Homeros Vadisi

İzmir  her zaman şahane bir durak olmuştur Ege seyahatlerinde. Hatta benim için İzmir, bir durak olmanın çok ötesine geçti diyebilirim. İzmir’de gezilip görülecek yerler oldukça fazla, tabii tadılacak lezzetler de…

İşte biz de en son seyahatimizde köşe bucak gezdik İzmir’i, yerel lezzetlerini tattık. Bu tecrübemizi “TAM DA YAŞANACAK YER İZMİR” başlıklı yazımda detaylıca anlatmıştım. Konak Meydanı’ndan Kemeraltı’na Kızlarağası Han’ından Alsancak’a, Kültürpark’tan Kadife Kale’ye Varyant’tan Agora’ya Asansör’den Teleferik’e, Kuş Cenneti’nden Sasalı’ya pek çok yeri gezdik anlattık. Bu yazımda ise yüzyıllardır pek çok ünlü seyyahın, tarihçinin ve edebiyatçının ziyaret ettiği Homeros Vadisi’nden bahsedeceğim.

Adını MÖ 8. yüzyılda İzmir’de ya da Sakız Adası’nda yaşadığı sanılan İlyada ve Odysseia destanlarını derlemesiyle herkes tarafından bilinen, Yunanların ünlü ozanı Homeros’tan alan Homeros Vadisi, kentin yoğun yaşamından, gürültüsünden ve stresinden uzaklaşmak isteyenler için oluşturulmuş bir rekreasyon ve mesire alanı.

Homeros’u biraz yakından tanıyalım…

Yunan mitolojisinde Nehir Tanrısı Meles’i ve su perisi (nymphia) Krithea’yı bilirsiniz. İşte, ünlü ozan Homeros, Meles ile Krithea’nın oğlu. Bu nedenle bazı yazılarda karşımıza “Meles’in oğlu” anlamına gelen “Melesigenes” adı ile çıkıyor.

Meles Nehri’nin İzmir’de olması sebebiyle “Smryna”, tarih boyunca Homeros’u hep Smyrnalı olarak kabul etmiş. Hatta bu sebeple Smynalılar, Homeros adına bir tapınak kurmuş ve “Homerion” adını vermiş. Smyrna için Homeros’un babası o kadar önemliymiş ki, sikkelerinde bile Nehir Tanrısı Meles’in tasvirini kullanmışlar.

Yine efsaneye göre Homeros, Bornova’nın merkezi ile Kayadibi arasında uzanan Bornova Çayı’nın yatağındaki vadide yer alan mağarada yaşamış. Bu nedenle vadi, Homeros’un adıyla anılıyor. Ve vadideki mağara yüzyıllarca yıldır Avrupalı gezginler, edebiyatçı ve tarihçiler tarafından ziyaret ediliyor. Ziyaret edenlerden bazıları; Parisli bir seyyah ve Hindistan-Fransa ticaretinin öncülerinden olan Jean Baptiste Tavernier (1664), İngiliz prelat ve antropolog Richard Popocke (1739), Fransız asıllı asilzade gezgin ve diplomat olan Choiseul Gouffier (1776), Anglo-İskoç şair ve romantizm akımının öncülerinden Lord Byron (1810), Fransız asıllı İngiliz oyuncu ve seyahat yazarı Francis Herve (1837), İskoç ressam David Wilkie (1841), Fransız yazar ve fotoğrafçı Maxime du Camp (1845), İngiliz donanma komutanı ve politikacı olan Frederic Walpole (1850), İngiliz fizikçi George Rolleston (1856), ressam ve heykeltıraş Hermann Scherer (1860), Alman asıllı gazeteci Hans Barth (1892), İngiliz yazar ve gezgin Gertrude Bell (1907).

Ünlü arkeolog Marqois de Laborde 1848’de,ünlü yazar Kont Joseph D’estourmel ise 1838’de Homeros Mağarası’nı ziyaret edip resmini yapmışlar.

Bir diğer ilginç konu ise 1852 senesinde Fransız dergi Pittoresque’in mart sayısında, Bornova’dan Homeros’un İlyada Destanı’nı yazdığı yer olarak bahsetmesi.

Kısacası yıllar boyunca gezgininden gazetecisine, ressamından şairine pek çok ziyaretçisi olmuş bu mağaranın. Kimi İngiltere’den gelmiş, kimi İsviçre’den. Tabii ki biz de ziyaret etmesek olmazdı.

Mağaraya ulaşmak için biraz dik kayalıklar üzerinden yürüyüş yapıyorsunuz. Ancak yol korkutmasın çünkü çok uzun değil, normal bir tempo ile en fazla 10-15 dakika sürüyor.

Mağara oldukça ufak ve dar.

Ancak mağaranın bulunduğu tepe tüm vadiye hakim konumda. Manzara nefis. Bence burası vadinin kalbi.

Mağara ziyareti sonrası tekrar aşağıya inip vadide biraz vakit geçirmeye karar veriyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2008 yılında gerçekleştirdiği çevre düzenlemesi sonrası ziyaretçilere açılan Homeros Vadisi tam 7 kilometre uzunluğunda. Düzenleme çalışmalarıyla yeni yapılan göletler ve piknik alanlarıyla genişletilen Homeros Vadisi, Bornova Deresi akış yönü üzerinde bulunan ve Kayadibi Göletleri, Vadi Göletleri ile Veterinerlik Arkası Göletleri’ni içeren üç bölgeden oluşuyor.

Göletlerin büyüklükleri 650 ila 12 bin metrekare arasında değişiyor ve etrafları ahşap çitlerle çevrilmiş durumda.

Bölgede çınar ve akasya ağaçları ağırlıkta. Çevre düzenlemesi ve yeni ağaç fidanlarının dikimi 2010 senesinde tamamlanmış ve bölgeye yeni piknik alanları ve yürüyüş yolları da kazandırılmış.

Ağaçlar ve suni göletler arasında yürüyüş yapabileceğiniz, yorulduğunuzda piknik örtüsünü yere serip dinlenebileceğiniz, biraz adrenalin arıyorsanız ATV kullanıp paintball oynayabileceğiniz, bisiklet sürüp bol oksijen depolayabileceğiniz bir adres burası.

Biz gittiğimizde bahardı ve her yer yemyeşildi. Ancak sonbaharda da bir o kadar güzel olacağına eminim.

Endemik canlı türlerine yönelik yapılan araştırmalara göre bölgede 54 familyadan 182 bitki türü ve 103 kuş çeşidi tespit edilmiş. Bu da belki önümüzdeki dönemde kuş gözlemcilerini bölgeye çekecek bir artı. Kuşlara ilginiz varsa yürüyüşe gelirken yanınızda dürbün getirmeyi de unutmamalısınız.

Peki, nasıl gitmeliyiz, derseniz, biz kendi aracımızla gittik. Bornova ilçe merkezine yaklaşık 9 kilometre mesafede. Ancak vadiye yaklaştıkça virajlar arttığı için yaklaşık 20 dakika sürüyor. Yol üzerinde ilginç kareler yakalayabilirsiniz.

İzmir kent tarihinin simge projesi” olarak anılan Homeros Vadisi sadece İzmirlilerin değil, İzmir’i ziyarete gelenlerin de doğayla iç içe olmak için mutlaka uğraması gereken bir yer.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni