Marakeş, Berberi dilinde ‘Tanrıların Ülkesi’ anlamına geliyor. Hem Akdeniz hem de Atlas Okyanusu’na kıyısı bulunan eski Fransız sömürgesi Fas’ın belki de en egzotik şehri. Casablanca, Rabat ve Fes’den sonra ülkenin dördüncü büyük şehri.
Atlas dağlarının eteğinde, Fas’ın kalbinde yer alan, toprak renkli bu şehir iki bölüme ayrılmış. Eski şehir anlamına gelen Medina ve yeni şehir anlamına gelen Ville Nouvelle. Medina etrafını çevreleyen 16 km uzunluğundaki duvarların arkasında sizi mistik bir dünyaya davet ederken, Ville Nouvelle lüks lokanta ve otelleriyle Marakeş’in modern yüzünü temsil ediyor.
Etrafını çevreleyen duvarların arkasında kalan Medina’ya girince sanki günümüzden kopuk bambaşka bir dünyaya adım atıyorsunuz. Renkler, giysiler, kokular, binalar hepsi başka bir zamana, mistik bir masal şehrine ait sanki.
Şehrin en meşhur meydanı, Kutubia Camii minaresinin karşıdan baktığı, Medina’nın girişinde yer alan Jemaa el-Fnaa Meydanı. 11. yüzyıldan kalan ve eskiden idamların gerçekleştiği bu meydan 2008 yılında UNESCO tarafından kültür mirası listesine eklendi. Meydan gündüz kobra yılanlarının ve maymunların gösterilerine ev sahipliği yaparken, akşam 17:00’den sonra seyyar yiyecek tezgahlarının ve masaların kurulması ile binbir gece masallarından fırlamış devasa bir açık hava lokantasına dönüşüyor. Kalabalıktan başınız biraz dönebilir, yemeklerden yemeye cesaret edemeyebilirsiniz ama kesinlikle görülmeye değer bir manzara.
Marakeş’in simgelerinden biri de “souk” adı verilen meşhur çarşıları. Kapalıçarşı ve Mısır Çarşı’na aşina olanların çok yabancılık çekmeyeceği birbirini kesen sokaklardan oluşan labirent gibi çarşılar. Deri çantalar, hasır çantalar, gümüş takılar ve şalların yanında büyüleyici antikalar da bulabilirsiniz. Burada pazarlık yapmadan alışveriş yapmak paranızı sokağa atmak olur. Buradaki ritüel şöyle gelişiyor: Size söylenen ilk rakamı muhakkak reddediyorsunuz. Satıcılar ilk fiyatı reddettiğiniz anda bu sefer size ne kadar verebileceğinizi soruyor. Hiç çekinmeden size söylenen rakamın üçte birini hatta dörtte birini teklif edin. Göreceksiniz siz dükkandan çıkarken peşinizden gelip sizin teklifinizi kabul edecekler.
Riyad adı verilen ve içlerinde bir bahçe veya avlu olan geleneksel fas evlerinin birçok örneğini de Marakeş’de görebilirsiniz. Riyad kelimesi Arapça’da bahçe anlamına gelen "ryad"dan geliyor. Zamanında bu evler tasarlanırken İslam dini etkisi altında özellikle kadınların ve ailelerin mahremiyetini korumak amaçlanmış. Binaların dışında çoğunlukla pencere olmaması ve iç bahçe ve avluların bu binaların en önemli kısımları olmasının sebebi de bu. Genellikle portakal veya limon ağaçları bulunan avlular ailelerin buluşma noktası olmuş. Günümüzde riyadlar daha çok otel ve restoran olarak kullanılıyor. Soukda gezerken kafe olarak hizmet veren riyadlara rastlayabilirsiniz. Alkol servisi de yapan bu kafelerin teraslarında hem şarabınızı yudumlayabilir hem de gün batımını izleyebilirsiniz. Terrace des Epices ve Cafe Arabe size önerebileceğimiz kafeler...
Ville Nouvelle’de görülmesi gereken yerlerden biri de Jardin Majorelle. Fransız ressam Jacques Majorelle tarafından dört senede tamamlanan bahçe ressamın ölümünden sonra Yves Saint Laurent tarafından alınmış. Birçok bitki türüne ev sahipliği yapan muhteşem bahçesi, dünyada çok sefer denenmesine rağmen bir türlü aynı tonun tutturulamadığı söylenen harika rengi, birbirinden güzel ve farklı havuz düzenlemeleri ile bu ev sizi ayrı bir dünyaya taşıyor. Jardin Majorelle yılın her günü istisnasız açık.
