Seul’de Gezilecek Yerler


Seul, Asya’nın en çok ziyaret edilen şehirleri arasında yer almaktadır. Güney Kore’nin başkenti olan Seul sahip olduğu tapınaklar, birbirinden renkli mimariye sahip saraylar, zengin koleksiyonları ile müze ve sanat galeri şehri turistler için çekici kılmaktadır. Seul seyahatiniz sırasında ihtişamlı tarihi yapılar ve benzersiz doğal güzellikler arasında oldukça keyifli vakit geçireceksiniz.

Seul Gezilecek Yerler

Seul seyahatiniz sırasında şehirde gezecek birbirinden ilginç noktalar, yapacak eğlenceli aktiviteler bulmak çok kolaydır. Her yerinden tarih ve sanatın fışkırdığı Seul’de mutlaka ziyaret etmeniz gereken noktalardan başlıcası Gyeongbokgung Sarayı’dır. Şehirde bulunan en büyük saray olan Gyeongbokgung Sarayı’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Seul en manzarasını en güzel izleyebileceğiniz nokta ise N Seul Kulesi olacaktır. Şehirde bulunan bir diğer saray olan Changdeokgung ve Deoksugung Sarayları göz kamaştırıcı mimarileri ile görmeden olmaz denilen noktalardır. Ünlü Kore kralına saygı amacıyla yapılan Kral Sejong Heykeli Seul’de görülmesi gereken bir yerdir. Gwanghawun Geçidi’nden geçmeli ve Kore Ulusal Müzesi’nin zengin koleksiyonlarını mutlaka incelemelisiniz. Tüm bunlarla beraber UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Jongmyo Tapınağı da Seul’da ziyaret edilmesi gereken bir mekândır.

Adını andığımız bu yerlerle ilgili detaylı bilgiler aşağıda mevcuttur.

Gyeongbokgung Sarayı

Başkent Seul, sahip olduğu tarihi yapıları ile çok sayıda turist çeken şehirlerdendir. Gyeongbokgung Sarayı da şehirde bulunan önemli tarihi yapılardan bir tanesi olup şehri ziyarete gelen turistlerin ilk uğradığı noktalardandır. 1395 yılında inşa edilen saray Joseon Hanedanlığı zamanında kullanılmıştır. Joseon Hanedanlığı şehre beş büyük saray daha inşa etmiştir. Bu beş büyük sarayın en büyüğü ise Gyeongbokgung Sarayı’dır. Hanedanlığın ana sarayı olarak kabul edilen yapı kral ve ailesinin yaşadığı yer olduğu gibi hükümet işlerinin de yürütüldüğü merkez olmuştur. 16. yüzyılda yaşanan ve şehrin çoğu noktasında hasarlara yol açan Imjin Savaşı sırasında bir kısmı zarar gören saray terk edilmiştir. İki yüzyıl boyunca hizmet vermeyen ve boş kalan saray binası Japon hakimiyeti sırasında kısmi olarak yıkılmıştır. Bu tahribattan sonra onarım ve yeniden inşa sürecine giren saray orijinal haline getirilmiştir. Büyükçe bir arazi üzerinde kurulmuş olan Gyeongbokgung Sarayı’nın bünyesinde Ulusal Halk Müzesi ve Ulusal Saray Müzesi de bulunuyor. Seul seyahatiniz sırasında mutlaka uğramanız gereken bir mekan olan Gyeongbokgung Sarayı’nı her gün 09.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Namsan Kulesi (N Seul Kulesi)

Seul’un Namsan Dağı’nda kurulmuş olan ve Kore’nin en önemli medya kanallarına yayın hizmeti sunan Namsan Kulesi, şehrin en popüler turist mekanlarından bir tanesidir. Ülkenin ilk genel radyo kulesi olma özelliğine sahip olan Namsan Kulesi’nin yapımına 1969 yılında başlanmış ve 1971 yılında tamamlanmıştır. 1980 yılına kadar sadece yayın yapan kule bu tarihten itibaren halkın ziyaretine de açılmıştır.

Seul’un en yüksek noktası olarak kabul edilen kulenin yüksekliği yaklaşık 236 metredir. Kuleye seferler düzenleyen otobüslerle ulaşabilirsiniz fakat otobüsten indikten sonra biraz yokuş çıkmanız gerekiyor.

Kulenin en meşhur etkinliklerinden bir tanesi terasa kilit asmak. Özellikle çiftlerin gözde aktivitelerinden bir olan bu kilit asma olayı kulede gözünüze çarpan ilk şey olacaktır. Üzerinde genellikle çiftlerin adlarının ve tarihlerin yazılı olduğu rengarenk kilitler terasın her yerini kaplamış durumda. Kulede gözde olan bir diğer aktivite ise çiftler bankında fotoğraf çektirmek. Eğer çiftler bankında fotoğraf çektirmek istiyorsanız oldukça uzun bir sırada beklemeyi göze almanız gerekiyor. Kulede yapılan en eğlenceli etkinliklerden bir diğeri ise kartpostal ya da mektup göndermek. Her şeyin dijitalleştiği günümüzde Namsan Kulesi’nde bulunan posta kutuları özel pullar ve birbirinden güzel kartpostallarla sevdiklerinize Seul hatırası göndermeniz için harika bir fırsat. Ayrıca kulenin üçüncü katında Seul’u 360 derece görebilme imkânınız var. Burada eşsiz Seul manzarasını izleyebilirsiniz. Bu katın camlarına baktığınız yönde hangi ülke var ve o ülkenin başkenti size ne kadar uzaklıkta gibi bilgilerin yer aldığı küçük çıkartmalar yapıştırılmış. Bu çıkartmalara göre Namsan Kulesi’nin olduğu noktadan Ankara 7837 km uzaklıktadır.

Seul’u başka bir açıdan görmek ve eğlenmek isterseniz Namsan Kulesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. Kulenin ziyaret saatleri ise her gün 10.00-23.00 saatleri arasındadır.

Changdeokgung

Seul başkentliğine yaraşır bir şekilde çok sayıda saraya sahiptir. Bu sarayların büyük çoğunluğu Joseon Hanedanlığı zamanında inşa edilmiştir. Beş saraylar olarak bilinen bu saraylardan bir tanesi de Changdeokgung Sarayıdır. Prenslerin gözde sarayı olan Changdeokgung hükûmet işlerinden ziyade prense tahsis edilmiş özel saray gibi kullanılmaktaydı. Çağdaş mimarî düzenlemelerin uygulanmasına izin verilmeyen Changdeokgung Sarayı orijinal görüntüsü ile günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Üç Kore Krallığı’ndan kalma pek çok unsuru barındıran Changdeokgung Sarayı’nı gezerken bu özellikleri gözlemleyebilirsiniz. Japonların bölgede hakimiyet kurduğu dönemde tahribata uğrayan ve bir kısmı yıkılan saray çeşitli restorasyonlar geçirmiştir. Bu restorasyonlar sırasında saray mimarisinin aslına sadık kalınmıştır. Şehri ziyarete gelen turistler tarafından mutlaka ziyaret edilen Changdeokgung Sarayı eşsiz görüntüsü ile beğeni toplamaktadır.

1997 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir. Kore son zamanlarda dizileriyle adını dünyaya duyurmaya başarmış ülkelerdendir. Bu dizilerden bir tanesi olan Dae Jang Geum adlı dizinin çekimleri sırasında Changdeokgung Sarayı’nın bazı bölümleri kullanılmıştır.

Changdeokgung Sarayı’nı pazartesi günleri hariç 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Deoksugung

Joseon Hanedanlığı zamanında inşa edilmiş olup Seul’e miras kalan saraylardan bir tanesi de Deoksugung Sarayı’dır. 20. yüzyılda inşa edilen Beş Büyük Saray’dan bir tanesi olan Deoksugung Sarayı, diğer beş saraydan farklı olarak karma mimari ile inşa edilmiştir. Sarayın yapımı sırasında bazı bölümler ahşaptan bazı bölümler ise taştan inşa edilmiştir. Kriptomeria adı verilen oldukça özel bir ağaçtan elde edilen ahşap kullanılarak inşa edilen yapılar sarayın en ilgi çeken bölümleridir. Diğer saraylar gibi Deoksugung Sarayı da büyük bir tahribata uğramış ve neredeyse üçte ikisi yok edilmiştir. Saraydan geriye kalan bölümler ise ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşmaktadır. Sarayın bahçesi oldukça büyük bir arazi üzerine kurulu olup modern ve batılı tarzda bölümleri vardır. Bahçenin içerisinde birbirinden güzel kokulu çiçekler, özenle bakımları yapılan ağaçlar, süs havuzları, yürüyüş yolları bulunuyor. Sarayın girişinde nöbet tutan askerlerin nöbet değişim seremonisi ise ziyaretçiler tarafından büyük bir ilgiyle izleniyor. Her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilen Deoksugung Sarayı’nı her gün 09.00-21.00 saatleri arasında gezebilirsiniz.

Kral Sejong Heykeli

Seul seyahatiniz sırasında mutlaka ziyaret etmeniz gereken noktaların başında Kral Sejong Heykeli geliyor. Güney Kore tarihinde önemli bir yeri olan ve Koreliler tarafından adeta halk kahramanı olarak benimsenen Kral Sejong, hükümdarlığı süresince ülkeye büyük katkılar sağlamış bir yöneticidir. Koreliler tarafından hala saygı ve sevgi ile anılan Kral, özellikle eğitime ve bilime verdiği önemle tanınıyor. Korecenin bir dil olarak sistemleşmesinde büyük katkılar sağlamış olan Kral Sejong her yıl düzenlenen bir törenle Seul’de anılıyor. Kral Sejong Heykeli, Gyeonbokgung Sarayı’nın ana kapısı önünde bulunuyor. Yüksekçe bir zemin üzerine dikilmiş olan heykelin başında günün her saati bir güvenlik görevlisi nöbet tutuyor. Heykelin arka tarafında yer alan bir merdiven yer altı tüneline açılıyor. Herkes tarafından fark edilemeyen bu merdivenin açıldığı tünelde ise Kral Sejong’un hayatı ve hükümdarlığı üzerine kurulmuş bir müze bulunuyor. Kral Sejong Heykeli’ni ziyaret ettikten sonra dilerseniz bu müzeyi de gezebilirsiniz.

Gwanghwamun

Seul’un köklü tarihini simgeleyen ve şehir silüetinin ayrılmaz bir parçası olan Gwanghwamun Kapısı Seul seyahatiniz sırasında mutlaka görmeniz gereken yapılardandır. Gyeongbokung Sarayı’nın ana ve en büyük kapısı sayılan Gwanghwamun Geçiti üç bölümlüdür. Joseon Hanedanlığı zamanında inşa edilmiş yapılardan olan geçit uzun tarih serüveninde çok sayıda değişikliğe ve tahribata maruz kalmıştır. En son uğradığı tahribattan sonra kapatılan geçit onarım sürecine girmiştir. Girdiği bu onarım süreci 2010 yılında tamamlanmış ve 15 Ağustos tarihinde yeniden açılmıştır.

Gwanghwamun geçidinde nöbet tutan askerlerin değişim töreni ise hem turistler hem de Seul’un yerli halkı tarafından büyük bir ilgi ile izlenmektedir. Her gün saat 10.00’dan itibaren saat başı gerçekleştirilen nöbet değişim törenini çok sayıda insan izlemektedir. Geçide ulaşmak için toplu taşıma ağını kullanabilirsiniz. En hızlı ulaşacağınız yol ise metro hattıdır. 3 ve 5 No.lu metro hatlarını kullanarak geçidin olduğu bölgeye ulaşabilirsiniz. Gwanghwamun geçidini her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Ulusal Folklor Müzesi

Güney Kore’nin folklorik tarihine ışık tutan Ulusal Folklor Müzesi, Seul’da en çok ziyaret edilen müzelerin başında geliyor. Güney Kore halkının geleneksel yaşantısını yansıtan birbirinden ilginç binlerce obje müzenin koleksiyonunda mevcut. 1945 yılında hizmete açılan müze binası Güney Kore’de bulunan tarihi yapılar örnek alınarak tasarlanmıştır.

Ulusal Folklor Müzesi 3 ana sergi salonundan oluşuyor. Bu salonların her birinde farklı bir odak noktası ile hazırlanan koleksiyonlar sergileniyor. Bu koleksiyonlardan ilki Kore halkının tarih öncesi dönemlerden Joseon Hanedanlığı’na kadar olan süreçte kullanılan günlük eşyaların sergilendiği koleksiyondur. İkinci salonda Kore köylülerinin yaşantısını yansıtan ve özellikle tarımda kullandıkları aletlerden oluşan bir koleksiyon sergileniyor. Üçüncü salonda ise Konfüçyus öğretisinin yansıtıldığı sergiler bulunmaktadır. Üç ana sergi salonunun haricinde açık havada sergiler de gerçekleştirilen müze her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Kore Ulusal Folklor Müzesini hafta içi 09.00-18.30, hafta sonu 09.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz

Changgyeong Sarayı

Seul’de göz kamaştıran bir diğer saray olan Changgyeong Sarayı 15. yüzyılın ortalarında inşa edilmiştir. Kore’nin sevilen Kralı Sejong tarafından babası için yaptırılan sarayın ilk adı “Suganggung”dur. Fakat 1483 yılında saray büyük bir yenileme sürecine girmiştir. Bu yenileme sürecinde sarayın var olan bölümlerinde birtakım değişikliklere gidilmiş ve yeni bölümler eklenmiştir. Bu yenileme ve genişletme sürecinden sonra saray yeni adını almış ve günümüze kadar Changgyeong Sarayı olarak gelmiştir. 16. yüzyılda Japon işgali sırasında yağma ve tahribat gören saray Joseon Hanedanlığı zamanında onarılmıştır. 20. yüzyılın başlarında ise yine bir tadilat sürecine girmiş bu sefer saray bahçesinin bir kısmı modern görünümlü bir park, hanedanlık ekinlikleri için büyükçe bir meydan ve gösteri alanı eklenmiştir. Günümüzde bütün bölümleri ziyarete açık olan saray turistler tarafından çok beğenilmektedir. Büyük ve rengarenk bahçesi özellikle bahar aylarında bolca ziyaretçi ağırlamaktadır. Seul ziyaretiniz sırasında mutlaka görmeniz gereken turistik noktalardan olan Changgyeong Sarayı’nı her gün 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Kore Ulusal Müzesi

Güney Kore’nin çeşitli tarihi dönemlerine, halkın yaşantısına, sanat ve kültürel gelişimine ayna tutan çok sayıda müze barındıran Seul’de en çok ilgi çeken ve her yıl sayısız kişi tarafından ziyaret edilen müzelerin başında Kore Ulusal Müzesi gelmektedir. 1945 yılında hizmete açılan müze arkeoloji, tarih, sanat, folklor alanında koleksiyonlar sergilemekle birlikte bu alanlarda yetkin personel yetiştirmek için eğitimler de vermektedir.

Müze binası üç kattan oluşuyor. Müzenin sol kanadından kalan bölümler geçmişi sağ kanadında kalan bölümler ise geleceği temsil ediyor. Müzenin ilk katında antik dönemden kalma yaklaşık 4.500 parça sergilenmektedir. Bu katta bulunan her oda bir tarih dönemine ayrılmış durumda. En çok ilgi gören odalardan biri ise Gaya dönemine ayrılmış odadır. Müzenin ikinci katında yaklaşık 890 parçadan oluşan sanat eserleri sergisi bulunuyor. Kore’nin geleneksel ve modern sanat tarihini yansıtan çok sayıda kaligrafik eser, yağlı boya tablolar, Budist anlayışla boyanmış resimler bulunuyor. Üçüncü katta ise heykeller bulunuyor. Bu kat aynı zamanda genel Asya sanatından örneklerin de sergilendiği koleksiyonlara sahiptir.

Kore Ulusal Müzesi’ne toplu taşıma ile kolayca ulaşabilirsiniz. Müzeyi çarşamba ve cumartesi günleri hariç 09.00-18.00, çarşamba ve cumartesi günleri ise 09.00-21.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Jongmyo Tapınağı

Seul çok sayıda tarihi yapı, doğal güzellik, müze ve sanat galerilerine sahip olan şehirlerden bir tanesidir. Seul’de bulunan önemli turistik noktalardan bir tanesi de Jongmyo Tapınağı’dır. Joseon Hanedanlığı zamanında inşa edilen tapınak kral ve kraliçeye adanmış olup Konfüçyus inancının en önemli tapınakları arasında yer almaktadır. UNESCO tarafından hazırlanan rapora göre Jongmyo Tapınağı en eski Konfüçyus tapınaklarından birisidir. Tapınağı özel kılan bir diğer detay ise kraliyet ailesine adanmış olmasıdır. 14. yüzyılda inşa edilmiş olan tapınak önemli günlerde ve kutlamalarda tercih edilen ilk yapılardan bir tanesi olmuştur. Joseon Hanedanlığı zamanında inşa edilmiş olan çok sayıda tapınaktan hiçbiri günümüze kadar gelmeyi başaramamıştır. O dönemde inşa edilmesine rağmen ayakta kalmayı başarmış olan Jongmyo Tapınağı 1995 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Tapınak göz kamaştırıcı mimarisinin yanı sıra yemyeşil bahçeleri ile de ziyaretçilerinin gönlünü kazanıyor. Jongmyo Tapınağı’na 3 numaralı metro hattını kullanarak ulaşabilirsiniz.

Lokasyon Sayfasında Detayı Göster
Kapalı