Bir Buz Masalı: Çıldır Gölü

2 senedir hayalini kurduğumuz Kars yolculuğumuzun nihayet gerçekleşme zamanı geldi çattı. Malesef hep istediğimiz gibi Doğu Ekspresi ile bu yolculuğu yapmak kısmet olmadı, çünkü Doğu Ekspresi'ne bilet bulmak çok zor ayrıca yaklaşık 24 saat süren bu yolculuk için programa +1 gün  eklemeniz gerekiyor. Biz bu sefer yolculuğumuzu uçak ile yapıyoruz ama bir sonraki sefere mutlaka tren ile seyahati de deneyimlemek istiyoruz...

Ardahan ve Kars il sınırları içinde kalan Çıldır Gölü 123 kilometrekare alanı ile Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük tatlı su ve en büyük ikinci gölüdür. Birçok dere ve pınarla beslenen gölün tek çıkış kolu Ermenistan sınırında bulunan Arpaçay'dır. Deniz seviyesinden 1959 metre yüksekte bulunan gölün en derin yeri 42 metre olarak ölçülmüş. Bu kadar yüksekte olmasının da etkisiyle Çıldır Gölü kış aylarında tamamen donuyor. Yılın yaklaşık 6 ayı buz ile kaplanan gölün etrafında çok az bitki örtüsü olmasına rağmen, bahar ayarında etrafı çiçek tarlasına dönüyormuş.

Çıldır Gölü'ne Ulaşım

Eğer bir tur şirketi ile gelmediyseniz Kars'tan yada Ardahan'dan Çıldır Gölü'ne ulaşmak için 3 seçeneğiniz var. Toplu taşıma kullanmak isteyenler her iki şehirde bulunan otogarlardan kalkan dolmuşlar ile göle ulaşabilirler ancak bu aşamada unutmamanız gereken şey bu dolmuşlar kaçta göle varacak, kaçta tekrar oradan geçecek. Bu konuyu mutlaka dolmuşa binmeden once netleştirin yoksa açıkta kalma ihtimaliniz çok yüksek. İkinci seçeneğiniz araç kiralamak, hava limanıdan ya da şehir merkezinden araç kiralayıp her yeri bu şekilde gezebilirisiniz, Kars'ta ve Ardahan'da kiralayacağınız tüm araçlarda kar lastiği bulunuyor ancak yolların tamamen karla kaplı olduğunu belirtmek isterim. Son seçeneğiniz ise bir taksi şöförü ile anlaşıp size gitmek istediğiniz her yere götürmesini sağlamak olacaktır. Bu seçenek araba kiralama masrafınız ile aynı olacak ancak yolları ve bölgeyi bilen bir şöförünüz olacağından daha konforlu ve rahat gezeceğinizi söyleyebilirim. Bir diğer avantajı ise yerel bir kişi ile gezeceğiniz için size rehberlerin öğreteceği şeylerin dışında daha farklı bilgiler sağlayacağından hiç kuşkunuz olmasın. Biz VIP Turizm'den Yaşar Amca ile gezdik tüm Kars seyahatimiz boyunca, lazım olur belki diye buraya bilgilerini bırakayım sizler için. Zavot Köyü

Sabah erken saatte otelimizden ayrılıp Çıldır Gölü'ne doğru yola çıkacağız ancak Yaşar Amca'nın tavsiyesi üzerine rotamızı öncelikle Zavot Köyü'ne çeviriyoruz. Eski adıyla Büyük Zavot, yeni adıyla Boğatepe; Kars'a 30 kilometre mesafede yer alan 2200 metre rakımlı bir köy.

