Gelibolu Gezilecek Yerler

Çanakkale’nin en güzel ilçelerinin başında gelen Gelibolu hem kültür turizmi hem de deniz turizmi ile her yıl binlerce turist ağırlamaktadır. Çanakkale’ye 1 saat uzaklıkta bulunan Gelibolu’ya ulaşım da oldukça kolaydır. Sayısız şehitlik, anıt ve mezarlıklara ev sahipliği yapan Gelibolu Yarımadası’nı da gezebileceğiniz ilçeye 2-3 gününüzü ayırmanızı ve bu tarihî atmosferi doyasıya yaşamanızı tavsiye ederiz.

Gelibolu Gezilecek Yerler

Gelibolu’yu ziyaret etmek istediğinizde listenize hem tarihî hem de doğal güzellikleri eklemenizi tavsiye ederiz. Gelibolu denince akla ilk Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı gelmektedir. Yıl boyunca yaklaşık üç milyon kişi tarafından ziyaret edilen milli parkta şehitlikleri ziyaret edebilir, anıtları ve tarihî yerleri yakından inceleyebilirsiniz. Milli parkı daha detaylı gezmek isterseniz hem Çanakkale’den hem de Gelibolu’dan düzenlenen günlük turlara katılabilirsiniz. Hem ülkemizin hem de dünyanın en büyük mevlevihanesi olan Gelibolu Mevlevihanesi’ni listenize eklemeyi sakın unutmayın. Gelibolu Kalesi, Hallac-ı Mansur, Namazgâh ve Bayraklı Baba Türbesi Gelibolu gezilecek yerler arasında yer almalıdır. Müze gezmeyi seviyorsanız Gelibolu Savaş Müzesi ve Piri Reis Müzesi’ne de gidebilirsiniz. Yorgunluğunuzu atmak için Saros Körfezi’nin tertemiz suları sizi bekliyor. Merkezden uzaklaşmadan denizin keyfini sürmek isterseniz Hamzakoy’u da tercih edebilirsiniz. Listede adı geçen yerlerle ilgili bilgiler aşağıda mevcuttur.

Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı

001.jpg

Çanakkale il sınırları içerisinde bulunan Gelibolu Yarımadası gerek muhteşem denizi ve doğası gerekse üzerinde yaşanmış olan tarihî olayları ile ülkemizde en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelmektedir. Çanakkale Boğazı’nın Avrupa yakasında Saros Körfezi ve Çanakkale Boğazı arasındaki bölgede yer alan Gelibolu Yarımadası; Eceabat ve Gelibolu’yu kapsamaktadır. Gelibolu Yarımadası’nın güneyinde ülkemiz yakın tarihindeki önemli olayların yaşandığı Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı bulunmaktadır. Eceabat ilçesi sınırları içerisinde bulunan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı 33.000 hektar alan üzerine kurulmuştur. Bölge, Bakanlar Kurulu kararı ile 1973’te milli park ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Milli Park sınırları içerisinde 60.000’den fazla Türk askerinin ve 250.000’den fazla Yeni Zelanda, İngiliz, Avustralya ve Fransız askerinin mezarı ve anıtları bulunmaktadır. Şehitlikler, savaş mezarları, anıtlar ve savaşın gerçekleştiği alanlar tarihî sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın en önemli ve en zor anlarının yaşandığı Gelibolu Yarımadası, ülkemizin yakın tarihini gözler önüne sermektedir. Bölgeyi ziyaret etmek isteyenler için şehitlik turları düzenlenmektedir. Yerli turistlerin akın ettiği Gelibolu Yarımadası aynı zamanda yabancı turistlerin de ilgi odağıdır.

Gelibolu Kalesi

121447,canakkale-kilitbahir-kalesi.png

Gelibolu ilçe merkezinde bulunan Gelibolu Kalesi’nin kimler tarafından ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Yunan tarihçilere göre Gelibolu Kalesi’nin Kral Flikos tarafından yaptırıldığı iddia edilmektedir. Evliya Çelebi’nin anlatımından anlaşıldığı kadarıyla Gelibolu Kalesi, dik ve keskin kayalar üzerinde kurulu 6 köşeli, 70 kulesi bulunan bir kaledir. Bizans döneminde sayısız onarımdan geçen kale Osmanlı döneminde de onarım görmüştür. Gelibolu Kalesi, Gelibolu ilçesini kuşatan surlardan, belli noktalardaki kulelerden ve iki suni limandan oluşmaktaydı. Kale içerisinde 18. yüzyıl ortalarına kadar 300 tek katlı ev, konaklar, cami, su sarnıçları ve hünkâr hazinesi bulunurken günümüzde sadece bir burcu kalmıştır. Sur duvarlarının bir kısmı bugün Namık Kemal İlkokulu bahçesinde bulunmaktadır. Sur duvarlarının Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilmektedir. Liman ağzında da bir kule bulunmaktadır. Kulenin yapısına bakıldığında malzeme ve tekniğinin Osmanlı dönemine ait olduğu anlaşılmaktadır.

