İskenderiye Mısır'ın Akdeniz kıyısında bulunan, ikinci büyük şehridir. Ayrıca 4,1 milyonluk nüfusuyla Akdeniz kıyısındaki en büyük yerleşimdir. Büyük bir sanayi bölgesinin merkezi ve Mısır'ın ana limanı olan İskenderiye'de Mısır dış ticaretinin büyük kısmı gerçekleşir. Kahire'nin 183 km kuzeybatısına düşer. Aynı zamanda İskenderiye ilinin merkezidir.
İskenderiye, adını aldığı, Mısır'da bir Yunan kültür merkezi oluşturmak isteyen Büyük İskender tarafından, Rodoslu mimar Dinokrates'in hazırladığı plana göre MÖ 332'de kurulmuştur. Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında 1516 yılında fethedilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır. Akdeniz'in Osmanlı egemenliğine girdiği 16. yüzyıl ortalarından başlayarak İskenderiye, Septe Boğazı’na kadar uzanan bir alanda etkinlik gösteren Türk korsan gemilerine liman hizmeti görmüştür. Ayrıca, vali paşalarca kurdurulan tersanelerde 17. yüzyıl sonlarına kadar hayli ticaret ve savaş gemisi yapılmıştır. 18. yüzyıl sonlarında Napoléon komutasındaki Fransız kuvvetlerince işgal edilmiştir (1798). 1801 senesinde Serdarıekrem Kör Yusuf Ziyaüddin Paşa tarafından kuşatılan kenti boşaltmak zorunda kalan Fransızlar'dan geri alınmıştır.
Mısır'la birlikte Osmanlı yönetiminden çıkarak Britanya egemenliği altına girmiştir, Britanya'nın 1882'de kenti işgaliyle başlayan sömürge yönetimi 50 yıl sürmüştür. I. Dünya Savaşı'nda Müttefikler'in Doğu Akdeniz'deki başlıca üssü olan kent, II. Dünya Savaşı'nda Almanlarca birçok kez bombalanmıştır. 1967-75 arasında Süveyş Kanalı'nın kapanması ve Port Said'in İsrail tarafından bombalanması liman trafiğini İskenderiye'ye yönelterek nüfusunun aşırı derecede artmasına yol açmıştır. Limanı yenileme ve genişletme çabaları 1970'lerde başlamıştır. Ebu Kir Körfezinde doğal gaz yataklarının bulunması ve Kızıldeniz'den petrol taşıyan boru hatlarının tamamlanması sonucunda kent petrol ihraç merkez durumuna gelmiş; birçok petrol rafinerisi ve petrokimya kompleksi inşa edilmiştir.