Yalnız Gezmek

Belki de sonbaharın gelişindendir, bilmiyorum. Her sene yaz sonunda bende aynı şey beliriyor. Hiç kimsenin sevmediği o yağmurlu, soğuk, gri günlerin içinde, artık kalabalığı azalmış yollarda tek başıma yolculuk yapmak… Hele ki motosiklet üzerinde olursa...

Yalnızlık üzerine yıllarca yazıp çizdi edebiyatçılar, filozoflar ve her daldan sanatçılar. İnsanoğlunun on binlerce yıldır içinde yaşattığı sosyallik içgüdülerine, toplumsallık damarına rağmen nedendir yalnızlığın bu çekiciliği bilmiyorum?

Sadece şunu biliyorum; birçok işi yaparken, örneğin yazı yazarken, bir kitabı kendini vererek okurken ya da uzun yolda o meditasyon gibi seyahati gerçekleştirirken insanın kendi kendisiyle yalnız kalması inanılmaz bir derinlik katıyor yaşadığı tecrübeye. Benim gibi motosiklet tutkunu dostlarım iyi bilecekler, yüzlerce kilometre hiç konuşmayıp tamamen yola konsantre olarak rüzgarın sesiyle yaptığınız yolculuk ruhunuzu okşar, yüreğinizi dinlendirir.

Pastırma yazının köşesinden dönüp de sonbaharı karşıladığımız bugünlerde bulunduğunuz şehrin ya da doğanın tadını çıkarmak için size tavsiyem tek başınıza küçük bir yolculuk yapmanız. Bir hafta sonu bisiklet, motosiklet ya da arabayla, hatta yürüyerek bir orman gezintisi olabilir. Yakınlarda bir yerde kendinize bir gecelik seyahat hediye edebilirsiniz. Ya da bir akşamüstü kendinize izin verip, kulaklığınıza taktığınız tatlı bir müzik eşliğinde şehrin kitapçılarını dolaşır, vapura biner, bir kafede çay söyleyip kendi kendinize zaman geçirip düşünme fırsatı yaratabilirsiniz. Yeter ki cep telefonunuzun yalnızlığınıza saldırmasına izin vermeyin.

“Bunların gezmekle ne ilgisi var?” demeyin, kendinize yapacağınız yolculuktan öte bir seyahat tavsiyemiz olamaz zaten. Sonbaharın enfes sanat kokusunu, haftasonu gezip de havadaki buruk kokuyu alma fırsatını kaçırmayın. Bu aralar gezerken bir kez de kendinize biraz yalnız zaman geçirme fırsatı verin.

Günün sonunda her zaman sosyalliği, sevdiklerimizle birlikte olmayı tercih ederiz. İnsan yalnız yaşamak üzere programlanmış bir canlı değil. Hayatının her noktasında yalnızlığı tercih eden kişinin ruh hali çok da normal olmasa gerek. Ancak zaman zaman tek başına yapılan bir yolculuk, gezmeye tutkun herkesin çok iyi bildiği bir kavramdır. Her zaman yenecek bir yemek değildir yalnızlık; ancak ara sıra bir kaşık almakta fayda var.