Beyaz Ülke Laponya: Santa Claus Köyü

Çocukluk günlerinize dönmek, çocuklar gibi hoplamak zıplamak… Kaç yaşında olursak olalım ara sıra böyle farklı bir şeyler yapmak, hele de çocukluğumuza dönmek ne hoş olur değil mi? Sizi bilmem ama ben bazen böyle coşuyorum ve bana çok iyi geliyor. Şimdi, tıpkı masallardaki gibi rüya bir köye gelmişiz, hem de Noel Baba’nın karlar altındaki bembeyaz köyüne gelmişiz, başka türlü davranmak mümkün mü?

Santa Claus Köyü

Rovaniemi’ye oldukça yakın olan köye yaklaştığımızda, uzaktan görüntüsü bile çok şirin bir köy olduğunu belli ediyordu ama içine girdikten sonra bembeyaz karlarla ve ışıklarla süslenmiş ağaçlar, çamlar, kütük evleri ile tam da Noel babaya yakışır bir köy diye düşündüm ve bayıldım. Burası elbette gerçek bir köy değil, kurgulamışlar ve Noel Baba evi, oteller, restoranlar derken tam bir turistik köy yaratmışlar.

Noel Baba’nın burada yaşadığı bile rivayet sadece, peki ama bu rüya köy nasıl oluştu dersiniz?

Bir söylentiye göre köyün kaderini değiştiren kişi BayanRoosvelt. 1950’li yıllarda bu bölgeye geldiğinde “Santa Claus buralarda yaşamış olmalı...” der ve böylece Anadolu topraklarında doğmuş ve ölmüş olan Noel Baba bu köye mal edilir. Bizim çeşitli nedenle sahip çıkamadığımız, hele de son yıllarda yeni yıl civarı bu kıyafetle dolaşanlara tepkilerin verildiği, heykelini bile kaldırdığımız bir değerimiz burada başarılı bir ticarete dönüşür, şimdi de buranın halkına milyonlarca euro gelir sağlıyor. Her yıl Noel zamanı çocuklara kızağıyla hediyeler taşıyan, çocukların olduğu kadar denizcilerin de koruyucu babası Noel Baba, gerçek adıyla AzizNikolas, Patara’da doğmuş. Anne ve babasını kaybedince Myra’da (Demre) yaşayan amcasının yanına yerleşir ve din adamı olur, burada da ölür. Ancak ne yazık ki, biz tanıtımını yapamadığımız için dünyada birçok insan gerçekten de onun Finlandiya’nın Lapland bölgesindeki bu köyde yaşadığına inanmakta ve belki de Anadolu’da yaşadığına dair hiçbir bilgileri yok.

Biz de madem dünyanın bir ucundaki Santa Claus köyüne geldik, Noel Baba’nın oturduğu ve yaşadığı yer gibi düzenlenmiş olan büyükçe, ahşap evinde ziyaret etmeden dönmek olmaz tabii ki, hatta belki de “memleketinden selam getirdik sana” diye de fısıldarız kulağına...

Bembeyaz upuzun sakallı, kırmızı giysili Noel Baba’yla fotoğraf çektirmek de istiyoruz tabii ama kendi makinenizle fotoğraf çekmek yasak, ille de birlikte fotoğraf isterseniz onların çektiği kareye 25 euro ödemeniz gerekiyor. Tonton ihtiyar her yaştan çocukları kabul ediyor ve özellikle de kucağına oturttuğu minik ziyaretçilerin ilgi odağı ve elbette çocuklar çok mutlu.

Birkaç kelime Türkçe konuşursa sakın şaşırmayın, zira o her dilde konuşuyor… Bunu da ticaretin bir parçası yapmışlar elbette.

