Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Yazmaya ve gezmeye tutkun bir kimya mühendisiyim ben! İlaç sektöründe, 07.45-17.15 çalışıyorum : ) Çocukluk ve lise yıllarımı memleketim olan Bartın’da geçirdikten sonra üniversite sınavını kazanıp İstanbul’a yerleşmemle birlikte keşfettim gezmeyi, yeni yerler görmeyi, değişik kültürler tanımayı, yeni lezzetler tatmayı ne denli sevdiğimi. İlk kez yurt dışında bir ülkeyi (İtalya) gezdikten sonra bu sevgim daha da arttı. Yazmaya olan tutkum ise henüz ilkokul sıralarındayken başladı. O zamanlar günlük tutuyor, gün içerisinde yaşadıklarımı defterime aktarıyordum. Ortaokula gelince İngilizce öğrenmeye başladım ve dünyanın dört bir tarafından mektup arkadaşları edindim. Hem yeni kültürler tanıdım hem de doyasıya yazdım, yazdım ve yazdım. Kendi ülkemi ve memleketimi başka kültürlerden insanlara tanıtmaya çalıştım. En sonunda bu iki büyük tutkum bu blogun açılmasına vesile oldu. Şimdi farklı bir ülkeye veya şehre gittiğimde gezerken, yeni kültürler keşfedip yeni lezzetler denerken bir yandan notlar alıyor, daha sonra aldığım notları bir yazıya dönüştürerek deneyimlerimi paylaşıyorum.
Gezmek size ne ifade ediyor?
Gezmek benim için keşfetmek, başka yaşamlar ve kültürler tanımak, yeni lezzetler denemek, hayattan kopmak ve sadece bulunduğum yerini tadını çıkartmak demek. Bazen küçük molalar şeklinde oluyor, bazen de aylar öncesinden planlanmış geziler. Bu öyle bir tutku ki bir kez tadını aldınız mı vazgeçemezsiniz. Bağımlılık yapar. Eve dönüp henüz valizinizi bile boşaltmadan bir sonraki seyahatinizi planlamak istersiniz. Bir sonraki yılın takvimleri dağıtıldığında hemen kontrol edersiniz hangi bayramları birleştirebilirim, kaç gün eder, nerelere kaçabilirim diye. İşte öyle bir şey benimki de : )
Seyahat rotanızı belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Aslında çok da planlı bir şekilde gezdiğimi söyleyemeyeceğim. Bazen internetten uçak biletlerini kontrol ederim ve uygun bir şey yakaladığımda değerlendirmek isterim. Bazen de yurt dışında yaşayan arkadaşlarımın yanına gitmek isterim. Ama bunun dışında Avrupa’da görmeyi çok istediğim üç şehir var: Paris, Amsterdam ve Londra.
Şimdiye dek hangi ülkeleri gezdiniz?
Gezmeye birçok Türk’ün yaptığı gibi İtalya’dan başladım. Daha sonra Çek Cumhuriyeti ile devam ettim. 2010 senesinde bir bayram tatilinde yaptığım 6 günlük Avrupa seyahatinde ise tam 7 ülke gezdim! (İsviçre, Liechtenstein, Almanya, Avusturya, Slovenya, Hırvatistan ve İtalya) Aslında buna tam olarak gezmek denmez tabi ki. Her ülkeye 1 gün hatta bazılarına yarım gün düştü maalesef. Zagreb’de sadece bir akşam yemeği yiyebilmiştim. Fakat araba kiralayarak yaptığım bu seyahat inanılmaz keyifliydi. Sonrasında İspanya’da Barselona ve Mallorca’da güzel bir yaz tatili yaptım. Mallorca inci gibi kumları ve turkuaz deniziyle gerçekten muazzam! En uzun yurt dışı tatilim ise New York, Miami ve sonrasında cruise ile Bahamalar oldu. Ömrünüzde bir kez olsun mutlaka Bahamalar’da denize girmelisiniz : ) Bunların haricinde Romanya, Dubai ve Danimarka’ya gittim. Şimdilik 14 ülke : ) Gittiğim her yerin yazısı ve fotoğrafları blogda yer alıyor. Mutlaka incelemenizi tavsiye ederim.
Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Miami! Bize göre o kadar değişik bir kültür ki… Tropik, egzotik, gizemli! İnsanlar, yaşamlar çok rahat. Gündüz deniz, kum güneş, akşam ise içki, eğlence, partiler…
Gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?
Hayır, olmadı. Gitmeden önce beklenti içine girmiyorum hiç. Benim için önemli olan başka hayatları görmek, insanları gözlemlemek, yeni yerler keşfetmek.
En son nereye gittiniz?