Köyü , ilk olarak 93 Harbi'nden sonar Kars bölgesine yerleştirilen Malakan'ların köylerine yaylalık olarak tahsis edilmiş. Tiflis-Kars arasındaki posta yolu, atlı tramvayın mola ve aktarma istasyonunun kurulmasından sonra İsviçreli iş adamlarının, bölgenin Alp Dağları'na olan benzerliği nedeniyle Malakanların bol miktarda üretikelri sütü işlemek için kurdukları gravyer peyniri imalathanesi "zavotu (mandıra)" kurulmasıyla burada yerleşim başlamış. Köy yerleşkesi ise 1880'li yıllarda kurulmuş. 1917 Bolşevik Devrimi'nden sonra Ruslar'ın geri çekilmesiyle Malakanlar 1920'de Rusya'ya geri dönmüş. Kars'ın tekrar Türk egemenliğine geçmesiyle köye Tiflis'in Borçalı Bölgesi'nde yaşayan Karapapaklar yerleşmiş. Borçalı’dan gelen Karapapaklar Borçalı bölgesinde de yaklaşık 40 yıldır İsviçrelilerden aldıkları mandıralarda ve kendi yaptıkları yerlerde gravyer peyniri ürettiklerinden Boğatepe Köyü Kars Bölgesi'nde Cumhuriyet dönemi peynirciliğin başlatılması ve geliştirilmesinde öncülük yapmış. Köyün adı 1936 yılında Boğatepe olarak değiştirilmiş. Köyde 2005 yılında Türkiye’nin ilk peynir müzesi olan Zavot Eko Müzesi kurulmuştur. 

Türkiye'nin bu ilk peynircilik müzesi 7 erkek ve 45 kadının girişimi ile kurulmuş, dernek başkanı İlhan Koçulu Türkiye'nin öde gelen peynir üreticilerindendir. Bizim gezimiz sırasında kurucu başkanlarından Zümrüt Hanım bize köyde peynirciliğin tarihini ve peynir çeşitleri ile beraber nasıl üretildiğini anlatıyor.

Zavot Köyü'nü, peynir müzesini ve imalathenelerini gezdikten sonra buradan peynir alışverişimizi de yapıp Çıldır Gölü'ne doğru yola çıkıyoruz.

Kars'tan 60 kilometre uzakta, kış aylarında sonsuz bir buz çölü olan Çıldır'da yer gök beyaza bürünmüş. Doğa en sert ifadesini takınmış olsa da, bölgede benzersiz bir huzur hakim. Buzun kalınlığı, üzerinde atlı kızaklarla gezinmeye olanak tanıyor, bu da gölü bir buz pistine çevirmeye yetmiş.

Donmuş gölün üzerinde atlı kızak ile tur attıran 2 kişi var, fiyat sabit kişibaşı 15 TL karşılığında 10 dakikalık kısa bir kızak turu size daha önce tatmadığınız bir deneyim yaşattacaktır. Tekin abi en meşhur kızak sahibi, müşterilerine şarkı söyleyerek tur attırmasının yanında, tur sonunda bir de yöresel dans gösterisi sunuyor.

Denizden 1956 metre yükseklikteki göl, bölge insanının da geçim kaynağı. Eskimo usulüyle avlanan balıklar ağızları tatlandırıyor. Çıldır Gölü'nde her aile nereden balık tutacağını biliyor. Aynalısazan, kefal, kızılkanat... Şanslıysanız o an ağ çekenlerin yanına gidip donmuş gölün altındaki balıkları görebilirsiniz.

Gölün çevresinde bu balığı yiyebileceğiniz tek bir işletme var: Atalay'ın Yeri. Ancak önceden haber vermezseniz yer bulmanız çok zor, bu sebeple gideceğiniz gün ve saate göre rezervasyon yapmanızı öneririm. Tereyağda kızarmış sarı sazanın lezzeti inanılmaz lezzetli.

Buz tutmuş gölün üstünde yürüdük, atlı kızağa bindik, buzun altından nasıl balık tutulur öğrendik ve müthiş lezzetli balıklarımızı da yediğimize göre artık Kars'a dönebiliriz. Çıldır Gölü'nün buz tutmuş halini mutlaka görmenizi öneriyorum, listelere ekleyelim hemen...

Yazının tamamı için: http://hayatgezinceguzell.blogspot.com.tr/2017/03/cldr-golu-ardahan.html

Gülçin Kaymak Sağkol

Yazar Hakkında

Gülçin Kaymak Sağkol

Her fırsatta gezmek için fırsat kollayan, her yeri merak eden bendeniz gezip gördüğüm yerleri sizlerle paylaşmak için yazıyorum. Detaylı bilgileri bloğumda bulabilirsiniz...