Yıllardır düşlerimde yer alan bir hayalimi daha gerçekleştirmeyi umut ederek yine düşüyorum yollara. Finlandiya’nın kuzeyinde, Kuzey Kutup Dairesi içinde yer alması nedeniyle kutup iklimin hâkim olduğu ve doğal güzelliklerinin yanı sıra çok ilginç bir doğa olayı olan muhteşem “kuzey ışıkları” görüntüleriyle ünlenen Lapland yani Laponya’ya bu ışıkları görebilmeyi umut ederek gidiyorum.
Turizm açısından oldukça zengin Finlandiya Laponya'sı, kuzey ışıkları olarak bilinen “aurora borealis” ışıklarını görmek için en uygun yerlerden biri. Özellikle kış aylarında yani kasım – mart arası aylardave açık, bulutsuz havada görülebilirken nadiren diğer aylarda da görülebiliyor. Bu sıra dışı ışıkları izlemek için gelen ziyaretçiler ışıklardan arınmış karanlık alanlarda, ormanın içinde üstü tamamen camla kaplı özel odalarında yattıkları yerden bile görebilmekteler. Ancak bu bir doğa olayı ve görebilme şansınız sadece gittiğiniz dönemde havanın bulutsuz ve açık olması, kısacası “şansınız” varsa demek yanlış olmaz.
Gidecek olursanız “aurora forescast” uygulamasından ışıkları takip etmeyi unutmayın, cep telefonlarınıza da indirebilirsiniz.
Lapland bölgesinin doğal güzelliğini anlatmak ise hayli güç, yeryüzünde nadir bulunacak bir cennet. Yılın neredeyse yarıdan fazla zamanında yer gök bembeyaz, ağaçlar beyaz gelinliklerini giyiyor, birkaç ay toprağı göremiyorsunuz.
Ancak bu beyaz hayat bir çile olmaktan ziyade ziyaretçilerine müthiş bir keyif ve doğasının en güzel görüntülerini tertemiz bir beyazlıkla sunarken gökyüzüne de rengârenk ışıklarını saçarak inanılmaz, unutulmaz anlar yaşatıyor.
Laponya nerededir?
Son senelerde ülkemizde çok popüler bir gezi rotası olan Laponya neresi, bir ülke mi derseniz Fenno-İskandinavya; İskandinav Yarımadası, Kola Yarımadası, Karelya ve Finlandiya'nın bulunduğu, Kuzey Kutup Dairesi’nin geçtiği alan olduğunu söylememiz gerekir. Bu bölgede İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya ve Rusya’nın kara parçaları bulunmakta.
Yerli halkı, bu bölgelere dağılmış bir şekilde yaşayan, artık sayıları çok azalmış olan Sami uluslarından biri Laponlar. Kendilerini temsil edecek ve geleneksel renklerinden olan kırmızı, yeşil, sarı ve maviden oluşan bir bayrakları da var.
Ocak ayının son haftası, soğuk bir sabahın ilk saatlerinde İstanbul’a veda ediyor ve Finlandiya’nın başkenti Helsinki’ye doğru yola çıkıyoruz. Helsinki’den sonra gezi rotamızdaki ilk şehir Lapland’ın başkenti ve merkeziRovaniemi.
Ben gezdiğimiz gördüğümüz her şeyi, yaşadığımız tüm heyecanları detayları ile anlatacağım sizlerle ama önce kısaca muhteşem programımıza bir göz atalım.
Noel Baba’nın köyü Santa Claus’a gideceğiz mesela. Sevimli, yaşlı Baba’nın Noel’ini kutlamak, bu arada da bir fotoğraf çektirip, sevdiklerinize oradan artık unuttuğumuz şeylerden olan kartpostal atmak hoş bir nostalji olmaz mı? Sahi siz kartpostalımı aldınız mı?
Ren geyiği çiftliğine de gittik elbette, ülkenin sembollerinden bu sevimli hayvanları görmeden tanımadan, Lapon kültürü hakkında bilgi almadan Finlandiya’dan dönülür mü? Bu geyiklerin çektiği kızaklarla bembeyaz ve muhteşem bir ormanda, beyazlara bürünmüş ağaçların arasında keyifli bir gezinti yapacağız.
