Uzun zamandır görmek istediğimiz ülkelerdendi Slovenya ve nihayet İstanbul'dan başlayan yolculuğumuz başkent Ljubljana'da son buluyor. Bildiğiniz gibi biz Gezgin Family olarak yine iki miniğimizle çıktık yollara... Ljubljana'da 5 Euro karşılığında şehir merkezine gidebilir ya da bizim gibi her yeri keşfetmek isterseniz araba kiralayabilirsiniz. İtalya ve Avusturya gibi ülkelere komşu, Adriyatik Denizi'ne kıyısı bulunan, Slavlar ülkesi, Alpler'in hemen yanıbaşındadır. 2016 yılında Green Capital ödülünü alan şehir bunu ülkesinin yüzde 50'si ormanlarla kaplı oluşundan ve Alp Dağları'ndan akan derelerin su kaynaklarına ulaşmasıyla musluk sularının gönül rahatlığıyla içilmesinden ötürü bu unvanı fazlasıyla haketmiştir.
İlk olarak şehrin merkezine, old town bölgesine, yani Preseren Meydanı'na indik.Burada ortaçağdan kalma bir kale var ve giriş 3 Euro. Yine buradaki belediye binasına girdiğimizde resim sergisiyle karşılaştık. Ücretsiz olan bu sergiler sık sık yapılıyor çünkü Slavlar genel anlamda sanata karşı duyarlı bir milletmiş. Ljubljana'da ilk gözümüze çarpanlar şehrin sokaklarının çeşitli renklerle boyanması. Sokaklar hem cıvıl cıvıl hem de diğer Avrupa ülklerine göre sakin. Sadece Preseren Meydanı biraz kalabalık; gençlerin buluşma yeri birçok kafe va alışveriş yerleri burada, yani bizim Taksim Meydanı gibi.
Bir diğer dikkatimizi çeken de şehrin her yerinde ejderha heykellerinin olması. Biz bunu tüm köprülerde gördük, hatta bir köprüye de Ejderha Köprüsü denmiş.
Meydanda büyük bir kilise var Nichoelas adında, mutlaka içeri girin ve Barok mimarisini gözlemleyin. Meydanda gezinirken turistik Slovenya'nın en ünlü yemeklerinden cevizli hamur tatlısı Potica'yı tadıyoruz. Gerçekten leziz, tavsiye ederiz; buraya gelince mutlaka tadın. Bir diğer lezzer de bizdeki börek burdada aynı adla satılıyor, görürseniz şaşırmayın bizdekinin aynısı. Preseren Meydanı dışında bar ve gece hayatını görmek isteyenler genellikle Metelkova Meydanı'na gidiyor gelirseniz aklınızda olsun. Slovaklar genelde çok yardımsever ve sakin insanlar. Yugoslavya parçalandıktan sonra AB giren ilk ve tek ülke olmuştur. Avrupa'nın en güvenli ülkelerinden ve bizim gibi siz de klasik Barcelona, Roma ya da Paris gibi şehirlerden bıktıysanız daha az turistik ve Avrupa'da gezebileceğiniz alternatif ülkelerden Slovenya. Bu ülkeye geldiğinizde aslında ilk görmeniz gereken yer Avrupa'nın en temiz ve sakin gollerinden Bled'dir; hatta belli mi olur belki siz de bu ülkeye ilk geldiğinizde bizim gibi yapar otele bile yerleşmeden 50 km uzaklıktaki bu göle gelirsiniz :)
Evet yanlış okumadınız sabah geldiğimizde hemen araba kiraladık ve Bled Gölü'ne geldik.Daha otele yerleşmeden çünkü Avrupa meydanları genelde aynı bizi zaten büyüleyen bizleri buraya getiren Bled manzarasıydı ve nihayet önümüzde duruyordu. 8 km yürüyüş çevresi bulunan göl zamanında Tito'nun sık sık ziyaret ettiği bir yermiş. Sabah geldiğimizde gölün sonuna kadar gittik ve araba yolu bitti. Yol sonunda otapark vardı, ücreti 10 Euro'ydu. Normalde Slovenya genel itibarı ile ucuz bir ülke, fiyatları hemen hemen ülkemizle aynı.Otoparkın yanındaki kafede Bled manzarasına karşı kahvaltımızı ettik.
Göl çevresinde kimisi sabah kosusunu yapıyor, kimisi bisikletle turluyor, hatta iki-üç tane göle giren manyak bile vardı. Bizde göl çevresinde dolaştık; çimenlere oturduk, göl manzarasına karşı bankta oturduk ki tahmin edersiniz manzara müthişti. Eğer isterseniz golü Pletna denen teknelerle 10 Euro karşılığında gezebilirsiniz. Motorlu tekneler gölü kirletmesin diye yasak; sadece kürekle çekilen kano ve kayık gibi şeylere müsaade var. Gölün ortasındaki St. Mary Kilisesi'ne yine bu teknelerle gidebilirsiniz.Bu kilisenin ilginç bir hikayesi de var. Yeni evli çiftler buraya gelir; damat gelini 99 basamaklı yerde kucağında taşır, öyle tepeye çıkarlarmış. Böyleliklede evliliklerinin mutlu ve huzurlu geçeceğine inanılırmış. Biz 10 yıl geç kalmışız ;)
Bir de Bled'de görebileceğiniz gölün kenarındaki Bled Kalesi var. Kalenin içinde bir müze var ve matbaa kısmına da eğer isterseniz adınızı soyadınızı ve de geliş tarihinizi yazıp bir kağıda size veriyorlar. Bunu kendinize küçük bir anı olarak saklayabilirsiniz. Ayrıca şarap evi de bulunmakta kalede ama bizim ilgimizi çekmediği için şöyle bir bakındık çıktık.
SLOVENYADA GÖRÜLECEK YERLER
Preseren Meydanı, Nichoelas Kilisesi, Metalkova Meydanı, Bled Gölü ve çevresi, hatta siz de bizim gibi yapın kiraladığınız arabayla yanlışlıkla Avusturya'ya girin, yollarda kaybolun...
YOL GÜZELDİR, YOLUN GETİRDİKLERİ DE...