Ölüdeniz'de Kuşlar Gibi

Kontrolü sevmek ile adrenalini sevmek arasında gidip gelen bir ruh halim olmuştur hep. Arada adrenalin seven tarafım ağır bastığında şartlarımın uygun olduğu aktivitelere katılırım. Bu hafta sonu da Fethiye Ölüdeniz'de yamaç paraşütü yaptım.

Yamaç paraşütü, serbest paraşütlerle yamaçlardan koşarak kalkmaya olanak sağlayan bir spor türü. İngilizce adı paragliding. Dolayısıyla yamaç paraşütü yapılan yerlerde tabelalarda ve afişlerde bu adı görürsünüz çoğunlukla. Uzun yıllardır yamaç paraşütü yapanların fotoğraflarına bakar ve videoları izlerdim. Ancak Ölüdeniz'e gitme planını bu sene yapabildiğimden yıllarca ölmeden önce yapılacaklar listemde olan yamaç paraşütü maddesini bu sene gerçekleştirebilmiş oldum.

Ölüdeniz'de yamaç paraşütü yaptıran bir çok acenta var. Ben Gravity isimli acenta ile anlaştım. Geçen haftaya kadar uçuş ücretleri arasında firmadan firmaya farklılıklar oluyormuş ve uçuş sırasında yapılan kamera ve fotoğraf çekimi isteğe bağlıymış. Haksız ticari rekabete sebep olduğundan yeni bir düzenlemeye gidilmiş. Artık uçuş ve çekimler paket halinde satılıyor ve söylenene göre her acentada fiyat aynı. Şu an ücreti 340 TL. Değer mi derseniz kesinlikle değer derim. Bu ücrete uçuşun yapılacağı Babadağ'a ulaşım ve oradaki milli parka giriş ücreti de dahil. Orada duyduğuma göre uçuş için gelenlerden kişi başı 32 TL milli park giriş ücreti alınıyor. Bu da uçuş ücretlerini artırıyor haliyle. 

Gün içerisinde farklı saatlerde uçuş yapıldığından siz acenta ile anlaşmış olduğunuz saatte acenta önünde pilotlarla buluşuyorsunuz. Acentanın minibüsüyle yaklaşık yarım saatlik yolculuk sonrasında Babadağ'a ulaşıyorsunuz. Ben sabah 08.30'daki uçuşa katıldım. Farklı acentalardan ortalama 100 kişi vardı. Turist ağırlıklıydı. Birlikte uçuş yaptığım pilotun söylediğine göre geçmiş yıllarda daha kalabalık oluyormuş. Özellikle son bir yıldır ülkemizde yaşanan olayların turizme verdiği zararı bu kısa tatilimde yakınen görmüş oldum.

Gelelim uçma anına...

Öncelikle uçuş yapacağınız pilot size kuşam tertibatını giydiriyor. Aslında oturacağınız bu tertibata yamaçtan kendinizi bırakana kadar oturmuyorsunuz. Askı ipleri ve taşıyıcı kolonları takıp en son kafanıza kaskı takıyor pilotunuz. O anki görüntü gerçekten komik oluyor. Başınızda kask oturağa bağlısınız ama oturmuyorsunuz. Tabii birazdan yaşayacağınız heyecanın kıpırtıları başlamış bile... Pilot Ali Bey 17 yıldır bu işi yapıyormuş. Hem çok tecrübeli hem de işinden çok keyif alıyor. Dolayısıyla uçuş öncesi hazırlık süreci, verdiği bilgiler oldukça güven tazeliyordu. Yamacın kenarına doğru hızlı adımlarla yaklaşıp sonra kendinizi boşluğa bırakırken o anda kuşam tertibatına oturuyorsunuz ve macera başlıyor.

Rüzgarı yüzümde ve tenimde hissettiğim anda kuşlar ne kadar şanslı dedim. Sanki o an saatlerce bütün gökyüzünü dolaşabilirmişim gibiydi. Canım isterse bulutlar üzerine çıkarım sonra dağların üzeri. Bazen alçalıp denize yakın uçup tekrar yükselebilirim hissiyle dolup taştım. Yükseklik korkum olmadığından metrelerce yüksekte olmak korkutmasa da içimin hop hop etmesini aşkın ilk günlerindeki heyecana benzetebilirim. İçim içime sığmadı. Güzgar yüzümde gezerken pilotun kaskı çıkarmasından sonra saçlarımda da gezindi durdu. Hele manzara... Nasıl anlatsam ki? Dağları yakından gördüm uçakta gördükjlerimden çok farklıydı. Çıplak gözle ve sanki hemen zirvesine konabilirmişim gibiydi. Deniz zaten turkuaz rengiydi, maviyle karışık. Üzerine insem yürüyebilirmişim gibi düz ve berraktı. Evlerin ve otellerin çatılarına her an konabilirmişim gibiydi. İstanbul'un yorucu ve stresli günlerinden sonra sanki tüm stresimi gökyüzünden aşağı bıraktım ve hafifledim. 

Babadağ'dan manzara

Uçuş yaklaşık 40-45 dakika sürdü ama hissetirdiklerini çok uzun süre hatırlayacağıma eminim. Yükseklik korkunuz yoksa ve yolunuz Ölüdeniz'e düşerse yamaç paraşütü yapmak için mutlaka fırsat yaratın. Siz de bu farklı hissin tadına varın. Belki siz de benim gibi başka nerelerde yapıldığını araştırmaya başlarsınız hemen :)