Kaş: Ehl-i Keyif Bir Belde

Bilenler bilir... Kaş'ın yeri bende her zaman ayrıdır. Denizin maviliklerine daldığınızda deniz, sizi ‘gel, burada daha ne güzellikler var’ diye içe çekebilir, buna kapılıp peşine takılmanız olası, ama hayati riski de cabası… Bir hafta boyunca sudan çıkmadan yüzmenin sonucu olarak benzetmelerim biraz ıslak kaçabilir şimdiden söylemesi...

Nasıl ki gece olmasa gündüzün, gündüz olmasa gecenin anlamı olmazdı, hayat yin ve yang gibi, iyinin içinde kötü, kötünün içinde iyi, mutluluk içinde hüzün, hüznün içinde de mutluluk…Sürekli mutlu olsaydık o zaman ne anlamı kalırdı o anda mutlu olmanın… Hayattan genel olarak bu yaşımda anladığım, ne kadar çok o mutlu anlardan biriktirebilirsen o kadar şanslısın demektir… E bir de yanında sevdiğin ve değerini bildiğin dostların ve senin de değerini anlayan arkadaşların varsa işte o zaman ehl-i keyif bir yaşam sürüyorsunuz demektir..

Son tatilimde işte ben bunu yaşadım, onyüzmilyon baloncuk yuttum tadında sayısız mutlu an…Mutlu anlarım bana kalsın, ama Kaş´da nerede ne yenir, Kaş'da nerelere gitmeli, Kaş'a nasıl gitmeli, bu konularda biraz tüyolar vermek isterim… Ama izninizle önce bir teşekkürü borç bilirim…Okuyanlar bilir, genelde tek başıma seyahat etmeyi severim, bol bol araştırmayı, orayı burayı gezmeyi, plan yapmayı da…Uzunca bir zamandan sonra gerçekten ‘hiç kılımı kıpırdatmadan, hiçbir araştırma yapmadan’ gideceğim yerle ilgili tüm araştırmayı yapan, restoranların rezervasyonlarını tamamlayan ve her gittiğimiz yerden de memnun yüzlerle ayrılmamızı sağlayan Gülay´a ve tüm plana sadık kalıp uyumlu olduğumuz için de kendime ve Selma´ya teşekkür ediyorum.

Kaş´a nasıl gidilir?

İstanbul´dan Ulusoy, Varan ya da Kamil Koç´un otobüsleri ile yaklaşık 12-13 saat süren bir kara yolculuğu ile seyahat edebilirsiniz. Ertesi gün ‘kaplan pençeleri’ gibi ayaklarınızın olması olası, derseniz ki ben kaplan ayağı istemiyorum, o zaman Antalya´ya ya da Dalaman´a uçak ile seyahat edebilirsiniz. Burada benim tavsiyem Dalaman´ı tercih etmeniz yönünde olur. Transfer almak istediğinizde Antalya-Kaş arası 3-4 saat sürerken, Dalaman-Kaş arası daha makul 2 saatlik bir sürede Kaş´a ulaşabiliyorsunuz. İstanbul´dan seyahat biraz meşakkatli, ama oraya vardığınızda tüm yorgunluğa değdiğini farkedeceksiniz siz de…

Kaş´da nerede kalınır?

Kaş merkezde pek çok otel var, Küçük Çakıl plajı civarında olanların hepsi birbirinin aynı sayılabilir. Sonradan arkadaşlarımın planına dahil olduğumdan ve tatil tarihlerimiz bayram dönemine denk geldiğinden merkezin biraz uzağında ama minibüs ile yaklaşık 5 dakika süren yolculuk sonunda ulaşabileceğiniz Kaş Marin Otel´de kaldım. Benim için deniz tatilinde en önemli olan unsur, kalacağım yerin deniz kenarı olması, sabah erkenden uykumdan kalktığım gibi daha yüzümü bile yıkamadan kahvaltı öncesinde denize girme imkanı sunuyorsa o otel 5 yıldızlıdır gözümde   Eğer sizin de kriterlerinizden biri bu ise tercih edebilirsiniz. Merkeze olan mesafesi sizi kesinlikle ürkütmesin, özellikle Küçük Çakıl plajında şezlong bulamazken burada rahat rahat güneşin de tadını çıkarabilirsiniz.

