Ren Nehri ve Main-Tuna Kanalı

Avrupa’nın birçok şehrini nehir gemisi ile görmek ve gezmek mümkündür. Amsterdam’dan bindiğimiz bir gemi ile Ren Nehri ve kollarından geçip Almanya’nın Bavyera eyaletinde Main Nehri yolu ile Main-Tuna Kanalı’nı aşarak Tuna’ya ulaşılabilir. Tuna Nehri yolu ile SSCB’ye ait olan Sulina Limanı’ndan Karadeniz’in kuzeybatısına çıkmanız mümkün.
 
Burada esas kritik olan Ren Nehri ile Tuna Nehri arasının bir kanalla birleştirilerek, bu ulaşımın kesintisiz sağlanmasıdır.

Main-Tuna Kanalı’nı anlatmadan önce Ren ve Tuna nehirlerinden kısaca bahsedeceğim. Önce Ren Nehri’nden başlayalım.  Ren Nehri, İsviçre Alpleri’nden iki kol halinde doğup, daha sonra birleşerek, önce kuzeye sonra batı yönüne akar. İsviçre Liechtenstein ve Avusturya-Almanya sınırlarının büyük kısmını çizip, Basel’de tekrar kuzeye dönerek Fransa-Almanya sınırının bir bölümünü meydana getirir.
 
Buradan Almanya içine giren nehre Mannheim’de Neckar, Mainz’de ise 527 km uzunluğundaki Main Nehri katılır. Söz konusu kanal bu Main Nehri ile Tuna arasında yapılmıştır.
 
Ren, Mainz’de batıya yönelerek kuzey batı yönünde olan Kuzey Denizi’ne doğru akar. Koblenz’de Mosel Irmağı katılır. Ren boğazını geçtikten sonra Bonn ve Düsseldorf’a ulaşır.
 
Ruhr Irmağı ile birleştikten sonra Arnhem yakınlarından Hollanda topraklarına girer. Burada nehrin genişliği 1000 metreyi bulur.
 
Ren, Kuzey Denizi’ne dökülmeden önce Waal Nehri, Leek Nehri ve Ijssel Nehri aracılığı ile Kuzey Denizi’ne dökülür. Lek nehir ağzının yakınında ise Avrupa’nın en büyük limanı Rotterdam yer alır. Ren Nehri’nin Kuzey Denizi’ne döküldüğü kollar üzerinde Hollanda kanal ve barajlar yapmak suretiyle suyu kontrol altına almış ve tatlı su ihtiyacını buradan sağlamıştır.
 
Ren Nehri’nin toplam uzunluğu 1320 km’dir. 883 km’si nehir taşımacılığına elverişlidir. Bu nehrin kolları ile birlikte kapladığı alan 185.000 km2’dir (Türkiye’nin 1/4’ü kadar yer kaplar).
 
Ren Nehri’nin çıktığı alan 2600 m yüksekliktedir. Debisi yıllık ortalama 2340 m3/saniye’dir. Ren Nehri’nin birçok kolları var. Bunlardan en önemlileri Mainz’ta katılan Main Nehri’dir. Main Nehri’ni aldıktan sonra Ren çok dar bir vadide ve dik yamaçlar arasında 130 km boyunca akar. Vadinin doğu yakasında 113 metre yükseklikte Lorelei kayası vardır. Bu kayanın olduğu kısım Ren Nehri’nin en derin olduğu yerdir (25 metre derinlikte).
 
Bu yerde nehrin kıvrımı oldukça keskin ve dar olduğundan akıntı fazla olmaktadır. Lorelei kayasının olduğu yer, kazaların sık olduğu bir yerdir.

Burada şöyle bir efsane var; kayalıklar ismini bu kayalıklarda yaşadığına ve güzel sesi ile denizcileri baştan çıkararak teknelerinin batmasına yol açtığına inanılan Denizkızı Lorelei’den almıştır. Hatta kayalıklara gelmeden 100-150 metre gerisinde nehir kenarında Denizkızı Lorelei’nin heykeli var.
 
