Kapadokya Gezilecek Yerler

Göreme Açık Hava Müzesi, ülkemizin en değerli açık hava müzelerinden biridir. Buraya giriş yaptıktan hemen sonra etrafınızda çok sayıda şapel görebilirsiniz. Kayaların içine oyulan bu yerleşim yerleri, 4. yüzyıldan 12. yüzyıla dek yoğun olarak manastırlara ev sahipliği yapmıştır. Bir vadi boyunca uzanan alanda, elbette ibadethaneler dışında başka yaşam alanları da oluşturulmuştur. Kayaların içine oyulan evler, yemekhaneler, kilerler ve diğer oturma alanları açık bir şekilde oyuklarda seçilebilmektedir ve girilip gezilebilir haldedir.

Göreme Açık Hava Müzesi, 1985 yılından beri doğal ve kültürel varlık kategorisinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Açık müzedeki kiliselerin içinde Hz. İsa’nın hayatını ve İncil’deki olayları tasvir eden birbirinden değerli freskler ve geometrik süslemeler sizi etkileyecektir. Müzeye giriş ücreti 30 liradır.

Paşabağ, Kapadokya bölgesinin dev peribacalarına ev sahipliği yapmaktadır. Bölgeye geldikten sonra kumlu ve tozlu yollar arasından geçerek peribacalarının arasında yakından dolaşabilirsiniz. Bazı peribacalarına girip fotoğraf çekmeniz ve bu dokuyu keşfetmeniz de mümkündür. Paşabağ, rüzgarlı bir güne denk geldiyseniz sizi bir kum fırtınasıyla selamlayabilir. Bu duruma karşı tedbirli olmanızı tavsiye ederiz.

Burası peribacalarının oluşumunun en rahat gözlemlenebileceği yerlerden biridir. Eski peribacalarını görebileceğiniz gibi, yeni oluşmaya başlayanları da inceleyerek fotoğraflayabilirsiniz. Yürüyüş için oldukça elverişli olan bu yerin etrafında ayrıca hediyelik eşyalar satan çok sevimli dükkanlar bulabilirsiniz. Burada atmosferin bir harika olduğunu belirtmek gerek, öyle ki keşişlerin burada dinlenmeye koyulmaları da tesadüf değildir. Bu peribacaları etkinlikler süresince aydınlatılır ve bölgede gösteriler düzenlenir. Eğer şanslı gününüzde bunlardan birine denk gelirseniz, bu eğlencelere katılmanızı tavsiye ederiz.

Üç Güzeller, gerçekten de bir uçurum kenarında üç güzel peribacasının bulunduğu yerdir. Etrafta benzer şekiller yine oluşmuş olsa da, buradaki manzarada dikkati hemen çeken üç peribacası vardır. Etrafı gezdikten sonra eğer yoğunluktan fırsat bulabilirseniz burada bolca fotoğraf çekebilirsiniz.

Üç Güzeller’in turistik bir mekan olması ve öne çıkmasında esas olan ardında yatan efsanedir. Efsaneye göre, dönemin kralının çok güzel bir kızı vardır. Prenses bir gün bir çobana aşık olur ve evlenmek ister. Ancak kral bu durumu duyunca çok hiddetlenir ve karşı çıkar. Sonucunda çoban ile prenses kaçmaya karar verir ve kral ile adamlarından saklanırlar. Zaman içinde bir de güzel bebekleri olur. Kralın öfkesinin torununu gördüğünde geçeceğini düşünürler ancak kralın duyduğu kin daha da depreşir. Bunun üzerine üçü için öldürme emri çıkar. Prenses de bu anda Allah’a yakararak onları bu eziyetten kurtarmasını diler. O anda çoban, prenses ve çocuk birer taşa dönüşür ve buruk efsane bu şekilde sona erer. Buradaki üç peribacası da çobanı, prensesi ve bebeklerini temsil etmektedir.

Kaymaklı da yine Kapadokya’nın bilinen ve sıkça ziyaret edilen yer altı şehirlerinden biridir. Derinkuyu’ya göre burasının girintileri daha az ve yürüyüşü daha kolaydır. Kaymaklı, 8 katlı bir yer altı şehri olmasına rağmen ziyaretçiler için 4 katı aydınlatılmaktadır.