Gelibolu Mevlevihanesi

gelibolu-mevlevihanesi.jpg

1621 yılında Azade Mehmet Dede ve dervişleri tarafından inşa edilen Gelibolu Mevlevihanesi, dünyanın en büyük mevlevihanesi olarak bilinmektedir. Gelibolu Hamzakoy’da bulunan Gelibolu Mevlevihanesi oldukça geniz bir araziye ve büyük bir semahaneye sahiptir. Gelibolu Mevlevihanesi plan bakımından Galata Mevlevihanesi ile benzerlikler göstermektedir. 400 yıllık tarihe sahip olan Gelibolu Mevlevihanesi’nin 1566-1574 yılları arasında II. Selim döneminde ve 1889-1900 yılları arasında Sultan 2. Abdülhamit tarafından onarımı yapılmıştır. Uzun bir süre askeri bölge sınırları içerisinde kalan Gelibolu Mevlevihanesi mescidi, askeri amaçlı yıkılarak yerine askeri hastane ve hastane ek binaları yapılmıştır. Mevlevihane’nin Semahane türbesi uzun yıllar askeri mühimmat deposu olarak kullanılmıştır 1994 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından alınıp restore edilerek son halini almıştır. Gelibolu Mevlevihanesi’nde semazen gösterileri de yapılmaktadır. Gelibolu Yarımadası’nın en güzel eserlerinden biri olan Gelibolu Mevlevihanesi’ni mutlaka Gelibolu’da gezilecek yerler listenize eklemeyi unutmayın.

Namazgâh

Çanakkale Boğazı’na ve Marmara Denizi’ne hâkim bir yer olan Fener Meydanı’nın en önemli tarihî anıtlarından biri de Namazgâh’tır. Boğazdan baktığınızda gördüğünüz Gelibolu yazısı Namazgâh’ın hemen arkasında bulunmaktadır. Gelibolu Namazgâhı, Azaplar Namazgâhı ve Azaplar Camii olarak bilinmektedir. Osmanlı döneminde çok sayıda namazgâh inşa edilmişti. Bu namazgâhlar Osmanlı döneminde yolcuların ve seferi askerlerin sıcak havalarda dinlenebilmeleri ve namaz kılabilmeleri için inşa edilmiştir. Gelibolu Namazgâhı, 1407 yılında Gelibolu Beyi Beşeoğlu İskender Bey tarafından deniz piyadeleri (Azaplar) sefere giderken namaz kılabilsinler diye inşa edilmiştir. Gelibolu Namazgâhı, Osmanlı döneminde yapılan namazgâhlar arasında 12,50 x 10 metre ölçüleriyle en büyüğü ve en görkemlisi olarak nitelendirilmektedir. Namazgâh’ın biri açık diğeri külahlı iki minberi, bir tane mermerden mihrabı ve mihrabın yanında süslü pencereleri bulunmaktadır. Namazgâh’a giriş kısmında bulunan kapı sonradan eklenmiştir. Mermer kapının Ladikli Süleymanoğlu Âşık tarafından yaptırıldığı bilinmektedir.

Hallac-ı Mansur Türbesi

Hallac-ı Mansur türbesi Gelibolu ilçe merkezindeki Fener Yolu’nda bulunmaktadır. Asıl adı Hüseyin Bin Mansur olarak bilinen Mansur’a mesleği hallaç olduğu için hallaç lakabı takılarak Hallac-ı Mansur olarak anılmaya başlanmıştır. Enel hak şehidi olarak bilinen Hallac-ı Mansur 858 yılında İran’ın Beyza kentinde dünyaya gelmiştir. Keramet sahibi olduğu söylenen Hallac, Halife Mu’tasım tarafından hapse atılmıştır. İslam dininde kendine özgü inanışlarıyla yaşamasına tepki gösterenler tarafından sayısız işkence görmüştür. İşkencelerin boyutu bedeni parçalara ayrılıp yakılmaya kadar gitmiştir. Hallac-ı Mansur’un bedeninden geriye kalan külleri Dicle Nehri’ne atılmıştır. Hallac-ı Mansur’un türbesi Bağdat’ta bulunmaktadır ancak İslam ülkelerinde 7 türbesi bulunmaktadır. Bunlar makam olarak adlandırılmaktadır. 1407 yılında Hacı Paşa oğlu İskender Bey tarafından yaptırılan Gelibolu Hallac-ı Mansur Türbesi bu 7 makamdan biridir. Mimari açıdan İskender Çelebi Türbesi’ne benzetilen Hallac-ı Mansur Türbesi içerisinde bugün iki mezar bulunmaktadır.

