş yıllarına ışık tutan en önemli müzelerden biri Kayseri Arkeoloji Müzesi’dir. 1969 yılından bugüne Melikgazi ilçesinde hizmet veren müze iki katlıdır ve Kültepe Ören Yeri’ndeki kazılardan çıkarılan eserler salonlarda kronolojik olarak sergilenmektedir. Eski Tunç Dönemi’ne ait mermer ve seramik ürünler, çivi yazılı tabletler, madeni eşyaların yanı sıra Frigya, Helenistik, Roma ve Bizans Dönemi’nden kalma birçok değerli eser müzede görülebilir. Kayseri Heraklas Lahdi de müzenin önemli eserlerinden bir diğerdir. Kayseri Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde de geçmiş dönemlere ait heykel ve mezar örnekleri sergilenmektedir. Müzeyi haftanın her günü 5 TL’ye ziyaret edebilir, Müzekart’ınız varsa ücretsiz girebilirsiniz.

Kayseri’nin merkezinde bulunan Hunat Hatun Külliyesi şehrin tarihi dokusuna değer katan eserlerden biridir. 1237 tarihinde Alaeddin Keykubat’ın eşi Mahperi Hunat Hatun tarafından inşa ettirilen külliye Selçuklu motifleri ile süsleniştir. Cami, medrese, türbe ve hamamdan oluşan külliye Anadolu Selçuklu döneminin nadide eserlerinden birini oluşturmaktadır. İçerideki Hunat Camii, Kayseri’nin en büyük camileri arasındadır ve taş işliği ile hayranlık uyandırmaktadır. Külliye avlusunun etrafında hediyelik eşya satan dükkanlar ile ney, ebru sanatı ve çini atölyeleri yer almaktadır. Kayseri’ye yolunuz düştüğünde mutlaka ziyaret etmeniz gereken külliyenin içerisinde bulunan çay bahçesinde soluklanabilir, ney dinletisi eşliğinde çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Tarih boyunca bilim ve sanat alanında oldukça gelişmiş şehirlerden biri olan Kayseri’de Selçuklu Dönemi’nden kalma eserler şehrin önemini daha da artırmıştır. Dünyanın ilk tıp merkezi olarak da bilinen Gevher Nesibe Şifahanesi (bugünkü adıyla tıp tarihi müzesi) 1205 yılında inşa edilmiştir. Tıp merkezi Selçuklu Hükümdarı II. Kılıçarslan’ın kızı Gevher Nesibe Sultan’ın verem hastalığı nedeniyle vefat etmesinin ardından onun adına kardeşi I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır. Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerini taşıyan tıp merkezi, geçmiş yıllarda özellikle akıl ve ruh hastalıklarının tedavi edildiği önemli bir yerdi. Günümüzde müze olarak hizmet veren Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi’nde müzikle tedavilerin yapıldığı odaları ziyaret edebilir, hasta muayene odalarını görebilir ve interaktif bilgilendirme sayesinde merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz. Kayseri Cumhuriyet Meydanı’na oldukça yakın konumda bulunan müzeyi pazartesi hariç her gün 2 TL karşılığında gezebilirsiniz.

Kayseri’de görülmeye değer yapılardan bir diğeri ise Atatürk Müzesi’dir. Melikgazi ilçesinde yer alan müze 19. yüzyılda inşa edilen Geç Osmanlı Dönemi’nin izlerini taşıyan bir Türk evidir. 1988 yılından bu yana hizmet veren müze Mustafa Kemal Atatürk’ün Kayseri’yi ilk ziyaretinde ağırlandığı ev olmasından dolayı şehirdeki önemli mekanlardan biridir. Dışı kesme taşlarla kaplı olan Raşit Ağa Konağı ahşap malzemelerle inşa edilmiştir. 19-20 Aralık 1919 tarihlerinde Atatürk Kayseri’ye geldiğinde bu konakta iki gece misafir olmuştur. Raşit Ağa Konağı, 1986 yılında Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Atatürk Müzesi’nin bir odasında Atatürk’ün Kayseri şehrinde yayınladığı beyanname ve ziyareti sırasında çekilen fotoğraflar da sergilenmektedir. Atatürk’ün konakladığı ve çalışmalarını yaptığı odayı da müzeyi ziyaretinizde görebilirsiniz. Müzeye giriş ücretsizdir.

