Evian, Lozan’dan yaklaşık yarım saatlik bir tekne yolculuğu ile ulaşılabilen bir Fransız kasabası… Bizde daha çok aynı adla bilinen sularıyla tanınıyor. İsviçre’nin Fransızca konuşulan bölümünden tekneyle geçtiğimiz için de kendinizi aslında ülke atlamış gibi hissetmiyorsunuz. Ülke değiştirmiş olmanıza rağmen pasaport falan da sorulmuyor. Böyle bakınca da Ouchy’den bindiğim tekneden Evian’da indiğimde kendimi Kabataş’tan Kadıköy’e gitmiş gibi hissettim. Yalnız tabii tekne personeli çok daha güler yüzlü, temiz giyimli ve kibar… Teknelerde de aynen trende olduğu gibi 1. sınıf ve 2. sınıf uygulaması var. Hal böyle olunca da sanki tekneye değil de daha çok uçağa biniyormuş gibi geliyor insana…
Dediğim gibi Lozan-Evian arası tekne ile yarım saat sürüyor ve ücreti de gidiş-dönüş 34 CHF (yaklaşık 70 TL). Evian limanına vardıktan sonra, tarihi eski şehri gezmek için birkaç saat yeterli oluyor. Eğer su kaynaklarını da görmek ve kendinize spa bakımı yaptırmak isterseniz biraz daha fazla zamana ihtiyacınız var. Ne yazık ki biz gittiğimizde, günlerden Pazar olduğu için Cachat adı verilen kaynak suyu binası ve alanı kapalıydı. Orayı sadece dışardan görmekle yetinmek zorunda kaldık.
Limandan çıktıktan hemen sonra karşınıza gelen meydanın geniş merdivenlerinden çıkıp sağa doğru yöneldiğinizde Rue de la Touviere’e ulaşarak kasabanın içine girmiş oluyorsunuz. Bu yoldan hafif sola dönüp devam ettiğinizde sizi kasabanın tam göbeğine götüren Rue Nationale ve Rue du 8 mai 1945 sokaklarına geliyorsunuz. Buradaki dükkânların büyük bölümü günlerden Pazar olduğundan kapalıydı. Ancak Lozan’dan farklı olarak bazı dükkânların açık olduğu, daha hareketli bir ortamda sokaklar arasında dolaşmak havanın açmasıyla çok daha zevkli bir hal aldı.
Bu yoldan devam edip Rue de L’Eglise’den geçip Place de L’Eglise’e (Kilise Meydanı) ulaştık. Bu şirin kilise, sokaktan geçip de meydana ulaştığınızda aniden karşınıza çıkıveriyor. Buradan da tekrar sahile inip Quai Charles Albert Besson adındaki daha geniş olan sahil yolu üzerinden yürüdük. Casino, tiyatro binası, town hall ve kütüphane de bu güzel cadde üzerinde… Yine bu caddede, göl manzarasına karşı oturup içki ya da kahvenizi yudumlayabileceğiniz ya da yemek yiyebileceğiniz birçok kafe ve restoran mevcut… Biz de böyle yaptık ve tekne saatimizi beklerken limanın tam karşısındaki bir kafede köpüklü şarap ve çeşitli meyve suları katılarak yapılan “kir”lerimizi yudumlamayı ihmal etmedik.
Son olarak; kütüphanenin hemen yanındaki sokaktan yukarı çıkarken ilk sağa döndüğünüzde karşınıza çıkan füniküler ile ücretsiz olarak şehri yukardan gören Neuvecelle'ye çıkabiliyor ve hem gölün hem de kasabanın büyüleyici manzarasını seyredebiliyorsunuz. Ancak füniküler her 20 dakikada bir olduğu için ve tekne saatimiz de yaklaştığı için ne yazık ki bizim bu güzel turu yapmaya zamanımız kalmadı. Artık bir dahaki sefere diyerek bizi Lozan’a geri götüren teknemize bindik. Bu kez güneşin yüzünü gösterdiği güzel bir göl seyahati ile karşı yakaya vardığımızda uzaktan Evian kıyılarını hala görebiliyorduk.