Bir başka etkinlik, aynı zamanda nostaljik bir bina “Postane.” Neredeyse gitmeyi unuttuğumuz bir hoşluk, artık sadece elektronik olarak gönderdiğimiz mektuplar, kutlama kartları gerçeklerinin yerini tutabilir mi? Postane ayrıca tam bir hediyelik eşya dükkânı olmuş, kartpostalların yanı sıra, sevdiklerinize hatıra olarak alabileceğiniz ne ararsanız hepsi var. Kartınızı alın, sevdiklerinize duygularınızı yazın, bankoda Noel kıyafetleri içinde güler yüzle hizmet eden kızlardan istediğiniz desendeki pulunuzu seçin, sarı posta kutusuna atın ve siz eve varmadan bu kartlar sevdiklerinize ulaşsın. Bir seçeceğiniz daha var, Noel ya da yeni yıl zamanı ulaşsın isterseniz kartınızı kırmızı kutuya da atabilirsiniz. Sevdiklerinizi mutlu ederken, torunlarımıza ileride nostalji olabilecek çok hoş bir anı da olur. Bu arada Noel Baba da dünyanın her yerindeki çocuklardan milyonlarca mektup ve kartpostal alıyormuş. Ancak şimdilerde bir e-posta adresi alınca, gerçek mektup sayısı biraz azalmış. Uzun yıllardır Amerika’da yaşayan sevgili yeğenim Şebnem hep “elimizin değdiği, kokunuzun sindiği mektuplar” almak ister ve o yazmaktan hiç hiç vazgeçmedi. Ben de hep çocuklara gönderdiğim kartlardan bir tane de ona gönderdim.

Köyün en önemli özelliklerinden biri de “Artric Line” “Kuzey Kutbu” çizgisinin tam üzerinde olması, hatta çizgi köyün tam ortasından geçiyor.

Sanırım köyü Santa Claus ile birlikte buraya kurma fikri de başarılı olmuş, çifte kavrulmuş yani…

Vee ben de çizgiyi geçtim ve sertifikamı aldım.

Bu manzaraların, bembeyaz tabiatın aralarında ağaçların arasına gizlenmiş, konaklayabileceğiniz birçok butik otel ve hoş restoranlar da var, tabii üşürseniz şirin kafelerden birinde kahve molası da verebilirsiniz.

Ren geyiği kızağı ile etrafı gezme seçeneği de var ama biz bu keyfi daha sonra gideceğimiz bir Ren geyiği çiftliğinde yapacağız.

Yorulduysanız buzdan masa sandalyelerde bir mola, yok istemem, derseniz kütük taburelere oturup karların üzerinde yakılmış olan ateşte ısınabilirsiniz.

Bu arada müthiş manzaraları fotoğraf karelerinize almayı ihmal etmeyin, her köşesi size ayrı bir güzellik, müthiş kareler sunacak.

Köyün arkalarında orman içinde yaptığım yürüyüşteki manzaraları ise size anlatmam hayli zor, fotoğraflar bile yeterli olmayabilir. Ama ben yine de fotoğraf ve video çekmeye doyamıyorum. (yanınıza yedek hafıza kartı almayı unutmayın, bir hatırlatma daha, yedek pil ya da harici şarj aleti de alın, zira soğukta fotoğraf makinesi özellikle de cep telefonu pilleri çok çabuk tükeniyor) İleriki yazılarımda da aynı cümleleri sıkça okuyacaksınız, zira sanıyorum her bölge, gideceğimiz her yer bize muhteşem manzaralarını cömertçe sunacaklar.

Lapland gerçekten bir doğa harikası, yeryüzünde bir cennet, kış aylarında beyaz bir cennet, eminim yaz aylarında da yemyeşil bir cennettir.

Köyde çok çeşitli atraksiyonlarla keyifli ve güzel zaman geçiriliyor, hatta akşama kadar kalsak da zaman bana yetmedi.

Sevimli köyde güzel bir yemek yedikten sonra ayrılırken “buraya torunlarınızla mutlaka gelmelisiniz” diyorum, çok keyif alacaklarına eminim.

Biz artık BotniyaKörfezi'nin kıyısında Kemijoki'nin ağzında yer alan, Finlandiya'nınLaponya bölgesinde başka bir şehre, Kemi’ye doğru yola devam ediyoruz. Özelliği ne derseniz eminim çoğunuzun merak ettiği LumiLinnaBuzOtel”indeyiz bu akşam.

Yazı dizisinin diğer bölümlerine buradan ulaşabilirsiniz:

1. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/buyuleyici-bir-kis-masalina-yolculuk-beyaz-ulke-laponya

2. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-santa-claus-koyu

3. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-buz-otelde-konaklamak

4. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-buzkiran-gemisi-polar-express

5. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-luosto-ve-ren-geyikleriyle-kizak

6. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-husky-safarisi

7. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-kuzey-isiklari-ve-iglolar

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı
nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.