Kayseri il merkezine yaklaşık 80 kilometre mesafede Yeşilhisar ilçesinde bulunan Soğanlı Harabeleri, Kayseri gezinize eklemeniz gereken doğal güzellikler arasında yer almaktadır. Roma döneminde yerleşimin başladığı Soğanlı Harabeleri’nin içinde mağara ve kiliseler bulunmaktadır. Harabelerdeki taş mekanlar Roma döneminde mezarlık olarak kullanılırken Bizans döneminde ise kilise ve yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Karabaş, Tokalı, St. Barbara ve Yılanlı kiliseleri geçmişten günümüze gelmeyi başaran bölgedeki önemli kiliseler arasındadır. Buradaki yapılar Ürgüp ve Göreme’deki oluşumlara oldukça benzemektedir. Kayseri’nin dikkat çeken turizm bölgelerinden biri olan Soğanlı Harabeleri’ne yarım gününüzü ayırabilir, buraya gelmişken Soğanlı Köyü’nün meşhur el yapımı bez bebeklerinden kendinize ve sevdiklerinize alabilirsiniz.

Kayseri merkeze yaklaşık 10 km uzaklıkta Talas ilçesi sınırlarında Ali Dağı’nın eteklerinde bulunan Ali Dağı Yeraltı Şehri, Kayseri’de görülebilecek farklı yerlerden biridir. MS 3. yy dayandığı söylenen Ali Dağı Yeraltı Şehri, Bizans döneminden günümüze ulaşmış, 2010 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilip ziyarete açılmıştır. Yeraltı şehrinde bazen eğilerek yürümeniz gerekse de daracık tünellerden geçerken hava kanalları sayesinde rahat nefes alabiliyorsunuz. Ancak kapalı alan fobiniz varsa dikkatli olmanızı öneririz. Hristiyanların ibadet ederken saldırılardan korunmak için inşa edildiği söylenen Ali Dağı Yeraltı Şehri’nde bugün sadece 300 metreye kadar ilerlenebilmektedir. 300 metreden sonrası için kazı çalışmaları hala devam etmekte ve uzunluğunun çok daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Yeraltı şehri içerisinde su sarnıcı, ibadethane, şarap üretilen bölüm ve mahzen olarak kullanılan şirahane ve odalar bulunmaktadır. Ali Dağı Yeraltı Şehri’ni pazartesi günü dışında haftanın her günü 08.30-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti 5 TL’dir.

Kapuzbaşı Şelaleleri’nden sonra Kayseri’de görmeden dönmemeniz gereken diğer bir doğa harikası Sultan Sazlığı Milli Parkı’dır. Tatlı ve tuzlu suyu bir arada bulunduran Sultan Sazlığı, Afrika ve Avrupa arasındaki ana kuş göçü yollarının kesişim noktası olmasıyla ayrı bir önem taşımaktadır. Oldukça zengin bir bitki örtüsünün bulunduğu bölge kuşların beslenmesi, konaklaması, kuluçkaya yatması açısından ideal bir ortama sahiptir. Sultan Sazlığı’nda bugüne kadar 301 farklı kuş türü saptanmıştır. Manyas Kuş Cenneti’nden sonra Türkiye’nin en önemli ikinci kuş cenneti konumunda olan Sultan Sazlığı, doğa ve kuş severlerinin yanı sıra tabiat fotoğrafçılarının uğrak noktası haline gelmiştir. Sultan Sazlığı ve onu çevreleyen dağlar ziyaretçilerine muhteşem manzaralar sunmaktadır. Kayseri’ye 90 km uzaklıkta Yahyalı, Yeşilhisar ve Develi ilçelerinin kesişim noktasında bulunan Sultan Sazlığı’na Kayseri şehir merkezinden her yarım saatte bir kalkan Yahyalı dolmuşlarını kullanıp Ovaçiftlik köyünde inerek ulaşabilirsiniz. Ovaçiftlik Köyü’nde bulunan tanıtım merkezinden Sultan Sazlığı hakkında ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.

Kayseri şehir merkezine 24 km uzaklıkta Karahöyük Köyü yakınlarında bulunan Kültepe Ören Yeri, MÖ 2000’li yıllara dayandığı söylenen tarihiyle Hititlerin Anadolu’da ilk kurduğu şehir olarak bilinmektedir. Büyük bir höyük ve onu saran Karum’dan oluşan Kültepe Örenyeri’nde dönemin yönetim binaları, evlerin ve dini yapıların kalıntıları görülebilir. Eski adı Kaniş veya Neşa olarak bilinmektedir. Konumunun özelliğiyle döneminin en önemli ticaret ve kültür merkezi olmuştur. Kültepe’de yapılan kazılar sonucunda Asur, Hitit, Roma, Pers, Helen dönemlerine ait eserler bulunmuştur. Kazıda çıkartılan eserler Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Türk Tarih Kurumu ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü bölgede kazı çalışmalarına halen devam etmektedir. Kültepe’ye özel aracınızla kolaylıkla gidebileceğiniz gibi Bünyan, Sarıoğlan, Gemerek dolmuşlarına binip Kültepe kavşağında indikten sonra yaklaşık 2 km yürüyerek de ulaşabilirsiniz. Kültepe Ören Yeri’ne giriş ücreti yoktur. Kültepe yazın saat 19.00’a kışın ise 17.00’ye kadar ziyaretçi kabul etmektedir.