“Sağlık için portakal, varlık için Kaliforniya” Kaliforniya’nın sloganı. 1892 senesinde bu bölgede petrolün bulunması ile birlikte bir anda yeni yeni zenginler türemiş. 20. Yüzyılda petrolün var ettiği zenginler sebebi ile de böyle bir slogan bulmuşlar kendilerine.
Kaliforniya eyaletinde görülmesi gereken o kadar çok yer var ki… Los Angeles, Long Beach, Orange County, Disneyland, Knott’s Berry Farm bunlardan sadece bir kaçı…
Bu gün oldukça yoğun bir programımız var bu nedenle sabah erkenden kalkıp, kahvaltımızı Amerika’da zincir oluşturmuş olan Ihop’da yapıyoruz. Burada klasik Amerikan kahvaltısı alıyoruz. Pancake, waffle, büyük biftek ve yanında patates kızartması veya püresi ve yumurta… Amerika’da mutlaka biftek deneyin çok lezzetli ve yumuşacık. Sıkı bir kahvaltı sonrası Long Beach’e hareket ediyoruz.
Long Beach, kilometrelerce uzunluktaki kumsallarının yanı sıra burada demirlemiş olan Queen Mary transatlantiği ile ünlü. Queen Mary zamanında dünyanın en büyük transatlantiği imiş. 1929-1934 yılları arasında Avrupa - New York arası jet sosyeteye hizmet vermiş. Gemi 2.200 kişilik olup, 1.100 mürettebatı varmış. İskoçya yapımlı bu gemi 1967’de emekliye ayrılıp 1969’da Long Beach’te demirlenerek otel-müze olarak hizmete açılmış. Geminin üst güvertesi, kaptan köşkü ve bazı kameraları gezilebiliyor. Queen Mary gemisinin yanında 2. Dünya Savaşı sırasında kullanılan Akrep adını verdikleri bir Rus denizaltısı da demirlemiş. Bu denizaltının ikinci bir eşi de San Diego’da demirlenmiş.
Long Beach Arena’nın 1.485 metrekarelik dış duvarında 10 katlık bir alanı kaplayan duvar resmi görülüyor. Amerika’daki herşey bu duvar resmi gibi devasa boyutlarda; binalar, caddeler, aklınıza gelebilecek her şey. Bu duvar resminde yunuslar, deniz aslanları, balinalar ve pek çok deniz canlıları resmedilmiş. Long Beach’te 50’ye yakın 1930’lardan kalma duvar resimleri bulunuyor.
Long Beach’in en önemli çekim merkezlerinden biri de Pasifik Akvaryum. 500’den fazla deniz canlısına ev sahipliği yapan bu akvaryum ülkenin en büyük akvaryumlarından biri. Burada okyanus kıyısı boyunca 1 veya 2 katlı pembe, mor, sarı, yeşil, kırmızı renkli beyaz pencere çerçeveli çok şirin hediyelik eşya dükkânları, büfe ve cafeler bulunuyor. Bu cafelerden birine oturup biralarımızı yudumluyoruz. Bira tüketimi oldukça yüksek bu ülkede. Dünyanın dört bir yanından getirilmiş 45 çeşit birayı tadabilirsiniz.
Long Beach’ta biraz dinlendikten sonra Griffith Park’a geliyoruz. Griffith Park 1.620 hektarlık bir alana kurulu. Parkın giriş yolu çok keyifli. Griffith Observatory’ye giderken yolumuzun üzerinde 5.900 kişilik bir Greek Amfitheater görüyoruz. Burası 2. Dünya Savaşı’nda askeri eğitim sahası olarak kullanılmış. Günümüzde açıkhava sineması olarak hizmet veriyor ve pek çok konsere ev sahipliği yapıyor.
Daha sonra James Dean’ın “Asi Gençlik” filminde yer alan Griffith Observatory’ye geliyoruz. Burada James Dean’ın bir büstü bulunuyor.
Griffith Observatory’nin bulunduğu tepe şehre hakim konumda. Şehre hakim bu tepeden Lee Dağları üzerindeki HOLLYWOOD yazısını, otelimizin bulunduğu Downtown bölgesini, Hollywood Bulvarı, Beverly Hills ve daha ileride Pasifik Okyanusu’nu seyrediyor ve fotoğraflıyoruz.
Gözlemevini gece ziyarete giderseniz buradaki teleskoplarla gökyüzünü seyredebilir, ayrıca The Planetarium Theater’de astronomi gösterileri izleyebilirsiniz.
Los Angeles geniş bir alana yayılmış ve mesafeler oldukça uzak. Bu yüzden otel seçerken gezi planınıza uygun bir konum belirlemeniz oldukça önemli. Şehirde her bütçeye uygun bir otel bulmak oldukça kolay. Lon Angeles’in Westside bölgesinde yer alan Hotel Sofitel, şehrin görülmesi gereken önemli yerlerinden West Hollywood, Sunset Boulevard ve Beverly Hills’e yürüme mesafesinde bulunuyor. Los Angeles’te havalimanı ve kıyıya yakın yerlerde konaklamayı düşünüyorsanız fiyat ve konfor bakımından oldukça uygun olan Hilton Garden Inn ve 2 Bedroom Apartment otellerini tercih edebilirsiniz. Mother’s Beach ve marinaya çok yakın olan oteller, denizin ve kumsalın keyfini çıkarmak isteyenler için oldukça ideal. Eğer biraz daha lüks olsun ve Santa Monica’da olsun diyorsanız kumsala yakın bir lokasyonda bulunan Hotel Shangri-La’yı da düşünebilirsiniz. Los Angeles’ta gece hayatı ve alışveriş noktalarının içinde bulunan Mondrian Los Angeles, eğlenceyi sevenler adına West Hollywood’da bulunan kaliteli otellerden. Otel ayrıca; House of Blues, Rodeo Drive Caddesi ve Hollywood şöhret yoluna çok yakın bir mesafede bulunuyor.
Downtown’da bulunan ve Sony Film Stüdyoları’na oldukça yakın olan The Culver Hotel ise merkezi bir konumda bulunuyor. Etrafında alışveriş, eğlence ve kültürel birçok seçenek olan otel, aynı zamanda tarihi dokusu ve mimarisiyle de ünlü. Daha fazla otel seçeneği istiyorsanız bu adresten booking.com’a girerek Los Angeles otellerine bakabilirsiniz.