Santiago'da Gezilecek Yerler

Santiago’da gezip görülmesi gereken birçok yer bulunmaktadır. Katedrallerden meydanlara ve müzelere kadar gezilecek yerlerinin sizi heyecanlandıracağına eminiz. Eğlenceli bir Santiago gezisi için şehre yaklaşık 3-4 gün ayırmanız yeterli olacaktır. Sizler için şehirde gezilip görülmesi gereken en önemli yerleri sıraladık. Bu yerler arasından tercihinizi yapıp gezi planınızı oluşturabilirsiniz.

Santiago, birçok turistin her yıl akın ettiği önemli şehirler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Hem modern hem doğal yapısı ile göz dolduran şehirde görmeniz yerlerin arasında Ahumada Caddesi, Plaza de Armas, Santiago Katedrali, Palacio de la Real Audiencia de Santiago (Şili Ulusal Tarih Müzesi), Palacio de la Moneda (Cumhurbaşkanlığı Sarayı), Santiago Belediye Tiyatrosu, Biblioteca Nacional de Chile (Milli Kütüphane), Museo Nacional De Bellas Artes MNBA (Güzel Sanatlar Sarayı), Cerro San Cristobal Tepesi ve La Chascona Evi yer almaktadır.

Yukarıda adını andığımız bu yerlerle ilgili detaylı bilgiyi aşağıda bulabilirsiniz.

Ahumada Caddesi

Şehrin kalbi sayılan Ahumada Caddesi, şehrin en ünlü isimlerini görebileceğiniz caddelerden birisidir. Birçok tiyatro ve sinema sanatçısının buluşma mekânlarından biri olan caddede birçok kafe ve restoran bulunmaktadır. Şehri ve insanlarını tanımak adına bu kafelerden birinde oturup kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

Ahumada Caddesi oldukça renkli yapısı ile dikkat çekmektedir. Cadde üzerinde düzenlenen çocuk oyunları ve sokak gösterileri gelenlerin uzun süre burada kalmasını sağlamaktadır. Bunun yanında caddenin sonunda Plaza de Armas bulunmaktadır. Cadde, alışverişseverler için oldukça popüler mekânlardan birisidir. Burada birçok mağaza, hediyelik eşya, aksesuar dükkânı ve kıyafet satan mağazaları bir arada bulabilirsiniz. Ayrıca yüksek tepeden caddenin manzarasını izleyebilir gün batımını burada izleyebilirsiniz.

Plaza de Armas


Santiago’nun en otantik ve ilgi çekici yerlerinden birisi olan Plaza de Armas, bölgedeki en eski meydanlardan birisidir. Kare şeklinde dizayn edilen meydan, ızgara düzeninde yapılan ilk meydan özelliğini taşımaktadır. Ayrıca bu meydan, şehirdeki çoğu insan tarafından buluşma noktası olarak kullanılmaktadır. Meydan, 1541 yılında Petro de Gamboa tarafından tasarlanmıştır.

Meydanın en sevilen özelliği, sadece yayalar tarafından kullanılıyor olmasıdır. Bu meydan üzerine birçok kafe, restoran, pansiyon ve otel bulunmaktadır. Oldukça haraketli olan bu alan, özel günlerde çeşitli orkestraların müzik gösterilerinin gerçekleştirildiği yerlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Şehir toplu olduğu için bu meydanın çevresinde birçok gezilecek mekân bulunmaktadır. Ayrıca meydanda birçok seramik ürünlerinde sergilendiğini görebilirsiniz.

Santiago Katedrali

1748 yılında yapımına başlanan Santiago Katedrali, uzun yıllar sonra tamamlanabilmiştir. 240 yıl sonra tamamlanan katedralin bitiş tarihi 1800 yılıdır. Yapı Manuel Tolsa tarafından inşa edilmiştir. Santiago Katedrali; Güneş Tapınağı olarak da adlandırılmaktadır. Katedralin en önemli özelliklerinden birisi de sahip olduğu çan sayısının fazlalığıdır. Toplamda 16 çan bulunan katedraldeki çanların her birinin ağırlığı 12 ton civarındadır.

