Küllük’ten doğan Güllük
Ege Denizi’nin Güllük (Mandalya) Körfezi kıyılarında yer alan yerleşim yerine güllerle, sarmaşıklarla bezenmiş bir belde hayali ile gittim. Muğla ili Milas belediyesine bağlı mahalle statüsüne geçmiş sahil yerleşim bölgesi, gülleri az olsa da muhteşem bir denize sahip.
Güllük ve çevresi, ‘Dış Menteşe’ yöresi içinde. Balıkçı kasabası olarak tasvir edilen bölgenin ilk dönemlerdeki adının ne olduğu bilinmemektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı (1983) kaynaklarına göre yörenin ilk sakinleri olarak bilinen Leleglerin ve Karların varlığı M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanmaktadır.
Deniz, temiz hava, sakinlik arıyorsanız tam size göre...
Kendine özgü sahili, taş sokakları ve balık çeşitliliği ile bilinen eski adı Küllük yeni adı Güllük; Cevat Şakir Kabaağaçlı tarafından kaleme alınan efsanesi ile tanınmıştır. Muğla’ya 90 km, Milas’a 22, Milas - Bodrum Havaalanı'na 12 ve Bodrum'a 43 km uzaklıkta olan sahil beldesi son yıllarda tüm sahillerde olduğu gibi emlak sektörü ve yabancı tatilcilerin gözdesi olmuş. Menteşe ve Osmanlılara ait özgün mimarisiyle Milas ve eski Türk evleri bulunuyor. Günümüz mimarisinde birbirine benzeyen kutu kutu evler üst üste sizi selamlıyor. Yerleşme, kıyıdan itibaren tepelere doğru tırmanmış. Turistik açıdan Güllük sahil şeridinden hemen sonra yükselen tepelerdeki turistik tesisler ve yazlıklar dikkat çekiyor. Küçük liman kasabasında, kıyıdan yükselen her noktası bir seyir tepesi. Muhteşem bir manzaraya sahip.
Karşı yakasında Kıyı Kışlacık bulunuyor. Güllük birbiri ardına sıralanan 3 koy üzerine kurulmuş. Birinci koy merkez olarak adlandırılıyor. Resmi daireler, iş yerleri ve ticari konutların bulunduğu yer. Kuzeye doğru bulunan ikinci ve üçüncü koylarda ise konutlar karışık halde bulunuyor. Limandan güneye doğru yöneldiğinizde birbirini izleyen diğer küçük koylar turizm tesisleri ve konutlar bulunmaktadır.
Güllük limanı, çevredeki boksit ve feldispat rezervlerinin sevk noktasıdır. Eskiden madenlerin ihraç noktası beldenin tam orta yerinde bulunan limandı. Günümüzde Semiramis koyunun biraz daha ilerisinde yeni bir liman yaptırılıp faaliyetlerin oraya kaydırılmasıyla yöre halkı tozdan ve kamyondan kurtularak rahat bir nefes almıştır. Küllük de Güllük olmuş.
Geçim kaynakları balıkçılık ve turizm. Kentin kuzeyinde en çok levrek, çipura, sargoz, lüfer, mercan, istavrit, dil balığı, palamut, yılanbalığı ve birçok türde balık avlanmaktadır. Çevredeki koyların çoğunda kültür balıkçılığı da yapılmakta özellikle çipura ve levrek yetiştirilmektedir. Güllük’e girerken yol üzerinde balık yemi fabrikaları bulunmaktadır.
Mahalle konumunda, kasaba görünümüne sahip
Bitki örtüsü; kıyı kesimlerinde maki bitki türü ve kızılçamlar, yükseklerde ise karaçam ve meşe bulunuyor. Yörenin iklimsel özellikleri; Bol yağış kış mevsiminde toplanmış. Yazları kurak, ilkbahar ve sonbaharda orta derecede yağış alıyor. Bodrum kalabalığı ile tezat bir yerdeydim. Güllük sahili çay bahçesinde balıkçı motorları ve tekneler sıra sıra dizilmişler. Yunus üzerinde bir çocuk heykeli gördüm. Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Anadolu Efsaneleri kitabında okuduğum efsaneyi Güllük’te ikamet eden Onur Bey’e sordum. Çayından bir yudum aldı ve Güllük’ün tam karşısında bulunan Kıyı Kışlacık’a bakarak anlatmaya başladı.
