Yangon Şehir Merkezi

Yangon 1824’de İngiliz yönetimine geçince şehrin küçük nüfusu kalabalıklaşmaya, kasaba görüntüsü de değişmeye başlamış. İngilizlerin şehircilik faaliyetlerinde işçi olarak kullanmak üzere Hindistan ve Bangladeş’ten getirdiği nüfus yerli halkla karışarak insana keyif veren bir sentez yaratmış Yangon’da.

Beyoğlu’nun arka sokaklarındaki yapıları aratmayacak güzellikteki binaların çoğu 19. yüzyılın ikinci yarısında inşaa edilmişler. Bu binaların arasına sıkışmış Hindu tapınakları ve camiler de Yangon’un kozmopolit havasını tamıtamına yansıtıyor.

Yangon’u ortadan kesen Bogyoke Aug San Caddesi şehrin hiç kuşkusuz en işlek yeri. Yaşam bu caddede kaldırımların üzerine taşmış. Kaldırımlarda oynayan çocuklar, seyyar satıcılar, küçük taburelere oturmuş çayını yudumlayan esnaf, dilenciler, yemek tezgahları, cılız köpekler, kedicikler...

Bogyoke Aung San Caddesi’nin en işlek, en kalabalık noktası Bogyoke pazarının bulunduğu bölge. Bogyoke pazarı, bir anlamda şehrin kapalı çarşısı. Burada yok yok. Bogyoke pazarının karşısında ülkenin fakirliği ile tezatlık yaratan beş yıldızlı otel Traders ve şatafatlı iş merkezi Sakura Tower var. Yangon için fazlasıyla gerçek ötesi duran bu iki yapının biraz ilerisinde, önü sabah akşam ana baba günü olan Hint sineması tüm canlılığıyla ben buradayım diyor. Yangon’un Bollywood’una hoşgeldiniz!

Bogyoke Caddesi’nin kalabalığı, limana doğru inen Sule Paya meydanında da devam ediyor. Meydanın tam ortasında, 46 metre yüksekliğinde, 2000 yıllık bir stupa (tapınak minaresi) etkileyici bir biçimde göğe yükseliyor. Bu bölge eski koloni binalarının en güzel örnekleriyle dolu.

Yangon’da gün doğumu ve gün batımlarında kalabalık gruplar halinde, ellerinde yemek kaplarıyla dolaşan, çıplak ayaklı Budist rahiplerin yarattığı mistik hava gerçekten çok etkileyici. Üzerlerine sardıkları bordo renkli kumaşlar ve yemek kapları dışında herhangi bir mülke sahip olmayan bu rahiplere duyulan saygı o kadar büyük ki, halk evlerinde pişen yemeklerini rahiplerle paylaşmak için gün doğumu ve batımı saatlerinde kapıların önünde bekleşiyor. Bu güzellikleri görmek için şehrin merkezini mutlaka gezin.