İnce, Uzun Bir Ülke... Şili

Güney Amerika kıtasının güney batısında And dağları ile Pasifik Okyanusu arasına sıkışmış, kuzeyden güneye Antartika’ya kadar uzanan ince uzun bir ülke. Yüzölçümü yaklaşık Türkiye kadar, 757.000 kilometrekare. Ülkenin kuzey-güney uzunluğu 4.350 km, eni ise 180 kilometre civarında. Ülkenin para birimi Şili pezosu. 1 dolar yaklaşık 510 Şili pezosuna eşit.

Şili’nin nüfusu 17 milyon. Nüfusun %95’ini İspanyollar, İtalyanlar, Almanlar ve İngilizler oluşturuyor. Yerli nüfus toplam nüfusun sadece %3’ünü oluşturuyor. Eğitim düzeyi oldukça yüksek, halkın %95’i okuma-yazma biliyor. Güney Amerika ülkeleri içinde refah düzeyi en iyi olan ülke. Ülkede evlilik oranı oldukça düşük, daha çok birlikte yaşamayı tercih ediyorlar.

Güney yarımkürede yer alan Şili, ekvatora çok yakın olan 18 derece güney enleminden Antartika’ya kadar uzanan bir ülke olması nedeniyle aynı zaman diliminde 4 mevsim yaşanıyor. Kuzeyde dünyanın en kuru çölü olan Atacama çölü yer alırken, güney ucu buzullara kadar iniyor.

Ülkenin kuzeyindeki bu çöllere yaklaşık 40 yıldır yağmur damlası düşmüyor. Ülkenin güneyindeki fiyordlarda ise dünyanın en güzel buzulları yer alıyor. Şili'nin adı, toprağın bittiği yer anlamına gelen “Chili” kelimesinden geliyor.

Ülke ekonomisinin en önemli ihraç ürünü yeraltı kaynakları. Bakır üretiminde dünya birincisi. Ayrıca bilgisayar ekranlarında kullanılan lityumu üreten tek ülke Şili. Balıkçılık ve deniz ürünleri konusunda da çok gelişmiş. Ekonominin ikinci ayağı da balıkçılık. Özellikle kabuklu deniz canlılarını sevenler için bir cennet burası.

And dağları dağcılık sporu ile ilgilenenler ve kayak meraklıları için geniş olanaklar sunuyor. Kilometrelerce uzanan sahilleri ise su sporları meraklıarı özellikle de sörfçüler için bir cennet. Ayrıca Atacama çölünde kum kayağı yapılabiliyor. Bu bölgede gökyüzü ve yıldızlara ilgi duyanlar için gözlemevleri yer alıyor. Ülkenin kuzeyinde yer alan çöldeki gayzerleri ve güneydeki buzulları ile Şili pek çok aktiviteyi yaşayabileceğiniz bir ülke.

Şili Ekvatora çok yakın bir çizgiden 18 derecelik güney eyleminden Antartika’ya kadar uzanan ince ve uzun bir ülke olduğundan, çok farklı iklim, bitki örtüsü ve coğrafi farklılıklar gösteriyor. Kuzeydeki Atacama çölü Afrika sahrasını, güneydeki fiyordlar Norveç kıyılarını, Göller Bölgesi İsviçre Alplerini, Patagonya bölgesindeki buzullar kutup bölgesini anımsatıyor. Bu anlamda Şili tam bir karma ülke.

Şili güney yarımkürede yer aldığından, iklimler ülkemize göre ters. İstanbul Şubat’ta kışı yaşarken Şili’de yaz mevsimini yaşıyoruz. Gerçi burada aynı zamanda bulunduğunuz yere göre mevsim de değişiyor.

Ülke tüm Güney Amerika ülkeleri gibi uzun yıllar İspanya’nın sömürgesi olmuş. 16. yy.’da Şili’ye gelen İspanyol hakimiyetinden ancak 1810-18 yılları arasındaki mücadele sonrası çıkmış ve 1818’de bağımsızlığını ilan etmiştir. 1970 yılında Salvador Allende seçimle başa geçmiş. Allende yabancıların işlettiği zengin bakır madenleri ile bazı bankaların faaliyetine son vermiş. Ülkede köklü reformlar yapmış. Bu durum ABD’nin hiç hoşuna gitmediğinden, orduyu devlet işlerine müdahalesi konusunda destekleyerek, 1973’te General Pinochet’in kanlı darbesi ile 150 yıllık demokrasi sona erdirilmiş. 1973’teki bu darbe sırasında cumhurbaşkanlığı sarayı bombalanmış ve Salvador Allende öldürülmüş. Bu kanlı darbeyi takip eden günlerde Pinochet yandaşları yaklaşık 35 bin direnişçiyi işkenceden geçirerek olimpiyat stadına toplarlar. Burada göstermelik mahkemeler kurulur ama pek çoğu öldürülür. Stadın altındaki soyunma odaları ve koridorlar pek çok insanlık dramına sahne olur. Buradaki en ilginç trajedilerden biri de, ülkenin en meşhur müzisyenlerinden biri olan Victor Jara’nın başına gelir. Jara stadyuma tutuklu olarak getirilince diğer tutuklular Jara’ya moral vermek amacı ile hep bir ağızdan Jara’nın bestelerini söylemeye başlarlar. Darbeci komutan Jara’ya bu besteleri yaparken gitarı hangi parmaklarıyla çaldığını sorar. Jara parmaklarını gösterince komutan bu parmakları kırar. Birkaç gün sonra Jara’nın halkı yine meşhur şarkısı “Muchachos Chilenes” şarkısı ile coşturduğu gören komutan, bu defa Jara’nın tüm parmaklarını keser. Bunun üzerine stadyumdaki tüm tutuklular isyan çıkarır. Bu olay üzerine ateş açılır. Jara ve tutukluların büyük kısmı öldürülür. Buna benzer pek çok trajedi yaşanmış ülkenin muhtelif yerlerinde.

Pinochet, ABD ve İngiltere desteği ile ülkeyi demir yumruk ve çizmelerinin altında 17 yıl yönetir. Bu dönemde zengin maden yatakları ABD ve diğer emperyalist ülkelere açılır.

1988’deki referandumla halk Pinochet yönetiminin sona ermesini istedi. 1990’da Pinochet mecburen devlet başkanlığını devretti. 1998’e kadar genelkurmay başkanlığını sürdürdü. Daha sonra İngiltere’ye gitti. Yabancı bankalardaki yüz milyon doları aşan serveti ile 2006’da eceli ile öldü. Ne yazık ki bir diktatörün hakettiği bir ölüm değil. En ilginci de ABD’nin Pinochet’in ölümünden sonra Pinochet mağdurlarının yanında olduğunu bildirmesidir.

Şili denince akla ilk olarak Salvador Allende, ünlü şair Pablo Neruda, Victor Jara, Agusto Pinochet, pek çok insana mezar olan Santiago Stadyumu, çölden buzullara kadar inen ve üzerinde her mevsimin yaşandığı incecik, upuzun bir ülke gelir.Şili'de restoran ve gurme yemekler için tercih edebileceğiniz Solace Santiago ve Hotel Boutique Castillo Rojo gibi oteller mevcut.

NURHAN YILMAZ

Yazar Hakkında

NURHAN YILMAZ

1951 İstanbul doğumluyum. Yıl içinde dönüşümlü olarak Sinop, Bodrum ve İstanbul’da yaşamaktayım.Küçük yaşlarda babamın mesleği gereği, Türkiye’nin pek çok farklı şehirlerinde yaşadım.