Vadinin doğu yakasında ve bu kayalıkların 1-2 km tepe noktasına şato yaptıran Japon iş adamı, bu efsaneden etkilenerek bu heykeli ırmak kenarına yaptırmıştır.

Tuna Nehri
 
Tuna, Almanya’nın güneyinde Kara Orman bölgesinde Donauschingen kasabasında Brigach ve Breg nehirlerinin birleşmesi ile meydana gelen bir nehir. 2779 km uzunluğunda ve toplam havzası 817.000 km2’dir (Türkiye topraklarından daha büyük). Volga’dan sonra Avrupa’nın en büyük havzasına sahiptir. 10 ülkeyi kat ederek SSCB’ye ait olan Sulina Limanı’ndan Karadeniz’e dökülmektedir.

Tuna’nın uğradığı ülkeler şöyle:
 
İlk çıktığı yer: Almanya (% 7)
Avusturya % 10                  
Slovakya % 5,9
Macaristan % 11,6                           
Hırvatistan % 4,4
Sırbistan % 10,2                 
Bulgaristan % 5,9
Romanya % 29                   
Moldova % 1,6
Ukrayna % 3,8
Bosna-Hersek % 4,6
Çek Cumhuriyeti % 2,9
Slovenya % 2
Karadağ % 0,9
İsviçre % 0,2 ve diğerleri % 0,1 (Arnavutluk, Makedonya, İtalya ve Polonya).
 
Tuna Nehri havzası; üst, orta ve aşağı havzalar olmak üzere coğrafi bakımından 3 bölgeye ayrılmıştır:
 
Yukarı Tuna; Almanya’daki kaynağından Slovakya’nın Bratislava’sına kadar (Gönyü’ye) kadar 988 km.

Orta Tuna; Bratislava’nın Gönyü’den başlayıp Sırbistan ve Romanya sınırındaki Demirkapı Barajı’na (Turnu Severin’e) kadar 860 km.

Alt Tuna ise Demirkapı Barajı’ndan Romanya ve Bulgaristan’ı geçerek Karadeniz’de Sulina Limanı’na dökülene kadar olan kısım 931 km.
 
Tuna Nehri Karadeniz’e ulaşmadan 3 ana kanala ayrılarak Tuna deltasını oluşturmaktadır. Bu delta alanı 6.750 km2 alanı kapsar. Tuna deltasından, nehrin yukarısına doğru 2415 km boyunca gemilerle nehirde ulaşım sağlanmaktadır. Bu da nehrin toplam uzunluğunun % 87’sine tekabül etmektedir.
 
Tuna Nehri üzerinde Kelheim ve Karadeniz arasında 78 tane liman bulunmaktadır. Tuna Nehri kışın donar ve bu dönemde ulaşım tamamen ortadan kalkar. Bu ulaşım yılda 40 gün kadar kesintiye uğrar. Bazen buzulların kopup Karadeniz’e ve buradan da boğazlara geldiği bilinmektedir.
 
Almanya’nın Kara Ormanları’ndan doğan Tuna Nehri’ne 27 büyük nehir ve 300’den fazla dere saplanmaktadır. Buraya iştirak eden nehirlerden 966 km uzunluğunda olan (en uzun) TİSA, Prut 950 km, Drava 893 km, Sava 861 km, Olt 615 km, Siret 559 km, Inn 515 km uzunluğundaki nehirlerdir.


Main-Tuna Kanalı (Şekil 1)

MAİN - TUNA KANALI
 
İnsan eli ile yapılan ve sulama veya ulaşım amaçlı suyollarına kanal denir. Tarihte ilk kanal M.Ö. Mezopotamya’da yapılmıştır. Avrupa’da ise önemli iki kanal vardır. Birincisi Main-Tuna, ikincisi Ren-Rhône kanallarıdır.
 
Main-Tuna Kanalı: 700’lü yıllarda kutsal Roma İmparatoru büyük Charles zamanında güneydoğudaki Tuna ile batıdaki Ren Nehri’ni birleştirip suyolunu sağlamayı düşünmüşler ama başarılı olamamışlar.
 
