Aslanlar Şehri Singapur'dan Gezi Notları

Malay Yarımadası’nın güney ucunda yer alan Singapur Cumhuriyeti, 40 adet adadan oluşan 622 kilometrekarelik ufak bir ülke. Singapur, Malay Yarımadası’na 1.200 metre uzunluğundaki demir yolu ve kara yolu ile bağlantılı. Kuzeyinde Malezya’nın Johor eyaleti, güneyde ise Endonezya’nın Riau Adaları bulunuyor.

Dünyanın sayılı şehir devletlerinden biri olan Singapur Cumhuriyeti’nin başkenti ve tek şehri de ülke ile aynı adı taşıyan Singapur. “Singha” aslan, “Pura” şehir demek. Yani Singapur’un anlamı; “Aslanlar Şehri”.

Ekvatorun 130 kilometre kuzeyinde yer alan Singapur’da tropikal iklim görülüyor. Sıcaklık ve nem oranının bir hayli yüksek olduğu ada, günümüzden yıllar önce tropikal ormanlar ile kaplıymış. Günümüzde ise bu ormanların % 85’i yok olmuş. Dolayısıyla vahşi hayvan sayısı da çok azalmış. Ancak ülke; havaalanına indiğiniz andan itibaren düzeni, temizliği ve yeşilliği ile sizi kendisine hayran bırakacak kadar etkileyici.

Nüfusu 5 milyon civarında. Kilometrekareye düşen kişi sayısı yaklaşık 4500 kişi ve dünyada nüfus yoğunluğu en yüksek olan ikinci ülke durumunda. Genç ve şehirli olan bir nüfusu var, halkın sadece % 25’i kırsal alanlarda yaşıyor.

Singapur sunduğu iş imkânları ve refah seviyesi ile çevre ülkelerden de çok fazla göç alan bir ülke. Dünyanın en küçük sekizinci ve en zengin beşinci ülkesi durumunda ve hiç dış borcu bulunmuyor.

Sağlık, sosyal ve kültürel hayatı oldukça üst seviyede… Ortalama insan ömrü ise 70 yıl.

Ekonomileri ticarete dayalı. Ulaştırma, bankacılık, sigortacılık ve iletişim sektörü çok gelişmiş. Endüstri dalında gemi yapımcılığı, petrol rafinerisi (Rehberimizin söylediğine göre 3$’a aldıkları ham petrolü rafine ederek 20$’a satıyorlarmış.), elektronik aletler, tekstil, gıda ve kerestecilik ön plana çıkıyor. Ayrıca ekonomide turizm ve balıkçılığın da çok önemi var. 

Zamanında İngilizler adayı Malay sultanından kiralıyorlar. Ama kiralama için belirli bir süre konmuyor. William, adanın ilk valisi oluyor ve adaya değişik yerlerden insanlar getirtiyor. 1959 senesine kadar İngilizler adada hüküm sürüyor, daha sonra ise kendi cumhuriyetlerini kuruyorlar. Singapur günümüzde cumhuriyet ile yönetiliyor, parlamenter demokrasi mevcut. Singapurlu diye bir millet yok; % 76’sı Çinli, % 14’ü Malay, % 8’i Hintli. Geri kalan azınlıklarla birlikte bu ülke çok kozmopolit…

Resmi dil İngilizce ve Malayca.

Nüfusun % 42’si Budist, % 15’i Müslüman, % 14,5’i Hristiyan, % 4’ü Hindu, % 8,5’i Taoist ve geri kalanı da diğer dinlere mensup.

Singapurlu diye bir millet yok. %76’sı Çinli, %14’ü Malay, %8’i Hintli… Bir masa etrafında oturmuş sohbet eden Tek bir masa etrafında oturmuş sohbet eden Fransız, Koreli ve Afrikalıyı izlerken; yan masada oturup gülüşen İsveçli, Hintli ve Avustralyalıyı da görebiliyorsunuz.

Farklı diller, farklı dinler, farklı gelenek-görenekler olsa da hoşgörü ve saygının ön planda olduğu bir ülke burası.

Singapur aynı zamanda dünyanın en işlek limanlarından biri. Limana her üç dakikada 1 gemi yanaşıyor. Cruise gemilerinin de en önemli uğrak noktalarından. Yıllık ortalama turist sayısı 9 milyon.

Bu şehirde okuma yazma oranı %100. Eğitim mecburi değil ama herkes kendi eğitimine çok önem veriyor.

Singapur dünyanın en temiz şehri olarak kabul ediliyor. İkinci sırada ise Dubai var. Ben bu konuda akşam eğlenmek için Clark Quey’e gittiğimizde “Acaba doğru mu?” endişesine kapıldım. Marketlerin önünde bir çok izmarit. İçilip atılmış bira ve şarap şişeleri vardı. Ama ertesi sabah aynı nokta pırıl pırıldı. Her şehrin karanlık bir yüzü vardır derler değil mi? Sanırım Singapur’unki de bu…

Ülkenin simgesi Merlion; yani gövdesi balık ve başı aslan şeklinde olan mitolojik bir kahraman. Balık gövdesi ülkenin denizci ve balıkçı bir ülke olduğunu, aslan başı ise aslanlar ülkesi olduğunu simgeliyor.

