Nurten Sarı: “Benim için seyahat etmek, kendi içime yaptığım bir yolculuk gibi”

Öncelikle kendinizden bahseder misiniz biraz?
İzmir, Alaçatı doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünde lisans ve yüksek lisans yaptım. Kariyerim boyunca Türk ve yabancı şirketlerin insan kaynakları departmanlarında çeşitli pozisyonlarda görev aldım. Son 5 yıldır eğitim, danışmanlık, gelişim ve proje odaklı çalışmalara ağırlık verdim. 2013-2015 yılları arasında Kanada merkezli Adler Learning International'dan koçluk eğitimi aldım (ACC, AÇPC); halen İÇF onaylı bireysel ve kurumsal gelişim ve değişim odaklı profesyonel koçluk yapmaktayım.

Nurten Sarı: “Benim için seyahat etmek, kendi içime yaptığım bir yolculuk gibi”

Seyahate olan ilginiz nasıl gelişti?
Seyahat tutkumun kökeninde içimdeki hiç bitmeyen çocuksu merak var. Yeni yerler görmek, keşfetmek, yeni insanlarla tanışmak, değişik kültürler tanımak çocukluğumdan bu yana beni en çok heyecanlandıran şeylerdir. Bu merak ve istek beni dünyanın birçok yerine götürdü. Şu ana kadar 51 ülke 200’e yakın şehri gezdim ve hala devam ediyorum.

Peki bu tutkunun size nasıl bir getirisi oldu?
Seyahat etmek inanılmaz bir keyif. Benim için seyahat etmek, kendi içime yaptığım bir yolculuk gibi. Kendimle buluşma hali yani… Öte yandan yenilenme ve öğrenme için çıkılan bir macera gibi de aynı zamanda. Fotoğraf çekmeyi çok ama çok seviyorum. Bunların bazılarını da sosyal medyada paylaşmayı da seviyorum. Bu seyahatler sayesinde oldukça büyük bir fotoğraf albümüm oluştu. İleride bunula ilgili bir sergi, bir kitap düşünüyorum.

Nurten Sarı: “Benim için seyahat etmek, kendi içime yaptığım bir yolculuk gibi”

İlk yurtdışı seyahatiniz nereyeydi?
İlk yurtdışı seyahatimi iş hayatına yeni başladığım yıllarda Bangkok ve Singapur’a yaptım. Bu Uzakdoğu seyahatinde kaptım gezgin virüsünü. Bu virüs bulaşınca bir daha iflah olmuyorsunuz. Tabii ki bu virüsün tüm bedene yayılıp iliklerime kadar işlemesinde Tuğçe’nin de (Tuğçe Yılmaz - Gezimanya) rolü büyüktür. Tuğçe’yle sırt çantalarımızla yaptığımız 2-3 günlük yurtdışı seyahatlerimiz unutulmaz anılarla dolu. O yıllarda kendime verdiğim bir söz bu seyahatlerimin hızını daha da artırdı. Hedefim 50 yaşına geldiğimde 50 ülke görmüş olmaktı. İlk yurtdışı seyahatime 30 yaşında (aslında geç bir yaş bence şimdi o yüzden genç gezginleri çok takdir ediyorum) başlamış biri olarak bu biraz iddialı bir sayıydı. Çok şükür ki 18 yıla 50 ülke sığdırabildim. Bunu beni çok mutlu ediyor. Yola devam, durmak yok.

Hayalinizi gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz zamandan önce gerçekleştirdiniz yani. Nasıl bir duyguydu?
48’inci doğum günümde gerçekleştirdim evet. Benim için çok anlamlı bir doğum günüydü. Bir gezgin olarak 50 yaşında 50 ülke görme hayalim 48’inci yaş günümde gerçekleşti. Doğum günümü sabah Paraguay, öğlen Arjantin ve akşam Brezilya’da kutladım, harika bir deneyimdi.

Nurten Sarı: “Benim için seyahat etmek, kendi içime yaptığım bir yolculuk gibi”

Seyahat tarzınızdan da bahseder misiniz biraz? Ne tür seyahatler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Sırt çantalı seyahatlerim de olmuştur lakin ben biraz keyfine düşkün biri olarak otel ve seyahat araçları seçiminde rahatlığı önemsiyorum.

Peki destinasyon seçimlerinizi neye göre yapıyorsunuz?
Benim için en önemli kriter seyahat edeceğim zaman dilimi. Bildiğiniz gibi her yerin gidilebilecek en iyi zamanları vardır. Ben de genellikle buna dikkat ederim. Mesela kışın sıcak Maldivler, Uzakdoğu gibi yerlere gitmeyi tercih ederim.

Gördüğünüz 50 ülke içinde sizi en çok etkileyen neresi oldu?
Benim için her yerin ayrı bir anısı ve anlamı var. Çünkü benim için en büyük heyecan dünyanın değişik yerlerinde anılar biriktirmek. Yine de Uzakdoğu herhalde en etkileyen yerlerden… Oraların mistik havası beni çok etkiliyor. Öte yandan favori ülkelerimi sıralayacak olursam şöyle derim: Kamboçya, Vietnam, Tayland, Bali, Küba. Bunların yanı sıra Cambridge ve Londra’nın da yeri ayrıdır benim için; belki de yaklaşık bir yıl yaşadığımdan kaynaklanıyordur. Diğer yandan yapılacak çok fazla aktivite var buralarda: Müzikaller, müzeler, parklar…

Nurten Sarı: “Benim için seyahat etmek, kendi içime yaptığım bir yolculuk gibi”

Seyahatin üç altın kuralını sayın desek ne dersiniz?

  • Anda olmak anın tadını çıkarmak
  • Sürprizlere açık ve hazır olmak, hiçbir olumsuzluğun seyahatinizin tadını kaçırmasına izin vermemek
  • Gittiğiniz yerin durum ve koşullarına uyum sağlamak, önceden gideceğiniz yerle ilgili bilgi toplamak.

Önceden gideceğiniz yerle bilgi toplamak demişken, yola çıkmadan siz nasıl bir ön hazırlık yapıyorsunuz?
Seyahat benim için çok keyifli bir yol olduğu için ona hazırlık aşaması da o denli keyifli. Valiz hazırlamak, gideceğim yerle ilgili bilgiler toplamak, notlar almak hepsi ayrı ayrı çok keyifli. Gideceğim yerlerle ilgili blogları mutlaka okuyorum. Bu noktada Gezimanya’daki gezi notları benim için çok büyük bir kolaylık sağlıyor, genelde notlarımı bu siteden topluyorum.

Nurten Sarı: “Benim için seyahat etmek, kendi içime yaptığım bir yolculuk gibi”

Önümüzdeki yıllar için kendinize yeni bir hedef koydunuz mu? Hangi ülkeleri görmeyi planlıyorsunuz kısa ya da uzun vadede?
Sürprizleri seven birisi olarak seyahatlerimin de spontane gelişmesini seviyorum. Şua nda gitmek istediğim yerler arasında da Japonya ve Güney Afrika’yı sayabilirim. Ancak listem bayağı kabarık. Sağlığım elverdiği sürece bu liste uzamaya devam edecek inşallah.

Son olarak seyahatle ilgili okurlara ne gibi tavsiyeler vermek istersiniz?
Seyahat etmek, anılar biriktirmek o kadar büyük ve sağlıklı bir bağımlılık ki ve daha da önemlisi o kadar da keyifli ki herkese tavsiye ederim. Hayatınız da sevgi ve seyahat hiç eksilmemesi dileğiyle…

Nurten Sarı: “Benim için seyahat etmek, kendi içime yaptığım bir yolculuk gibi”