Husky safari gezisinde husky çiftliğinde kuzeyin şipşirin hayvanlarının çektikleri kızaklara binmek, onları tanımak, yaşamları ve aldıkları eğitimler hakkında bilgi edinmek ister misiniz? Bu sevimli hayvanların çektiği kızaklara da bineceğiz elbette ama binmeden önce kısa bir eğitim almalıyız, neden mi? Yerinde duramayan bu hayvancıkların çektikleri kızakları biz kullanacağız da ondan. Üstelik bize birer “sürüş sertifikası” da verecekler.
Snow Otel buzdan inşa edilmiş ve içindeki her şey buz. Yerler, duvarlar, yataklar, bar, restoran ve kilisedeki iskemleler, bardaki bardaklar dâhil her şey. Evet, Finlandiya’nın ünlü Buz Oteli’nde konaklayacağız bir gece, nasıl uyunuyor, üşüdük mü? Merak ettiniz değil mi?. Peki, bu otel hiç erimez mi? Ya yaz aylarında ne oluyor, açık mı?
Kuzey ışıklarını daha rahat izleyeceğimiz bir ortam, her tarafı cam İglo Otel ve benimle birlikte tüm dostlarımın da heyecanla beklediği, bu geziye çıkmamın en önemli nedeni olan ışıkları görecek miyiz acaba?
Tüm bu ilginç ve heyecanlı anlarla dolu seyahatimiz başlıyor. Sizlere anlatacağım sıra dışı, olağanüstü deneyimlerle dolu gezi programımızı, yaşadığımız maceraları merak ediyorsanız, kısacası öğrenmek istediğiniz tüm bilgileri tüm detayları ile dinlemeye, yaşadıklarımı birlikte yaşamaya hazır mısınız? Ben tüm detaylarıkeyifle yazdım, umarım siz de keyifle okuyacaksınız.
Başkent Rovaniemi'ye uçuş
Uçağımızın tekerlekleri Helsinki Havaalanı’na indiğinde bembeyaz çevre ve atıştıran kar taneleri ile heyecanım artıyor. Güzel şehir Helsinki, Laponya gezimizin ilk durağı. Buradan Laponya bölgesinin merkezi ve başkenti Rovaniemi’ye uçacağız ama uçağımız akşam saatlerinde olduğu için zamanımızı yaz aylarında gezdiğim güzel kent Helsinki şehrini bir kez de karlar altında gezerek değerlendireceğiz.
Geçtiğimiz yaz gezdiğim Helsinki gezimizi anlatmayı sonraya bırakalım ve biz hemen Rovaniemi’ye uçalım ve bu güzel şehri ve müzelerini daha sonraya bırakalım.
Rovaniemi: Güneşin Batmadığı Şehir
Rovaniemi’deki karın çokluğu nedeniyle uçuşumuz iptal olur mu diye endişe ettik ama bu ülkede uçaklar hemen hemen her koşulda uçuyorlarmış, çok doğal zira Lapland senenin yarısı karla kaplı, kar nedeniyle uçuşlar iptal edilirse ülkede hayat uzun süre dururdu sanırım. Uçuşumuzda sorun yok, rahat bir uçuş ama indiğimizde bembeyaz pisti görünce şaşırıyorum, neredeyse buz tutacakmış. Biz güzel bir iniş ve gezimize güzel bir başlangıç yapıyoruz. Bavullarımızı alıp küçücük havaalanından çıktığımızda şaşkınlığım iyice artıyor, her yer kar ama rahat rahat yürüyoruz, yumuşacık bir zemin var.
Hava oldukça soğuk ama bir önceki hafta gibi -30’larda değil sadece -12. Soğuk evet ama dondurucu değil, ya da çok üşüyen benim, heyecandan mı bilmem, içim sıcacık ve hiç üşümüyorum. Tam tersi mis gibi havayı çekiyorum içime. Akşam geç saatlerde Laponya bölgesinin merkezi Rovaniemi kentinin merkezindeki otelimize gidene kadar gördüğüm manzara beni hemen içine çekiveriyor, bembeyaz muhteşem manzaralar bu gezimizin çok güzel ve keyifli geçeceğinin habercisi.
