Orlando, Everglades - Dünya Mirası Bir Milli Parkı

Key West'ten gezimizi tamamlayarak Orlando'ya dönerken, yolumuz Everglades doğal alanından geçecek, bu bölgenin güneyinde yer alan ve bölgenin % 20'sini kaplayan Everglades Ulusal Park'ına da uğrayalım istedik. Böylesine büyük ve önemli bir parkı bir günde gezmenin mümkün olmadığını biliyoruz elbette, ama bu kadar güneye inmişken görmeden geçemedik. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde, koruma altındaki park, büyüklük olarak Yellowstone ile Death Valley Milli Parklarından sonra üçüncü büyüklükte, subtropikal iklimli vahşi doğa alanı olarak ise en büyük park. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki vahşi hayat alanı ve dünyadaki tüm ağaç çeşitlerinin bulunduğu üç yerden birisi olan parkı yılda ortalama bir milyon kişi ziyaret ediyormuş. O halde biz de görmeliyiz dedik ve düştük yollara.

 

Park içinde, korumalı çok sayıda vahşi hayvan türleri (Florida panteri, rakun, timsah, puma, Amerika timsahı gibi), kaşıkçı kuşları ve leylekgiller familyalarından bir dizi kuş türü, pelikanlar ve çok çeşitli bitki türü yaşamakta. Bu korunan türler arasında değişik bitki ve ağaç türlerinden beni en etkileyen, "mangrow" ağaçlarının kökleri oldu. **Mangrov, tropikal ve subtropikal bölgelerde, gelgit sonucu oluşan haliçlerde, bataklıklarda ve çamurlu kıyılarda sık ormanlar oluşturan bazı ağaç ve çalı türleri ve oluşturdukları ormanlar. Çevreyi erozyondan korumaları nedeniyle önemli. Oysa bazı bataklık kısımlar zamanla insanlar tarafından kurutulmuş ancak doğa ekolojisine aykırı bu durumun yanlışı anlaşılarak, tekrar bataklığa dönüştürülmesi için çalışmalar başlamış.

 

 

Parkta gezmek için mutlaka tur almalısınız, bunların içinde en ilgi çeken airboat denen teknelerle yapılan turlar. Sabah 9.00’da başlayarak 17.00’ye kadar devam ediyor. Elektroniklerinizi sudan korumak için dikkat etmeniz gereken turda ara sıra heyecanlı anlar yaşamaya hazır olun ama çevredeki güzellikler ve daha önce belki de hiç görmediğiniz nefes kesen panoramik manzaralar, vahşi tabiat size her şeyi unutturacak. Bir seçenek de yürüyüş parkurunda yürüyerek, doğal bir ortamda orman içinde vahşi hayatı fotoğraflayarak, timsahları yakından görerek, hatta cesaret ederseniz fotoğraf bile çektirerek gezmek. 
Bölgenin içinde kendi bayrak ve kuralları olan birkaç yerli kabile yaşamakta, Mikossuki ve Seminole yerlileri. Kızılderili savaşları sırasında ordu tarafından yok edilmek üzere buralara sürülmüş olan yerliler yaşamayı başararak, kumarhane açmak, vergi ödememek gibi bazı haklar elde etmeyi başarmışlar. 


 

Parka doğru arabayla ilerlerken bir anda kendinizi Everglades’in içinde buluyorsunuz. Biraz ilerde bir danışma ve enformasyon kompleksi var, buradan broşürler, harita, tüm bilgileri detaylı olarak alabilirsiniz. Parkın kapanmasına az zaman kalmış, bilgileri alarak sadece arabayla gezebileceğimiz yol boyunca ilerlerken çeşit çeşit kuşlara, timsahlara ve bazı sürüngenlere rastlıyoruz. Biraz geç kaldığımız için tekne turunu alamadık ve parkı çok kısa gezebildik, ama gördüğümüz kadarı bile muhteşemdi, gece ne yazık ki kalamayacağımız için bu kadarı ile yetinmek durumunda kaldık ama yeterli olmadığında hemfikir, tekrar gelmek ve tüm gün gezmek için sözleşiyoruz. 


 

Park, Dünya Mirası unvanının haricinde Uluslararası "Biyosfer Rezervi" ve Uluslararası önemi olan "Sulak Alan" unvanlarına da sahip. 

**Biyosfer Rezervi: UNESCO'nun İnsan ve Biyosfer Programı içinde yer alan karasal ve/veya kıyı ekosistemlerine sahip yerler. Biyolojik çeşitliliğin korunması, genetik türlerin, ekosistemlerin ve peyzajların korunması, desteklenmesi gibi amaçları olan bir çalışma.

 

Türkiye'de böyle alanlar var mı derseniz? Ülkemiz biyo ve jeo-çeşitlilik açısından çok zengin, hatta biyolojik çeşitlilik olarak Avrupa Kıtası’ndan bile zengin. Ne yazık ki henüz yeterli korunan alan ağı oluşturulmamış, sadece belli sayıda koruma alanları belirlenmiş. Ülkemizde de doğal kaynaklarımıza ulusal ve uluslararası düzeyde önem verilmesinin, bizlerin de farkındalığımızın şart olduğunu düşünüyorum. 

Florida gezimizin son durağı. Orlando'da yaşayan düşeceğini dostlarımdan ayrılıp biraz kuzeye, Illinois eyaletine, çok sevgili yeğenlerim Şebnem ve Orhun'u ziyarete gidiyoruz.

Onlarla birlikte size country müziğin ve Johnny Cash'in memleketi Nashville'e ve çok ilginç yerlere götürene kadar sevgiyle.

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.