Kaş´da neler yapmalı?

•    Kaş Marin Hotel´inin plajı özellikle soğuk suda yüzmek istemeyenler için ideal, Küçük Çakıl plajına nispeten oldukça sıcak…Ve buranın spesiyalitesi olan ‘cacık on the beach’i içmeden ayrılmayın :)

•    Eğer soğuk suda yüzmek istiyorum derseniz, tuhaf bir benzetme olacak ama ‘dünyada bildiğim kadarıyla sadece İngiltere´de geçerli olan ve sıcak ile soğuk suyu karıştırmana izin vermeyen musluk sistemi’ gibi denizin derinlerine dalarsanız ılık ama üstlerinde kristalize soğuk suda yüzmek isterseniz Küçük Çakıl plajındaki mekanları tercih edebilirsiniz.

•    Eğer biraz bakir ortam olsun ama tesis de olsun derseniz önereceğim yer oldukça güzel. Dilerseniz burada konaklayabilirsiniz de…Kaş merkez´den Limanağzı´na giden teknelere atlayabilir, 15 dakika süren mini tekne yolculuğunun ardından Delos Beach´e varabilirsiniz. Denizi güzel, mekan güzel, sizleri karşılayan insanları güzel… Gece konaklamak isterseniz Kaş´dan en önemli farkı da loş ortamda gökyüzünde milyonlarca yıldızları izleyebilecek olmanız… Gün içerisinde kooperatif´in tekne servisi var, ama en iyisi mekana vardığınızda bu saatleri yeniden teyit etmeniz…

•    Eğer bakir ortam isterim, tesis olmasa da olur, zaten sudan çıkmam derseniz de diğer favori mekanım, Hidayet Koyu… Denizi mükemmel, şnorkelinizi de almayı unutmayın, her an Caretta görebilirsiniz :) Oradaki teyzelerin yaptığı gözleme-ayran ikilisini yapmadan ve piknikçi usulü demllik çay keyfini sürmeden dönmeyin…

•    Olmazsa olmazı olan Kekova turunu, turkuazdan laciverte kadar renk kartelasının tüm tonlarını taşıyan masmavi denizde kesinlikle ‘bol bol’ yüzeceğiniz tekne turunu yapmadan kesin dönmeyin. Bu teknelerin en güzel yönü de çok kalabalık olmamaları ve çistak çistak müzik çalmıyor olmaları.  Tur sırasında ziyaret edeceğiniz Simena´da Ankh Café´de şeftali, muz ve fındık aromalı ev yapımı dondurmasına mutlaka vakit ayırın.

•    Tatilinizin sonunda edineceğiniz garanti kiloların mimarı olan Bahçe Balık Restoran´da mezelerin, balığın ve sohbetin lezzetini tatmadan, Dolphine Restoran´da her ne kadar yemeklerini çok lezzetli bulmasak da denize bakan güzel manzarasının keyfini sürmeden, Bi Lokma´nın kıymalı mantısını ve zeytinyağlı tabağını yemeden, Zaika´nın gerçekten süper güleryüzlü ekibinin yaptığı servis eşliğinde lokum gibi etlerini tatmadan ve acıdan hoşlanıyorsanız vücudunuza ‘Eroin’i enjekte etmeden, Köşk Restoran´da Halep böreği ve patlıcan kebabını yemeden kesinlikle ayrılmayın. Bu mekanları da başka bloglarda okuduğumuz için deneyimledik aslında itiraf etmek gerekirse, bir sonraki gidişimde diğerlerini de değerlendirmekte fayda görüyorum, bazen en keşfedilmeyenler aslında ne cevherler barındırır ya içlerinde, diğerlerinin de hakkını yememek lazım, bunların haricinde gidip de önerdikleriniz olursa paylaşırsanız sevinirim  

•    Yemeğin ardından da biraz da içelim, coşalım, müzik dinleyelim kafasında iseniz seçenekler şöyle: Önüne attığı rengarenk ahşap masaları olan Martı, güzel deniz manzarasına sahip De Ja Vu ile Mor café, hem müzik dinleyip hem de sohbetinize devam edebileceğiniz mekanlar. Eğer canlı müzik dinlemek isterseniz Echo´yu deneyebilirsiniz. Dansetmek için de Red Point ve No 11 oldukça keyifli. No 11´i özellikle tavsiye ederim, daha gençlik yıllarımı, Bodrum´daki Körfez ve Adamik gecelerini hatırlattığı için sanırım.

