Dikili’de Gezilecek Yerler

Dikili, rehberin başında da bahsettiğimiz gibi gerek coğrafî zenginliği gerekse tarihî dokusu ile gerçek bir cazibe merkezidir. Antik kentlerden tarihî yapılara, jeotermal kaynaklardan volkanik alanlara kadar çok çeşitli coğrafî unsuru da sınırları içerisinde barındırır. İzmir’in diğer ilçeleri, Balıkesir’in sahil hattı, Çanakkale ve Midilli Adası da Dikiliye yakın yerler olup, zaman ve araç durumuna göre buraları kapsayan ayrı bir gezi planı da yapılabilir. Sadece dikili için 3 - 4 günlük bir planlama ile keyifli ve dolu dolu geçecek bir tatil deneyimi yaşamanız mümkün.

Dikili'de Gezilecek Yerler

Bölge e yer alan Aternaus ve Pitane Antik kentlerinde bölgede yaşayan çok eski uygarlıkların yaşam alanlarını gezip görebilir, Çandarlı Kalesi ziyareti ile daha yakın tarihî gözlemleyebilirsiniz. Nebiler köyüne uğrayıp şelale ve kaplıcalarına doğru bir rota çizebilirsiniz. Ekolojik turizmden hoşlanıyorsanız volkanik bir yapıya sahip Karagöl’e uğrayabilir, dünyaca bilinen Atatürk Botanik Bahçesi’ne de geçebilirsiniz. Çamurlu Ilıcası ve Bademli Ilıcası ile şifa bulmanız da mümkün olabilir. El değmemiş güzelliğe sahip Kalem Adası ise uğramadan geçmemeniz gereken yerlerden yalnızca biri diğeri. Dikili’ye kadar gelmişken Bergama’da bulunan eşsiz güzellikteki Pergamon Antik Kenti’ne de muhakkak rota çevrilmelidir.

Yukarıda adını andığımız yerlerle ilgili detaylı bilgiyi yazının devamında bulabilirsiniz.

Atarneus Antik Kenti

Tarihi MÖ 4000 yılına dayanan kent Akalılar tarafından kurulmuştur. Bölge halkınca Ağıl Tepe veya Ağıl Kale olarak bilinen tepe üstünde yer almaktadır. Adını bölgede yer alan jeotermal su kaynaklarından alır. Kutsal kaynak ve ana tanrıça kaynağı anlamlarına gelen Aternaus ismi şehre bu sebeple verilmiştir. Var olduğu dönemin oldukça zengin ve büyük bir uygarlığı olan Aternausluların kendi paralarını bastırabilecek güçte olduklarını da belirtirsek bu konu daha net kavranabilir. Yapılan kazılar sonucunda hala ortaya çıkmaya devam eden kap kaçak tarzı ürünlerin kalitesi ve gösterişi de dönemin halkının zenginliğini gözle önüne seriyor. Şehrin oldukça büyük ve kuvvetli surlarla çevrilmiş olması da kuşatma istilalara karşı koyabilme imkânı sağlamıştır. Tüm bu güç ve zenginliğe rağmen Kral Hermias’ın ölümünün ardından Aternaus halkı zayıflayarak yok olmuşlardır.

Pitane Antik Kenti

Pitane Antik Kenti, Dikili’nin Çandarlı bölgesinde, ilçe merkezinden 18 kilometre uzakta yer alır. Bu kent de ismini bölgede bulunan su kaynakları ve su varlığından alır. Suyu bol anlamına gelen Pitane ismi de bu sebeple verilmiştir. Kentin ne zaman kurulduğuna dair net bir bilgi yoktur. Mevcut bulunan çok sınırlı sayıdaki kaynağa göre ise Pitane Antik Kenti’nin kuruluşu Helen öncesine dayanmaktadır. Luviler ya da Pelasglar tarafından kurulduğu varsayılan kentin Amazon kraliçesi tarafından kurulduğu da düşünülmektedir. Kentin, hem askerî hem de ticarî olarak kullanılan bir limanı vardır. Pitane Kenti’nin adı tarih kaynaklarında MÖ 88 yıllarından sonra geçer. Yapılan kazılar sonucu MÖ 6. yüzyıldan kaldığı düşünülen bir takın eserler günümüzde Bergama Müzesi’nde sergilenmektedir.

Çandarlı

İzmir’e yaklaşık 100 kilometre, Dikili’ye ise 18 kilometre mesafede olan Çandarlı, Dikili tatilinizde görmeniz gereken yerlerden biridir. Tarihte Pitane adı ile anılan Çandarlı’nın Amazon kadın savaşçılarının egemenliğinde bir bölge olduğu rivayet edilmektedir. Aynı rivayete göre Çandarlı’daki antik kent ve kale, adını Amazon kraliçesi Pitane’den almıştır ve “kadın, kraliçe kenti” anlamına gelmektedir. Çandarlı, doğal güzellikleri, denizi ve tarihî değerleri ile sizi geçmişten günümüze yapacağınız eşsiz bir yolculuğa çıkarmaktadır.

Devamını Oku

Çandarlı Kalesi

Çandarlı Kalesi’nin de tam olarak ne zaman ve kimlerce yapıldığı bilinmemektedir. Bu belirsizlik ve Kale’nin mevcut konumu da Pitaya Kenti ile bir bağlantının olabileceğini akıllara getirmektedir. Günümüzde hâlâ, onca onarıma rağmen kale duvarlarında MÖ 2. yüzyıldan kalma taşların oluşu da bunu kanıtlar niteliktedir. Cenevizliler bölgeye 14. yüzyılda hâkim olmuşlardır. Bu hâkimiyetten sonra Kale’nin bu günkü şeklini belirlemişler ve önemli bir restorasyondan geçirmişlerdir. Sonrasında bölgeyi ele geçiren Osmanlı İmparatorluğu’nca yeni bir onarım daha gerçekleşmiştir. 15. yüzyılda gerçekleştirilen bu onarım Osmanlı Sadrazamı Çandarlı Halil Paşa tarafından yaptırılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 2009 -2014 yılları arasında son onarımından geçe Kale, 2013 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer almaktadır. Çandarlı Kalesi beş kulesi, kapıları ve büyük duvarları ile görkemini korumaya devam etmektedir.

Nebiler Köyü, Şelalesi ve Ilıcası

Nebiler köyü Dikili’nin kuzeyinde yer alan ve ilçe merkezine 10 kilometre kadar uzaklıkta bulunan bir köydür. Doğanın oldukça cömert davrandığı bu köy, doğa âşıklarının görmeden dönmemesi gereken yerlerin üst sıralarında yer almaktadır. Oldukça fazla sayıda yürüyüş rotası bulunan köy ve civarı, ziyaretçilerini sürprizlerle karşılamak üzere bekliyor. Bu sürprizlerin bazıları nehir, şelale, mağara, yaşlı ağaçlar, ılıca ve eşsiz doğadır. Bu güzellikleri keşfetmek için doğa yürüyüşüne çıkmak isteyen ziyaretçilerimizin ise gezi planlarını (rota ve zaman planını) muhakkak geride kalan biri ile paylaşmasını öneririz. Olası bir kaybolma ya da kaza durumunda yardımınıza koşacak kişilere haber verecek birilerinin bilgisi bu açıdan hayatî önem arz edebilir. Âşıklar Şelalesi ve Ağlayan Mağara’nın ise rivayet olunan bir öyküsü var. Köyde gözlemelerinizin tadını çıkarırken bu hikâyeleri dinlemeden yola çıkmayın, deriz.

