Yeni San Juan şehri turumuzda klimalı minibüsümüzün şöförü, bizi önce Condado plajlarına götürüyor. Burada yarım saatlik mola esnasında, tarihi ve iç ahşap oymaları ile meşhur El San Juan Resort & Casino’yu geziyoruz. Bir çok ünlünün tatil için burada konakladığını öğreniyoruz. Sıra sıra büyük oteller bize Antalya bölgesini hatırlatıyor. Tabii ki burada denize girerken tsunami dalgalarına dikkat etmemiz lazım. Uyarı tabelaları bile var. Denizi ise ince kumlu ama bakir değil.
Yeni şehrin pek de bir değişik yanı yok gibi, tatil için Türkiye’yi bilmeyen veya uzak bulan Amerikalıların gözde yerlerinden biri… İşin enterasan tarafı burası Amerikan toprağı olmasına rağmen herkes İspanyolca konuşuyor ve çoğu İngilizce bile bilmiyor. Washington’daki Beyaz Saray’ın birebir aynı mimarisinde yapılmış olan bir zamanların valilik makamını, şimdi ise müze olan White House’u geziyoruz.
1873 yılında yapılan bu bina, Amerika’ya ithafen yapıldığından içerisindeki çeşitli tablolar esaretten kurtulma ve zincirleri kırarak hürriyetin ilanı ile ilgili tasvirleri de içeriyor. Binanın önünde de tüm Amerikan başkanlarının bronz heykelleri bulunuyor.
Turumuzun tamamlanmasını müteakip, artık eski şehri yürüyerek; önce ara sokaklarını ve hava karardıktan sonra da barlarını ziyaret etmemiz lazım. Rengârenk evleri ve iş yerlerinden size örnek fotoğraflar sunacağım. Çünkü başka türlü anlatılmaz bu güzellikler…
Bu rengârenk sokaklarda kayboluyoruz ve keyifle akşamı bekliyoruz. Dükkânlar yavaş yavaş kapanmaya başladı. Artık son olarak, eski şehrin ilk giriş kapısı ve kale surlarını da akşam renkleri ile birlikte sizin için fotoğraflıyorum.
Sokak çalgıcıları ile eğlence, hava karardıktan sonra başladı. Belli meydan ve parklarda toplanan halk akşam serinliğinde deniz kenarına iniyor ve toplanarak, hep birlikte çalıp oynuyorlar. Biz de eğlenceden aşağı kalır mıyız! Hemen eğlencenin kenarında kendimize bir yer buluyoruz. Sonrası verin elime romları… Ucuz da hem, kadehi 2-3 $ fiyatında… 2,3,4,5 derken haydi yallah dansa ve şamataya, keyifli bir geceydi velhasıl… Buranın geceleri de yaşanır be yahu! İşte böyle geceleri yaşamak ve eğlenmek istiyorsanız sizler de Puerto Rico gecelerine buyurun.
Artık çakırkeyif olduğumdan, bütün gün de bu sıcakta gezip yorulduğum için gemimize dönme zamanımız geldi. Tam gemimize döndüğümüzde, bardaktan boşanırcasına bir yağmur indirmez mi! İyi ki gemimizdeyiz, hemen içeriye kaçıyoruz. Ama olan, o gece havuzbaşında yapılan beyaz geceler partisine oluyor.
Daha yeni başlamıştı ki herkes ıslanmamak için kaçıştı. Ama sırılsıklam ıslanıp, gecenin tadını çıkaran çılgınlar da vardı. Ne güzel, sarılın sevgilinize, öpün onu, sarmalayın bir ömür boyu mutlu olun ve yıldızınız her daim size yol göstersin.
Hepinize iyi geceler diliyorum. Ben kamarama yatmaya gidiyorum. Yarın deniz günümüzde dinleneceğiz. Ayrıca yarın sabah Atlas Okyanusu’nun en derin çukurunun üzerinden geçeceğiz; Milwaukee (Puerto Rico çukuru) 8648 metre. Heyecanlıyım ve gemideki monitörden takip edip sizler için derinliğin fotoğrafını çektim. Bakın sol alt köşedeki derinliğe; 8310 metre. Wow altımızda 8 km su var!
Eveett efendim, bugün sabah saat 07.37 ve 17 Kasım 2013, 17.9 kts hızla Karayipler’den Miami’ye doğru yol alıyoruz. Yarın sabah Miami’de olacağız. Ben de sizlere gelecek bölümde 2 günlük Miami maceramızı anlatacağım sevgili cruise okurlarım… Hepinize iyi gezmeler diliyorum.
H. Oğuz Esen
Yazar Hakkında
H. OĞUZ ESENİş güç ve çoluk çocuk işlerini bitirdikten sonra emeklik günlerimi tadında geçirmek için, sıhhat ve akıl fikir yerinde iken gezmeyi seçenlerdenim.
