Toscana'dan Ayrılırken: Montepulciano

Pienza'da kalınmalı diye düşünüyoruz ama Toscana’da gezdiğimiz her şehirde burada kalınmalı diye düşünüp burada en az 1 ay “burası çok güzel kalalım, çok sevimli 1 gün daha kalalım” şeklinde gezilebilir, ama dünyada daha o kadar çok görülmeye değer ve gezilecek yer var ki… Gezmek görmek çok güzel, biz de Val d’Orcia’nın inanılmaz yeşilleri arasında ilerliyoruz, birden yeşillerin arasında adeta saklanmış bir şehir görüntümüze giriyor ve Montepulciano'ya yaklaştığımızı anlıyoruz. Tarihi Montepulciano, tüm Toscana kentleri gibi yüksek bir tepe üzerine kurulmuş. Yine bir şehir kapısından girerken şık Rönesans binalar, tarihi kiliselerden önce birer kadeh şarapla bir dükkân sahibi bizi karşılıyor; ünlü Vino Nobile di Montepulciano ve Rosso di Montepulciano ve yanında da tazecik ekmeklere sürülmüş çeşitli soslar sürülmüş kanepeler… Bu ikramları bu bölgede çoğu dükkân yapıyor aslında, bizim esnafımızda böyle ikramcı ve misafirperverdir doğrusu. Şaraplar gerçekten çok güzel, soslar harika, dönüşte almak üzere teşekkür ederek şehri gezmeye başlıyoruz. Dik bir yokuştan çıkarken yine çiçekler içindeki tarihi, harika toprak renkleri ile binalar ve mimariler, heykeller, dükkânlar tüm şehirler gibi bizi büyülüyor. Dar sokaklardan birine girince tıpkı Pienza’daki gibi nefes kesen bir Val d’Orcia manzarası karşımıza çıkıveriyor. Bu güzel şehrin ünlü “pici” makarnasını denemek için öğlen yemeğimizi burada yiyerek ve bu ünlü makarnayı tatmaya karar veriyoruz. Tavsiye istediğimiz bir dükkânı sahibinin tarifiyle “Trattoria di Cagnano”yu kolayca buluyoruz. Odun fırınını görünce doğru yere geldiğimizi anlıyoruz; pici, odun fırınında pizza, buz gibi Moltepulciano şarabı değmeyin keyfimize… Ama Umbria bölgesinin başkenti Perugia'ya akşam olmadan varmak istiyoruz. Otoyol yerine yan yollardan ilerlerken yolumuz üzerinde bulunan Lago Gölü kenarında bir kahve molası için duruyoruz. Üzerinde adacıklar bulunan ve yolcu vapurları işleyen Lago Trasimeno büyük bir göl. Plajları, yelkenleri, kafeleri ile güzel bir mola yeri ama yolcu yolunda gerek…

Yarın “Umbria” bölgesinin başkenti tarihi Perugia şehrindeyiz.

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.