Urla’da Gezilecek Yerler

Karantina Adası Urla sahiline yaklaşık 500 metre uzaklıkta bulunmaktadır. Adaya Urla sahiline MÖ 225 yılında Büyük İskender tarafından yaptırılan yolla bağlantı sağlanmaktadır. Bugün çam ve palmiye ağaçlarıyla kaplı olan bu yol adanın doğasına ayrı bir güzellik katmaktadır. 18. yüzyıl ortalarından sonra Avrupa’da ve Asya’da veba ve kolera gibi bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığında artış yaşanmıştır. Bulaşıcı hastalıklardan korunmak amacıyla şehirlerin kara yolu girişleri ve çıkışları kontrol edilerek ciddi önlemler alınmıştır. Osmanlı döneminde artan bulaşıcı hastalık oranından dolayı Urla sahilinde bulunan adaya 1865 yılında karantina binaları yaptırılmıştır. Gemi ile adaya gelenlerden hastalık şüphesi olan insanlar bu binalarda karantinaya alındığından adaya Karantina adı verilmiştir. 1950 yılına kadar aktif olarak kullanılan Karantina Adası bir süre Deniz ve Güneş Tedavi Enstitüsü olarak kullanılmıştır. 1960 yılında Kemik ve Mafsal Hastalıkları Hastanesi olarak değiştirilmiş olup 1986’da ise devlet hastanesi statüsüne kavuşmuştur. Karantina Adası tertemiz ve dalga almayan plajıyla da oldukça ünlüdür. Adada gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen Antik Dönem’e ait olduğu düşünülen beş bin kişilik bir amfi tiyatro bulunmaktadır.

Çeşmealtı, Urla ilçe merkezine yaklaşık 5 km mesafede bulunmaktadır. Çok sayıda yazlık evin bulunduğu Çeşmealtı, İzmir ve çevresindeki illerden yerli turistlerin ilgisini çekmektedir. Tertemiz bir denize sahip olan Çeşmealtı sakinliği ve huzuru arayanların adresi olarak gösterilmektedir. Çeşmealtı Ege’nin en eski limanlarından birine sahiptir. Yürüyüş yapabileceğiniz liman ayrıca yat ve teknelere ev sahipliği yapmaktadır. Çeşmealtı’ndan 12 adalara günübirlik turlar düzenleyen tekneler bulunmaktadır. Çeşmealtı gündüzleri denizde keyif sürülen sakin bir yer olurken geceleri ise oldukça hareketlidir. Sahil bölgesinde çok sayıda restoran, kafe ve bar bulunmaktadır. Çeşmealtı konaklamak isteyenler için farklı alternatiflere sahiptir. Butik oteller, pansiyon ve kiralık yazlıklar özellikle yaz aylarında yoğun ilgi görmektedir. Bölgede ayrıca çadır kurabileceğiniz kamp alanı da bulunmaktadır. Çeşmealtı Limanı’nda gün batımını seyredebilir, akşam saatlerinden itibaren kurulmaya başlanan Çeşmealtı Pazarı’na uğrayabilir, sevdiklerinize hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.

Urla ilçesine bağlı olan Bademler köyü, İzmir’in en farklı ve en tanınmış köylerinden biri olarak bilinmektedir. Yörüklerin kurduğu köy ismini çevresinde bulunan badem ağaçlarından almıştır. Urla ilçe merkezine dokuz km mesafede bulunan Bademler köyü birçok özelliğiyle ön plana çıkmaktadır. Muhteşem bir doğaya sahip olan Bademler köyü, ülkemizde tiyatroya sahip olan ilk ve tek köy olma özelliği ile görülmeye değerdir. Bademler Köy Tiyatrosu 1969 yılında açılmış günümüzde hâlen aktif olarak hizmet vermektedir. Her yıl çeşitli tiyatro oyunun sahnelendiği Bademler Köy Tiyatrosu içi 200, bahçesi 700 kişilik kapasiteye sahiptir. Ünlü eserlerin sahnelendiği tiyatroda ayrıca köy halkının kendi yazdığı oyunlar da sahnelenmektedir. Köyde ayrıca Halk Kütüphanesi ve Çocuk Oyuncakları Müzesi bulunmaktadır. 1962 yılında Necati Cumalı’nın yazdığı, 1963 yılında Metin Erksan’ın filme dönüştürdüğü ünlü Susuz Yaz filmi Bademler köyünde çekilmiştir. Bademler köyü halkı, pazar günü köy meydanında kurulan pazarda kendi ürettikleri sebze ve meyvenin yanı sıra gözleme ve ekmek çeşitlerini satmaktadır. Keyifli bir gün geçirmek isterseniz Bademler köyüne uğramanızı öneririz.

