Türkiye'nin Zirve Kenti Erzurum

Bu kez Xanadu Snow White otelin davetlisi olarak yeni bir Gezimanya Blogger etkinliğinde bir aradayız. Grubumuz çok keyifli. Aralarında Türkiye’nin önde gelen seyahat ve yeme-içme bloggerları ile Gezimanya.com yazarları da yer alıyor.

Bakalım bu etkinlikte bizi neler bekliyor?

Uçuşumuz öğlene doğru saat 11.15’te olduğundan diğer arkadaşlarımız ile saat 10.00’da buluşmak üzere Sabiha Gökçen Havaalanı’na ulaştık. Toplam 18 kişi check-in işlemleri sonrası Kahve Dünyası’nda oturduk. Tam bu sırada uçağımızın rötar yaptığı bilgisi geldi. Neyse ki çok fazla değil. Ben buna da razıyım çünkü son 3 gündür İstanbul’daki yoğun kar yağışı ardından uçabileceğimiz de pek garanti değildi açıkçası. Tabii biraz rötarlı olunca Kahve Dünyası’ndaki sohbetimiz de uzadıkça uzadı. Bu arada Kahve Dünyası da bize tadımlık salep ikramı da yaptı. 

Evet, nihayet anonsu duyduk. Ancak bindiğimiz uçak bu kez de pistin karlardan temizlenmesini beklediği için mecburi bir rötar daha yedik. Ancak bu kadar gezmeyi seven ekibi durdurmak kolay değil. Bekle bizi Erzurum, geliyoruz : )

Uçağın tekerleri piste değdi. Artık Türkiye’nin en soğuk kentindeyiz. Xanadu Snow White otelin bize ayarladığı özel transfer aracı ile otele gitmek ilk işimiz oldu.

Elde olmayan nedenlerle tabii ki program da sarktı. Bu nedenle ilk gün yapmayı planladığımız şehir gezisini bir sonraki gün yapmaya karar verdik.

Havaalanından otele varışımız yaklaşık 15-20 dakika sürdü. Bir kayak otelinin havaalanına ve de şehre bu kadar yakın olması oldukça avantajlı. En güzeli de dağa çıkmak için kıvrıla kıvrıla gitmiyorsunuz. Şehir zaten 1890 metrelik rakımı ile Türkiye’nin de en yüksek şehri. Palandöken Dağı’nın eteğinde. Bu şehir yılın 6 ayı karlı. Dolayısıyla pistlere ulaşmak için dağa tırmanmanız gerekmiyor zaten tepedesiniz. Kayarken ise Erzurum ayaklarınızın altında kalıyor.

Otele girdiğimiz gibi güler yüzlü personel bizi karşılıyor. Tabii sabahtan beri ayaktayız, rötarlı da geldik, acıktık. İlk olarak bizi oteli restoran bölümünde özel bir alana aldılar. Hatta biz gecikince otelin pazarlama müdürü Selin Hanım bizim için servisi açık tutmuş. Açık büfe olarak aldığımız geç öğle yemeği sonrası ise Selin Hanım bize biraz oteli gezdirdi.

Gezdiğim kadarıyla Xanadu Snow White Otel bence Türkiye’nin en iyi kayak otellerinden biri. Birincisi oldukça yeni ve modern tasarımlı bir otel.

Odalar oldukça geniş ve konforlu.

Otelin en beğendiğim bölümlerinden biri Spa bölümü. Yaklaşık 2500 metrekare alan üzerine kurulmuş. Özellikle kayak sonrası rahatlamak için birebir. Hele de tepesi ve yere kadar cam kaplı olan alanı muhteşem. Dışarısı eksi 20 derece iken içeride ılık bir havuzda dışarıda yağan karı izleyerek yüzmek müthiş bir duygu.

İsterseniz hamam, sauna, buhar banyosu ve havuzdan da ücretsiz olarak yararlanıyorsunuz. Ancak benim aklım masajda kaldı.

Masaj odaları müthiş. Özellikle de çift olarak masaj almak isterseniz çok konforlu odalar sizi bekliyor.

