Katrina, Donna, Wilma, Rita ve son olarak Irma. Dünya tarihine geçmiş, Amerika kıyılarını döven, birçok hasar bırakan ve dahası birçok can kaybına neden olan en büyük kasırgalardan bazıları. Peki, bu kasırgalar neden böyle isimlendirilir? İlk kim başlatmıştır? Neden “genellikle” kadın ismi verilir?
Bünyamin Sürmeli’nin Mavi Misket kitabında belirttiğine göre kasırgalara isim verme geleneği 1900'lerin başlarına dayanıyor. Avustralyalı meteorologlar sevilmeyen siyaset adamlarıyla başlamışlar isim koyma işine. Ardından İkinci Dünya Savaşı'nda ABD Deniz Kuvvetleri meteorologları, sevgililerinin adlarını vermeye başlamışlar; tayfunlara kadın ismi verme geleneği ilk böyle ortaya çıkmış. Sonrasında çok kısa bir dönem ''Charlie'' benzeri isimler kullanılmış. 1953-1954'ten itibaren ise tamamen kadın isimleri yerleşmiş.
Bu tarihe kadar, özellikle Karayip Adaları yakınlarında oluşan kasırgalara etkili olduğu günün Aziz’inin ismi verilirdi. Bunlardan tarihte en çok iz bırakmışı ise kuşkusuz 1876 ve 1928 yıllarında iki kez vurmuş olan ve 1928’de 1.200'den fazla can kaybına neden olan San Felipe’dir.
Kasırgaların isimlendirilmesinin nedeni aslında oldukça tahmin edilebilir bir neden. Amerika kıyılarındaki denizcilerin seyirlerini düzenleyebilmesi, kasırgaların sınıflandırılıp verilerin toplanmasının kolaylaştırılması adına yapılan bir uygulama aslında. 1953 yılından beri Atlantik’teki tropikal kasırgalara isim verme yetkisi Amerikan Ulusal Kasırga Merkezi’nindir. Bu yetki Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından katı kurallarla denetlenmektedir.
Kasırgaları isimlendirmek için altı ayrı liste bulunmaktadır ve her altı yılda bir aynı liste tekrarlanmaktadır. Mesela bu sene kullanılan liste 2023 yılında tekrar kullanılacaktır. Eğer ki kasırga, tıpkı bugün Irma’da olduğu gibi gerçekten yıkıcı olur ve iz bırakırsa, bir başka deyişle tarihe geçerse ismi listeden kaldırılıyor ya da ismi emekli ediliyor ve WMO’nun yıllık toplantısında yerine başka bir isim seçiliyor. Bu liste alfabetik olarak belirleniyor. Ve sırayla oluşan kasırgalara isimler veriliyor. Bu yılki kasırgaların isimleri Arlene, Bret, Cindy, Don, Emily, Franklin, Gert, Harvey ve Irma. Eğer ki bir yılda yirmi birden fazla kasırga olursa Yunan Alfabesi kullanılarak isimlendirilmeye devam ediyor. (Tam listeye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz)
Bu seneki isimlerden de anlaşılabileceği üzere isim listesinde kadın ve erkek ismi kullanımına dikkat ediliyor. Her yıl eşit sayıda erkek ve kadın ismi olmasına özen gösteriliyor. Ancak 1970’lerin ortalarına kadar alışkanlık ve/veya gelenek kadın ismi konulması yönündeydi. Meteorologlar, kasırgalarda kadın isminin kullanılmasının nedenini “çünkü tahmin edilmeleri, keşfedilmeleri zor, ne zaman ve ne kadar zarar verecekleri belli değil” şeklinde açıklıyorlar.
1970’lerde feminist grupların tepkisini çekmesinden sonra ise bugünkü formatını alıyor. Ancak Illinois Üniversitesi’nden Sharon Shavitt’in araştırmasına göre ise “kadın” kasırgalar “erkek” kasırgalardan ortalama iki kat daha öldürücü. Amerika kıtasında oluşan 47 ölümcül ve yıkıcı kasırgadan 30’u “kadın” 17’si “erkek” ismine sahip.Kadınlar toplamda 1.354 can kaybına neden olmuşken erkekler 391 can kaybına neden olmuş. Ortalamaya vurduğumuzda ise kasırga başına kadınlar 45 can alırken erkekler ortalama 23 can almış. Yukarıda da belirtildiği gibi en güçlü kasırgaların kadın isimlerini alması ise tamamen tesadüf.
2000 yapımı Traffic filminde Ray Castro ile Montel Gordon arasında geçen diyaloğu da buraya koymazsak olmazdı:
Ray: Neden kasırgalar kadın ismiyle adlandırılır biliyor musun?
Montel: Hayır, bilmiyorum.
Ray: Çünkü onlar da kadınlar gibi başlangıçta ateşli ve vahşidirler ancak giderken arabanı ve evini altından alır, seni yerle bir ederler.