Karagöl Tabiat Parkı

Dikili Merdivenli köyü yakınlarında yer alan Karagöl, ekolojik turizmin önemli unsurlarından biridir. Volkanik olaylar neticesinde oluşmuş bir krater gölü olma özelliğini taşır. Zaten Karagöl, volkanik bir oluşum olan Karadağ’ın üzerinde yer almaktadır. Araçlarla ulaşımın olmadığı bölgeye doğa yürüyüşü ile ulaşılabilir. Tabii araçların ulaşmaması da bölgenin el değmemiş ve doğası bozulmamış biçimde bugünlere gelmesine bir nedendir. Dikili, gerçekten doğa konusunda oldukça cömert olmasıyla göze çarpıyor. Zengin bitki çeşitliliği, volkanik kaya ve taş parçaları arasından geçerek yine volkanik oluşumlar sonucu oluşmuş bu gölü seyrederek huzur dolabilirsiniz. Eğer bu bölgeye gidecekseniz yanınıza yeterince gıda ve su alarak çıkın ve yine bir kişiyi planınızla ilgili mutlaka bilgilendirmeyi unutmayın.

Karagöl Hakkında Bilgi
Devamını Oku

Atatürk Botanik Bahçesi

flower-3413910__340.jpg

Dikili’nin her yerinden görünen Atatürk Botanik Bahçesi dünya literatürüne girmeyi başarmış eşsiz güzellikte bir alandır. Ülkemizde yer alan, oldukça yetkin ve uluslararası nitelikler taşıyan nadir bahçelerdendir. Macit Ersoy tarafından, Dikili Belediyesi’nin gösterdiği alanda oluşturulmuş Atatürk Botanik Bahçesi’nin bitki çeşitliliğinde Macit Ersoy’un kendi çabasının da önemi büyüktür. Gittiği yurt dışı seyahatlerinden getirdiği tohumların da katkısıyla otuz hektar alanda üç bine yakın bitki çeşidi yaşatılmaktadır. Ayrıca Türkiye’nin kamuya açılmış ilk botanik bahçesi olma özelliğini taşır. Dikili Atatürk Botanik Bahçesi, bitki çeşitliliğinin yanı sıra yüzlerce çeşit ağacın yetiştirildiği arbeteryum ve kurutulmuş bitki örneklerinin bulunduğu ve bilimsel çalışmaların yapıldığı herbaryum gibi alanları da kapsamaktadır.

Çamurlu Ilıcası

Çamurlu Ilıcası, Dikili ilçesinin güneydoğusunda, ilçe merkezinden 6 -7 kilometre uzaklıkta ve Bademli köyü sınırlarında yer alan şifalı su kaynağıdır. Üç bin yıldır sonsuz cömertliği ile şifa dağıtan bu kaynak adını, doğal havuz tabanındaki toprağın suyla buluşarak çamur oluşturmasından almıştır. Çamurlu Ilıcası’na gelen turistlerin hemen hemen hepsi çamur banyosu yapmaktadır. Kaynaktan 72 derece sıcaklığında çıkan şifalı su havuzlarda 47 dereceye düşmektedir. İçerisinde erimiş silisyum ve çok çeşitli minerallerbulunan bu kaynağın romatizma, ağrı, sızı ve cilt problemlerineiyi geldiği söylenmektedir. Tüm bu faydaların yanı sıra başka bir takım problemlere sebebiyet verme, tetikleme ve bir takım zararlı etkileşimlere de neden olabilir. Bu sebeple şifa bulmayı ümit ederken, ciddi problemlerle de karşı karşıya kalınmaması adına muhakkak doktora danışarak ve gerekli kontrolleri yaptırarak gitmek gerekir.

