Londra'daki Ücretsiz Müzeler

Pahalılık açısından biz gezginlerin bütçesini zorlayan şehirlerin başında gelen Londra, "suçunu" kabullenmiş olmalı ki birbirinden güzel ücretsiz müzeleriyle kalbimizi kazanmaya çalışıyor :)

Bu müzelerden en bilinenleri, kendime göre en gidilesi olanlardan başlayarak sıraladım. Londra'da 4-5 gün geçirecek her turist, aşağıda anlatacağım müzelerden en çok beğeneceğini düşündüğü en az 3 tanesini ziyaret etmeli bence. Gezinizin hangi noktasında gidersiniz ve rotanıza nasıl eklersiniz gibi sorular için, tüm gezilecek yerleri sıralı halde anlattığım LONDRA GEZİLECEK YERLER yazımı inceleyebilirsiniz.

British Museum: İnsanlık tarihi ve kültürüne adanmış bir müze olarak lanse edilen British Museum'da, dünyadaki farklı uygarlıklardan toplanarak bir araya getirilmiş milyonlarca eser sergileniyor. Bu cümlede geçen eserlerin dünyanın birçok yerinden "toplanması" kısmı; özellikle İznik çinileri, Kütahya porselenleri, Efes antik kent kalıntıları, Uşak halıları, Osmanlı eserleri gibi bize çok tanıdık gelen parçaları görünce "Bunlar neden burada yaa? İngilizler çalmış hepsini!" şeklinde öfkeli şaşkınlıklara sebep olabiliyor. Evet, atalarımız bir şekilde kendi tarihi miraslarını İngilizlere kaptırmışlar ne yazık ki! İngilizlerin ise en azından eserleri çok iyi muhafaza edip koruyor olmaları (bizde kalsa o eserler bu zamana kadar gelebilir miydi düşüncesi) ve müze girişinde ücret almamaları (kimin malı için kimden ücret alıyorlarmış düşüncesi) avuntumuz olabilir.

Her gün 10:00-17:30 saatleri arasında gezilebiliyor (Cuma günleri biraz daha geç kapanıyor). İçeri girip öylesine gezmek isterseniz bitmez, harita edinin ve ilginizi çeken kısımlara yönelin. Etrafı metro hatlarıyla çevrili merkezi bir konumda olduğundan Tottenham Court RoadHolbornRussell Square veya Goodge Street duraklarından kısa bir yürüyüşle ulaşılabilir.

"Ücretsiz müzeler cenneti" olan South Kensington'a uğramak şart. Şimdi bahsedeceğim üç müzeye gitmek için metronun South Kensington durağında inmelisiniz.

Science Museum (Bilim Müzesi): Bilimin gelişimini ve tarihteki örneklerini anlatan müzede birçok interaktif ekran bulunuyor. Hem müzeyi gezerken görsel zenginliğini beğeneceksiniz hem de dokunmatik ekranlardaki oyunları oynayıp bilgileri incelerken güzel vakit geçireceksiniz diye tahmin ediyorum. Dünyanın en eski buharlı lokomotifi gibi Sanayi Devrimi sırasında geliştirilen icatlar ve geçmiş dönemlerdeki ameliyatların nasıl yapıldığına dair mankenli canlandırmalar ilgi çekici gelmişti bana. Her gün 10:00-18:00 arası açık.

Natural History Museum (Doğa Tarihi Müzesi): Benim çok başarılı bulduğum ve Londra'ya her gittiğimde yeniden görmeye çalıştığım bu müzeyi, konusuna göre dört temel bölüme ayırmışlar. Red zone (kırmızı bölge), dünyayı şekillendiren ve tahrip eden volkan, deprem gibi doğa güçlerinden bahsediyor. Hatta deprem platformu bile yapmışlar, üzerine çıkıyorsunuz ve deprem anı simüle ediliyor. Blue zone (mavi bölge), temelde deniz canlılarını gösteriyor. Green zone (yeşil bölge), ekosistemi oluşturan ve doğada yaşayan her türlü canlıdan bahsetmiş. Son olarak orange zone (turuncu bölge), vahşi yaşamı ve Darwin'i anlatıyor.

Tüm canlıların kurutulmuş veya içi doldurulmuş örnekleri var, haklarında temel bilgiler de verilmiş. Kısacası burayı çok tavsiye ediyorum :) Her gün 10:00-17:50 arası açık.