Bu tarihî katedrali Santiago’ya gitmişken kesinlikle görmenizi öneririz. Katedralin içerisinde ayrıca birçok heykel, gravür, sunak, antika ve resim bulabilirsiniz. Kendini ziyaret eden turistlerin fotoğraflarında müthiş bir rol oynayan bu yapıda göreceğiniz en ilginç şey ise elinde çanı ile gezen papaz olacaktır. Bu ilginç ritüeli görmek için vaktinizin bir kısmını Santiago Katedrali’ne ayırabilirsiniz.

Palacio de la Real Audiencia de Santiago (Şili Ulusal Tarih Müzesi)


Plaza de Armas’ın kuzeyinde yer alan Palacio de la Real Audiencia de Santiago, 1982 yılından bu yana Santiago’da yer almaktadır. Yapı, 1804-1807 yılları arasında Şili Kraliyet Mahkemelerine ev sahipliği yapmıştır. 1818 yılında ise bina, kongre binası olarak kullanılmaya başlanmıştır. Oldukça tarihî bir geçmişe sahip olan Ulusal Tarih Müzesi günümüzde de birçok önemli eserin bir alanda bulunduğu yerlerden birisidir.

1911 yılında müze olarak ziyaretçilere açılan Palacio de la Real Audiencia de Santiago, içerisinde kadın giyim eşyaları, dikiş makinaları, mobilyalar ve dekoratif eşyaları gelenlere sunmaktadır. Bunun yanında ziyaretçiler Şili’nin gündelik hayatına dair de birçok eşyayı müze içerisinde görebilir. Müzeye 10.00-17.00 saatleri arasındadır giriş yapabilirsiniz.

Palacio de la Moneda (Cumhurbaşkanlığı Sarayı)

1784-1885 tarihleri arasında İtalyan mimar Joaquin Toesca tarafından yapılan Palacio de la Moneda, Şili’nin bürokratik binalarını inceleyebileceğiniz mekânların başında gelmektedir. Bina 1973 yılında askeri darbeler sonucunda bombalanmış ve ciddi zarar görmüştür. Bu tarihten sonra Cumhurbaşkanlığı Sarayı 11 Mart 1981 tarihinde tekrar restore edilmiş ve kullanmaya başlanmıştır.

Günümüzde hâlâ 1973 yılındaki darbeden zarar gören noktalara dair birçok şeyi bu bina içerisinde bulabilirsiniz. Ayrıca binayı sabah saatlerinde ziyaret ederseniz her gün saat 10.00’da gerçekleştirilen resmi töreni de görebilirsiniz. Bu törende yeşil üniforma giyen kadın ve erkek askerlerin nöbet değişim törenini izleyebilirsiniz. Şehrin önemli tarihî mekânlarından biri olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı için mutlaka vaktinizin bir kısmını ayırmalısınız.
 

Santiago Belediye Tiyatrosu

1857 yılında Fransız mimar Edward Baines tarafından inşa edilen Santiago Belediye Tiyatrosu, 1906 yılındaki depremde ciddi hasar görmüştür. Tiyatro alanında ilk gerçekleştirilen opera oyunu ise Giuseppe Verdi ve Ernani Operası’dır. Toplamda 1.800 kapasiteli bir seyirci alanı bulunan tiyatro oldukça ünlü bir şehir sembolü haline gelmiştir.

Yangından sonra ciddi hasar gören Belediye Tiyatrosu’nun kapasitesi 1.500 kişiye düşürülmüştür. Restorasyon çalışmaları başlayan tiyatronun iç yapısı daha da zenginleştirilerek inşa edilmiştir. 1952 ve 1959 yılları arasında daha da zenginleşen yapı, günümüzde de birçok kültürel etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. 1955 yılından bu yana Santiago Filarmoni Orkestrası, konserlerini burada vermekte ve bu sayede binlerce turisti kendine çekmektedir.
 

Biblioteca Nacional de Chile (Milli Kütüphane)

Kitapseverlerin bir numaralı adresi olan Biblioteca Nacional de Chile, şehrin en önemli kaynaklarının bulunduğu önemli bir merkezdir. Güney Amerika’nın en büyük kütüphanelerinden biri olan Biblioteca Nacional de Chile, bugünkü binasına 1925 yılında taşınmıştır. Kütüphanede değerli el yazmaları ve yayını tükenmiş önemli kitaplar bulmak mümkündür. Önemli eserlerin birçoğu sahipleri tarafından bu kütüphaneye bağışlandığı için aradığınız eseri burada bulabileceğinize inanıyoruz.

