Erdal Topal: “Dubai'de gördüklerim ve yaşadıklarım rüya gibiydi”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1978 Bursa doğumluyum, seyahat-gezme tutkusuna sanırım bundan 21 sene önce (1995 yılı) yani 15 yaşlarındayken arkadaşlarımla Marmaris’e ve Bodrum'a kaçarak başladım : ) O dönemlerde sürekli evden kaçıyorduk. O günlerden bu zamana fırsat buldukça ve maddi imkânlar elverdikçe geziyorum. Eğitimimi Bursa'da tamladım ve global bir şirkette elektronik teknisyeni olarak çalışmaktayım. Klarnet çalmak ve fotoğraf çekimi vazgeçilmezlerim... Yurtiçi gezilerimi tamamlamama az kaldı, % 70'i bitti sayılır. Yurtdışı gezilerimde ise 11 ülke gezip, insanlarını ve kültürlerini tanıdım. Yurtdışı gezilerimde hedefim Uzakdoğu ve Afrika ülkeleri… Gezilerimi genelde tek ya da 2 kişi olarak planlıyorum. Genelde vizesiz ve ekonomik rotalara öncelik veririm. Son olarak, yurtdışına hiç çıkmamış arkadaşlara şunu söylemek işitiyorum: “mutlaka ve mutlaka en az 2 ülke görün”. İmkânlarınızı zorlayıp yurtdışı gezisi yapın. Bu sizin ufkunuzu açacak ve size iyi gelecektir.

Erdal Topal: “Dubai'de gördüklerim ve yaşadıklarım rüya gibiydi”

Gezmek size ne ifade ediyor? Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Gezmek; bana özgürlüğü, öğrenmeyi, tanımayı, mücadeleyi, yaşam kalitesini ve kendimi özgüvenli hissetmememi ifade ediyor. Gezmek okul gibidir; insanları, kültürleri, yaşam şartlarını belki de kendi geçmişini, atalarını öğrenmeni sağlayan bir okul gibi... Bir anlamda; çok gezen mi bilir çok okuyan mı söylemi gibi : ) Seyahat bir tutku. Yeri çok farklı. İnsanın hep yeni yerleri gezesi geliyor, kabuğuna sığamıyorsun!

Erdal Topal: “Dubai'de gördüklerim ve yaşadıklarım rüya gibiydi”

Dubai deneyiminizi anlatır mısınız? Gideceklere tavsiyeleriniz neler olur?
Dubai gezim birdenbire ortaya çıkan bir rota, hiç hesapta yoktu. Bir arkadaşımın telefonuma haydi Dubai'ye demesi ile başladı. Bu gezide maddi sınırları zorlamayı kafaya takmıştık. Sıradan bir seyahat olmayacaktı. Lüksün ve ihtişamın tadına varmak için gözlerimizi Atlantis The Palm Hotel’de açtık : ) Dubai'de gördüklerim ve yaşadıklarım rüya gibiydi. Lamborghini Aventador ile gezen trafik polisleri, caddelerde vıvır vızır Ferrariler ve Bugattiler, dünyanın en yüksek binası Burj-Khalifa, Burj Al Arab, klimalı otobüs durakları, Dubai marina, dünyanın en büyük alışveriş merkezi The Mall ve bir çok en'ler buradaydı. Dubai’de paranın ne olduğunu ve tam olarak ne işe yaradığını net bir şekilde gördüm : ) Dubai'ye gidecek kişilere öncelikli tavsiyem; maddi olarak biraz daha hazır bir zamanda gidin. Yani sadece Dubai'yi görmek için gitmeyin, adeta orayı yaşayın. Mutlaka Emirates Towers’ı, dünyanın 7 yıldızlı tek oteli Burj Al Arab’ı, Jumeirah Plajı’nı, Jumeirah Cami ve Dubai Creek'i görün. Hatta Burj Al Arab’ta yemek yiyin, Burj Khalifa'nın 125. katından Dubai manzarasını izleyin. Helikopter ile şehir turu yapıp, safari turlarına katılın. Gece marina bölgesini gezip water show'u izleyin. Ayrıca elektronik ürün ihtiyacı olan arkadaşlar; ürünler gerçekten çok ucuz. Değerlendirmeli bence... (Deira bölgesinde) Tabii ki bunlar hep imkân meselesi. Başta dediğim gibi maddi olarak biraz daha hazır olunca Dubai’ye gidilmeli ve tavsiyelerimden en azından birkaçını uygulamalı...

