Uludağ’da Gezilecek Yerler

Uludağ Milli Parkı, 1961 yılında milli parklar arasına katılmıştır. Koruma altına alınmış olan alan 12.762 hektarlık bir araziyi kapsamaktadır. Ardından bu alan 27.300 hektara çıkartılmıştır. Patika yollar, vadiler ve tepelerle çevrili alana ulaşım kolaydır. Hem teleferikle hem de kara yolu ile milli parka gelebilmek mümkündür. Milli park içerisinde birbirinden değerli endemik bitki ve hayvan türleri de doğal yaşamın parçası olarak bulunmaktadır.

Bölgede Wolfram madenine uzanan yamaçtan itibaren başlayan bölüm dokunulmaz tabiat alanı ilan edilmiştir. Jeolojik yapısı, bitki toplulukları ve ekoturizme olan katkılarıyla Uludağ Milli Parkı, uluslararası statüde büyük saygınlık kazanmış bir alandır. Kamp alanlarının bulunduğu ve kış sporlarının aktif olarak düzenlendiği bu gözde yeri mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Uludağ üzerinde yer alan Çobankaya Yaylası, 1.700 metre yüksekte yer alır. Çobankaya'ya oteller bölgesinden geçmekte olan karayolu veya Sarıalan'dan itibaren gelen yürüyüş parkuru üzerinden ulaşılabilmektedir. Burası, doğa ve kamp tutkunlarının vazgeçilmez yerlerinden biridir. Çobankaya, 150 çadır ve 1.000 kişi kapasiteli bir alandır. Çobankaya orman içi kamp ve dinlenme alanında Kızılay kampı, bir tane kır gazinosu ve büfesi bulunur. Ayrıca Milli Park Müdürlüğü'ne ait bir adet işçi pansiyonu, bir adet sıhhi tesis kompleksi ve cami gibi hizmetler de yer almaktadır.

Çobankaya’nın hakim olduğu yerde Sarıalan'dan uzanan parkurun bitiminde sola dönüldüğünde bölgeye adını veren Çobankaya Yaylası görülür. Çobankaya'dan başlayarak bölgedeki meşhur patikalarda yürüyüş yapmak son derece keyiflidir.

Bakacak'ın güneydoğusundaki Dombay Çukuru Vadisi’nde kalan Softaboğan Şelalesi, bölgenin en ünlü şelalelerinden biridir. Softaboğan, aslında çok yüksekten akmamaktadır, ancak yine de etkileyici manzarasıyla sık ziyaret edilen doğal güzelliklerdendir. Çobankaya kamp alanı karşısındaki Sultan Selim Çamlığı’nın kuzeyinde yer alan şelale, etrafındaki dereler nedeniyle doğal havuzlara sahiptir. Çam ormanları arasındaki patikalarla Bakacak istikametine doğru yürürken dere aralarından devam ettiğiniz zaman şelaleye yaklaşık 10 dakikalık bir mesafede kalırsınız.

Softaboğan Şelalesi adının, Yavuz Sultan Selim'in taht mücadelesi yaptığı kardeşi Şehzade Ahmet'in beş nefer biraderzadesini bir av sırasında burada boğdurmasını nedeniyle verildiği rivayet edilir ve bu durumdan Solakzade tarihinde bahsedilir. Sultan Selim Senaberliği olarak bilinen çamlığın ismi de bu olaydan kalmadır.

Uludağ’da birçok büyüklü küçüklü göl bulunur. Bunlardan en önemlilerinden biri de Kilimli Göl’dür. Kilimli Göl, 4.5 metrelik bir derinliğe sahiptir. Alt tabakası sıkı bir bitki örtüsüne sahip olan bu gölün tabanı bu nedenle yeşil renge sahiptir. İçme suyunun da bulunduğu bu göl, yerli ve yabancı turistler tarafından çok ziyaret edilir. Etrafındaki piknik alanları ve dağcıların kampları genellikle burada toplanmıştır. Özellikle cumartesi ve pazar günleri burası köylülerin dinlenme alanına dönüşür ve çok kalabalıklaşır. Eğer burada rahat, sakin ve huzurlu bir kamp deneyimi yaşamak isterseniz hafta sonları gelmeniz sizin için daha iyi olacaktır. Ayrıca yerli halkın burada atış talimi yapması nedeniyle de dikkatli olmanız gerektiğini hatırlatırız.

Buzlu Göl, Uludağ’ın ve Türkiye’nin buzul göllerinden birini oluşturur. Buzlu Göl’e diğerlerinden farklı olarak buzlu denmesinin sebebi, kar ve buz kütlelerini neredeyse ağustos ayı sonuna kadar havzasında tutmasıdır. Doğa fotoğrafçıları havaların ısınmasına rağmen üzerindeki buzul kütlelerini tutan gölün fotoğraflarını çekmek için sık sık bölgeye uğrarlar. Yerli fotoğrafçılar kadar yabancı fotoğrafçıların da dikkatini çeken Buzlu Göl, 2.390 metrelik bir derinliğe sahiptir. Buzlu Göl, Uludağ üzerindeki bir diğer buzul göllerden olan Kilimli Göl’ün doğusunda, küçük bir tepe üzerinde oluşmuştur. Sıcak yaz aylarında bambaşka bir iklimi tanıtırcasına serinletici bir görüntü veren bu göl, Uludağ’ın Karataş Tepeleri üzerinde konumlanmıştır. Eğer özellikle yaz aylarında buraya geldiyseniz, bu harika yeri görmenizi tavsiye ederiz.

Uludağ’ın Aynalı Göl’ü 2.310 metre yüksekliğe sahiptir. Buraya Aynalı Göl denmesinin sebebi, diğer göllere nazaran buranın daha fazla güneş alarak ışıklarını karlı günlerde yansıtması ve bir ayna gibi parlak görünmesidir. Işık seli gölün hemen ardında yer alan dağ yükseltilerinden dört tepe, göle büyük ve ayrıcalıklı bir manzara kazandırmaktadır. Bu gölde içme suyu kaynağı da yer almaktadır.

Hem tatlı suyunun bulunması, hem dağ manzaralarıyla burası hem kalmak için hem de ilginç fotoğraf kareleri yakalamak için harika bir yerdir. Ancak yerli dağcılar kamp yapmak için burayı pek tercih etmemektedirler. Aynalı Göl, yıl içerisinde daha çok yabancı uyruklu dağcıları ve kamp sevdalılarını ağırlamaktadır.