Tarihi MÖ 3000 yılına kadar giden yer altı şehrinin Hititler Dönemi’ne ait olduğu tespit edilmiştir. Roma ve Bizans imparatorluklarına ait yıllarda da yer altı şehri daha da oyulup genişletilmiştir. Kapıları muhafaza eden sürgülü taşların ardında birbirine bağlantılı odalar yer almaktadır. Büyük bir kitleyi ağırlayabilecek yer altı şehrinde şarap mahzenleri, kilerler, su depoları, mutfaklar, odalar ve salonlar bulunmaktadır. Yer altı şehrinin girişinde 30 lira ödeme yapılır. Ayrıca buraya dair bir hatıra isterseniz de çevrede hediyelik eşya satan yerler bulunmaktadır.

Güvercinlik Vadisi, Kapadokya fotoğraflarından belki de nazar ağaçlarıyla tanımış olduğunuz turistik mekandır. 9. yüzyıla kadar, güvercinler bölge halkı için oldukça önemli hayvanlardı. Çünkü yerel halk, güvercinlik dedikleri vadilere oyulan yuvalarda güvercinleri besler, onların gübrelerini de bağlarında kullanarak verimliliği arttırırlardı. Daha eskiye gidildiğinde ise ilk Hristiyanlar, güvercin yumurtalarını ve kabuklarını kiliselerdeki fresklerin boyalarının daha da dayanıklı olması için kullanırlardı. Ayrıca eski dönemlerde güvercin eti de besin kaynağı olarak kullanılmaktaydı.

Günümüzde, uzaktan harika minik oyuklar olarak görülen ve turistik bir mekan haline gelmiş bu yerde, birbirinden harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Ayrıca turistik açıdan hediyelik eşya satan yerler, buralardaki kuru ağaçları nazar boncuğu ağaçları haline getirmektedirler. Bir nazar boncuğu alarak dilek dileyen ve kötü şansı kovduğuna inan kişilere rastlayabilirsiniz. Dört kilometrelik vadide, günümüzde eskisi kadar olmasa da güvercinler bulunmaktadır.

Kapadokya denildiğinde akla peribacalarından sonra gelen ilk şey balon turudur. Sıcak hava balonları, bu sıcak atmosferin olmazsa olmazlarındandır. Bölgeye geldiğinizde her yeri görmek istiyorsanız muhakkak balon turu yapmalısınız. Özellikle de çok vaktiniz yoksa ve çabuk yorulan biriyseniz. Bu sayede neredeyse tüm turistik yerleri iki saat içerisinde görebilir ve unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Balon şirketleri genellikle oteliniz ya da turunuz aracılığıyla kaydınızı gerçekleştirir. Balon turu için bir kişilik ücret ortalama 300 lira kadardır. Bu ödemeyi peşin ya da kartınızla yapabilirsiniz. Ardından ertesi sabah gün doğmadan şirketin aracı sizi konaklama yerinizden alır. Kimi şirketler balon turu öncesi misafirlerine küçük bir kahvaltı da ikram eder. Sonra balonların bulunduğu alana gidilir ve tüm balonların alevlenerek yavaş yavaş nasıl şişirildiğini izlersiniz. Balonlar hazır olunca sepetlere alınırsınız ve balon kaptanının uyarılarının ardından yolculuk başlar. Elbette balonun uçabilmesi için hava şartlarının uygun olması gerekmektedir. Uçuşun sorunsuzca geçmesi için, sertifika sormayı unutmamanızı tavsiye ederiz. Kaptanınız aynı zamanda size bölgeyi tanıtır ve ne kadar yükseklikte olduğunuzu söyler, balonu da hafifçe döndürerek uçtuğundan sepetin neresinde olursanız olun tüm bölgeyi izleyebilirsiniz. Vadilerin, peribacalarının ve görülmesi gereken her yerin hem içinden hem de üzerinden geçerek yaklaşık bir saatlik yolculuğunuzu tamamlarsınız. Sizi ve sepetinizi karşılayacak bir arazi aracı aşağıda inişinize yardım eder. Ardından genellikle alkolsüz şampanya patlatılır ve iniş kutlanır. Sonrasında adınıza hazırlanan uçuş sertifikalarınız ya da madalyalarınız takdim edilip yeniden servisle otelinize bırakılırsınız.