Victoria and Albert Museum (V & A): Dünyanın en büyük sanat ve tasarım müzesi; içeride 4,5 milyon parça varmış. Tablolar, seramikler, heykeller, fotoğraflar, takılar, mobilyalar, tekstil ürünleri ve daha birçok galeriye ev sahipliği yapıyor. Çok uğranası bir müze. Her gün 10:00-17:45 arası ve Cuma günleri 22:00'ye kadar açık. İçindeki bazı özel sergiler ücretli olabiliyor, isteyenler bilet alıp onları da gezebilir.

Tate Modern: Modern sanat sever misiniz? Sevmeseniz de vaktiniz varsa bu devasa müzeye uğrayabilirsiniz. İçeride Picasso başta olmak üzere birçok ünlü ressamın eserlerinin yanı sıra, "bu nedir acaba" diye ilgiyle inceleyeceğiniz sanat örneklerinden bolca bulunuyor. Bazen rengarenk, bazen sade ve minimalist ama hep çok yaratıcı... İlginç bir yer yani.

Saat 10:00'da ziyarete açılıyor. Cuma ve Ctesi günleri 22:00 ve diğer günler 18:00'de kapanıyor. Metronun SouthwarkBlackfriars veya St. Pauls duraklarından birinde inerek ulaşılabilir.

National Gallery: Londra'nın ünlü meydanlarından biri olan Trafalgar Square'de yer alan bu galeride Van Gogh, Leonardo da Vinci, Monet, Bellini, Cezanne gibi ünlü sanatçıların eserleri ücretsiz görülebilir. Her gün 10:00-18:00 saatleri arası (Cuma günleri 21:00'e kadar) ziyarete açık. Hemen yanındaki National Portrait Gallery de ünlü İngilizlerin portrelerinin olduğu bir sanat galerisi. Vakti olanlar gezebilir, portreleri olan kişileri genelde çok tanımasak da ben müzenin genel atmosferini beğenmiştim. Yürüyerek gelmediyseniz, metronun Leicester Square veya CharingCross duraklarında inerek ulaşmak mümkün.

Museum of London (Londra Müzesi): Londra'nın tarihini anlatan müze. Girişi ücretsiz olduğu için uğranabilir ama kısıtlı zamanı olanlar için şart değil. St. Paul's Cathedralinden yürüyerek veya Moorgate ile Barbican duraklarından birinde inerek ulaşılabilir.

Imperial War Museum: Savaş tarihini anlatan bu müzeye, vakit varsa metronun Elephant and Castle durağında inerek uğranabilir.

Tate Britain: Yağlıboya tablolar ve modern sanatı seviyorsanız gidebileceğiniz bir yer. Yukarıda Tate Modern'den bahsetmiştim; ona gittiyseniz ve beğendiyseniz, bunu dabeğenirsiniz. Metronun Pimlico durağında inerek ulaşmak mümkün.

Wallace Collection: Sanatı ve özellikle yağlı boya tabloları sevenler için böyle bir müze de var. Savaş bölümünde savaşçı kıyafetleri denenebiliyor, ben giyince ne kadar ağır olduklarına şaşırmıştım. Her gün 10:00-17:00 arası açık olan müzeye en yakın metro durakları; BondStreet ve Baker Street.

Museum of Instruments (Enstrüman Müzesi): Enstrüman çalıyorsanız veya çalamasanız da güzel sesler çıkaran o aletler size büyülü geliyorsa burada 1000'den fazla çeşidini görebilirsiniz. Yanında müzik okulu (Royal College of Music) olduğu için, okul tarafından enstrümanlar koleksiyon haline getirilerek müze oluşturulmuş. Görülmesi şart değil, ama gitmek isteyenler için okul dönemlerinde Salı-Cuma arası 14:00-16:30 saatleri arasında girilebiliyor.

Tüm yazılarım için hayatveseyahat.com blogumu ziyaret edebilirsiniz.Yeni yazılarımdan haberdar olmak için facebook.com/hayatveseyahat sayfamı beğenebilirsiniz.

Fatma Olcucu

Yazar Hakkında

Fatma Olcucu

Gezgin olmanın ötesinde yazar olmak benim hayalim, hem de çocukluğumdan beri..