Tekirdağ’da Gezilecek Yerler

Tekirdağ’ın tarihini daha yakından tanımak, geçmiş dönemlere dair izleri keşfetmek isterseniz şehirdeki en iyi müzelerden biri olan Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi sizleri bekliyor. MÖ 4500 yılından günümüze dek kentte yapılan kazılar sonucu ortaya çıkartılan buluntuların sergilendiği müze 1992 yılından itibaren hizmete açılmıştır. Tarih öncesi çağlara ait mızraklar, savaş aletleri, süs eşyaları, madeni paraların yanı sıra Tekirdağ yöresine ait kadın ve erkek kıyafetleri ile el işlemeleri sergilenen eşyalar arasındadır. Müzenin bahçesinde Helenistik, Roma ve Bizans Dönemi’ne ait mezar taşları, yazıtlar, sütunlar ve Osmanlı Dönemi’ne ait kitabeler görülebilir. Üç katlı binanın bahçesinin bir bölümü ziyaretçilerin dinlenebilmesi için tasarlanmıştır, burada ayrıca çay bahçesi de bulunmaktadır. Bir dönemler Vali Konağı olarak hizmet veren Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni pazartesi günleri hariç diğer günler mesai saatleri içerisinde ücretsiz gezebilirsiniz.

Tekirdağ ziyaretiniz sırasında görülmeye değer bir diğer önemli müze şık bir Osmanlı konağı olan Rakoczi Müzesi’dir. Macar Prensi II. Frenc Rakoczi’nin 1720-1735 yılları arasında yaşadığı ev Macaristan Hükümeti tarafından satın alınmış ve 1932 yılında müzeye dönüştürülmüştür. Avustralyalılara karşı Macar ayaklanmasının başına geçen Rakoczi mağlup olunca Osmanlılara sığınmak zorunda kalmıştır. Ölümüne kadar Tekirdağ’da kalan Rakoczi bu süre içerisinde yirmi dört ayrı evde yaşamıştır. Yaşadığı evler birleştirilip konak görünümü kazandırılmaya çalışılsa da günümüze kadar sadece bu konağın yemekhanesi gelebilmiştir. Müzede Rakoczi’nin kişisel eşyaları, yağlı boya resimleri ve o döneme dair belgeler görülebilir. Süleymanpaşa ilçesi Barbaros Caddesi üzerinde bulunan müze pazartesi hariç diğer günler mesai saatler içerisinde gezilebilir. Müzede fotoğraf çekmek yasaktır. Giriş ücreti ise 3 TL’dir ve Müzekart geçerli değildir.

Namık Kemal Evi, Tekirdağ’da görülmesi gereken önemli bir müzedir. 1840 yılında Tekirdağ’da dünyaya gelen ünlü şair Namık Kemal’in anısını yaşatmak için Tekirdağ Belediyesi ve Namık Kemal Derneği’nin destekleriyle 19. yüzyıldan kalma Osmanlı evi aslına uygun şekilde restore edilerek Namık Kemal Evi olarak 1993’te ziyaretçilere açılmıştır. Yaşadığı ev zamana yenik düşerek yıkıldığı için fotoğraflarından birebir inşa edilen Namık Kemal Evi’nde vatan şairine ait eserler ve belgelerin yanı sıra çok sayıda resim ve tablolar da görülebilir. Müzede aynı zamanda Tekirdağ tarihini simgeleyen eserler de sergilenmektedir. Müze pazartesi günleri hariç haftanın her günü mesai saatler içerisinde ziyaret edilebilir. Namık Kemal Evi’ne giriş ücretsizdir.

Tekirdağ’ın fethi sırasında şehit olan askerlerimiz anısına inşa edilen Tekirdağ Şehitler Abidesi şehre yolunuz düştüğünde ziyaret edebileceğiniz önemli yerler arasındadır. 1949 yılında açılan abideye uzun bir merdivenle çıkılmaktadır. Her yıl yüzlerce turistin uğradığı Tekirdağ Şehitler Abidesi’nin girişteki merdivenlerinin tam ortasında taşlarla yapılan Türk bayrağı ve yazıt göze çarpmaktadır. Zafer Mahallesi Muratlı Caddesi’nde yer alan yeşillikler içerisindeki Abide Tekirdağ merkezde görmenizi tavsiye ettiğimiz bir yapıdır.

Abidenin üzerinde şu yazı bulunmaktadır: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer üstünde ölen varsa vatandır.”

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesi Ertuğrul Mahallesi’nde yer alan Rüstem Paşa Camii 1546 yılından günümüze gelmeyi başaran önemli bir eserdir. Kanunî Sultan Süleyman’ın damadı ve Mihrimah Sultan’ın kocası Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan cami adeta yıllara meydan okumaktadır. Lale motifli çinileri ile Osmanlı sanatının en güzel örneklerinden biri olan Rüstem Paşa Camii 1800’lü yıllarda geniş kapsamlı bir restorasyon çalışmasından geçirildikten sonra günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Caminin içi oldukça aydınlık ve ferahtır. Tek kubbeli camiinin kubbe yapısı Mimar Sinan’ın ustalık eserlerinden birini olduğunun kanıtıdır. Rüstem Paşa Külliyesi’nin içerisinde yer alan camii ile birlikte külliyede medrese, kervansaray, hamam ve dükkânlar da yer almaktadır.

Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Hora Feneri 157 yıldır gemilere ışık tutmaya devam etmektedir. Sultan Abdülmecit’in talimatı ile Fransa’dan getirtilen özel malzemeler ile yaptırılan Hora Feneri’nin tamamı demirdir. 25 yüksekliğe sahip olan fenerin temelinin de 20 metre uzunluğunda olduğu ve deniz seviyesine indiği söylenmektedir. Kendi etrafında dönüşünü 20 saniyede tamamlayan fener Marmara Denizi’nden geçen gemilere yol göstermektedir. Hora Feneri’nin ışığı 20 deniz mili (40 km) uzaktan görülebilir ve özellikle kış aylarında gemiler için önemli bir yol gösterici konumundadır. Fener kullanıldığı ilk zamanlar fitilli lamba ile ışık verirken günümüzde elektrik enerjisi ile çalışmaktadır.

Tekirdağ’ın en güzel ilçelerinden biri olan Şarköy, Marmara Denizi’nin kıyısında olması ile turistlerin de ilgi odağı konumundadır. Türkiye’nin en uzun kumsallarından biri olan Şarköy kumsalı 60 kilometre uzunluğu ile Trakya’nın Bodrum’u olarak adlandırılır. Mavi bayraklı denizi yaz aylarında tatilseverlerin akınına uğramaktadır. Dünyanın en uzun 12. sahili unvanına sahip olan Şarköy’e yaz aylarında uğrarsanız tertemiz denizinin yanı sıra lezzetli deniz ürünlerinin de tadının çıkarabilirsiniz. Etrafındaki ormanlar sayesinde mis gibi havası ile gözde tatil beldelerinden biri olan Şarköy’de rüzgâr sörfü ve yamaç paraşütü de denenmesi gereken aktiviteler arasındadır. Kışın ve bahar aylarında da sakinliği ile dikkat çeken Şarköy’ün nefis şarabını deneyebilir, balık restoranlarında keyifli bir akşam geçirebilirsiniz.

Yamaç paraşütüne meraklıysanız Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine bağlı Uçmakdere sizleri bekliyor. Trakya’da yamaç paraşütü sporunun en iyi yapıldığı yer olan Uçmakdere Tekirdağ’a 35 kilometre uzaklıkta. Yörenin en güzel manzaralarına sahip olan Uçmakdere’de Ganos Dağı’nın yamaçlarından süzüldüğünüzde kartpostallık görüntülere hazır olun. Tekirdağ Yamaç Paraşütü Kulübü tarafından gerçekleştirilen uçuşlarda deneyimli bir pilot size eşlik ediyor. Dilerseniz burada eğitimlere katılıp siz de yamaç paraşütü pilotu olabilirsiniz. Yemyeşil doğası, mis gibi orman havası ve tertemiz denizi ile yaz aylarında kafanızı dinleyebileceğiniz ve birkaç gün de olsa şehrin kaosundan kurtulabileceğiniz Uçmakdere’de dilerseniz kamp da yapabilirsiniz. Yolları virajlı olduğu için özel aracınız ile gelmeyi düşünüyorsanız dikkatli olmanızı tavsiye ederiz.

Tekirdağ’ın en gözde sayfiye yerlerinden biri olan Kumbağ İstanbul’a sadece 2,5 saat uzaklıkta olmasıyla yaz aylarında tatilciler tarafından ilgi görmektedir. Eski bir Rum yerleşimi olan köyde zamanında balıkçılık ve bağcılık yapılırken Balkan Savaşları’ndan sonra köydeki Rum nüfusu göç etmeye başlamıştır. Son 10 yıldır Kumbağ’ın turizme açılması ile özellikle yaz aylarında turistlerin yoğun ilgisi ile karşılaşan köyün nüfusu yaklaşık 15 kat artmaktadır. Kumbağ sadece deniz, kum, güneşi ile değil çam ormanları ile de ünlüdür. Merkezden başlayıp Ganos Dağı sırtlarına uzanan yol doğa yürüyüşçülerine nefis görüntüler sunmaktadır. Kumbağ Yeniköy de tıpkı Uçmakdere gibi yamaç paraşütü sporunun yapılabildiği bir bölgedir. Tekirdağ merkeze 15 kilometre uzaklıkta bulunan Kumbağ’da apart otel ve pansiyonlar yaz kış ziyaretçilere hizmet vermektedir.

Tekirdağ’ın Saray ilçesine bağlı Çamlıköy Plajı Karadeniz kıyısına uzanan 3 kilometrelik plajı ile yaz aylarında misafirlerini ağırlamaktadır. Eski adı Kastro olan plajın hemen yanı başında yemyeşil ormanlarla birlikte altın renginde bir göl bulunmaktadır. Istıranca Dağı eteklerine kurulmuş olan Çamlıköy Plajı il merkezine sadece 10 kilometre uzaklıktadır. Kastro yöresindeki 329 hektarlık ormanlık alan 1988 yılında sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. Bir bölümü piknik ve dinlenme yeri olarak düzenlenen ormanlık alan hafta sonu doğa ile baş başa bir gün geçirmek isteyenlerin uğrak noktaları arasındadır. Bölgede çadırınızı alıp kamp yapabileceğiniz gibi karavanla da konaklayabilirsiniz. Kamp ve arabayla giriş ücretlidir. Ücretler 15 TL-120 TL arasında değişmektedir.