Geçen ay Kopenhag’a gittim. Yurt dışı seyahatlerine fazla ara vermiştim bu defa. Yeni yerler görmeyi özlemenin yanı sıra blogda da uzun zamandır bir şey paylaşmıyor oluşum kış için bir Avrupa seyahati organize etmeye itti beni. Yakın bir arkadaşım bu sene Kopenhag’a yerleştiği için kendisini ziyaret etmek üzere bir arkadaşımla birlikte 3 ay önceden uçak biletlerimizi aldık. Kopenhag’a yazın gidilmeli kesinlikle! Hem dondurucu soğuk ve rüzgâr gezmeyi güçleştiriyor hem de kışın güneş 16.00’da batıyor! Bütün gün güneş olmayabiliyor ve siz saatin kaç olduğunu bile anlamıyorsunuz : ) Yine de gezme performansım gayet iyiydi. Çok nezih bir şehir. Fakat toplu taşıma dâhil her şey inanılmaz pahalı. Paramızın döviz karşısında gittikçe değer kaybetmesi de bizi zorluyor sanırım : )
Sıradaki seyahatiniz nereye olacak?
Kim bilir! Belki yine çok yakın bir arkadaşımı ziyaret etmek üzere Dubai’ye giderim. Yaz için ise hayalimde Cote D’azur turu var.
Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blogunuzun adresini öğrenebilir miyiz?
Gezdiğim yerleri paylaşmazsam gezmenin bir anlamı kalmaz benim için : ) Seyahatten döndüğümde hemen aldığım küçük notları birleştirip yazıya döküyorum, fotoğrafları seçiyorum ve www.travel-spree.blogspot.com’da paylaşıyorum. O seyahati tekrar yaşamış oluyorum ve sanki silinmeyecek anılar bırakmışım gibi geliyor.
Ülkelerin yeme-içme alışkanlıkları çok farklı olabiliyor. Gezilerinizde yemek yemek için nasıl yerler tercih edersiniz?
Yeni lezzetler seyahatlerde vazgeçilmezim! Bence yemek, kesinlikle bir ülkenin kültürü hakkında fikir sahibi olmanızı da sağlar. Sabah kahvaltıları kaldığım otelde yaparım genellikle. Ama oranın yerlileri ne yiyorsa onu yemek isterim. Peynir ekmek çay değil yani. Kruvasan ve kahve ile kahvaltı yapmak, onların kültürlerini yaşamak hoşuma gider. Akşam yemeğinde ise güzel bir restoranda yöresel bir yemek yemek isterim. Mutlaka önceden araştırmış olurum.
Kalacak yer olarak tercihiniz genelde nedir?
Sanırım hiçbir zaman “backpacker” olarak tabir edilen gezginlerden olamayacağım : ) Bu nedenle hep otelde kalıyorum. Hostellerde kalıp birkaç kişi ile odamı paylaşmak pek bana göre değil. Eğer gittiğim şehirde arkadaşım varsa ona misafir oluyorum. En son gezimde airbnb aracılığıyla ev kiralama yoluna gittik. İyi araştırdığınız zaman bu da çok iyi bir seçenek. Çok iyi bir lokasyonda otele göre çok daha uygun fiyata kalmış oluyorsunuz.
Eğer imkânınız olsa 1 sene izin ve limitsiz maddi olanak verseler, nerelere giderdiniz?
Seyahat için 1 sene ve limitsiz para rüya gibi geliyor kulağa! Öncelikle Avrupa’da görmek istediğim 3 şehri mutlaka gezerdim: Paris, Amsterdam ve Londra. Ama örneğin Paris’te 1 ay geçirmek isterdim. Sokaklarını, restoranlarını, lezzetlerini keşfetmek, insanları ve yaşamlarını gözlemlemek... Sonrasında araba kiralayıp Fransa’nın köylerinde bir süre yaşamak. Fotoğraf çekmek, yemek yemek, şarap içmek… Sonrasında da Japonya, Tayland ve Çin’e gitmek isterim. Son olarak Bora Bora! Uçak biletleri o kadar pahalı ki… Lüks tatilin tadını çıkartmak isterdim, en güzel otellerde kalmak, masaj yaptırmak, güzel hizmetler almak… Limitsiz para kısmını ise sanırım en çok özgürce yemek yiyerek kullanmak isterdim : ) Gitmeden önce iyi restoranları mutlaka araştırır, en güzel şarapları içmek isterdim.
Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Ben gezmeye üniversite öğrencisi iken başlamalarını tavsiye ederim. Evet, kısıtlı bir bütçe oluyor ama artık ekonomik seyahat için o kadar fazla seçenek var ki… Bir daha hiçbir zaman bu kadar bol vakti bulamayacaklar. Erasmus programı ile en azından yarım sömestr farklı bir ülkede öğrenim görebilir, yaz tatilini ABD’de Work and Travel yaparak değerlendirebilirler. Eğer gezmeye benim gibi sonradan başlayanlardansanız, Avrupa’dan başlamak iyi olur. Önce bir tura katılın. Daha sonra kendi seyahat planlarınızı yaparak devam edebilirsiniz.