Bavyera kralı Ludwig 1825 yılında Ludwing-Main-Tuna yapımını emretmiş ve 10 sene sonunda 1836’da suyolunu açmayı başarmışlar. Dar bir suyolu olmuş. I. Dünya Savaşı’nda da büyük zarar görmüş bu kanal. Federal Almanya ve Bavyera eyaleti Ludwing kanalının yerine yeni, planlı ve modern bir kanal yapmayı düşünerek; Bamberg-Kelheim arasındaki rotayı suyolu olarak seçmiş ve 1966’da inşaatına başlayıp, 1992 yılında da kanalı tamamlayıp hizmete açmışlar.
 
Bu kanalın uzunluğu 106,25 mildir (172 km) (Şekil 2). Kanal; 55 metre genişliğinde, ortalama 4,25 metre derinliğindedir ve kanalın içinde 16 seviye havuzu (kilidi) bulunmaktadır.

Bamberg’de denizden 231 metre yükseklikte iken 11 seviye havuzu ile yükselerek 406 metre yüksekliğe çıktıktan sonra 338 metre yükseklikte olan Kelheim’e 5 seviye havuzu ile inerek Tuna Nehri’ne ulaşılıyor (Şekil 2).
 
Kelheim’den Karadeniz’e kadar olan mesafe 2411 km’dir.


Şekil 2

Main Nehri, Orta Almanya’da 527 km uzunluğunda Bavyera ve Baden Württemberg eyaleti boyunca akar. Frankfurt şehri, nehrin geçtiği şehirlerin en büyüğüdür. Frankfurt’tan sonra uğradığı bazı kasabalar sırayla; Hanau, Aschaffenburg, Mitenberg, Karistadt, Würzburg, Kitzingen, Schweinfurt, Hassfurth ve Bamberg.
 
Bamberg’de Regnitz Nehri de buraya katılır. Şehir bu sebeple 3 bölgeye ayrılmıştır. Bamberg’in içinden Main ve Regnitz nehri geçtiği için 3 parçadır.
 
Bamberg’den sonra Main-Tuna kanalı başlar. Bamberg’den Kelheim’e (Tuna) geçebilmek için 406 metre yükseklikte tepeyi aşabilmek gerekir. İşte modern olarak tasarlanmış bu suyolu bir inşaat harikasıdır. En üst noktaya yakın ve tepenin batı yüzünde olan gölet ve doğu tarafında olan bazı su havzalarından faydalanılmış. Batı tarafında olan 10 havuz ve doğu tarafında bulunan 5 havuz bu su kaynaklarından faydalanarak doldurulup, boşaltılabilmiş ve fakat yine de seviye havuzlarının yanına depo havuzları da yapılmış. Ancak 406 metre yükseklikteki havuzda böyle bir kaynak olmadığından yanlarına yapılan depo havuzlar sayesinde gemilerin geçişi sağlanmış. Bence bu bir mühendislik harikası. Havuzların çoğu depo havuzlarda su alıp vererek çalışıyor. Bazı havuzlar da 25 metre yüksekliğe kadar değişen seviyesine rağmen yüzen ve seviyesi tekne ile beraber yükselen babalar olduğu için halatları elle değiştirmek gerekmiyor.
 
Ayrıca bu havuzların yanlarında balıkların ve suda yüzen kuşların geçişini sağlamak için küçük kanalcıklar inşa etmişler.
 
Havuzların yükselme kapasitesi çoğu havuzda değişik (8 metre ile 25 metre arasında değişmektedir) (Şekil 2).
 
406 metreye çıkan tekneler, bu kez 5 seviye havuzu ile su seviyesi düşürülerek Kelheim’e kadar ulaşıp Tuna’ya kavuşuyor. Böylece Atlantik Okyanusu’nu Karadeniz’e bağlayarak Avrupa kıtasını bir baştan bir başa geçip; gerek taşımacılıkta gerekse turizmde büyük bir atılım yapılmış oluyor.

HÜSEYİN YILMAZ

Yazar Hakkında

HÜSEYİN YILMAZ

 1942 Sinop Ayancık doğumluyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Mecburi hizmet nedeni ile Hakkari, Yüksekova, Siirt’te görev yaptım.