Diğer adıyla Mağaralar Manastırı… Halkların Kardeşliği Anıtı’ndan yürüyerek bu bölgeye geçin. Bu bölgeye metro kullanarak gelecekseniz, Arsenalna durağında inmelisiniz.
Pechersk Lavra’yı pek çok kiliseden oluşan bir kompleks gibi düşünebilirsiniz. Burası, UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alıyor. Oldukça büyük ve ilginç bir yer… Burayı gezmek yarım gününüzü rahatlıkla alır. Kendinizi ona göre planlayın. Bu manastır içinde toplam 18 kilise var. Bunlardan 6 tanesi yerin altında… Slav Ortodoks Hristiyanlar için bu manastıra gelmek önemli, çünkü bu ziyaretleriyle hacı mertebesine erişiyorlar.
Manastırın içindeki kiliseler, bambaşka bir dünya… Mumlar, dua edenler, Hz. Meryem ve Hz. İsa’nın fotoğraflarını defalarca öpenler ve tok sesli rahiplerin eşliğindeki ayinlerle birlikte tamamen ruhani bir ortamda buluyorsunuz kendinizi. Manastırın muazzam kubbeleri altından yapılmış. Manastırdaki mağaralar eskiden rahiplerin inziva yeriymiş. Şimdi ise turistten geçilmiyor. Bu kiliselerde papazların mumyalanmış heykellerini de görebilirsiniz.
Paskalya Yumurtaları - Çok Güzeller Manastırın bahçesinde kayın ağacından yapılmış yüzlerce paskalya yumurtasından meydana gelen enfes bir eser daha var. Bu eser, yumurtaların üzerine 70’ten fazla çocuğun el boyamasıyla çizdiği şekillerden oluşmuş. Bir art-work ve Ukraynalı sanatçı Oksana Mas’ın bir projesiymiş. Fotoğrafını çekmeye doyamadım. Bayıldım! Hatta çektiğim fotoğraflardan biri şu an salonumuzun duvarında…
Mikro Minyatür Müzesi - Akıldışı! Fantastik!
Pechersk Lavra Manastırı’nın içinde mutlaka görmeniz gereken önemli bir müze bu… İçeride sadece mikroskopla bakınca görebildiğiniz akıldışı eserler var. Toplu iğne ucuna yapılmış satranç takımı, sivrisineğin iğnesinin üzerine oturmuş bir genç kız figürü vs. : ) Evet, tam deli işi ama inanılmaz! El emeği göz nuru… Guinness Rekorlar Kitabı’nda yer alıyor zaten çoğu… Şansımıza o gün bu eserlerin yaratıcısı Ukraynalı Mykola Syadristy da ordaymış ve tanışma fırsatımız oldu. İngilizce bilmediği için anlaşamadık : ) Oysa bu eserleri nasıl yaptığını ayrıntılarıyla kendi ağzından dinlemek keyifli olurdu…
Oldukça etkileyici olan Pechersk Lavra’yı, mümkünse bir rehber eşliğinde gezin…