Adrenalin tutkunları için Dubai'de yapılabilecek en çılgın aktivite kesinlikle Skydiving... Biraz cesaretini toplayıp hayatının en unutulmaz tecrübesini yaşamaya karar verenler veya fotoğraflarda görüp acaba nedir, yapabilir miyim diye düşünenler için Skydive Dubai'den bahsedip, merak ettiklerinizi ve kendi tecrübelerimi aktarmaya çalışacağım.

Dubai hakkındaki diğer bilgiler için DUBAİ GEZİ REHBERİ yazılarımı inceleyebilirsiniz.

Skydiving Nedir?

Skydiving, Türkçesiyle "hava dalışı" veya "gökyüzü dalışı", uçakla belirli bir yüksekliğe kadar çıkarak, sonra eğitmen eşliğinde uçaktan atlamak olarak özetlenebilir. Tek başına skydiving yapanlar, konuda gerekli bilgisi ve tecrübesi olan kişiler oluyor ve bizler gibi ilk defa deneyecek olanlar tek başına atlayamaz. Eğitmenle birlikte yapacağımız atlayışa tandem jump (ikili atlayış) deniyor.

İlk cümlede kullandığım 'belirli bir yüksekliğe' ifadesindeki yüksekliğin ne kadar olduğunu sanırım merak etmişsinizdir :) Skydive Dubai için bu yükseklik 13bin feet, yani 4000 metre. Dubai'ye gitmek için bindiğiniz uçağın bile muhtemelen 10 bin feet seviyesinde uçtuğunu söylersem, bu yükseklik belki sizin için daha anlamlı olacaktır.

Uçaktan atladığınızda, bir dakika kadar free fall denilen serbest düşme başlıyor; zaten skydive'ın olayı da bu serbest düşüş. Hayatınızın en unutulmaz bir dakikası olacak süre boyunca, saatte 210 km gibi çılgın bir hızla yere düşüyorsunuz. Eğitmen, koluna takılı yükseklik ölçerden bakarak gerekli yüksekliğe indiğinizde paraşütü açıyor ve 3-5 dakika kadar Dubai'nin muhteşem manzarasını gökyüzünden izleyerek yere iniyorsunuz. Ben Palmiye Adası'nın güzelliğinden gözlerimi alamamıştım.

Bunlara Dikkat

Skydive atlayışınıza izin verilmesi için bazı ön koşullar var. Öncelikle 18 yaş ve üzerinde olmak gerekiyor. 60 yaş üzeri için doktordan rapor istiyorlar ama 60 yaş üzerindeyseniz bence yapmayın zaten. Diğer koşul ise kilo; kıyafetli-ayakkabılı durum için kadınların 90 ve erkeklerin 100 kilodan fazla olmaması gerekli. Bunları geçtiyseniz son koşulumuz boy-kilo; BMI (Body Mass Index) denilen vücut kütle oranı kadınlar için 27.5 ve erkekler için 30.0'un altında olmalı. "Kilo/metre cinsinden boyun karesi" olarak hesaplayın veya zor geldiyse şuraya yazarak bulun.

Skydiving için kollu tişört giymelisiniz; kolsuz veya askılı tişörtlere izin verilmiyor. Bu sizin iyiliğiniz için; çünkü omzunuzdan geçen askılar çok sıkı olacak ve kollu bir şey giymezseniz derinizi kesebilir. Altına ise kadınlar için tayt veya çok bol olmayan rahat bir pantolon, erkekler içinse dizaltı şort bence ideal. Çok kısa şortlar, serbest düşüşteki hızlı hava akımında çıplak bacakları rahatsız edebilir ama tercih sizin. Altına da spor bir ayakkabı şart, terlik vs. olmaz. Ayrıca ceplerinizi boşaltın, tüm takılarınızı çıkartın ve uzun saçlıysanız saçlarınızı toplayın. 

Atlayıştan 24 saat önce alkol almayı bırakın ve scuba diving gibi yer seviyesinin altındaki aktiviteleri yapmayın. Yine kendi iyiliğiniz için...

Öncesi

Dubai'de skydiving tecrübesine karar verdiğinizde ilk yapmanız gereken derhal web sitelerinden rezervasyon yaptırmak. Dubai'nin turistik bir şehir olması, Skydive Dubai'nin güvenilen bir kurum olması, serbest düşme sırasında çekilen fotoğraflarda aşağıdaki Palmiye Adası sayesinde müthiş kareler yakalanması gibi birçok şey birleşince rezervasyonlar neredeyse iki ay önceden doluyor. Rezervasyon için web sitesi burada.