Kentin en güzel otelinde (Santa Claus) kalıyoruz, odalar geniş ve rahat. Sabah gezmeye başlayacağımız Lapland’ın başkenti Rovaniemi, Kuzey Kutup Dairesi'nin 6 kilometre güneyinde, Kemijoki ve Ounasjoki'nin kesiştiği noktada yer alıyor. Yıllardır düşlediğim bu gezi için oldukça heyecanlıyım, sabah 05.00’den beri yollarda olmamıza rağmen uyuyamayacak kadar hem de. Zaman uyunmayacak kadar kıymetli, otelimizin hemen karşısındaki ünlü Hemingway Barı'nı görmeden gitmeyelim.
İyi ki de gitmişiz çok hoş ve sempatik bir bar ve yarın akşam bu kentten ayrılacağımız için tekrar gitme şansımız yok, uyku ise her zaman var. Geç saatte heyecanlı, yorgun ama çok mutlu uykuya dalıyorum.
Rovaniemi için güneşin batmadığı şehir diye boşuna dememişler, temmuz ayında güneş hiç batmazken ağustos ayında sadece birkaç saatliğine ortadan kayboluyormuş bu şehirde.
Kaybolan bir şey daha var bu şehirde, daha doğrusu kaybeden bir şehir olmuş bu kent. İnanması zor ama 2. Dünya Savaşı buralara kadar ulaşmış ne yazık ki. Savaşı kaybeden Almanlar giderken yakmış yıkmışlar kenti. Yeniden kurulma işi de ünlü mimar Alvar Aalto’ya düşmüş. Bu arada bu mimarla Helsinki’de yine karşılaşacağız.
Şehri popüler yapan birçok neden var, mesela Kuzey Kutup Dairesi’nin (Arctic Circle) şehrin içinden geçmesi. Çizginin öteki tarafı, Kuzey Buz Denizi ve biz artık buzullara gerçekten çok yakınız demektir. Bir diğer neden, Santa Claus köyününşehrin çok yakınında olması. Doğal olarak tüm yıl boyu, özellikle de Noel zamanı çok sayıda turist ağırlıyor.
Sabah biz de bu ilginç köyü ziyaret edeceğiz elbette ama gitmeden önce güzel bir müzeyi gezmek için şehrin içinde ilerlerken yoğun kar, bembeyaz bir çevre, müthiş bir manzara var etrafta, hele de ağaçlar bembeyaz elbiseleri içinde çok şıklar.
Büyük şehir böylesine güzelse gideceğimiz kırsallar köyler nasıl görünüyor merak ediyorum doğrusu. Bu bölgede o kadar çok kar var ki birkaç ay toprak hiç görünmezmiş.
Arktikum Müzesi
Laponya Kutup Müzesi ve Kutup Araştırmaları Merkezi olmak üzere iki bölümü olan müzenin hem binası hem de içerikleri çok ilginç ve görülmeye değer. Binanın üzeri tamamen cam, neden dersiniz? Tabii ki kuzey ışıklarının görünmesi için. Ayrıca kuzey ışıklarını yattığınız bir koltuktan tavandaki gökyüzünden izleyebileceğiniz bir salon da var. Müzedeki mobilyaları da yörenin doğal ürünleri olan Lapon çamı, kumaşları ise Ren geyiği derisi.
Farklı bir bölümde anlatacağım bölgenin yerli halkı Samilere ayrılan bölüm de Samilerin yaşamlarından hayvanlarına, kıyafetlerine, başlıklarına ve takılarına kadar her şeyi maketlerle anlatıyor. Özellikle geniş bir renk yelpazesi sunan gelin damat kıyafetleri çok ilginç. Kıyafetleri ve ayakkabıları da doğal olarak yörede yaşayan hayvanlarının derisinden.
Şimdi çocuklar kadar şen olacağımız bir köye gidiyoruz, ünlü bir köy. Noel Babanın köyüne yani “Santa Claus” kasabasına gidiyoruz. En önemlisi de Kutup Çizgisi’ni geçecek ve sertifika alacağız.
Yazı dizisinin diğer bölümlerine buradan ulaşabilirsiniz:
1. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/buyuleyici-bir-kis-masalina-yolculuk-beyaz-ulke-laponya
2. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-santa-claus-koyu
3. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-buz-otelde-konaklamak
4. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-buzkiran-gemisi-polar-express
5. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-luosto-ve-ren-geyikleriyle-kizak
6. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-husky-safarisi
7. Bölüm: https://gezimanya.com/GeziNotlari/beyaz-ulke-laponya-kuzey-isiklari-ve-iglolar