Evde kalarak hem kendimizi, hem de sevdiklerimizi koruduğumuz şu günlerde "Yapacak bir şey kalmadı" diye düşünüyorsanız, yanılıyorsanız. Belki de hiç denemediğiniz ya da ismini bile duymadığınız yeni bir hobi, size farklı dünyaların kapısını aralayabilir. Renkler ile şifa bulma fikrine hazırsanız, sizi mandala ile tanıştırmak istiyoruz. Gelin, mandala nedir ve psikolojik etkileri nelerdir bir göz atalım.
Sanskritçe bir terim olan mandala, manda (enerji) ve la (kap) sözcüklerinin birleşiminden oluşur. Böylece "enerji tutan kap" olarak tanımlanabilir. Mandalaların genel yapılarına bakıldığında, her daim daire şeklinde oldukları görülür. Yukarıdan bakıldığında bir kap formundadırlar. Kare gibi görünen motiflerde bir köşeleri yuvarlatılmış formlar hakimdir. Merkezden başlayan motifler, birbiri ardına sıralanan farklı sembollerden oluşmalarına rağmen, genel bakıldığında bütünü temsil eden bir desen formuna sahiptir.
Mandala aslında insanlık tarihi kadar eskidir. 40 bin yıl önce dahi mağara duvarlarında mandala motiflerine rastlanmıştır. Pek çok kişi için daha yeni duyulan bir kavram olsa da aslında günlük hayatın içerisindeki yerini çoktan alan bir kavramdır. Örnek vermek gerekirse, kadınların ördükleri yuvarlak dantel motifleri, çini sanatı, kalem işi, tezhip gibi sanatlarda hep mandalanın izleri görülür. Gerçekten de dikkatli şekilde incelenirse, pek çok dine ait kutsal mekânlarda dahi mandalanın izlerine rastlanabilir. Tüm bunlar aslında insanlığın eski zamanlardan beri mandalanın sezgisel gücünü bildiği ve farkında olarak ya da olmayarak hayatına entegre ettiğini gösterir.
Mandala boyamaya siz de bir yerden başlamak istiyorsanız, şu linke bir göz atmanızı öneririz. Çiçek motiflerinden hayvan motiflerine, geometrik desenlerden optik desenlere pek çok alternatif var.
Mandala Boyamanın Psikolojik Etkileri
Doğu dillerinde "enerjiyi tutan kap" olarak bilinen mandalanın pek çok psikolojik etkisi vardır. Mandala boyarken, dilekleriniz ve hislerinizin de bu kap içerisinde tutulduğuna inanılır. Eğer mutlu bir anınızda mandala boyuyorsanız, kabın içerisine güzel enerjiler yüklüyorsunuz demektir. Bunu yoğun bir tılsım olarak odanızda bulundurabilir ya da duvarınıza asabilirsiniz. Tam karşıtı olarak olumsuz duygular ile boyadığınız bir mandala içerisine negatif enerjinizin tümünü yükleyeceğiniz için bittikten sonra yakabilir ve küllerini savurarak psikolojik olarak şifalanma ritüeli oluşturabilirsiniz.
Boyamak her yaştan insana huzur verici bir aktivitedir. Günümüzde pek çok kitapçıda hem çocuklar hem de yetişkinler için boya kitapları vardır. Global tarzda sürekli büyüme ivmesi gösteren bu trend yayıncıların dahi dikkatini çekmiş durumdadır.
Yaşamdan keyif almayı en iyi beceren çocukların en sevdikleri aktivitelerden birinin boyama yapmak olması tesadüf sayılamaz. Gerçekten de çocuklar boyama kitaplarını kısa sürede bitirirler. Ortaya çıkan resmin neye benzediğini umursamadan sadece zevk aldıkları ve keyifle zaman geçirebildikleri için boyamaya devam ederler.
Günümüzde bile pek çok sanat terapisti ve psikolojik danışman, olağanüstü sayılan bu aktivite için yetişkinlere özel mandala kitapları tasarlar. Geometrik formda olan bu çizimler ilk bakışta bile herkesi rahatlatır. Özellikle simetri rahatsızlığı olanlar, geometrik ve simetrik tarzda yer alan çizgiler karşısında mest olur. Hangi boya kalemini kullanacağınızı umursamadan, içinizden geldiği gibi mandala boyamak stresi azaltacak, sakinleştirecek, odaklanma sürenizi artıracak ve hepsinden de önemlisi iç dünyanız ile bağlantı kurmanıza yardım edecek.
Her bir mandalanın eşsiz ve sadece tek bir kez boyanabilme şansı olduğu düşünülürse, "o an" için geçerli olan ilhamı yansıtacağı aşikâr. Gerçekten de mandalalar renklendirilirken, uzun süredir baskılanan duygular açığa çıkar. Boyama sırasında bazen yavaşladığınızı, bazen de farkında olmadan hızlandığınızı hissedebilirsiniz. Bilinçaltınızdan geçen o anki duygu ve düşünceler, psikolojik olarak el hareketlerinize yansır. İçinizde gizlenmiş olan taraflarınız aydınlanırken, süregelen bu yolculuk boyunca düşüncelerinizin de kanatlanmasına izin verirsiniz.
Renklerin Şifa Veren Gücünden Yararlanın
Dünya üzerinde pek çok kültür, mandala çizmenin ve boyamanın temelde içsel aydınlanma sağladığı konusunda hem fikir olduğundan, bu konuda ruhanî ritüeller dahi organize eder. İsviçreli ünlü psikiyatrist Carl Jung, pek çok bilimsel araştırmasında yuvarlak motiflerin sükûnet ve huzur veren etkisine değinmiştir. Mandalanın formundan aldığı ilhamı, "oluşum, dönüşüm ve gelişim" olarak tanımlayan Jung, sonsuz döngüsel şekli aslında sonu olmayan aklın sonu olmayan rekreasyonu olarak tanımlar.
Mandala figürleri birbirinden çok farklı olsa da temelde incelenirse, dört adet kardinal nokta ortaya çıkar. Motifler, farklı bir merkez tarafından oluşturulsa dahi döngüsel hareketlerin dört bir noktada yoğunlaştığı görülür. Varlığın bütünselliğini psikolojik seviyede temsil ettiğine inanılan bu aktivitenin, boyamayı yapan kişinin cinsiyet, yaş, ırk ya da kültürel durumuna bakılmaksızın içgüdülerini yansıttığına inanılır.
Mandala boyamak bir çeşit meditasyon olarak bilinir. Akıldan geçenleri tek bir noktada toplamak ve yaratıcılık ile bağ kurmak olarak tanımlanabilen bu aktivite esnasında çevresel tüm faktörler unutulur ve dikkat sadece çizgiler ile renkler arasında yoğunlaşır.
Yapılan pek çok bilimsel araştırma, mandala boyamanın insan psikolojisi üzerine pozitif etki ettiğini ortaya koyar. Hatta birçok psikolog sadece tavsiye etmekle kalmaz, bizzat kendileri de mandala boyayarak huzur bulmaktadır. Dünya genelinde en çok satan kitapların, yetişkinler için özel tasarlanan mandala kitapları olmasının sebebi böylece daha iyi anlaşılabilir.
Görüldüğü üzere hayatımızda renkler ne kadar önemli değil mi? Mandala boyamada da öyle... Ne kadar çok renk o kadar çok alternatif demek aslında...
Kendinize yeni bir hobi değil de sabırlı olmayı öğreten, bütüne odaklatabilen, bilinçaltınızı bile sakinleştirebilen bir aktive arıyorsanız, artık ne yapacağınızı biliyorsunuz...