Atlayışların uygunluğu hava koşullarına bağlı; fakat genel çalışma saatleri olarak Nisan ve Mayıs’ta 08:00 – 16:00 arası açık, pazar kapalı. Haziran’dan Ağustos sonuna 05:00 - 10:00 arası açık, Pazar ve Pazartesi kapalı. Diğer aylarda kapalı görünüyor, değişmiş mi diye az önce linkini verdiğim takvimden kontrol edersiniz.

Rezervasyonunuz varsa, yapmanız gereken tek şey biraz daha erken saatte orada olmak. Benim gibi yer bulamayan şanssızlardansanız, sabah açılış saatinden 15 dakika önce oraya gidin ve waiting list'e (bekleme listesi) isim yazdırmak istediğinizi söyleyin. Açıldığı zaman listede en önce siz olursanız, 1 kişi dahi rezervasyonu iptal eder veya vaktinde gelmezse sıra sizin olacak.

Elbette en kötü senaryo olarak saatlerce bekleyip yine de sıranın gelmemesini göz önünde bulundurmalısınız. Ama benim gibi çok istiyorsanız denemeye değecektir. Ben ertesi gün saat 8'e doğru yeniden gittim ve ismimi 5. sırada yazdırabildim. Neyse ki bu sefer şansım yaver gitti ve 12:00 gibi sıranın bana geldiği müjdesini aldım. İçeride wifi olduğu için oyalandım ve ne olacağını bilmediğim halde birkaç saat beklemeyi çok problem etmedim, bazen iyimser olmak gerekiyor :)

O Gün

Yukarıda bahsettiğim gibi asla geç kalmamalısınız. Rezervasyon listesinden isimler okunuyor, öyle biri var mı diye biraz etrafa bakılıyor ve bahsedilen kişi yoksa benim gibi yedeklere sıra geliyor işte :) Sitesinde özellikle belirtmişler, rezervasyon saatiniz sizin atlayış saatiniz ve öncesindeki hazırlıklar için bu saatten daha erken gitmelisiniz. Zaten bence erken gidip oradaki heyecanı ve hareketliliği izleyerek ortama alışmak için kendinize vakit vermelisiniz. Ne kadar çok insanın yaptığını ve 10 dakika sonra çok mutlu halde geri döndüklerini, ayrıca eğitmenlerin kendilerinden ne kadar emin olduklarını ve profesyonelliklerini görmek beni rahatlatmıştı.

Ödemenin tamamını alıyorlar ve size imzalamanız için birkaç sayfalık kağıt veriyorlar. Kağıtlarda özetle, başınıza bir şey gelirse Skydive Dubai'nin sorumluluk kabul etmeyeceği yazıyor. Evet, o imzaları atarken çok iyi hissetmediğimi itiraf etmeliyim. Boy kilo ölçümleriniz yapılıp herhangi bir sorun çıkmazsa eğitmen ve fotoğrafçınızla tanışıyorsunuz. Eğitmen askılarınızı takarken kısaca neler yapmanız gerektiğini anlatıyor.

"Uçaktan atlarken başını geriye vermeli, dizlerini kırarak yay pozisyonu almalı ve askılarını tutmalısın. Sonra ben omzuna tıkladığımda ellerini bırakarak istediğin pozları verebilirsin. Gözün fotoğrafçıda olsun ve özellikle palmiyeye doğru geldiğimizde ona bakmayı unutma."

Bu kısa bilgilendirme sonrası fotoğrafçı kısa bir röportaj yapıyor; neler hissediyorsun, bu atlayış senin kararın mıydı, ailene ve arkadaşlarına bir şeyler söylemek ister misin gibi şeyler soruyor. Fotoğrafçı kısmı beni şaşırtmıştı, ben nedense atlayış boyunca olan çekimleri bir yere sabitlenmiş kamera yapıyordur diye düşünmüştüm hep, paragliding yaptığımda öyleydi. Yani fotoğraf ve video için gerçekten bir kişinin daha atladığını düşünmemiştim. Atlıyormuş ama :)

Araçla 5 dakika kadar yol giderek uçağın durduğu yere varılıyor. Uçakta her sefer için 5 - 6 kişi oluyor; her birinin eğitmen ve fotoğrafçısını ekleyince uçak 15 - 18 kişiyle hareket ediyor diyebiliriz. Uçağa yine teker teker biniliyor, çünkü biniş anında da çekim var.