Spa bölümü benim gözümde 10 üzerinden 10 aldı. Buradaki gezimiz sonrasında Selin Hanım bizi kayak odasına götürdü. Gerçekten Türkiye’de pek çok kış sporları merkezinde bulundum. Ancak bu kadar temiz ve bu kadar sistemli çalışan bir kayak merkezi daha görmedim. Avusturya Kitzbühel’de aynı sistem vardı. Kiraladığınız ayakkabılar dezenfekte ediliyor, kiraladığınız board size verilmeden önce son kontrolleri yapılıyor. Burası da aynı. Zaten başındaki Hannes de Avusturyalı.

Biz tabii fazla zaman kaybetmemek adına hemen kiralamalarımızı yaptık. İlk akşam Murat, Gökçe, ben ve Engin kayacağız. Üçü de kayak yapıyor. Aralarında tek board yapan benim. Ben de en son bundan 2 sene önce yaptım. Bakalım nasıl geçecek?

Tüm grup ile akşam yemeğinde buluşmak üzere dağıldıktan sonra bu dörtlü kayak odasında buluştuk. Sıkı sıkı giyindik. Bekle bizi Palandöken pistleri... Farkındayım, bu söylem benim için epey iddialı oldu : ) İlk akşam 1. istasyona kadar gittik. Kayarken altımızda Erzurum ışıldıyor. Kar kalitesi ise mükemmel. Pistler çok güzel aydınlatılmış. Kendimizi alamadık, sanırım ilk gece 5 ya da 6 kez 1. istasyona kadar çıkıp indik. Yemeğe bile zor yetiştik.

Akşam yemeği oldukça keyifli geçti. Zaten nasıl geçmesin ki? Katılan herkes gezme ve keşfetme sevdalısı. Herkesin birbirinden öğrenecek ve birbirine verecek fikri var.

Akşam yemeği sonrasında lobide buluşarak biraz daha kaynaşma moduna geçtik. Herkesin kendini tanıttığı yer en keyifli anlardan biriydi. Çünkü bu kadar gezmeyi seven kişi bir aradayken herkesin birbirinde bulacağı farklı noktalar vardı.

Ertesi sabah Erzurum’u keşif başladı. Sabah saat 10.00 sularında bizi otelin önünden alan araca konusunda uzman rehberimiz Ömer Raci Haşıroğlu aradan 10 dakika geçmeden katıldı. Ses tonuyla ve hitabetiyle çok heybetli bir beyefendi kendisi.

Erzurum'a Kısa Bir Bakış

Dadaşlar şehri olarak anılan Erzurum; karlı dağlarıyla, bembeyaz karıyla ve tarihi yapılarıyla mutlaka gezilmeli ve keşfedilmesi gereken bir güzellik.

Erzurum tarih olarak da eski yerleşim yerlerinden biridir. Tahminlere göre M.Ö. 4900 yıllarında kurulduğu bilinen Erzurum’a; tarih boyunca, Urartular, Sasaniler, İlhanlılar, Moğollar, Selçuklular ve Bizanslılar gibi  farklı medeniyetler ve topluluklar egemen olmuştur. Şehir, 1514 yılında Osmanlıların hâkimiyetine girmiştir.

Erzurum’un ilk bilinen ismi, Doğu Roma İmparatoru II. Theodosios’a ithafen Theodosiopolis’tir. Eski çağlardan beri Erzurum önemli ticaret ve siyasi merkezlerden biri haline gelmiştir.
 
Erzurum, Mili Mücadele  döneminin başlatıldığı önemli şehirler arasındadır. Mustafa Kemal ilk defa 3 Temmuz 1919’da Erzurum’a giderek burada kurtuluş için kongre çalışmaları başlatmış ve bağımsızlık ruhuna destek aramıştır. Burada Erzurum Kongresi’ni gerçekleştiren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ulus açısından önemli kararlar almıştır. Vatanın bütünlüğü ve milli egemenlik kavramları ortaya atılmış, milli mücadele birliği hız kazanmıştır. Erzurum’un, özellikle ulusal egemenlik bilincinin oluşmasında tarihsel önemini unutmamak gerekir.

Erzurum’da hâkim olan iklim, karasal iklimdir. Kışlar çok uzun, sert ve kar yağışlı geçer. Kışın ortalama hava sıcaklığı –8 derecelere kadar iner. En düşük sıcaklık derecesi ise –35’tir.

Erzurum’da çok sayıda konaklama seçeneği bulunur. Özellikle şehir merkezinde  bütçenize uygun otel ya da pansiyon bulabilirsiniz. Kış tatili yapmak isteyenler için Palandöken çevresinde konaklama tesisleri seçenek olarak oldukça fazla. 

Erzurum Gezilecek Yerler

Zamanımız kısıtlı olduğundan hızlı bir Erzurum turu yapacağız. İlk durağımız Aziziye Tabyaları : ) Burası Erzurum’un en önemli noktalarından. Çünkü Erzurum asıl savaşını tam burada Ruslara karşı vermiş. Burası 1867-1872 yılları arasında Erzurum-Kars otoyolunu kontrol altına almak için Sultan Abdülaziz döneminde Erzurum valisi Fosfor Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış. Hepimiz pür dikkat rehberimizi dinliyoruz.

Bu tabyaların hemen doğusunda ise Aziziye anıtı ve arkasında 1877-78 yıllarında Osmanlı Rus harbinde Genç bir kızken Rus askerlerine karşı çarpışan ve Türk kadınının savaşçı ruhunu dünyaya tanıtan Nene Hatun’un mezarı yer almaktadır.

Aziziye Tabyaları sonrası kent merkezine doğru ilerledik. Burada ilk durağımız Hatuniye Medresesiolarak da bilinen Çifte Minareli Medrese. Zamanında Alaeddin Keykubat burayı kızı için yaptırdığı için adı Hatuniye olarak anılıyormuş. Anadolu’nun en büyük açık avlulu medresesi olduğu söyleniyor. Minarelerindeki turkuaz rengi çini işlemeleri oldukça dikkat çekici. Medrese tadilatta olduğu için biz içerisini gezemedik.

Buranın hemen arkasında ise yaklaşık 2 dönüm arazi üzerinde yer alanÜç Kümbetler’e gidiyoruz. Silindir tarzda kesme taştan yapılmış olan 3 kümbetten biri Emir Saltuk’a aitmiş. Diğerlerinin kime ait olduğu bilinmiyor. Bu kümbetler aslında dönemin mezarları.

Buradan yürüme mesafesinde olsa da havanın soğukluğu nedeniyle araç ile Yakutiye Medresesine gidiyoruz.

İlhanlı döneminden kalmış olan medrese kapalı bir avluya sahip. İçerisinde zamanında eğitim verilen dersliklerin kapıları ufacık. Bunun sebebi de öğrencilerin kapıdan geçerken eğilmelerini sağlamak. Bu eğilme aynı zamanda ilim önünde eğilmeyi de temsil ediyor.

Bu medrese 1994 senesinden beri ise müze olarak hizmet veriyor. Müze içerisinde Erzurum yöresine has kılık kıyafetleri, bölgede bulunmuş Türk İslam sikkelerini, geleneksel kadın ve erkek takılarını, bölgedeki maden ve dokuma sanatının temsilini görebiliyorsunuz.

Buradan sonra Erzurum Kongresi’nin yapıldığı binaya gidiyoruz.

Milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Erzurum Kongresi 23 Temmuz 1919'da Erzurum'da toplanmıştı. Biz de bu kongrenin yapıldığı odaya gidip o sıralarda oturduk.

Artık karınlar da acıktı. Erzurum’un meşhur cağ kebabından yemek gerek. Tabii buna en çok sevinenler de Harbi Yiyorum’dan Salih Seçkin ile Tadında Seyahat’ten Gürhan Kara oldu. Koç Kebap’tayız.

Cag kebap şişte geliyor. Bir şiş bitince tabağınıza ikinciyi istiyorsunuz. Böylelikle soğumadan yiyorsunuz. Ardından kadayıf dolmasının tadına baktık. Çok ağdalı tatlı sevenler için güzel bir seçenek.