Bademli Deniz Ilıcası

b5.jpg

Dikili’nin Bademli köyünde yer alan ılıca, köyden 3 - 4 kilometre uzaklıktadır. Varlığı Antik Dönemlere dayanan bu kaynağa eskiden Aiolis Ilıcası da denmekteydi. Ilıcanın en büyük iki özelliğinden biri deniz kıyısında oluşu, ikincisi ise etrafta hiçbir tesisin bulunmayışıdır. Ülkemizde bu iki özelliği barındıran alternatif yerler çok azdır. Tesis bulunmayışının sebebi de bölgenin sit alanı oluşudur. Su sıcaklığı kaynakta 65 derece civarındayken, açık kaynakta ve denizde bu sıcaklık 42 dereceye kadar düşmektedir. Yine de bu sıcaklık her mevsim kullanıma uygundur. Yaz - kış burada denize ve ılıcaya girmek bu sebeple mümkündür. Kaynak suyu içeriğinde bulunan arsenik ve hidroasetat sayesinde romatizma, ağrı, sızı, cilt hastalıkları ve böbrek taşına iyi geldiği bilinmektedir. Çamurlu Ilıcası’nda bahsettiğimiz gibi buraya da gelmeden önce bir doktor kontrolü yaptırmanız sağlığınız açısından önemlidir.

Kalem Adası

kalem.jpg

Bademli köyü açıklarında bulunan, tekne ile ulaşılabilen küçük bir adadır Kalem Adası. Ege’nin Maldivleri olarak anılan bölge eşsiz güzelliklerin beşiği gibidir. İnce kuma sahip tertemiz plajın ormanla uyumu ziyaretçileri kendine hayran bırakır cinsten. Kalem adasına günübirlik gidebilir veya bu huzur saçan adada konaklayabilirsiniz. Olivera Resort Hotel adanın tek işletmesi ve otuz yatak kapasitesine sahip bir tesis. Adada bu otel sınırları dışında kalan yerlerin tamamı ormandır. Konaklama yapmak isteyen ziyaretçilerin işini şansa bırakmayıp rezervasyon yapmasını önemle hatırlatmamız gerekir. Adaya geçişler de bu işletmenin kapasitesi doğrultusunda oluyor. Tesisin plajında yer alan şemsiye sayısına göre günü birlik ziyaretçi kabul edilebiliyor. Günübirlik geçişler için tekne, içecek, şezlong, şemsiye ve havlu için toplu bir ödeme yapılıyor. Adada konaklamak isteyenlerin biraz yüksek bir fiyata katlanması gerekiyor. Kalem Adası, kuş ve böcek seslerini dinlemek geceleri pırıl pırıl yıldızları izlemek, güneşin doğuşunu ve batışını huzurla karşılamak için harika bir destinasyon.

Pergamon Antik Kenti

202022,bergamajpg.png

Dikili’nin 29 kilometre uzağında, Bergama’da bulunan bu antik kent mutlaka uğranılması gereken bir tarihî alandır. Ülkenin en çok ziyaret edilen yerlerinden olan Pergamon Antik Kenti Helenistik Dönem’in en görkemli kentiyken günümüzde de hala bu muhteşemliğini koruyor. Kale Tepesi olarak bilinen tepenin üstlerinden başlayarak zamanla büyüyen şehrin sınırları ovaya kadar inmiştir. Bu gelişme ise harika bir mimariyle birlikte olmuştur. Günümüze kadar ulaşmayı başarmış çokça ve büyükçe tapınak, büyükçe bir kütüphane, dünyanın en dik tiyatrosu, suyolları, sarnıçları ve daha birçok eser ve alanıyla ziyaretçilerini resmen büyülemeye devam ediyor. 330 metre yükselte bulunana akropole ise günümüzde teleferik ile çıkılabilmektedir ve bu teleferik yolculuğunda ziyaretçilere harika bir manzara eşlik etmektedir. Ayrıca “Tarih Üç Boyutlu Canlanıyor” projesi kapsamında akıllı cihazlara indirilen bir uygulama sayesinde, bazı yapılarda bulunan karekodları okutarak eserlerin iki bin yıl önceki hallerini 360 derece sanal tur şeklinde görebileceksiniz.