Urla’da görmenizi tavsiye ettiğimiz diğer bir yer olan Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi Urla ilçe merkezinde bulunmaktadır. Türk edebiyatının en önemli isimlerinden bir olarak gösterilen Necati Cumalı’nın doğduğu ve yaşadığı ev, Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi adıyla müzeye çevrilerek halkın ziyaretine açılmıştır. Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi iki katlıdır. Geçmişten günümüze gelinceye kadar çeşitli sebeplerden zarar gören bina Urla Belediyesi’nin katkılarıyla aslına uygun olarak restore edilmiştir. Restorasyonu özenle yapılan taş binanın giriş katındaki bir oda ilçe kütüphanesi olarak hizmete açılmıştır. Kütüphanede içinde Necati Cumalı’nın eserlerinin de olduğu birçok yapıt bulunmaktadır. Buradan ödünç kitap alabileceğiniz gibi araştırmalarınızı yapabilirsiniz. Kütüphane dışında Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi’nde Necati Cumalı’ya ait kişisel eşyalar, fotoğraflar, yazılar ve eserleri yakından inceleme şansı bulabilirsiniz.

Malgaca İçmeleri, İzmir il merkezine 42, Urla ilçe merkezine ise yaklaşık 10 km mesafede bulunmaktadır. Urla’nın muhteşem doğasını gözler önüne seren en güzel yerlerden biri olan Malgaca İçmeleri, İzmir-Çeşme yolu üzerindedir. Urla’da yerli turistlerin oldukça sık ziyaret ettiği yerlerden biri olan Malgaca İçmeleri’nin suyunun sıcaklığı yaklaşık 22 derecedir. Suyu ılık ama aynı zamanda oldukça tuzludur. Malgaca İçmeleri’nin üç kaynağı bulunmaktadır. İçme suyu olarak kullanılan Malgaca İçmeleri suyunun başta mide, bağırsak, safra yolları ve karaciğer hastalıkları olmak üzere birçok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Malgaca İçmeleri’nde suyun sertliğinden dolayı tedavi amaçlı su içme işlemi üç gün sürmektedir. Malgaca İçmeleri hem tedavi hem de dinlenme amaçlı ilgi görmektedir. Günübirlik geziler yapabileceğiniz ılıcanın çevresinde konaklamak için tesisler bulunmaktadır.

İzmir’in en güzel koylarından biri olarak gösterilen Demircili Koyu, İzmir ilçe merkezine 60 km, Urla ilçe merkezine ise 24 km mesafedeki Demircili köyünde bulunmaktadır. Demircili köyünden yaklaşık 3 km uzaklıkta bulunan Demircili Plajı muhteşem doğasıyla ve berrak deniziyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisi çekmektedir. Çoğunlukla İzmir’den ve çevre köylerden günübirlik gelenlerin ziyaret ettiği Demircili Plajı’nda konaklama için herhangi bir tesis bulunmamaktadır. Cam gibi deniziyle ünlü olan Demircili Plajı’nda temel ihtiyaçlarını giderebileceğiniz, şezlong ve şemsiye kiralayabileceğiniz tesis ve kafe mevcuttur. Rüzgâra açık olan Demircili Plajı amatör ve profesyonel sörfçüler tarafından sıkça ziyaret edilmektedir. Plajda ayrıca yaz sezonlarında dalış dersleri de verilmektedir. Su altının büyülü dünyasını yakından görmek ve seyahatinizde farklı bir deneyime imza atmak isterseniz saatlik dalış derslerine katılabilirsiniz.