•    Oldu da çok geç yattınız, afyonunuz patlamadı ve ayılmak istiyorsanız da, Türk Kahvecisi´nde kendilerine özgü sunumları eşliğinde Türk kahvesinin tadını çıkarabilirsiniz.
Bunları yazarken yeniden ne kadar özlediğimi farettim, sanırım kalbim Kaş´da kaldı… Yeniden gitmek ümidiyle, sizlere de yolunuz düşerse bol bol mutlu an biriktirebileceğiniz keyifli bir Kaş macerası diliyorum…

Kaş'ta restoran tavsiyeleri

Gelelim Kaş'ın hem göz doyuran hem de mide şenlendiren mekanlarına...

Ruhibey Restaurant

Kaş’ın içerisinde yer alan Uzun Çarşı Caddesi’nden yukarı çıkarken hem sağda ve solda bulunan mağazalara göz atabilir hem de balkonlardan sarkan begonvilleri ve sokağın diğer ucunda bulunan lahiti de alacak şekilde birbirinden güzel fotoğraflar çekebilir ve sokağın renk cümbüşüyle önce gözlerinize bir ziyafet çekebilirsiniz leziz bir yemek öncesinde…

Microsoft bünyesindeki kurumsal hayatımın ardından herkesin hayalini kurduğu yeni hayatımda, Limanağzı’nda yer alan Delos Beach Hotel’de hem konaklamaya hem de beni ziyarete gelen yaklaşık 30 kişilik Microsoft ekibi ile Ruhibey Restaurant’ı keşfe geldik.

Özellikle evlilik teklifi almış ya da şu anda teklif bekleyen ya da evli olup hiç teklif almamış olan çiftlerin tatlı çekişmeli sohbetleri eşliğinde, pek çok çeşitte ve hiçbirinden pişmanlık duymadığımız lezzette mezeleri rakı eşliğinde “götürdük” diyebilirim : ) Mutfağın açık olması ve her hazırlanan ikramın gözler önünde hazırlanıyor olması da oldukça iç rahatlatıcı : ) Özellikle sezonunda yani Haziran ve Eylül tarihleri arasında, gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızı kesinlikle öneririm.

Maya Steak Restaurant

Sürekli balık ve meze ikilisi yaptınız ve canınız güzel bir biftek mi çekti, o zaman doğru adres: Maya Steak Restaurant

Delos Beach Hotel’de çalışırken gün boyu koşturmaca, bazen yemek yemek için vakit bulamadığımız zamanlara dahi sebep olabiliyor. Hadi vakit buldun onda da çok hızlı atıştırman gerekiyor, bu da bir ölçüde aslında sağlıksız yaşama doğru sürüklüyor insanı… Berkay ile ara ara fırsat buldukça, Kaş’ta hem sohbet ederek hem baş başa vakit geçirerek hem yemeğimizi yiyip hem de şarabımızı yudumlayacağımız mekânları teker teker deneme bahanesi ile biz de bir nebze içimize protein yüklemeye karar verdik. Başlangıcı, kuzu eti sevmeyen biri olarak güzel bir bonfile ile açma isteğime karşılık; Berkay’ın önerisi ile kendimizi burada bulduk.

