İşte bir başka rüya kasabalarından biri daha… Siena’yı Romulus’un oğlu Asianus, her zaman karşımıza çıktığı gibi 7 tepe üzerine kuruyor. Burası Haçlıların yolunun üzerinde bulunuyor. Güney İtalya’dan Roma’ya gitmek üzere yola çıkan Haçlılar buradan geçiyor ve geçmekle kalmayıp üzerlerindeki kıymetli eşyaları buradaki güvenilir insanlara bırakıyorlar; Haçlı Seferleri’nden dönerken de alıyorlar. Böylelikle burada bankacılığın temelleri atılmış oluyor… Yıl 1478…
Siena zamanın güçlü devletlerinden biri… Ayrıca yüksek bir yere kurulmuş. Floransa burayı bir türlü alamıyor. Ama daha sonra Michelangelo’nun tavsiyesine uyarak burayı ele geçiriyorlar. Tavsiye ne mi? Gece saldırılacak, her savaşçı eline 4 adet meşale alacak… İşte bu kadar! Sienalılar da 10 bin kişilik orduyu 40 bin zannedince yenileceklerini anlıyorlar ve savaşmadan teslim oluyorlar.
Neyse gelelim günümüze… Kahverengi ve kızıl tonların ağır bastığı bir şehir… Şehrin kalbinde yer alan yelpaze şeklindeki Piazza del Campo (meydan) eski Roma Forumu’nun üzerinde yer alıyor. Bu meydanda her yıl ünlü “Palio At Yarışları” yapılıyor. Bu at yarışları geleneksel ve burada yaşayanlar için çok önemli… Bizim Kırkpınar güreşleri, Edirne için nasıl önemliyse bu da öyle… Her sokağın bir sembolü var. Bu semboller sokak başlarına işlenmiş (kaplumbağa, ördek, salyangoz gibi). Bu sokakların da at yarışçıları var. Yarışlar bu meydanda yapılıyor. Ata eğersiz biniliyor ve sadece 1 dakika sürüyor. Kim düşmeden birinci gelirse o kazanıyor. Bu durum, kazanan sokak için çok prestijli…
Ayrıca Siena, üniversite şehri olarak da biliniyor. Buradaki dil okulları çok meşhur… Bu okullarda 6-7 ayda rahatlıkla İtalyanca öğrenilebiliyormuş. Halkın bir kısmı da öğrenciden para kazanıyor. Okumaya gelen öğrenciler bir ailenin yanında aylık olarak; oda-kahvaltı 1000 Avro’ya kalabiliyorlar. Ayrıca turizm gelirleri de önemli… Nüfusu ise 250 bin…