O An

Uçak hızlı bir şekilde havalanıyor ve birkaç dakika içinde gökdelenler bile çok aşağınızda kalıyor. Atlayış öncesi son çekim uçağın içinde yapılıyor. Fotoğrafçı yine benzer sorular soruyor, zaten artık kalp atışlarınız hızlanmaya başladığı için o an neler söylediğinizi anca videoyu aldıktan sonra hatırlıyorsunuz :) Eğitmenin dizine oturuyorsunuz ve o ana kadar gevşek olan askılarınızı iyice sıkıp kancalarla kendine bağlıyor. Ben o an eğitmene kendimi çok yapışık ve o yüzden güvende hissettim. "Bu işi yıllardır yapıyor ve ona hiçbir şey olmamış. Ben de şu an ona sıkıca bağlanmış durumdayım. Demek ki bana da bir şey olmayacak." Düşüncelerim bunlardı, dedim ya bazen iyimser olmak gerekebiliyor :) Sonradan herkesin hayretle sorduğu "Ya paraşüt açılmasaydı?" ihtimali aklımın ucundan bile geçmedi o an. Adamın senelerdir sorunsuz açılan paraşütü benim tek seferlik şansıma açılmayacaksa, öyle bir şansla şimdiye kadar yaşamam şaşırtıcı olurmuş zaten :)

Gözlüğümü verdi ve bir anda yüzüme çarpacak havanın şiddetinden korkmamam konusunda uyardı. Birçok insan bunu balıklama suya atladığında yüzüne suyun çarpmasına benzetiyormuş.

Uçaktan teker teker atlanıyor ve her kişi arasında birkaç saniye bekliyorlar, ben en dipte oturduğum için en son atlayışı yapacaktım. Sıram geldiğinde eğitmene yapışık halde paytak paytak yürüyüp uçağın ucuna kadar geldik. Ne kadar yüksekte olduğumuzu o an fark ettim. Atlayışın uygunluğunu belirten ışık yeşile döndü ve artık hazırdık.

Fotoğrafçı açık olan kapının önünde çekim yaparken, gözümü ondan ayırmamam konusunda yeniden işaret etti ve bir anda aşağı atladı. Adama şaşırmaya fırsat kalmadan arkamdan bir güç beni de itekledi ve kendimi boşlukta buluverdim.

O andaki hisleri tarif etmek çok zor; şaşkınlık ve mutluluk karışıktı sanırım. Korku da vardı muhtemelen ama bu anı yaşamayı hem çok istediğim hem de yarım günlük umutsuz bekleyiş sonrası elde edebildiğim bir şans olarak gördüğüm için korkuyu geri planda tutmayı ve mutlu olmayı başarabildim. Birkaç saniye sonra eğitmen omzuma vurdu, artık poz zamanıydı. Hemen yanımda uçan fotoğrafçıya bakarak her şey yolunda ve zafer işaretleri yapmaya başladım, gerçekten inanılmaz mutluydum. 

Saniyeler sonra palmiye hizasına geldiğimizde eğitmen başımı fotoğrafçıya çevirdi ve Palmiye Adası fotoğrafımın güzel çıkmasına yardımcı oldu. Palm Jumeirah'ın altta olduğu birkaç saniyede fotoğrafçıya bakabilmek çok önemli, böylece "perfect palm photo" denilen fotoğraflar gerçekten perfect olabiliyor :) Tabii havanın bulutsuz olması, fotoğrafçının o an güzel bir açıda olması gibi bazı şans faktörleri de var.

Palmiye resimlerini çektikten sonra fotoğrafçı baş parmağıyla tamam işareti yaptı. Eğitmen kolundaki yükseklik ölçen saatten yüksekliğimize baktı ve bittiğini işaret etti (etmiş diyebilirim, bunu videomda gördüm). Artık serbest düşmenin sonuna gelmiştik, bizim paraşütümüz açılıp yukarı doğru savrulduğumuzda fotoğrafçı da gözden kayboldu. Paraşütün açılma anında biraz sarsılma oluyor, buna kendinizi hazırlayın. Serbest düşmenin son sürat hızını kesen bir hareket olduğu için galiba.

