Doha'da Ne Yenir, Nerede Yenir?

Her ne kadar bir Arap ülkesinde yaşama fikri pek cezbedici görünmese 6 ay Bahreyn’de yaşamış, 2 kez Dubai'ye, 1 kez Doha'ya seyahat etmiş biri olarak söyleyebilirim ki Dubai en başta olmak üzere bu üç şehirde de çalışmaya gelmiş expatlar için kurulmuş konforlu bir yaşam var. Saygılı insanlar, iş çıkışı bile ulaşılabilir kumsallar, dans edilebilecek mekânlar, güzel restoranlar...

İspanyol restoranı mı istiyorsunuz? Dubai'de ışıl ışıl bir suyun kıyısında İspanya'daki çoğu restoranda bulamayacağınız lezzette tapasları, canlı İspanyol müziği eşliğinde yiyebilirsiniz. Uzakdoğu mutfağına mı düşkünsünüz, ben Bahreyn’de tattığım uzak doğu lezzetlerini Uzakdoğu'da tatmadım : )

Bu anlamda Doha da beni şaşırtmıyor, 3 günlük Doha maceramızda güzel ortamlarda güzel lezzetler tadıyoruz, hazır kuzulardan uzakta baş başa kalmışken bir gece Taksim'de bir barda canlı müzik performansı seyredermişçesine, bir gece Reina'da dans edermişçesine eğleniyoruz. 
Şimdi bu mekânlara kısaca göz atalım...
 
Mykonos
 
Sanırım benim gen haritamın bir yerine bir Yunan geni karışmış. Hangi ülkede olursak olalım Yunan restoranı varsa aklım ilk ona gidiyor. Doha'da da açık hava opsiyonu olan nadir restoranlar arasında bir Yunan restoranı görünce hiç kaçırmıyoruz ve ilk akşamımızda soluğu Intercontinental Otel'in havuz başı restoranı Mykonos'ta alıyoruz. Ortam tam yaz aylarında Yunan Adaları’nda bir tavern ortamı.

Buzuki çalan bir abimiz ve Yunan ezgileri mırıldanan bir ablamız bile var. Menüde adı mussels olsa da Belçika mutfağının değişmezi moules marineres opsiyonunu görünce hemen atlıyoruz. Yanına da tavern menümüzün vazgeçilmezi Grek salata'yı söylüyoruz.

Midyeye beyaz şarap, Grek salataya uzo yakışır. Beyaz şarabı tercih ediyoruz. Midyenin kendisinin de kremalı safranlı sosunun da lezzeti muhteşem. Sevindirik oluyoruz. Bir midyenin sosuna, bir Grek salatadaki mis kokulu zeytinyağına ekmek bana bana tabakları sıyırıyoruz. Başka da bir şey sipariş etmiyoruz : )

Cucina
 
Doha'da bir İtalyan… Marriot Courtyard Otel'in City Centre Mall ile kesiştiği noktada çok hoş dekore edilmiş bir restoran. 

Tüm Arap Emirates ülkelerinde olduğu gibi burada da hangi ülke mutfağına ait bir restoransa, o mutfağın hakkını veriyor. Yediğim deniz ürünlü pizzadaki her deniz ürünü parçacığı beklemediğim ölçüde taze ve leziz. 45 Katar riyali olan öğle menüsü kesinlikle denemeye değer...
 

Paul

Doha'da Venedik temalı, açık hava dekorlu Villagio isimli alışveriş merkezinde bir Fransız... 

Paul'un ambiyansını seviyorum. Cappuccino eşliğinde son dönemin popüler “cookie”si makaronlarını deniyoruz. Rengârenk olmaları göze hitap etse de bence bizim Acıbadem kurabiyelerimizin yerini tutmuyor.

Belgian Cafe
 
Doha'nın en güzel kumsalı olan oteli Intercontinental'de bir Belçikalı. Belçika deyince tabii ki midye, kızarmış patates ve bira üçlüsü geliyor akla. Mekân akşamları Belçika restoranından ziyade İngiliz Pub' u havasında. Expatlar önlerinde aperatif, ellerinde bira geyikteler… Tencerede servis edilen yarım kilo kabuklu midye iki kişi için bile oldukça doyurucu. Belçika'ya gelmişken Leffe içmeden olmaz : ) İç mekânda sigara içilebiliyor ama duman altı bir ortam yok, enteresan...

