Atlanta gezimin heyecanla beklediğim günlerinden biri, Dünya Mirası gezgini olarak bie dünya mirası daha göreceğim için heyecanlıyım. Smoky Mountains, çoğunlukla kısaca Smokies olarak anılan Büyük Dumanlı Dağlar Milli Parkı, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Tennessee-Kuzey Carolina sınırı boyunca yükselen bir dağ silsilesi, Uluslararası Biosfer Rezervinin de bir parçası, Amerika’nın eko sistemlerinden biri ve tescil edilmiş 78 yapı, 5 tarihi bölgesi ile Unesco Dünya Mirası listesinde yerini almış.
Oldukça yaşlı ağaçların da bulunduğu bu doğa cenneti, kamp alanları, yürüyüş yolları, akarsuları, bitki örtüsü, flora ve faunası ile doğal yaşamı, doğayı ve doğa yürüyüşü severler ile doğa fotoğrafçıları için de bir cennet. Amerika’nın doğu kıyısında sayıca oldukça yoğun bulunan siyah ayıların ve tropik bölge dışında en fazla sürüngenlerin bulunduğu alan, aynı zamanda da koyu ahşap ağaçların yanı sıra yüksek tepeleri de ladin köknar türünün en büyüğüne sahip muazzam bir ormanla kaplı.
"Smoky Mountains" yani “Dumanlı” Dağlar ismini, bulutların adeta gökyüzünden sarkarak yüksek dağlarının tepelerine asılı gibi duran ve hemen hemen hiçbir mevsim yok olmayan doğal sis nedeniyle almış. Bu sise, uçucu organik bileşikleri, yüksek buhar basıncına sahip olan ve normal sıcaklık ve basınçta kolayca buhar oluşturan kimyasallar yayan bitki örtüsü neden olmakta.
Dumanlı Dağlar ve çevresindeki asırlık ağaçlar, bitki ve hayvan yaşamı çeşitliliği, dağlarının üzerindeki dumanlı, sisli görüntülerin güzelliği, Güney Appalachian Dağları'nın kaliteli bitki örtüsü ile dünyaca ünlü ve Amerika'nın en çok ziyaret edilen milli parklarından biri. “Büyük Dumanlı Dağlar Ulusal Parkı” 76,000 hektarlık muazzam büyüklükte bir alan ve tümüyle muhteşem bir alan, elbette tamamını gezmek zor. Biz bir günde ne kadar bölümünü görebiliriz bilemiyorum, ayrıca mevsimin kış olması nedeniyle bazı dağ yolları kar ve buz nedeniyle kapalı olabiliyor.
Sonunda rotamızı belirliyor ve düşüyoruz yollara. Atlanta’dan yani güneyden geldiğimiz için Parkın en güneyindeki bir bölümünden girip, kuzeye, yukarı doğru doğru gezerek ilerleyecek ve Parkın kuzey ucunda bulunan Gatlinburg kentinde konaklamayı planlıyoruz.
Atlanta’dan tahminen 3 saat süren yolculuğumuz sağı solu ağaçlı yer yer orman içinden oldukça keyifliydi. Milli parka yaklaştığımızda karşımıza çıkan ilk Turizm Ofisinde mola vererek yol bilgisi alıyoruz.
Ne yazık ki planladığımız yol kar ve buzlanma nedeniyle trafiğe kapanmış. Bize park ve çevresinin bir haritasını vererek doğuya doğru ilerlememizi, parkın etrafından dolaşarak Gatlinburg’a ulaşabileceğimizi, yine de park sınırında bulunan diğer turizm ofisinden tekrar bilgi almamızı öneriyor görevli. Söylenen ofise geldiğimizde ise bizi hoş bir sürpriz bekliyor, planladığımız ama buzlanma nedeniyle kapalı olan yol on dakika önce açılmış. Harika haber, seyahatimiz bu güzel haberle başlıyor.. istediğimiz ve planladığımız gibi parkın içinden, dağ yollarına tırmanarak, manzaralı dağ yollarından ulaşacağız Gatlinburg’a. Parkın tam ortasından geçen yoldan ilerlemeye başlıyoruz ama kimi yemyeşil kimi kurumuş dallarıyla ağaçlar, tepelerden akan dağ suları, ara ara çağlayan dereler, nehirler, mini şelaleler, kısacası müthiş bir tabiat ve muhteşem manzaraları fotoğraf karelerimizde saklamak için sıkça durmak zorunda kalıyoruz.
Biraz sonra düz yol hafiften yokuşa dönüşüyor ve dağ yollarını tırmanmaya başlıyoruz, etraf yavaş yavaş beyaza bürünmeye başladı bile. Yolu açmışlar ama kar atıştırıyor ve yollar yer yer buzlu, ama sorunsuz ilerliyoruz, zira dünden beri kapalı olan yol tuzlanmış. Yavaş yavaş ağaçların dalları, yerler, dağlardan kayalardan inerken donan şelaleler, yollar her yer beyaza bürünmeye başlıyor, biz de daha sık mola vermeye başlıyoruz, zira kar yağışıyla birlikte ortaya çıkan bu eşsiz manzaralar karşısında fotoğraf çekmeye doyamıyoruz.
Mevsim kış, ancak Atlanta ve bu bölgede genelde ılıman kış yaşanıyor, tabii ki bu dağlar gibi yüksek kesimler hariç. Buraya yaz aylarında gelsek belki çok daha fazla yeşillik görebilirdik ama dağların beyaza boyanmış, ağaçların da gelinliklerini giymiş güzelliklerini, değişik, kırmızımsı ve hoş kaya oluşumlarını görmemiş olacaktık. Ve ben bu güzellikleri sizlere anlatarak değil de fotoğraf paylaşarak ancak gösterebilirim sanırım.
Dağ yolundan inişe geçtiğimizde beyazlar da yavaş yavaş kaybolmaya başlıyor. Güzel bir vadiden geçerek yavaş yavaş Gatlinburg’e yaklaşıyoruz. Bu ilginç ve çok sevimli kasabada buluşmak üzere..