Vaktinizin bir kısmını bu kütüphanede geçirebilir ve önemli İngilizce kaynaklara da ulaşabilirsiniz. Kütüphanenin açılış saatleri hafta içi her gün 09.00-19.00 saatleri arasındadır. Cumartesi günü Biblioteca Nacional de Chile’yi ziyaret etmek isteyenlerin 09.15-14.00 saatleri arasında kütüphaneyi ziyaret etmesi gerekmektedir. Pazar günleri ise kütüphane kapalıdır. Sadece muhteşem mimarisini görmek için bile bu kütüphaneyi ziyaret edebilirsiniz.
 

Museo Nacional De Bellas Artes MNBA (Güzel Sanatlar Sarayı)

Güney Amerika’nın en önemli sanat merkezlerinden biri olan Santiago, içerisinde barındırdığı Museo Nacional De Bellas Artes MNBA yanigüzel sanatlar sarayı ile oldukça önemli bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. 1880 yılından bu yana Sanat Birliği adındaki örgüt tarafından korunan Museo Nacional De Bellas Artes MNBA, ülkenin çağdaş eserlerini görebileceğiniz en önemli yerlerden biridir.

Müze binası 1910 yılında Şili’nin bağımsızlığı adına yapılmıştır. Daha önce Şili Üniversitesi’nin Güzel Sanatları Fakültesi de yine bu binaya bağlı bir şekilde eğitim vermekteydi. Bunun yanında müzenin bahçesinde belirli günlerde ikici el pazarı da kurulmaktadır. Bu pazarda yiyecek, kitap, kıyafet ve cd satışları yapılmaktadır. Müzeye girmek isteyenler için pazar günü ücretsizdir. Müzede olan etkinlikleri görmek için sitesine göz atabilirsiniz.
 

Cerro San Cristobal Tepesi

Şehrin en güzel manzarasını bulabileceğiniz Cerro San Cristobal Tepesi, Santiago’da mutlaka uğramanız gereken yerlerden birisidir. Tepeye ulaşmak için dileyenler Bellavista bölgesinden teleferiğe binerek bu tepeye ulaşabilir. Tepe yaklaşık 880 metre yüksekliğe sahiptir. Ayrıca şehrin en yüksek ikinci bölgesi unvanına da sahiptir. Tepe halk arasında Tupahue olarak da bilinmektedir. Tepenin en üst noktasında aynı zamanda bir kilise bulunmaktadır.

Tepeye doğru çıkarken bir de Meryem Heykeli dikkat çekmektedir. Heykel Papa II. John Paul tarafından yaptırılmıştır. Havanın güzel olduğu dönemlerde bu tepeye mutlaka çıkıp şehrin manzarasını izlemelisiniz. Bunun yanında dileyenler burada çayını yudumlayarak ufak bir piknik de yapabilir. Dağın yamaçlarında bulunan hayvanat bahçesi de yine buraya gelmişken görülmesi gereken yerlerden birisidir.

La Chascona Evi

Ünlü şair Pablo Neruda’nın üç evindenbiri olan La Chascona, her yıl sanatçıyı seven binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. La Chascona kelime itibari ile dağınık saç anlamına gelmektedir. Evin bu adı almasının sebebi ise şairin sevgilisine atıftır. Evin içerisinde dünyanın birçok farklı yerinden alınmış objelere rastlamanız mümkündür. Evin içerisinde Pablo Neruda’nın özel eşyalarını, yakın arkadaşları Picasso ve Salvador Dali’ye ait birçok eseri ve resmi de bulabilirsiniz.

Aynı zamanda evi gezerken Neruda’nın Nobel Edebiyat Ödülü’nü de bulabilirsiniz. Denizden oldukça korkan şair bu özlemini giderebilmek için evinin salon kısmını gemi şeklinde dizayn ettirmiştir. Bu harika ve otantik mekânı Santago’ya geldiğinizde mutlaka görmelisiniz.