Şehrin her yeri botanik bahçeleriyle dolu. Şehrin en lüks oteli La Mamounia’nın içinde de görülmeye değer bir botanik bahçesi var. Kapalıçarşıda saatlerce gezdikten sonra yorgunluğunuzu üzerinizden atmak için La Mamounia’nın bahçesinde geleneksel nane çayı içmek birebir. Bu arada otelin Fas yemekleri sunan lokantasını da ayrıca tavsiye ederiz.
Eğer buralarda ne yenilir ne içilir derseniz yemekler baharat ve çeşit konusunda gayet zengin, kahvaltı ise krep ve hamur işi ağırlıklı. Kuzey Afrika’nın en ünlü lezzetlerinden olan Tajin tabii ki Marakeş’de de menülerde ilk sıralarda yerini alıyor. Tajin bizdeki sahanı andıran ama çok daha büyük ölçülerde ve yemeği hem pişirmek hem de servis etmek için kullanılan bir çeşit kapaklı tencere. Bu tencerede pişen yemeklerin hepsine de Tajin deniliyor. Tajin; kuzu, dana, tavuk, balık veya deve etiyle yapılabiliyor. Bu geleneksel lezzeti tadabileceğiniz en güzel yerlerden biri Medina’daki Dar Yacout. 20 seneden daha uzun bir geçmişe sahip olan Dar Yacout özel locaları ve bütün Medina’yı ayaklarınızın altına seren terasıyla mutlaka gidilmesi gereken bir yer. Fakat uyarmış olalım Dar Yacout’da öğlen yemeği servisi yok. Pazartesi dışında her gece açıklar. Gitmeden rezervasyon yapmayı unutmayın.
Fas mutfağının en önemli lezzetlerinden biri de pastilla. Baklava hamuru ile yapılan bir çeşit tatlı börek. Bu özel börek, çekilmiş badem, kuru üzüm, tarçın, bal ve güvercin eti, tavuk eti veya sebze ile yapılıyor. Piştikten sonra ise üzerine pudra şekeri ve tarçın serpilerek ikram ediliyor.
Marakeş’de çay sipariş ederken dikkat etmeniz gereken bir nokta var. O da eğer sadece çay sipariş ederseniz karşılığında nane çayı alacağınız. Yani eğer siyah çay içmek istiyorsanız özellikle belirtmeniz gerekiyor. Ama bizden söylemesi oralara kadar gitmişken nane çayını denemeden gelmeyin. Yeşil çay, iri nane yaprakları ve bir büyük küp şekerle hazırlanan nane çayının rahatlattığı da söyleniyor.
Marakeş bir masal şehri gibi dedik ama bu masalda her şey pek de güllük gülistanlık değil. Her türlü konforu sağlayan, ihtişamlı lüks otellerin, lokantaların saklayamadığı bir yoksulluk sokaklarda kol geziyor. Dilenen çocuklar, kadınlar, ahı çıkmış vahı kalmış yük taşıyan zavallı eşekler, atlar, hamallar… Marakeş belki de sadece turistler için bir masal şehri…
Marakeş Hakkında Birkaç Pratik Bilgi:
Maalesef henüz Marakeş’e Türkiye’den direkt uçuş yok. Önce 5 saatlik bir uçuşla Casablanca’ya varmanız gerekiyor. Ordan 40 dakikalık bir iç hat uçuşuyla Marakeş’e varabiliyorsunuz. Eğer tekrar uçağa binmek istemiyorum karayolunu tercih ederim derseniz 2,5 saatlik bir yolculuğa hazır olmanız gerekiyor.
Vize yok. Uçaktan inmeden önce bir form dolduruyorsunuz ve pasaportunuzla birlikte pasaport polisine veriyorsunuz. Aynı işlemi dönüşte de yapıyorsunuz.
Marakeş’te çöl ikliminin etkileri görülüyor. Yazlar sıcak ve kurak kışlar ise ılık fakat gündüz sıcağına aldanmayın gece sıcaklık epey düşüyor. Kenti ziyaret etmek için ideal mevsimler ilkbahar ve sonbahar ama ilkbaharda zaman zaman kum fırtınaları olabileceği unutulmamalı.
Yaz aylarında belki daha rahat olabilir ama genel olarak çok askılı bluzlar, kısa etekler veya şortlar giymemenizi tavsiye ederiz. Kimse size karışmayacaktır fakat etraftaki bakışlardan rahatsız olabilirsiniz. Gece şık lokantalara veya kluplere giderken sokaklarda pek yürümeyeceğiniz için özgürce giyinebilirsiniz.
Alışverişlerinizi Euro/Dolar ile yapabilirsiniz ama Euro daha çok tercih ediliyor.
Argan yağı alacaksanız sokaklardaki tezgahlardan almayın. Çarşıda bir sürü aktar var, onlara girin. Zaten bir girdiniz mi kolay kolay çıkamayacaksınız.