Burj El Hamam
 
Dubai'nin Palmiye Adası varsa, Doha'nın da Pearl'ü var. Palmiye Adası gibi Pearl de yapay bir ada. Tek bir noktadan denize açılan adada restoranlar ve butikler sıra sıra dizilmiş. 

Bir otele bağlı olmadıkları için bu bölgedeki restoranların alkol lisansı yok. Burj el Hamam Pearl'de Lübnan mutfağını temsil ediyor. Denize sıfır konumlanmış mekânın iç dekorasyonu çok hoş. Ben burada 5 tatlısı modunda banana split deniyorum. Kremalar gözümü korkutsa da süt tadında, hafif ve lezzetli; afiyetle yiyorum.

Spice Market
 
Doha'nın en yeni ve güzel tasarımlı otellerinden W Otel'inde Uzakdoğu mutfağının temsilcisi; Spice Market. Akşam yemeği için otelin 5 restoranından birini seçmeye çalışırken Spice Market'teki 17.00-19.30 arasındaki “happy hour” saatine denk geliyoruz.

Tüm içkiler yarı fiyatına ve bir warm starter da ikramları. Mekân hınca hınç dolu, expatlar gruplar halinde ellerinde bira, kimi oturuyor, kimi ayakta  sohbetteler ama sanki bize ayrılmış gibi sadece iki kişilik bir masa boş, oturuyoruz. Bir adet Singapur birası, bir de Hint birası söylüyoruz. Aperatif olarak da kızarmış karides ve mini spring roll. Beklenmeyen bir mola, beklenmeyen bir keyif anı...

Pool Grill 
 
Doha'da Four Seasons Otel'in kumsalında denize nazır bir et restoranı Pool Grill... Ambiyans muhteşem ama fiyatlar Doha standartlarına göre bile oldukça pahalı. Menüde sadece dry aged steak çeşitleri var. İki kişi bir ana yemek paylaşıyoruz. Tek bir porsiyonu 220 Katar dinarı.

Ona rağmen et iki kez soğuk gelince olay çıkarıyorum. Restoran müdürü Jose Vargas gelip özürlerini iletiyor. Şarabımızın ücretini almayacağını belirtiyor ve bu sayede mantıklı bir hesap geliyor.

The Pier

Four Seasons'daki Pool Grill Restoran'ın denize nazır masalarında huşu içinde yemeğimizi yerken iskele boyunca sıralanmış koltukları gayet boş olan bir bar gibi gözüküyor uzaktan bize The Pier.
 
Hatta etimizi sıcak bulmadığımız için üzgün olduğunu ileten restoran müdürümüz Jose Bey o barda birer içki ikram edeceğini de belirttiğinde çok da sevinmiyoruz. Bilseydik göbek atardık diyoruz, çünkü yemek bitiminde ortam bildiğiniz Reina'ya dönüşüyor. Hevesle iskeleye doğru yürürken kapıda 30 kişilik filan bir kuyruk olduğunu görünce, biz Jose Vargas'in misafiriyiz şeklinde sıranın önüne geçip bir girişimiz var ki o eti ılık getiren garsonun ellerinden öpesim geliyor : )
 
Jose de içeride ve içkilerimizi kendi elleriyle hazırlayıp ikram ediyor. Böyle bir müşteri memnuniyeti anlayışı karşısında şapka çıkararak deniz kıyısındaki standımızda mekân kapanana kadar dans ediyoruz : )
 Paloma 

Intercontinental Otel'in Meksika restoranı, saat 22.00’den sonra canlı müzik etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Perşembe akşamları Ladies Night ve kadınlara iki içecek ücretsiz. Kapıda pasaport kontrolü var, yerel kadınlar giremiyor. Live band, oldies but goldies tadında çalıyor, ben de mest oluyorum. Sahne önünde zenci bir hatunla birlikte şarkı söyleyip dans ediyoruz. Diyorum ya ben bu Orta Doğu ülkelerindeki United Colors of Benetton ortamını seviyorum : )