Orta Çağ'dan Kalma Bir Kent, Siena

Siena kenti, Orta İtalya’da Toscana bölgesinde yer alan bir şehirdir. Siena'nın tarihi şehir merkezi, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınmıştır. Aynı zamanda İtalya’nın en fazla turist çeken şehirlerinden biridir. Napoli’den sonra otobüslerimize binip Siena’ya devam ediyoruz. Yolda çok muazzam üzüm bağlarından geçerek Siena’ya geliyoruz.

Siena'da konaklayabileceğiniz birçok otel seçeneği mevcut. Bunlardan bir tanesi de güzel bir bahçe içinde yer alan Hotel Garden. Porta Camollia'ya 15 dakikalık bir yürüme mesafesinde olan otel, şehrin tarihi dokusunun içinde bulunuyor. Bu otelin yanında 13. yüzyıldan kalma tarihi bir binada bulunan Hotel Alma Domus, kendi başına bir tarihi simge. Ayrıca otel Cateriniana Bazilikası'na 2 dakikalık bir uzaklıkta yer alıyor. Piazza del Campo ve Siena Katedrali ise 500 metrelik bir mesafede.  
Siena'da biraz daha lüks bir otelde konaklamak istiyorsanız Piazza del Campo'ya 10 dakikalık uzaklıkta bulunan NH Excelsior'u tercih edebilirsiniz. Otel birçok turistik mekana kolayca ulaşabileceğiniz toplu taşıma noktalarının içinde. Bunun yanında B&B Il Corso ve Hotel Minerva'da tercih listenizde olması gereken oteller arasında yer alıyor. Bunların yanında  Siena'da ki diğer otellere göz atmak için buradan booking.com'a girebilir ve isterseniz rezervasyonda yaptırabilirsiniz.

Siena tam bir ortaçağ kasabası görünümünde, burayı Etrüskler kurmuş. Kırmızı tuğlayı ilk bulan Etrüskler olduğu için, buradaki binalar hep kırmızı tuğla ile örülmüş.

Öncelikle 1226 senesinde yapımına başlanmış olan Santa Cateriniana Kilisesi’ni geziyoruz. Burası aynı zamanda San Domenico Bazilikası olarak da anılmaktadır. Buradan sonra Siena’nın meşhur meydanı Piazza del Campo’ya iniyoruz.

Piazza del Campo’ya doğru inerken dar sokaklardan geçiyoruz. Siena’yı Romus Romulus kardeşler kurmuştur. Dolayısı ile şehrin her yerinde kendilerini emzirdiğine inanılan dişi kurt ile Romus & Romulus kardeşlerin heykeli vardır.

Yaygın bir Roma efsanesine göre Romulus Roma'nın kurucusu, Romus ise ikiz kardeşiymiş. Her ikisi de güçlü ve yiğit delikanlılarmış. Yine efsaneye göre bu iki kardeşi ormanda bir dişi kurt emzirip büyütmüştür.

Bir kent kurmaya karar veren Romus ve Romulus dişi kurdun onları emzirip büyüttüğü yeri seçerler. Romulus, Palatino Tepesi'nin çevresine bir duvar örmeye başlar. Romus yaptığı duvarın çok alçak olduğunu ileri sürerek kardeşiyle alay eder ve savını kanıtlamak için üzerinden atlar. Öfkesine yenik düşen Romulus, Romus'u öldürür.

Romulus, kendi adından esinlenerek Roma adını verdiği yeni kentin yapımını sürdürür. Romulus, günün birinde şiddetli bir fırtına sırasında yok olur. Romalılar onun tanrıya dönüşerek gökyüzüne yükseldiğine inanırlar, Ouirinus adıyla ona taparlar.

Siena kentini ifade eden renkler siyah ve beyazmış. Biz de dar sokaklardan giderken bir kilise görüyoruz. Bu kilisenin dışı da, içi de siyah-beyaz dizayn edilmiş.

Dar sokaklardan geçerek Piazza del Campo meydanına iniyoruz. Yolda Guiness Rekorlar Kitabına giren dünyanın en küçük penceresini görüyoruz. Normal bir binada diğer pencerelerin yanında yer almış minicik bir pencere.

Nihayet Piazzo Del Campo meydanına geldik. Burası harika bir meydan Ortada Meryem Ana’nın pelerinini simgeleyen yuvarlak meydan, merkezden çevreye doğru hafif meyilli.

Bu meydanda yer alan kuleye çıkmak için oldukça fazla basamak tırmanmak gerekiyor ancak tepeden kentin manzarası tek kelimeyle “muhteşem!”