Erdal Topal: “Dubai'de gördüklerim ve yaşadıklarım rüya gibiydi”

İsveç’in başkenti Stockholm’e de bir seyahatiniz olmuş, nasıl bir şehir? Nerelerin görülmesini önerirsiniz?
Stockholm çok sakin ve huzurlu bir şehir. Adalar üzerine kurulmuş, Kuzeyin Venedik’i unvanlı bir şehir. Herkes kendi halinde. İnsanları kuralcı, saygılı ve biraz da soğuk kişiler. Burada 15 gün bulunmama rağmen havasını hiç sevmediğim bir şehir. Temmuz ayında hava pek iyi değildi ve tişört ile üşümüştüm. Gece 12’de hava kararıyor ve 3.00’te aydınlanıyordu. Stockholm gecemi gündüzüme karıştıran bir şehirdi : ) Bu seyahatimde de bana ilginç gelen ve hoşuma giden bazı uygulamalar vardı. Mesela bazı marketlerde kasiyer yok ve kasada ödemeyi kendi kendine yapıyorsun. Return makineleri, akşam 23.00’ten sonra selektör yaptığında kırmızıdan yeşile dönen trafik lambaları gibiydi. Stockholm'de tabii ki Gamla Stan (eski şehir) görülmesi gereken en baştaki yer. Buranın dışında; Östermalm, Djurgarden, Kral Sarayı, Sergels Torg, Army Museum, Tarih Müzesi, Globen Arena ve Gröna Lund gezilmesi gereken yerler.

Erdal Topal: “Dubai'de gördüklerim ve yaşadıklarım rüya gibiydi”

Stockholm'de yeme-içme alışkanlıkları nasıl? Mutlaka tadın diyeceğiniz bir lezzet var mı?
İsveç’te gördüğüm ve duyduğum kadarı ile mutfak kültürü pek yok, genelde fresh türü balık, makarna ve hazır yiyecekler tüketilmekte. Kendi mutfağı olmadığı için çeşitli ülkelerin mutfakları da bulunmakta. Önerebileceğim bir lezzet yok maalesef, bizim damak tadımıza pek uymuyor.

Erdal Topal: “Dubai'de gördüklerim ve yaşadıklarım rüya gibiydi”

Şimdiye dek hangi ülkelerde bulundunuz? Sizi en çok hangisi etkiledi?
Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Karadağ, Hırvatistan, Bosna Hersek, Sırbistan, İsveç, Norveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Kıbrıs (bu ülkelerin birçok şehirlerine)’ta bulundum. En çok etkilendiğim Dubai ve Bosna Hersek’ti.

Seyahat edeceğiniz ülkeleri neye göre seçersiniz?
Öncelikle vize uygulaması olup olmadığına bakarım. Daha sonra hava şartları, ekonomik oluşu ve güvenliğine göre seçerim.

Erdal Topal: “Dubai'de gördüklerim ve yaşadıklarım rüya gibiydi”

Sıradaki seyahat planınız nereye olacak?
Mısır olarak düşünüyorum. Piramitleri görmek ve Hurgada’da dalış yapmak için…

Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blog ya da websiteniz var mı?
Evet, var; www.yenirotalar.blogspot.com

Erdal Topal: “Dubai'de gördüklerim ve yaşadıklarım rüya gibiydi”

Eğer imkânınız olsa 1 sene izin ve limitsiz maddi olanak verseler nasıl bir rota çizersiniz?
Bu imkânlarımı, Afrika ülkelerinde yoksullarla maddi olarak paylaşmakta kullanırdım.