“Erzurum’un simgesi”
Erzurum Ulucami’nin yakınlarında, eski kent suruna bitişik Çifte Minareli Medrese’nin kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığı, yapıda herhangi bir kitabe yer almadığı için, kesin olarak bilinmiyor. Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad’ın (hük. 1221-37) kızı Hüdavend Hatun veya İlhanlı vezirlerinden Süleyman Pervane’nin eşi Hundi Hatun adına inşa ettirildiği varsayılarak, yapı Hatuniye Medresesi olarak da adlandırılıyor ve genellikle 13. yüzyılın sonlarında yaptırıldığı kabul edilse de farklı malzemelerin varlığı, bugünkü medresenin daha eski tarihli bir yapı üzerine yapılmış olabileceğini de düşündürüyor.
Fotoğraf | Çifte Minareli Medrese, Erzurum
Yaklaşık 35x46 metre boyutlarındaki kesme taş medrese; iki katlı, dört eyvanlı ve açık avlulu medreseler grubuna giriyor. Binanın görkemli ön cephesinde, bir merdivenle çıkılan ve dışa doğru çıkıntı oluşturan taçkapı, bitki örgülü bordürle çevrili. İki tarafta bulunan minare kürsülerinin pabuç bölümlerinde, taçkapının üstü hizasında ve zemine yakın bölümlerinde, kabartma bir silmeyle çevrili nişler bulunuyor. Bu nişlerin içinde de hayatağacı kabartmaları yerleştirilmiş. Ağaçların gövdesindeki hilalden bir çift ejderha çıkıyor. Sağdaki hayatağacı figürünün tepesinde ise çift başlı kartal kabartması gözüküyor.
Taçkapı ve bezeme özellikleriyle Sivas Gökmedrese’den izler taşıyan Çifte Minareli Medrese’nin zemin ve ikinci katında on dokuzar oda bulunuyor. 26x10 metre ölçülerindeki revaklı avluda, girişin batısındaki kare planlı mekanın eskiden mescit olarak kullanıldığı düşünülüyor. Güney eyvanın dış duvarlarına bitişik inşa edilen iki katlı kümbetin gövdesi 12 köşeli; üstü dıştan konik külah, içten kubbe ile örtülü ve saçağı, şeritler ve silmelerle bezeli. Ön cephede, iki tane insan başlı kanatlı pars figürü arasında, tahrip edildiği için zorlukla belli olan bir çift başlı kartal arması, kapının iki yanında birer hurma ağacı, bunlardan soldakinin üzerinde çift başlı bir kartalla iki yanında birer aslan kabartması yer alıyor.
Fotoğraf | Medrese’de düzenlenen bir etkinlikten
IV. Murad’ın (1612-40) emriyle bir dönem tophane, daha sonra kışla işlevi gören yapı, 1942-67 yılları arasında müze olarak hizmet verdi. Günümüzde ise çay bahçesi ve sergi salonu olarak kullanılıyor. Anadolu’daki benzerlerinin en büyüğü olan Çifte Minareli Medrese, taçkapısındaki hayvan ve bitki motifli zengin taş işlemeleriyle ve görkemli siluetiyle Erzurum’un mihenktaşı.