Bayraklı Baba

bayrakli-baba-302-93486.jpg

Bayraklı Baba Türbesi Gelibolu ilçe merkezindeki Fener Yolu’nda bulunmaktadır. Gelibolu Astsubay Orduevi’nin yanında yer alan Bayraklı Baba Türbesi ayrıca adak yeri olarak bilinmektedir. Bayraklı Baba Türbesi’ni ziyarete gelenler dilek diledikten sonra bayrağını türbeye asmaktadır. Özellikle yerli turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği türbe neredeyse yılın her günü bayraklarla kaplanmaktadır. Bayraklı Baba Türbesi’nde orduda bayraktarlık görevini icra eden Karacabey adında bir Türk askeri yatmaktadır. Bayraklı Baba hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetleri birinde, bayraktar Karacabey’in düşman kuşatmasından sonra elindeki bayrağı düşmana kaptırmamak için parçalayarak yutmasından bahsedilmektedir. Ordumuz düşmanı püskürtür ve Karacabey yaralı olarak kurtulur. Komutanının “bayrak nerede” sorusuna cevaben olayı anlatsa da kimse inanmaz. Karacabey insanları inandırmak ve bayrağı yuttuğunu göstermek için midesini boydan boya keserek bayrağı gösterir ve “Mezarımdan Türk bayrağı eksik olmasın” diyerek hayatını kaybeder. Bu yüzden tüm ziyaretçiler mezarına Türk bayrağı asar ve zamanla Bayraklı Baba Türbesi adıyla anılmaya başlanır. Bir diğer rivayete göre de Karacabey elinde bayrakla şehit düşer. Vasiyeti üzerine görev yaptığı birliğin merkezine gömülmek ister. Vasiyeti gerçekleştirilen Karacabey’in mezarları bayraklarla donatılır. Gelibolu merkezinde bulunan Bayraklı Baba Türbesi, Gelibolu’da görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.

Gelibolu Savaş Müzesi

13347416462e08.jpg

Gelibolu ilçe merkezinde bulunan Gelibolu Savaş Müzesi 16 Haziran 2017 tarihinde ziyarete açılmıştır. Gelibolu Savaş Müzesi, tarihin en büyük kahramanlık destanlarının yaşandığı Çanakkale Zaferi’nde yaşanan olayları, hikâyeleri ve savaşın izlerini yansıtmak için kurulmuştur. 1914-1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı’ndaki deniz savaşları ile 1915-1916 tarihleri arasında Gelibolu Yarımadası’nda gerçekleşen kara savaşlarında Türk tarihinin en büyük zaferi gerçekleşmiştir. Bu savaşlar sonrasında savaş alanında 15 yıl boyunca 7.000’den fazla eşya toplanıp sergilenmek üzere Gelibolu Savaş Müzesi’ne getirilmiştir. Müzede sergilenen eşyalar arasında asker düğmeleri, apoletler, bombalar, silahlar, mektuplar, şişeler, açacaklar, bardaklar, top mermileri gibi tarihî öneme sahip eşyalar sergilenmektedir. Müzede ayrıca İkinci Dünya Savaşı, Kore, Kıbrıs ve Irak Savaşı’ndan kesitler sergilenmektedir. Gelibolu Savaş Müzesi haftanın altı günü 09.30 ile 19.00 saatleri arasında ziyarete açılmaktadır.

Piri Reis Müzesi ve Galerisi

Piri Reis Müzesi ve Galerisi Çanakkale ilçe merkezine yaklaşık 6 kilometre mesafedeki Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Kongre ve Fuar merkezinde bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaptırılıp Çanakkale Valiliği’ne devredilen Piri Reis Müzesi ve Galerisi 17 Aralık 2014 tarihinde açılmıştır. Piri Reis’in doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 1465-1470 yılları arasında Gelibolu’da doğduğu tahmin edilmektedir. Piri Reis’in haritasını 40 yaşlarında Kilitbahir Kalesi’nde tamamladığı düşünülmektedir. Piri Reis Müzesi ve Galerisi’nde ziyaretçileri ilk olarak Piri Reis’in 500 yıl önce Kilitbahir Kalesi’nde yağ kandili ışığında ceylan derisine haritasını çizerken canlandırması karşılamaktadır. Piri Reis’in mirasını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için açılan müzede Piri Reis’in çizdiği Çanakkale ve Dünya Haritası, Piri Reis’in yaşadığı döneme ait bayrak ve sancaklar sergilenmektedir. Müzede Piri Reis’in çizmiş olduğu harita dokunmatik masada incelenebilmektedir. Piri Reis’in hayatını konu alan filmin üç boyutlu multivizyon gösterimi de yapılmaktadır. İnteraktif haritada ayrıca Kaptan-ı Derya olarak bilinen Piri Reis’in dünyaca ünlü kitabı Kitab-ı Bahriye’den bölümler sergilenmektedir.

Hamzakoy Plajı

19351402820170908_165314.jpg

Hamzakoy Plajı, Gelibolu ilçe merkezinde bulunmaktadır. 400 metre uzunluğuna sahip olan Hamzakoy Plajı ince kumu ve sığ deniziyle Gelibolu’nun en güzel plajı olarak gösterilmektedir. Çanakkale Boğazı’nın Marmara Denizi’ne açılan bölümde bulunan Hamzakoy Plajı muhteşem bir denize ev sahipliği yapmaktadır. 2017 yılında bütün şartları taşıması sonucunda Mavi Bayrak ödülü ile güzelliği taçlandırılmıştır. Gelibolu’nun ilçe merkezinde bulunan Hamzakoy Plajı hem ücretsiz hem de muhteşem denize ve ince kumlu plaja sahip olduğundan halk tarafından oldukça fazla ilgi görmektedir. Plajda zaman zaman yer bulmak oldukça zor olmaktadır. Hamzakoy Plajı’nda güneşlenirken kullanabileceğiniz şezlong ve şemsiyeler de bulunmaktadır. Temel ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz kafe, restoran gibi işletmeler de burada hizmet vermektedir. Hamzakoy Plajı üç bölüme ayrılmıştır. Belediyenin paralı hizmet verdiği bir plaj, halka açık olan ücretsiz bir plaj ve özel işletmeye ait olan Limon Beach Cafe olmak üzere plajda üç bölüm bulunmaktadır.

Saros Körfezi

Saros Körfezi, Ege Denizi’nin en kuzeyde toprakla birleştiği bir körfezdir. Denizin dibindeki akıntılar sebebiyle her daim soğuk ve temiz suyu ile gidenlerin beğenisini toplayan körfezin çevresinde popüler tatil noktaları yer alır. Sıcaktan kaçmak için soğuk su arayışınız varsa Saros Körfezi sizin için iyi bir alternatif olabilir. Temiz denizi, geniş, ince kumlu sahili ve sakin atmosferi ile aileniz ile gidebileceğiniz yerler arasında bulunan Saros Körfezi’ne alıcı gözüyle bakabilirsiniz. Eğer Saros Körfezi'ne gitmeyi düşünüyorsanız bölgede suyun derinliğinin değişiklik gösterdiğini bilmek işinize yarayacaktır. Körfezin Trakya kıyılarında 90 metre derinliği geçmeyen 10 kilometrelik alanlar bulunurken; Gelibolu Yarımadası kıyıları önünde aniden 500 metreyi aşan derinliklere rastlanabilmektedir. Bu bölgenin Gökçeada ve Yunanistan’ın Semendirek Adası arasındaki derinliği 1.000 metreyi aşarak uzanmaktadır.

 Saros Körfezi Hakkında Bilgi

Saros körfezi nerededir diye soracak olursanız, güney ve doğusunu Çanakkale’nin ilçeleri olan Gelibolu ve Eceabat, kuzeyini ise Edirne’nin ilçeleri Keşan ve Enez’in sardığını söyleyebiliriz. Dünyada kendini temizleyen 3 denizden biri olduğu söylenen Saros Körfezi, Edirne’ye 150, İstanbul’a ise yaklaşık 250 kilometre mesafesi ile tercih sebebidir.
Gün batımlarında sahip olduğu güzel manzarası ile gidenlerin büyük beğenisini toplayan ve ilk çağlarda Xeros ve Melas adıyla anılan bölge, geçmişten günümüze büyük bir yerleşim ve sanayileşme olmadığı için her zaman temiz bir yer olarak ününü korumuştur.
Saros körfezi Erikli, Yayla ve Enez sahili gibi turist yoğunluğunun fazla olduğu sahil şeritlerine sahiptir. Turizm amaçlı olarak yoğun yapılaşma bulunmasa da Enez ve Erikli’de otellere rastlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra temiz ve minimum sayıda eşyaya sahip pansiyonlara büyük rağbet olur.

Küçük akarsuların taşıdığı besinler sayesinde zengin balık çeşitliliği bulunan körfezde mevsimine göre çipura, lüfer, barbun ve daha birçok balık türünü bulabilirsiniz.


Devamını Oku