Güllük ve hüzünlü efsanesi
Hermiyas ve Yunus evrensel bir efsanedir. Güllük körfezinde, bundan yıllar önce mutlu insanlar yaşarmış. Burada herkes birbirini tanır, üzüntüler ve neşeler paylaşılırmış. Hermiyas Güllük’ün en güzel en şirin çocuğudur. Hermiyas ve arkadaşları hep birlikte oyunlar oynarmış. Hermiyas’ın annesi ona gözü gibi bakar, her türlü kötülüklerden korur, yanından hiç ayırmazmış. Çünkü Hermiyas’ın başka kimsesi yokmuş. Günlerden bir gün Hermiyas’ın arkadaşları “Hermiyas denize gidelim” demişler. Hermiyas annesinden izin istemiş ama annesi; “Olmaz gözümün nuru” demiş. Bunu duyan acımasız çocuklar başlamışlar alay etmeye;
Annesi bırakmaz onu…
Kaçamaz ki bizimle…
***
Ve hep bir ağızdan türkü söyler gibi başlamışlar;
Deniz çekiyor, Biz Güllük’ün çocuklarını/ Ama ne diyelim / Yaz güneşi de tepemizde, kavurur ayaklarımızı. / Toprak gibi çeker bizi Ege
Haydi, çocuklar denize, Haydi! Hermiyas denize!Haydi! Hermiyas denize!
Arkadaşlarının söyledikleri Hermiyas’ı çok üzmüş.
Annesi, Hermiyas’ın üzüldüğünü görünce “Hermiyas’ım, Haydi sen de git ama n’olur denize açılma. Deniz bu ne yapacağı belli olmaz.” demiş. Hermiyas sevinçle arkadaşlarının arasına katılmış. Çocuklar kendilerini Ege’nin tuzlu sularına bırakıp yüzerek birlikte açılmışlar. Bir süre sonra kıyı çocuk sesleriyle yeniden şenlenmiş. Hermiyas’ın annesinin korktuğu başına gelmiş. Çocukların arasında Hermiyas yokmuş. Kara haber tez yayılmış.
“Hermiyas’ı Ege aldı” diye. Usta balıkçılar denize açılmış. Körfezin her yeri karış karış aranmış ama Hermiyas bulunamamış. Annesi, Hermiyas’ın bir gün döneceğine inandığı için kıyıda dönüşünü beklemeye başlamış. Günlerden bir gün, bir balıkçı kıyıya telaşla gelmiş. “Gördüm, Hermiyas’ı gördüm” diye bağırmış. “Hani nerede? Neden getirmedin?” demişler. “Nasıl getirebilirim? Yunusun sırtındaydı ben yaklaştıkça denize dalıp, uzaklaşıyordu” demiş.
Balıkçıya kimse inanmamış. “Yunus sırtında insan mı taşır? Sen rüya görmüşsün” demişler. Günlerden bir gün Hermiyas’ın döndüğünü herkes duymuş. Kumsala koşmuşlar. Hermiyas kumsalda yanı başında yunusuyla birlikte yatıyormuş. Bilge bir Güllüklü: “Şu gördüğünüz üzerinde iyi düşünün. İşte dostluk budur. Birlikte oynaşırlarken, yüzgecinin boynunu kestiği Hermiyas’ın ölümü, bu yunusu da ölüme götürmüş. O dostunu hiçbir koşulda terk etmemiş. Yaşamda da, ölümde de birlikte olmayı yeğlemiş” demiş.
Ünlü yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı‘nın Güllük'te yaptığı incelemeler sonrasında efsanenin tam olarak burada geçtiğine kanaat getirmiş ve 1954 yılında’ Anadolu Efsaneleri’ adı kitabında okurlarına duyurmuş. Efsanenin Güllük’ün hemen karşı kıyısında yer alan antik kent İasos'ta geçtiği söylense de birçok yazılı kaynağa göre Güllük’ün İasos’a göre daha ileri bir yerleşik düzende olması ve efsanenin anlatıldığı bölge coğrafyasının Güllük’e benzemesinden dolayı Hermiyas efsanesinin Güllük’te yaşandığı sanılmaktadır. Güllüklüler Hermiyas’la yunusun altından yontusunu yaptırmışlar. Onları ölümsüzleştirmişler.
Her mevsim bir başka güzelliğe sahip Güllük’te bakkal, manav ve diğer ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz esnafların yanı sıra zincir marketler bulunmaktadır. Büyük şehirlerin karmaşmasından sıkılıp sessiz sakin bir yer istiyorsanız seçiminiz denizi güzel, doğası güzel Güllük olsun.
Denizin maviliğinde merkezde bulunan sahil çay bahçesinde çay ve kahvenin tadı başka. Yaşanacak bir belde. Bir kez değil milyon kez Güllük’ü sarıp sarmalayan seyir tepelerinden izleyin dünyayı…
Sevgiyle kalın.