Bu meydanın en önemli özelliği ise burada düzenlenen Palio di Siena” yarışları. Palio di Siena ya da yerel olarak kısaca II Palio yarışları, İtalya'nın Siena kentinde her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos günlerinde olmak üzere iki kez düzenlenen geleneksel at yarışı oyunlarıdır.

Bu yarışlarda her bir at ve binicisi şehrin Contrada adı verilen 17 semtinden birini temsil eder.

Temsil ettikleri semtin renklerine ve simgelerine göre giyinirler: Aquila (Kartal), Bruco (Tırtıl), Chiocciola (Salyangoz), Civetta (Baykuş), Drago (Ejderha), Giraffa (Zürafa), Istrice (Kirpi), Leocorno (Tekboynuz), Lupa (Dişi kurt), Nicchio (Deniz kabuğu), Oca (Kaz), Onda (Dalga), Pantera (Kara Panter), Selva (Orman), Tartaruga (Tosbağa), Torre (Kule) ve Valdimontone (Montone)

Her yıl bu popüler yarışı izlemek için Siena kentine dünyanın her yanından binlerce turist gelir. Çünkü bu yarışta seyirciler meydanın ortasındadır. Atlar ise seyircilerin çevresinde yarışırlar.

Orta Çağdan kalma bu meydanda eskiden ölüm dövüşleri, çoklu boks maçları düzenlenirmiş. 16.yy’da ise boğa güreşlerinin düzenlendiği bir açık alan haline gelmiş. 1590 yılında İtalya’da boğa güreşleri yasaklanınca, at yarışları düzenlenmeye başlanmış. Yarışların ilk örnekleri ise at değil bufalo sırtında yapılıyormuş. Bu yarışlara da “Bufalate” deniliyormuş. Daha sonra eşek sırtında yapılan “Assinate” yarışlarına ve son olarak da at-sırtı yarışlarına geçilmiş. İlk modern Palio yarışları 1650’lerde yapılmış.

Bu etkileyici meydanın çevresinde kırmızı tuğladan yapılmış ortaçağ binaları dizilmiş. Meydanda bir de Fonte Gaia çeşmesi bulunuyor. Büyük bir havuza akan pek çok çeşme ve çok güzel heykel ve işlemelerle bezenmiş. Havuza akan sular dişi kurtların ağzından akıyor. Havuzdaki heykellerin çoğu ise Romus ve Romulus’u temsil ediyor. Bembeyaz mermer heykellerle süslenmiş, çok güzel bir havuz.

Biz de ortaçağ döneminde kenti gözümüzde canlandırmak ve de biraz dinlenmek için bir kafeye oturuyoruz. Meydanın etrafındaki binaların giriş katları çok hoş kafelerle çevrilmiş. Bu kafelerde Siena’ya özgü, ezme bademden yapılan Ricciarelli bisküvilerinden ve zencefilli çöreklerden yiyebilirsiniz.

Siena’da şekerlemeler tamamıyla geleneksel Siena özellikleri ile üretilmektedir. Ezme bademden yapılmış Ricciarelli bisküvileri, zencefilli çörekleri ve "Noto" adlı bal, badem ve karabiberli tatlı şekeri Siena'ya özeldir. Mevsimsel kestane şekerlemeleri ve 1 Kasım Santi Festivali için özel hazırlanan çörekleri bir çok İtalyan şehir ekmek ve pasta dükkanlarında satılmaktadır.

Siena’daki son gelişen sanayi ise fiber optik kablo üretimidir. Bunun sebebi ise İtalya Telecom'un Sokrat Projesi ilk bu şehirde uygulanmıştır. Bu proje ile Siena şehrinin tümü fiber-optik kablo ile donatılmış ve her bina internete hızlı bağlantıya geçmiştir.

Siena’daki diğer bir önemli konu ise 1240 senesinden beri tıp ve hukuk alanında eğitim veren dünya çapında ün yapmış Siena Üniversitesi'nin burada bulunmasıdır. Şehirdeki diğer üniversite olan Siena Yabancılar Üniversitesi ise her sene dünyanın pek çok yerinden öğrenci kabul etmektedir.

Yoğun bir öğrenci nüfusuna sahip olan kent her daim canlı ve hareketlidir.

HÜSEYİN YILMAZ

Yazar Hakkında

HÜSEYİN YILMAZ

 1942 Sinop Ayancık doğumluyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Mecburi hizmet nedeni ile Hakkari, Yüksekova, Siirt’te görev yaptım.