Urla ilçe merkezindeki Limantepe’de kurulan Klazomenai Antik Kenti 12 İyon kentinden biridir. Antik kent yerleşimi Limantepe’den başlayıp Cankurtaran ve Ayyıldız Tepelerinin eteklerine kadar yayılmıştır. Kentin bir bölümü de Karantina Adası üzerinde bulunmaktadır. Antik kentteki kazı çalışmaları ilk olarak 1921 yılında Yunan arkeologlar tarafından başlatılmıştır. Kültür Bakanlığı kentteki ilk kazı çalışmalarını 1979 yılında gerçekleştirmiştir. Yapılan kazı çalışmaları sonucunda Arkaik, Klasik ve Erken Çağlardan olduğu tahmin edilen tabakalar tespit edilmiştir. Erken Tunç Dönemi’ne ait olduğu tahmin edilen saray yapısının bir parçası olan koridorlu ev ve Orta Tunç Çağı’na ait yuvarlık tek mekânla evler ve fırın gün yüzüne çıkarılmıştır. Antik kentin en önemli tarihî kalıntılarından biri MÖ 6. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen zeytinyağı işliğidir. Günümüzde halen kullanılan zeytinyağlı işliğinin ilk defa burada kullanıldığı tahmin edilmektedir. Limantepe’de 2000 yılından bu yana su altı ve kazı çalışmaları devam etmektedir. Klazomenai Antik Kenti 15 Nisan-2 Ekim tarihleri arasında 09.00-19.00 saatleri arasında, 3 Ekim-14 Nisan tarihleri arasında ise 08.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Antik kente giriş ücretsizdir.

Sanat Sokağı Urla’da ziyaret edebileceğiniz en güzel yerlerden biridir. Urla ilçe merkezindeki Zafer Caddesi üzerinde bulunan Sanat Sokağı alışverişseverlerin uğrak noktasıdır. Zafer Caddesi, 2010 yılında birkaç sanatçının ve sanatseverlerin cadde üzerinde atölye kurması ve sanat etkinlikleri düzenlemeleri sonucunda Sanat Sokağı olarak anılmaya başlamıştır. 19. yüzyıl ortalarından kalma taş binaların bulunduğu Sanat Sokağı’nda antikacılar, sanat atölyeleri, el işi ve hediyelik eşya satan tezgahlar ve dükkanlar bulunmaktadır. Sanat Sokağı’nda özellikle hafta sonları olmak üzere sanat etkinlikleri ve konserler düzenlenmektedir. Sanat Sokağı’nda bulunan atölyelerde sanatçılar tarafından seramik, heykel, resim, gitar, piyano, keman, ahşap boyama gibi birçok alanda kurslar verilmektedir. Urla’nın sanat dolu sokağında keyifli zaman geçirebileceğiniz gibi tarihi taş evlerde bulunan pastanelerde ve kafelerde Urla’ya özgü lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.

Barbaros köyü, Urla ilçe merkezine yaklaşık 10 km mesafede bulunmaktadır. Türkmen Yörüklerin yaşadığı bir köy olan Barbaros köyü, 1933 yılına kadar Sıradamlar adı ile anılmaktaydı. 1993 yılından önce doğup köyde yaşayanların nüfus cüzdanında doğum yeri olarak Sıradamlar yazmaktadır. Barbaros köyü sakin, sessiz ve doğal bir köy olarak öne çıkmaktadır. Mavi panjurlu beyaz evlerin olduğu köy tam bir Ege köyü olan Barbaros köyünü çevresindeki köylerden ayıran en büyük özellik köyün sokaklarında rastlayabileceğiniz korkuluklardır. Köyün neredeyse her yerinde rengarenk giysiler giydirilmiş korkuluklar bulunmaktadır. Barbaros köyünde her yıl haziran ayında korkulukların sergilendiği Oyuk Festivali yapılmaktadır. Festivalde en güzel korkuluk ve en güzel yemek yapımı gibi birçok yarışma düzenlenmektedir. Oyuk Festivali ile köy İzmir ve çevre illerden ziyaretçi akınına uğramaktadır.

Güvendik Tepesi, Urla ilçe merkezine yaklaşık 5 km mesafede bulunan ve aynı zamanda Urla’nın en gözde tatil bölgelerinden biri olan Çeşmealtı’ndadır. Urla’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan Güvendik Tepesi, ziyaretçilerine muhteşem doğası içerisinde huzur dolu anlar yaşatmaktadır. Güvendik Tepesi, Çeşmealtı, Urla ve İzmir Körfezi’nin muhteşem manzarasını gözler önüne sermektedir. Güvendik Tepesi, hakim olduğu manzara ve sahip olduğu yeşilliklerle Urla’nın vazgeçilmez yerlerinden biri olarak gösterilmektedir. Urla’da güneşin doğuşunun ve batışının en etkileyici görüntüsü Güvendik Tepesi’ndedir. Güvendik Tepesi’nde ziyaretçilerin keyifli zaman geçirmesi ve ihtiyaçlarını giderebilmesi için park, restoran ve kafe bulunmaktadır. Tepede bulunan tahta masalarda piknik yapabilir, çocuklarınızla birlikte keyifli vakit geçirebilirsiniz.