Alışveriş yapmadan olmaz dedik. Alışveriş yapmak için en doğru yer Taşhan. Buranın en meşhur şeyi ise Oltu taşı. Dolayısıyla Taşhan’ın içinde Oltu taşından yapılmış takı, tespih, süs eşyası satan sayısız dükkân yer alıyor. Çok çeşit olduğu için seçmek zor. Bu nedenle ben işin kolayına kaçarak hiçbir şey almamaya karar veriyorum.

Saat 16.00’da grup olarak fotoğraf çektirmek üzere otele dönüyoruz. Herkes en kalın kıyafetlerini giyiyor ve karşımızda otelin fotoğrafçısına poz veriyoruz. Oldukça eğlenceli biri, dolayısıyla hepimizi tek karede güldürmeyi beceriyor : )

Bu poz da benim çektiğim… Hazır herkes gülüyorken ben de bir poz alayım dedim.

Fotoğraf çekimi bitti. Artık sırada kızak ile kaymak var. Hepimiz kızaklarımızı aldık ve 1. istasyona gittik. Hatta bir kısmımız birinci istasyonda inmeyip ikinci istasyona kadar telesiyejde bir tur yaptı. Soğuk olsa da manzara ve kızak yapacak olmanın heyecanı daha baskındı.

Hepimiz birinci istasyonda buluşunca sırayla kızakla kaymaya başladık. Eşim Murat bizim önümüzden gitti. Ben  Gökçe’nin arkasındayım. Aramızda en profesyonel kayakçı Murat bir dakika geçmeden takla atarak kara gömüldü. Gökçe ise sanki doğuştan kızak şoförü. Tek bir yere takılmadan indik. Üstüne üstlük bir de park etti.

Kızak maceramız sonrasında Apreski bölümünde bize özel hazırlanan masaya yerleştik. Bir taraftan yemek yedik. Bir taraftan kayak hocalarının meşalelerle yaptığı gösteriyi izledik.

Hemen ardından ise “Happy Birthday“ şarkısı çalındı kulağıma. Meğerse eşim Murat daha önceden otelden Selin Hanım ve Berke Bey ile iletişime geçerek ve de tüm katılan arkadaşları bilgilendirerek sürpriz bir doğum günü partisi organize etmiş : ) Her şey mükemmeldi. Pasta, pastanın üzerindeki bol gezili bir yıl olsun mesajı, insanlar, her şey çok güzeldi. Gerçekten benim için de en sürpriz doğum günlerinden biri oldu : )

Bir sonraki gün serbest zamanımız vardı. Ben Selin Hanım ile oturup sohbet ederken bir grup ise Erzurum şehir merkezine gidip Arkeoloji Müzesi’ni gezdiler.

Dönen grup içinde Murat da vardı. O da geldiği gibi yine aynı ekip giyinip kaymaya çıktık. Hiç vakit kaybetmeden akşam saat 17.00’ye kadar aralıksız kaydık. Sonrasında tabii ki günün yorgunluğunu spada attık.

Dönüş vakti geldi. Havaalanında İzmir’e dönen Engin ile de bir başka etkinlikte görüşmek üzere vedalaştık.

Artık telefonu kapatma vakti. Bir başka gezide görüşmek üzere! : )

ERZURUM’DA ALIŞVERİŞ

Erzurum’da alışveriş denince akla Oltu Taşı gelir. Erzurum ülkemizde taş işçiliği bakımından üne kavuşmuş şehirlerin başında. Özellikle Oltu Taşı küpeler, kolyeler ve tespihler ilginizi çekecektir. Erzurum’da satın almanız gereken lezzetler arasında ise ünlü akide şekerleri ve limonlu şekerler yer almakta.

 

ERZURUM MUTFAĞI

Erzurum mutfağı denince akla şüphesiz Cağ Kebabı gelmeli. Erzurum’a gidip de yemeden dönen neredeyse yoktur. Genellikle kuzu etinden yapılarak şiş üzerinde servis edilir. Erzurum’un diğer meşhur yemekleri arasında; Kesme Çorbası, Ayran Aşı, Kete, Kadayıf Dolması ve Ekşili Dolma gibi özel tatlar da yer almaktadır.

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı
TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni