Phnom Penh Gezilecek Yerler

Phnom Penh katedralleri, tarihî yapıları ve mimarisiyle yakın zamanda yükselen bir şehir olmasıyla birlikte şüphesiz turistlere kucak açan bir şehirdir. Pazarlarından, eğlence merkezlerine, nehirleriyle doğal güzelliklerine size birçok açıdan zevk verecek çeşitliliğe sahip Phnom Penh’in turistik ziyaret sayısı her yıl artmaktadır ve Phnom Penh bununla daha seyahat edilebilir bir yere dönüşmektedir.

Phnom Penh Gezilecek Yerler

Phnom Penh’in tarihini yansıtacak Tuol Sleng Soykırım Müzesi ve Ölüm Tarlaları, ülkenin geçmişini yansıtan Kraliyet Sarayı ve Gümüş Pagoda, bağımsızlığın en güzel örneklerinden biri Bağımsızlık Anıtı, mistik bir hava yaşatacak Ta Prohm Tapınağı, Wat Langka ve Wat Ounalom, keşif için en uygun yer olan Sisowath Quay, ülkenin belgesi Ulusal Müze gibi yerlerin hepsini sizin için yazımızda derledik.

Tuol Sleng Soykırım Müzesi

640px-Big_Room_Tuol_Sleng.jpg

1975-1979 yıllarında Kızıl Kmerler’in ülkede yaptığı soykırımdan daha önce bahsetmiştik. Dikenli teller, elektrikli çitler, sert gardiyanlar arasında 17.000 insanın olmayan suçlarını kabul edip öldürüldüğü soykırımın izlerine rağmen bina yeşil bahçesi, yapısı, kortları ile günümüzde ideal bir okul şeklinde görünmektedir. Bu soykırıma ait tüm bilgi, belge ve fotoğrafların yer aldığı müze Kamboçya’nın acı dolu tarihini en iyi şekilde yansıtacak niteliktedir. Müze içerisindeki fotoğraflarda mahkûmların kendilerini, soykırım esnasında yaşadıklarını görebilirsiniz. Müzede iç ürpertici detaylardan biri kafataslarından yapılmış Kamboçya haritasıdır. Müze giriş ücreti 3 dolar’dır. 6 dolar karşılığında da rehber ile tur satın alabilirsiniz.

Kraliyet Sarayı ve Gümüş Pagoda

royal-palace-2561254_960_720.jpg

1860’lı yıllarda kralların ikamet etmesi için inşa edilmiş tapınak Kmer ve Avrupa mimarilerinin farklı özellikleri alınarak yapılmıştır. Sarayla ilgili ilginç bilgi olarak saray yapılarından III. Napolyon Pavilyonu’nun Fransız imparatoriçesinin Süveyş Kanalı açılışında konaklaması için yapıldığını ve sonrasında yapının Kral Norodom’a hediye olarak gönderildiğini söyleyebiliriz. Yıllar içerisinde sarayda zarar gören bazı yapılar olmuştur ve yıkılıp yenisi yapılmıştır yani saray tamamıyla 1860’tan günümüze kalma bir saraydır diyemeyiz. Turistlerin sarayda en fazla ziyaret ettiği nokta; Gümüş Pagoda ve Tac Salonu’dur. 2.086 elmas kullanılarak döşemesi yapılmış pagoda oldukça ihtişamlı görünmektedir. Kralın yaşadığı bölüm ziyarete kapalıdır. Aynı zamanda yapıt etrafında kalan mezar anıtlar ve stupaları da gezebilirsiniz. Saray ziyaret ücreti turistler için 10 dolar’dır.

Merkezi Pazar (Phsar Thmey)

Central-Market-hopping1.jpg

Yeni Market olarak da geçen Merkezi Pazar Phnom Penh’in önemli kent simgelerinden biridir. Pazarlık becerilerini ölçmek isteyen bir alışveriş meraklısı, hareketli kalabalığın bir parçası olmak isteyen bir turist ya da şaşırtıcı mimariyi canlı bir şekilde keşfetmek isteyen biriyseniz burası sizin için kaçırılmaması gereken bir yerdir. 1937, Fransız kolonisi döneminde inşa edilen pazar açıldığında Asya’da türünün en büyüğü olmuştur. Sarı boyalı dev bir kubbe altında 4 kanatlı ve dev koridorlu bu mimari yapı günümüzde birçok tezgâha ve satıcılara iyi bir ticaret ortamı sağlamaktadır. Bu pazarda birçok şeyi bulabilirsiniz: erkek-kadın kıyafetleri, mücevherler, değerli taşlar, renkli çiçekler, hediyelik eşyalar, Asya’ya ait baharatlar, deniz ürünleri, piyasa fiyatının altında elektronik eşyalar... Pazar sabah 07.00’den akşam 18.00’a kadar açıktır ve 130. Cadde üzerinde yer alır. Phnom Penh’i canlı bir şekilde yaşamak istiyorsanız mutlaka Merkezi Pazar’ı ziyaret etmelisiniz.

Choeung Ek Ölüm Tarlaları

killing-fields-2933546_960_720.jpg

Turistik bölgelerin bu kadar yoğun hüzün dolu olması pek iç açıcı olmasa da bir ülkeyi tanımak demek o ülkeyi ülke yapan olaylara olabildiğince şahit olmak demektir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi Kamboçya tarihini Pol Pot ve Kmer rejiminden ayıramayız ki halk hala o günlerin acısını çekmektedir. Pek çok turistin Phnom Penh’e Ölüm Tarlaları’nı görmek için gittiğini söyleyebiliriz. Birçok mezarın ve açıkta kalan kemik ve kafataslarının bulunduğu Choeung Ek’te bulunan Ölüm Tarlaları açık müze olarak değerlendirilebilir. Geniş bir alana yayılmış Ölüm Tarlaları’nın bazı bölümlerinde bahsettiğimiz kafatasları ve diğer kemikler cam paneller arkasında sergilenmektedir. Oldukça sakin ve ürpertici bir havaya sahip olan bu tarlaları bir turist rehberiyle gezerek Kamboçya tarihi hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz. Şehrin bir nebze dışında bulunan Ölüm Tarlaları’na birçok yerden hatta konakladığınız otelden bile bir tur ayarlayabilirsiniz. Tarlalara giriş ücreti 3 dolar ve sesli rehber 3 dolar’dır.

Ta Prohm Tapınağı, Tonle Bati

angkor-1276623_960_720.jpg

Tapınakları ile ünlü Kamboçya’da Ta Prohm Tapınağı görsel açıdan en görkemli ve iç açıcı olandır diyebiliriz. Dev çam ağaçlarının ve ormanın kalbinde yer alan tapınak 12. yüzyılın sonlarında inşa edilmeye başlanıp 13. yüzyılda tamamlanmıştır. Bayon tarzında inşa edilmiş bu tapınak yapıldığı dönemde Budist Manastırı ve üniversite olarak kullanılmıştır. Tapınak içerisinde bulunan taş oymalar ve Hindu mitolojisine ait bazı kabartmalar oldukça ilgi çekmektedir. Ta Prohm, kapalı avlu ve dar koridorlardan oluşur. Tüm tapınak liken, yosun ve bitkilerle kaplanmıştır. Phnom Penh’ten 1 saat uzaklıkta olan tapınağa otobüsle ya da araç kiralayarak ulaşım sağlayabilirsiniz. Tonle Bati Gölü’ne yakın konumda olan tapınağı gezdikten sonra bölgede piknik ya da hamak keyfi yapabilirsiniz. Tapınak giriş ücreti 3 dolar’dır.

Kamboçya Özgürlük Anıtı

dsc_1345_1b.jpg

Bağımsızlık anıtı ya da diğer adıyla Vimean Ekareach, Phnom Penh’in en simgesel yapıtıdır ve şehrin tam merkezinde yer alır. Bağımsızlık Anıtı, ülkenin bir asır kolonisinde kaldığı Fransızlardan kurtarılması üzerine 1958 yılında inşa edilmiştir. Anıt ülke ferahı için hayatlarını feda eden onca insana minnet niteliğindedir ve huzurlu bir atmosfer verecek şekilde dekore edilmiştir. Angkor mimarisine uygun biçimde inşa edilen anıt lotus modelinde tasarlanmıştır ve 20 metrelik uzun boylu, kırmızımsı kahverengi taş anıtın göze çarpan özelliği lotus tomurcuğunun beş seviyesini belirleyen çok kafalı yılanlardır. Anıt Kamboçya bayrağının rengi olan mavi, kırmızı ve beyaz renkte projektörlerle aydınlatılır. Bağımsızlık Anıtı her yıl Bağımsızlık Günü (9 Eylül), Anayasa Günü (24 Eylül) gibi günlerde tören alanı olarak kullanılır ve çiçeklerle süslenir. Etrafında park bulunan bu anıtı ziyaret edip çevresinde biraz dinlenebilirsiniz.

Wat Ounalom

wat_ounalom_cambodia(1).jpg

Kamboçya’daki ruhsal öğretileri, Kamboçya din ve felsefe anlayışını, ülkedeki Budizm tarihini görmek ve anlamak için ziyaret edilecek en uygun yer Wat Ounalom’dur. Ülkede bulunan 5 pagodanın en tanınmış ve eski olanı Wat Ounalom, günümüzde Kamboçya Budizm’inin merkezi ve Mahanikai Budizm Okulu Patriği olarak hizmet vermektedir. 1443’te inşa edilen tapınak bir zamanlar 500 keşişin bulunduğu Budist Enstitüsü’ne ev sahipliği yapmıştır. Kmer rejimi döneminde elbette buradaki keşişler de zarar görmüş olup o dönemde kurtarılan Buda’nın Kaşığı burada en çok görülmek isteyen eserdir. WatOunalom içerisinde bulunan tablolar, kaleler, koleksiyonlar, manastır, antik sputalar, ünlü Garuda figürü ve birçok dinî-felsefi motif taşımaktadır. Phnom Penh’i keşfederken size farklı bir pencere açacak Wat Ounalom’u gezmek ücretsizdir ve 06.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Wat Langka

greenculturaltravel-cambodia-tours-wat-langka-3.jpg

Phnom Penh’in Bağımsızlık Anıtı’nın yakınlarında bulunan Wat Langka, 1442’de Ponhea Yat tarafından kurulan beş pagoldan biridir. Bu renkli tapınak, Budist kutsal kitaplarının yanı sıra Kamboçya ve Sri Lankalı keşişler için bir buluşma noktası olarak kurulmuştur. Pagol, Khmer Rouge’daki iki yıllık rejim sırasında depo olarak kullanıldı. Kamboçya’daki birçok Budist tapınağının aksine, burada bulunan stupalar son derece dikkatlice kullanılmaktadır. Konumu nedeniyle Phnom Penh’teki en önemli anıtlardan biri olan Wat Langka, Kamboçyalılar için tarihsel açıdan önemli bir anıt olmakla birlikte özel törenler için de oldukça popüler bir tapınaktır. Tapınağa giriş ücretsizdir. Tapınak saat 08.30’da açılır ve ziyaretçiler Wat Langka’da İngilizce konuşan keşişler tarafından sağlanan meditasyon oturumlarına katılım sağlayabilirler.

Sisowath Quay

2-1Sisowath-Quay.jpg

Sisowath Quay, Tonle Sap ve Mekong nehirlerinin kesişimi boyunca uzanan çarpıcı 3 kilometrelik bir bulvardır. Butik, bar, restoran, kafe ve lüks otellerin bulunduğu şehrin en hareketli bölgesini özellikle gezilecek bir alan olarak değerlendirebiliriz. Sanatseverler için cadde üzerindeki “Mutlu Resim Galerisi” iyi bir alternatif olabilir. Yine Kamboçya’nın en iyi keteni burada Kravan Evi’nde satılır. Turistlerin dikkatini çeken yerlerden biri de Yabancı Muhabirler Kulübü’dür. Bu bölgedeki falcılar epey meşhurdur, böyle bir merakınız varsa renkli Phnom Penh sokaklarında geleceğinize dair bir şeyler duymak isteyebilirsiniz. Yine yakınlarda Gümüş Tapınaki, Throne Salonu, Zümrüt Buda Tapınağı gibi birçok turistik bölge bulunur. Caddenin en canlı olduğu saatler sabahın ilk saatleri ve akşam saatleridir. Günün doğuşunun ve batışının tadını çıkarmak için yürüyen yerlilere ayak uydurabilir, dilediğinizce merkezin en canlı yerinin tadını çıkarabilirsiniz.

Kamboçya Ulusal Müzesi

cambodia-2322839_960_720.jpg

Kamboçya Ulusal Müzesi, ülkenin en büyük arkeolojik ve kültürel tarih müzesidir. 4. yüzyıla kadar uzanan Kamboçya tarihine dair birçok belge bulabileceğiniz müze 1920’de inşa edilmiş ve 1951’de Fransızlar tarafından müze olarak kabul edilmiştir. Müze geleneksek Kmer mimarisinin güzel bir gösterimidir, özellikle kırmızı kumtaşı göze çarpmaktadır. Bronz-ahşap heykeller, seramik eşyalar, etnografik parçalar, taş eşyalar, tarih öncesi Angkor sergileri, Bronz Galerisi, çeşitli galeriler müzede görülmesi gereken birçok yapıt olduğunu gösterir. Müzede Fransızca ve İngilizce konuşma kılavuzları mevcuttur. Yine müzede bulunan hediyelik eşya dükkânından kartpostallar, kopya heykeller, sanat kitapları alabilirsiniz. Müze 08.00-17.00 saatleri arasında açıktır ve turistler için ziyaret ücreti 10 dolar’dır. Müzede bazı zamanlar yerel dans gösterileri olur, seyahatinize bu gösterimleri denk getirirseniz oldukça keyif alabilirsiniz.