Singapur'da Nereleri Gezmeli?

Singapur çok büyük bir şehir değil. Burayı gezmek için 3 gün yeterli. Mutlaka görülmesi gereken yerler arasında; dünyaca ünlü botanik/orkide bahçeleri, Sentosa Adası, Orchard alışveriş caddesi, Clarke Quey ve Robertson Quey ile Marina bölgesi yer alıyor.

Singapur’u gezmeye Orchard Caddesi’nden başlamak güzel bir seçenek olacaktır. Bu cadde boyunca çok büyük alışveriş merkezleri sıralanıyor. Cadde boyunca yürüyüş yaparak alışveriş merkezlerini gezebilir ya da keyifli kafelerde oturup dinlenebilirsiniz. 1870 senesinde 3 Ermeni kardeşin yaptığı Asya’nın en prestijli oteli olarak kabul edilen Ruffels Otel de bu cadde üzerinde yer alıyor. Birçok turist gibi siz de bu otel önünde bir fotoğraf çektirebilirsiniz. Orchard Caddesi’nin hem gündüzü hem de gecesi oldukça keyifli.

Nehir kenarında bir bot turu yapabilir, bu tur esnasında Singapur’un simgesi haline gelmiş olan meşhur Merlion heykelini görebilirsiniz. Ama asıl görkemli Merlion heykeli, Sentosa Adası’nda.

Ama gidecekseniz önce Faber Tepesi’nden manzarayı izleyin, ardından teleferikler ile Sentosa Adası’na gidin. Çünkü bu ufak ülkeyi tepeden izlemek harika… Eğer isterseniz teleferiğe yemekli olacak şekilde de binebiliyorsunuz. Bu yemekli teleferikler “VIP” olarak adlandırılıyor ve tabii ki tarifesi daha pahalı, seçim sizin. Vaktiniz kısıtlı ise adaya tren veya kara yolu ile de ulaşabilirsiniz.

Malay dilinde “sakinlik, sükûnet” anlamına gelen Sentosa Adası; hem keyifli hem de eğlenceli. Bir tam gün ayırmalısınız buraya. Burada Malay yaşamını anlatan müzeyi ya da akvaryumu gezebilir, plajlarda güneşlenebilir veya golf oynayabilirsiniz. Ama akşam saatlerinde Sentosa’da kesinlikle kaçırmamanız gereken bir gösteri var; lazer ışıklarının eşlik ettiği su gösterisi oldukça dikkat çekici. Bu gösteri havanın tam karardığı saatlerde başlıyor ve çevredeki tüm insanlar şovu izlemek üzere buraya akın ediyor.

Sentosa Adası’ndaki Merlion heykeli de bir diğer durağınız olabilir. Tepesine çıkarken Singapur hakkında görsel anlatım da var. Tepede ise sizi muhteşem bir Singapur manzarası bekliyor.

Gece saatlerinde Singapur merkezine geri dönüp Clarke Quay bölgesindeki gece kulüplerinde zaman geçirebilirsiniz.

Bir gününüzü de Singapur’daki mahalleleri keşfetmeye ayırmak iyi bir fikir olabilir. Chinatown; Çinli nüfusun yaşadığı bölge, küçük bir Çin şehri gibi. Burada çok sayıda elektronik eşya mağazası, restoran ve tapınak yer alıyor.

Bu bölge sonrası Little India bölgesine gidebilirsiniz. Hintli nüfusun yaşadığı bu bölgede, her köşe başından köri ve tütsü kokuları yükseliyor. Hemen hemen her sokakta Hindu Tapınağı var; en etkileyici olanı ise Sri Veeramakaliammen Tapınağı. Eğer törenlerine denk gelirseniz gezinizden daha fazla keyif alabilirsiniz.

Gelelim orkide bahçelerine… Singapur’un en yüksek bölgesinde yer alan bahçede 3500 tane farklı orkide yer alıyor. Burayı ziyaret edip hem farklı orkide türlerini görebilir hem de orkideler hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Bu arada sakın orkide kopartmaya kalkışmayın. “Fine City” yani cezalar şehri olarak bilinen Singapur’da çiçek kopartmanın cezası sandığınızdan çok daha büyük olabilir. Çünkü Singapur’da oldukça ilginç yasaklar ve bu yasaklara verilen oldukça sert cezalar var. Bunlardan bazıları; sokakta sigara içmek, toplu taşıma araçlarında yemek yemek, yaya geçidi olmayan yerlerde karşıdan karşıya geçmek, gece duş yapmak gibi eylemler… Singapur’da uyuşturucunun cezası çok ağır; 1 gr eroin 10 yıl, 2 gr eroin 20 yıl, 3 gr ve üzeri ise kesin idam cezası. Cinayet işlemek de suçluyu idam cezasına götürüyor.