8 yıldır hizmet veren Maya Steak Restaurant, çok şeker bir karı kocanın güvenli ellerinde… Ağaçlar altında, küçük bir avluda yerleştirmiş oldukları 7-8 masalık bir yer… Küçük olması sebebiyle yine sezonunda rezervasyon ile gitmenizi öneririm. Tam sırrını alamadığımız ama küçük ipuçlarını alabildiğimiz maya ve brandy sosu ile hazırladıkları Maya bonfilem ve farklı soslarla hazırladıkları mantarlı bonfile ve biberli bonfile menünün favorileri arasında… İç Anadolu’dan getirdikleri etler ile hazırladıkları bonfile çeşitlerinin yanı sıra, sos tarifini alamadığımız ama çok leziz olan sezon salatasını kesinlikle öneririm. Güzel yemeğinizde ayrıca Manisa’da üretilen ve restoran ile aynı ismi taşıyan Mayya şarabını da yudumlayabilirsiniz.

Papillon Bistro

Tüm gün yüzdünüz, güneş banyosu yaptınız, yoruldunuz ve karnınız zil çalıyor… Hemen cicilerinizi giyip pastörel renklerde dekore edilmiş, Kaş manzarasına sahip Papillon Bistro’da akşam yemeğinizi yiyebilirsiniz. 1988 yılında hizmet vermeye başlayan Cafe Papillon, son 4 yıldır yeni yerinde “Papillon Bistro” adıyla müşterilerini ağırlıyor.

Zamanında müşterisi olan bir çiftin emin ellerine bırakılan mekânın menüsünde; özel soslu salatalar, spagetti çeşitleri, kendi mutfaklarında imal ettikleri ravyoli, fettucine gibi İtalyan lezzetleri ile Türk mutfağının mantısını bulabilirsiniz. Spesiyalleri olan rulo patlıcan, mücver ve ızgara kalamarı denemeden kesinlikle ayrılmayın. Bu arada size bir tavsiye daha; eğer yediklerinizden memnun kalırsanız, mutlaka beğendiğinizi belirtin ki arka planda çok da görünmeyen ama yediklerinize lezzet katan aşçıların yüzlerine gülücük kondurabilesiniz : ) ve gülücük konduracağınızdan emin olabilirsiniz : )

Nereid Meyhanesi

Sevimli kasabamızda az da olsa Berkay ile baş başa kalma fırsatı yakaladığımız nadir anlardan birinde, Nereid Meyhanesi’ni keşfedelim dedik… Pembe begonviller arasında mavi ve beyaz renklerin hâkim olduğu mekâna, dekoratif olarak kullanılan balık ağları ve deniz fenerleri hoş bir hava kazandırmış. Restorana geldiniz, mavi-beyaz pötikare örtülü masanıza yerleştiniz ve sipariş zamanı mı geldi? İşte size “yemeden ayrılmayın” diyeceklerim: ahtapot ızgara, saganakipeyniri, karışık ege otlarından sıcak olarak üzerine yoğurt ile servis edilen meze, kalamar, mücver ile kılıçbalığı pastırmalı paçanga… Deneme fırsatı yakalayamadığımız daha pek çok çeşit meze… Ama hepsinden tatmak için tek bir akşam yeterli değil maalesef... Sizler de bu yazdıklarımın haricinde denedikleriniz olursa paylaşırsanız sevinirim, e ne de olsa hayat paylaştıkça daha güzel : )

Güzel bir yemeğin ardından sessiz sakin bir ortamda içkinizi yudumlarken, bir yandan da söz yazarı ve besteci Güler Özince’nin kendi bestelediği şarkıları gitarı eşliğinde dinlemek isterseniz; Pazartesi ve Salı akşamları Asmaaltı Cafe’ye ya da Çarşamba, Cuma ve Cumartesi akşamları ise Mayor Bistro’ya uğrayabilirsiniz.

Kaş'ta keyifli ve huzurlu bir tatil için Delos Beach Hotel'de yerinizi ayırtmayı unutmayın.http://www.delosbeachhotel.com/

Yorumlar

TUĞÇE YILMAZ
21 Ara 2024, Cumartesi - 16:48
IŞIL ATAKER

Yazar Hakkında

IŞIL ATAKER

Gezmek, seyahat etmek, gözlemlemek, fotoğraf çekmek, uçak, otobüs, araba farketmeksizin herhangibir araca binip bir yerlere gidiyor olma hissini yaşamak, konser, film, sinema, festival, ne varsa he