Paraşüt açıldıktan sonra artık fotoğrafçı yok, iniş anınızı yakalamak için yerini almaya gidiyor ve işin adrenalin kısmından keyif kısmına geçebilirsiniz, yavaşladığımıza ve paraşütümüz de sorunsuzca açıldığına göre rahat bir nefes alma ve Dubai'nin şahane manzarasını seyretme vakti. Ben o güzelliği seyretmeye dalmışken sempatik eğitmenim, "Burası da benim ofis işte" dedi gülerek, havası batsın :) Araya yine adrenalin vermek için, birkaç kez ipin tek tarafına asılarak havada hızlı daireler atmamızı sağladı o da eğlenceliydi benim için.

İniş kısmında bacağını incitenler olabiliyormuş, iyice yaklaştığımızda eğitmen önce bacaklarımı yere paralel şekilde uzatmamı istedi. Değecek hizaya geldiğimde ise basmamı söyledi ve hafifçe koşarak beni bekleyen fotoğrafçıya vardım. Bacaklarını hiç koymadan doğrudan poposunun üstünde inenler de var, eğitmenin nasıl yönlendireceğine bağlı.

İnince fotoğrafçı nasıl geçtiğini sormuş, ben o an sevinçten hala havalarda uçmakta olduğum için bu kısmı da videomu izleyince hatırlayabildim.

Sonrası

Binaya geri döndüm ve biraz sonra eğitmenim gelerek beni askılarımdan kurtardı. Teşekkür ettim ve vedalaştık. Her eğitmen günde 8 - 10 kez atlayış yapıyormuş, o yüzden bir sonraki öğrencisini almak üzere yanımdan ayrıldı.

Fotoğraf ve videolar 45 dakika kadar sonra çıkıyor, beklerken isterseniz hediyelik eşya dükkanını gezerek Skydive Dubai yazılı tişört, şapka gibi şeyler de alabilirsiniz.

Video ile fotoğrafları bir usb'nin içinde veriyorlar. Meraktan çatlayacağınızı tahmin ederek bilgisayar da koymuşlar, hemen orada bakabiliyor ve wifi olduğu için sosyal medyada paylaşabiliyorsunuz. Sonrasında usb'nizi alarak mutlu bir şekilde Skydive Dubai'den ayrılabilirsiniz :)

Skydiving Maliyeti

İşin korku boyutunu aşıp "Ben bunu deneyeceğim" kararını vermiş olsanız dahi, maliyet kısmı biraz caydırıcı olabiliyor. Nisan 2015 itibariyle Skydive Dubai'deki tandem atlayışın ücreti 1999 AED (güncel halini sitesinden kontrol edersiniz). Bu tutara fotoğraf ve video ücreti dahil.

İyi haber ise Mastercard ve Visa kredi kartlarını kabul ediyor olmaları. Sitesinden rezervasyon yapınca 999 AED depozitoyu ödüyorsunuz. Rezervasyonu değiştirme şansınız var ama geç kalır, gelmez veya atlamaktan vazgeçerseniz bu tutar yanıyor. Kalan 1000 AED ise oraya gidince ödeniyor.1999 AED'nin dolar karşılığı 544 USD.

5 dakikalık şey için onca para verilir mi dediğinizi duyar gibiyim. Ben de pek zengin sayılmam ve benim için de bu tutar ciddi bir maliyet oldu, hatta o parayla bir kez daha yurtdışına tatile gidebilirdim. Ama pişman mıyım, hayır. Başa dönsem yine yapar mıyım, evet. Çünkü hayatta bazı tecrübelerin gerçekten paha biçilemeyerek kadar değerli olduğunu düşünüyorum ve skydiving benim için bu tecrübelerden biri oldu. Taksitleri bitene kadar doları takip edip düşmesini umarak ödeyeceğiz artık ne yapalım :) Kesin yapın diyemem, Allah korusun başınıza bir şey geleceği tutar, sonra "bu dedi" olmasın. Ama yapar ve mutlu ayrılırsanız bana yazmayı unutmayın ;)

Tüm yazılarım için facebook.com/hayatveseyahat sayfamı beğenebilirsiniz.

İşte bu da videom :) https://www.youtube.com/watch?v=DGcr7h4kxtU

Fatma Olcucu

Yazar Hakkında

Fatma Olcucu

Gezgin olmanın ötesinde yazar olmak benim hayalim, hem de çocukluğumdan beri..