En ilginç yasaklardan biri ise sakız çiğnemek. Bu yasağın kökeni aslen yıllar öncesine dayanıyor. Söylenenlere göre, 41 sene boyunca iktidarda kalan Kral LiQuan’a asansöre bindiği sırada sakız yapışıyor. Ardından da kral, tüm ülkede sakız çiğnemeyi yasaklıyor.

Eğlencesi, doğası, mimarisi, kozmopolit yapısı ve yasakları ile meşhur bu ülkeyi mutlaka görmelisiniz. Gezerken belki sakız çiğneyemeyeceksiniz ama dünya üzerindeki en orijinal ülkelerden birini görmüş olacaksınız.

Adım Adım Singapur Gezimiz... 

Biz gezimize ilk olarak orkide bahçelerinden başladık. Orkideyi orkide yapan şeyler 5 yapraklı ve bir de dili olmasıymış. Yerel rehberimiz 3.500 farklı çeşit orkide olduğundan bahsediyor. Yeni bir cins orkide üretilince belirli bir döner masaya koyuyorlar ve burayı ziyarete gelen bir ünlünün ismini veriyorlarmış. Biz gittiğimizde 3.501'inci çeşit orkide masada dönüyordu. Bizi ünlü kabul etmedikleri için haliyle ismimizi veremedik.

Orkide yetiştiği sırada toprağa ihtiyaç duymuyor. Hindistan cevizi kabukları arasında, kömür (odun kömürü) veya terracota (kırmızı kiremit) topları içinde yetişiyor. Lady Diana’nın ismini verdiği beyaz Diana orkidesini, tıpkı balerin şeklindeki dans eden orkideleri gördük. Çok geniş bir alanda bulunan envaiçeşit ve farklı renklerdeki orkideleri seyretmek bize görsel bir şölen yaşattı.

Buradan sonra ünlü Orchard caddesine geldik. Bu cadde boyunca çok büyük alışveriş merkezleri var. Biz gittiğimiz sırada 29. Alışveriş merkezi açılmıştı. Ama şu an 40’ın üzerinde. 5 milyon kişi ve 40 alışveriş merkezi…

Bu sırada 1870 senesinde 3 Ermeni kardeşin yaptığı Ruffels otelini görüyoruz. Bu otel, Asya’nın en prestijli oteli olarak kabul ediliyormuş. Tabii fiyatlar muazzam, gecelik ücreti 700$. Önünde çok güzel yelpaze şeklinde palmiyeler var.

Çin mahallesi ve Hindu tapınağını da gezmeyi atlamıyoruz. 

Ertesi gün Faber Tepesi'ne geliyoruz. Manzara muhteşem. Oradan da teleferiklere binerek Sentosa adasına gidiyoruz. Teleferik ile bu ufak ülkeye tepeden bakmak bir harika.

Sentosa Adası çok keyifli ve eğlenceli bir ada.  Singapur'da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Sentosa Adası'nda Malay yaşamını anlatan çok güzel bir müze gezdik. Burada “Keşke bizde de olsa!” dediğim bir gelenekleri olduğunu öğrendim. Yeni doğan 3 aylık bir bebeğe tören yapılıyor. Kafasında kaç tel saç varsa kesiliyor. Her saç teli için, saç telleri ile birlikte bir hindistancevizi ağacı dikiliyor. Düşünsenize böyle bir gelenek bizde olsa, belki gölgesinde serinleyebileceğimiz sayısız ağaca sahip olurduk.

Ardından keyifli bir akvaryum gezisi yapıyoruz. Akşam saatlerinde ise Sentosa’da kaçırmamanız gereken bir gösteri var. Lazer ışınlarının su gösterisine eşlik etmesi ile ortaya muhteşem bir şov çıkmış. Yaklaşık 1000 kişilik bir açıkhava gösterisi. Hava tam karardığı saatlerde başlıyor ve tüm insanlar şovu izlemek üzere akın ediyorlar.

Sentosa Adası'ndaki Merlion heykeline de çıkabilirsiniz. Buradan da manzara müthiş. Çıkarken Singapur hakkında bir takım bilgiler ile donatılacaksınız. Bu anlatımı da oldukça hoş biçimde sergilemişler.

Girişte bilet ile birlikte size Merlion parası veriliyor. Bu parayı içeride heykele attığınızda ise ufak bir hediye kazanıyorsunuz. Ben Merlion anahtarlığı kazanmıştım.

Singapur’da o kadar farkı milletten insan var ki... Ve bu durum ülkeye o kadar büyük zenginlik ve renklilik katıyor ki sadece bu renkliliğe tanık olmak için bile gidilmesi gereken bir yer. Singapur seyahatiniz sırasında konaklamak için şehrin gezi noktalarına yakın Crowne Plaza Changi Airport veya Chic Capsule Otel gibi otelleri tercih edebilirsiniz.

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı
TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni