Sırbistan'dan ayrılıp bağımsızlığını ilan eden Avrupa'nın en genç ülkesi Kosova için, Balkanların en sessizi, en gösterişsizi diyebiliriz. Bu sebeple gitmeden önce beklentilerinizi ne kadar düşük tutarsanız alacağınız keyif bir o kadar artacaktır.
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan başkent Priştina'ya çok uygun fiyatlar ile uçmanız mümkün. Vize gerektirmeyen ülkelerden olması seyahati iyice kolaylaştırıyor. Hem vizesiz olması hem de çok uygun bilet fiyatları ve ülkenin de çok ucuz olması bu seyahatinizi oldukça ekonomik bir hale getirecektir. Her seyahatimde aynı heyecanı taşıyıp bir gezgin (turist değil) olarak ülkeler arasında çok fazla ayrım yapmadığım için bu seyahatimde gayet keyifli geçti benim için. Her ülkenin kendine has güzellikleri, kültürü ve mutfağı oluduğundan Kosova'ya ön yargı ile yaklaşmamanızı tavsiye ederim. Dünyanın her yeri görülmeye değer, yeter ki huzurlu, barış içinde bir ortam olsun.
Pristina Adem Jashari Havaalanı, Kosova için gayet yeterli geldi bana. Hem yeni hem de bakımlı. Havaalanından şehir merkezine gitmeniz için tek seçeneğiniz taksi. Burada atlamamanız gereken bir nokta, pazarlık yapmayı unutmayın. Özellikle yabancı olduğunuzu anladıklarında fiyatı yüksek söylüyorlar. Biraz bekleyin, hatta telefonla birini arıyormuş gibi de yapabilirsiniz işe yarayabilir :) Mutlaka fiyatı düşüreceklerdir. Ülkenin para birimi Euro. Gözünüz korkmasın Euro diye; son derece ucuz bir ülke. 4 Euro'ya bile karnınızı doyurabilirsiniz. Taksi ücretleri de aynı şekilde bize göre çok uygun.
Gelelim otel seçimine, oteli mümkünse Nene Tereza Caddesi'ne yakın bir yerden seçmenizi öneririm. Zaten başkent Priştina'nın en meşhur caddesi. Bu cadde trafiğe kapalı ve çok güzel kafeler mevcut. Otelinizi bu caddeye yakın seçerseniz, ulaşım derdini unutun. Zaten küçük bir şehir olduğundan her yere yürüyerek gidebilirsiniz.
Kosova ziyaretinize mutlaka Prizren'i eklemelisiniz. Prizren'e vardığınızda Kosova'nın bazı ülkeler gibi gökdelenleriyle, mimari yapılarıyla değil de doğallıyığla ön plana çıktığını anlayacaksınız. Bu şehirde Osmanlı'nın izlerini bulabilirsiniz. Evleri, çeşmesi ve hissettirdikleriyle kendine has bir şehir Prizren. Otobüs ile çok da uzun olmayan bir yolculukla ulaşabilirsiniz Prizren'e. Otobüsler bizim 10-15 sene önce kullandıklarımızdan. Burada beklentileriniz devreye giriyor. Lüks otobüs beklemediğimden bu durumu hiç de yadırgamadım açıkcası. Kosova'da olduğunuzu, çok zengin, ihtişamlı bir ülkede değil de doğal güzellikleri ve yapısını keşfedeceğinizi aklınızdan çıkarmayın.
Çeşmesi için birden fazla rivayet var. İçenin tekrar Kosova'ya geleceği ya da buralı bir kızla evleneceği gibi. Oraya kadar gitmişken bende bu adeti yerine getirdim :) Şimdi gelelim Kosova'nın en güzel manzarasına, Prizren'de yüksek tepeye çıkmadan sakın ama sakın dönmeyin. Komple şehri görebileceğiniz bu manzara için bile gidilir Kosova'ya. Çıkması biraz yorsa da emin olun buna değecek.
Gelelim yemeklerine, üç şey söyleyeceğim: et,et,et. Yiyebileceğiniz kadar et yemenizi tavsiye ederim. O kadar lezzetli ki zaten başka bir şey deneyeceğinizi sanmıyorum. İlla başka bir seçenek isterseniz de pizza yenmeli. Çünkü hamuru çok ince ve çok lezzetli pizza yapıyorlar.
Dil konusunda sıkıntı çekeceğiniz bir ülke değil, özellikle Prizren'de çoğu kişi Türkçe konuşuyor. Priştina'da da öyle... Hatta şöyle bir örnek vermek gerekirse; ilk gün ingilizce yol tarifi sorduğum bir Kosovalı ile anlaşmakta zorlanırken Türk olduğumu fark etti ve Türküm desene ya diyerek Türkçe tarif etmeye başladı. Sanırım bu yeterli olur :)
Sonuç itibariyle Kosova beklentilerinizi çok yüksek tutmamanız halinde çok keyif alabileceğiniz bir seyahat olacaktir. Bize hem mesafe hem kültür olarak çok yakın olması, vize istememesi, bilet fiyatlarının çok uygun olması, doğal güzellikleri, tüm Balkan ülkelerinde olduğu gibi inanılmaz lezzetli etlere sahip mutfağının olması ve genel olarak ülkenin çok ucuz olması gitmeniz için sizi tesvik etmesi gereken sebeplerden bazıları. Seyahatim boyunca gerek güvenlik gerek başka bir olumsuzluk anlamında hiç bir sorun yaşamadığımı da belirtmek isterim.
Son olarak şunu da söylemek isterim: İlk yazımı sabırla, sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim :) Umarım yeni seyahat notlarında tekrar görüşürüz. Hepinize iyi seyahatler. Unutmayın,dünya görülmeye değer...