Demre'de St. Nicholas Kilisesi Ziyareti

Her yılbaşı öncesi büyük kentlerin caddeleri, mağazaların vitrinleri; kar tanecikleri, çam ağaçları ve küçük zillerle süslenir. Ortalığı bir başka ışıltı kaplar akşamları. Kırmızı giysileri, ponponlu başlığı ve irice göbeği ile kaldırımlarda boy gösteren Noel babalarla en çok ilgilenen ise çocuklardır. Anne ya da babasının elinden çekiştiren çocuğun en büyük merakıdır, onun şiş göbeğine dokunmak ve yılbaşı gecesi onun göndereceği armağanlarla avunmak. Ama en doğrusu, bu minik yumurcakların düşlerini kanatlandırıp Akdeniz kıyılarına uçurmak; Kaş yakınlarında, Demre denilen bir yerde, yüzlerce yıl önce yaşamış bir insanın hikâyesiyle buluşturmak olacaktır onları.

Fotoğraf

Resmi adı Kale olan Demre, göz alabildiğine uzanan semaları ve portakal bahçeleri arasında kaybolup gitmiş gibidir. Ama antik kentte Myra ve St. Nicholas kilisesini bulmak hiç de zor değildir, onların arasına sıkışıp kalmış olsalar da…

Portakal ağaçlarının gölgelediği bahçesinde omzuna konmuş kuşu, sırtında torbası ve eteğine dolanmış çocuklarla St. Nicholas’ın bir heykelinin bulunduğu kilise, özellikle yaz aylarında ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekmektedir. Bunun dışında Aralık aylarında düzenlenen anma törenleri ayrı bir yere sahiptir.

Kilisenin içinde zemin mozaikleri ve duvarlarda, pencere üstlerinde belli belirsiz görünen freskler süsleme öğeleri olarak kullanılmıştır.


Fotoğraf

Girişten sol tarafa doğru uzanan koridorda bulunan kapağı kırılmış lahit, Alman arkeologlara göre Nicholas’ın mezarıdır. Ama bir başka koridorda yer alan üzerinde başsız bir kadın kabartması ile ötekilerden ayrılan farklı bir mezar için de aynı şey söz konusudur. Bu yüzden olsa gerek, 1087 yılında kiliseyi talan edenler tarafından İtalya’nın Bari kentine götürülen kemiklerin de gerçekten Aziz Nicholas’a ait olup olmadığı hep tartışma konusu olmuştur. Bahçe tarafındaki kapıdan girilen kilisenin ana mekânının zemini çerçeveli mozaiklerle kaplıdır. Anma törenleri burada, önünde altı sütun bulunan basamaklı yerden yapılmaktadır.


Fotoğraf

St. Nicholas’ın 3. yüzyılda Patara’da dünyaya geldiği bilinmektedir. Din eğitimini KsantosManastırı’nda aldıktan sonra Myra’da St. Siyon Kilisesi’ni yaptırmakta olan amcasının çağrısı üzerine buraya gelir ve ona yardım eder. Bu tarihin muhtemelen 280-90 yılları arasında olduğu sanılıyor. Amcasının ölümünden sonra, Pagan dininin etkin olduğu Myra’daki bu kilisenin metropolitliğini yapmaya başlar. Nicholas’ın Hristiyanlığın yayılması için gösterdiği çabalar, Roma İmparatorluğu’nun gözüne batar ve onu hapse atarlar.

Fotoğraf

Daha sonra Hristiyanlık imparatorluğun resmi dini olarak kabul edilmesiyle Aziz Nicholas’ın önü açılır. 323’te toplanan İznik Konsili’ne metropolit olarak katılır. 345 ya da 351 yılının 6 Aralık günü ölünce de görev yaptığı bu kiliseye gömülür.

5. ve 9. yüzyıllar arasında her yıl yapılan hac ziyaretleri Aziz Nicholas’ın önemini vefatından sonra daha da arttırmıştır ve onun arkasından efsaneler yayılmaya başlamıştır. Yaşamında yoksulların koruyucusu ve yardımsever olarak bilindiğinden söylentiler de bu minval üzerine gelişmiştir. En yaygın olanı, yoksulluktan babaları drahamolarını veremediği için bir türlü evlenemeyen üç kız kardeş ile ilgilidir.

Sonunda aziz, onların yardımına koşmuş ve Aralık ayının 25. günü gizlice pencerelerine bıraktığı paraları biriktiren kızlar, muratlarına ermiştir. Aynı günü yardım için belirleyen Aziz Nicholas, her yıl o gün, yoksulların evine bıraktığı para ve armağanlarla onları sevindirmiştir. Böylece aslında çocukların ve denizcilerin koruyucu azizi olarak bilinirken, Noel Baba olarak ünü bugün tüm dünyaya yayılmıştır.