Fotoğraflarını buraya ayak basmadan önce görsem buranın Amerika'nın güney sahillerinden bir yer olduğunu düşünürdüm ancak buraya ayak bastığımda bambaşka bir alemde buldum kendimi. Casino ve kumarhaneler, lüks oteller, en gözde markalarla bezenmiş alışveriş merkezleri, gece kulüpleri, adım atılmayacak kadar kalabalık bir sahil ve karşınızda Atlantic City...
Atlantic City
İtiraf etmeliyim böyle bir yer beklemiyordum karşımda. Belki de Amerika’nın doğusunda, Atlas Okyanusu'nun kıyısında, kendinizi bir an Las Vegas'ta hissedebileceğiniz tek yer burası demeliyim. Amerika’nın New Jersey eyaletine bağlı olan Atlantic City aslında aradığınız her şeyi barındırıyor içinde.
New Jersey’den araçla yaklaşık 1 saatte ulaşabileceğiniz Atlantic City’de, şehre girer girmez dünyaca ünlü outlet mağazaların içinde buluyorsunuz kendinizi. Alışveriş tutkunları için ki ben de çok severim alışverişleri, hemen hemen bir gününüzü ayırabileceğiniz kadar büyük bir alana sahip bu yerde her markayı bir arada bulabilmek mümkün. Tabii ki benim istikamet doğruca outdoor ve spor mağazaları. Mağazaların kapalı alanda olmayıp, cadde üzerinde olması ise insanı fazla yormuyor ve zevkle gezebiliyorsunuz.
Alışveriş Mağazaları
Tabii ki Atlantic City denildiğinde alışveriş akla gelmiyor ilk bakışta. Atlantic City kimileri için deniz kenarı ve sahil demek olsa da burası asıl kumarhane, casino ve gece eğlenceleri ile ünlü. Birbirinden lüks oteller ve kumarhaneler sizleri eğlence için burada bekliyor. Belki de New York, New jersey, Philadelphia ve yakın eyaletlerde kaçabilecek en güzel bölge burası tahmin ediyorum. Yılda 27 milyon turistin burayı ziyaret ettiği düşünüldüğünde ise buranın ne kadar değerli ve özel bir yer olduğunu daha iyi anlayabiliyorsunuz.
Sahil ve deniz
Ahşap yürüyüş yolları ile Atlantic City
Sahiline doğru yürüdüğümde Atlantic City’nin neden farklı olduğunu çok daha iyi anladım diyebilirim. Okyanusa açılan koskoca bir sahil ve sahil ile oteller ve restoranlar arasında yapılmış ahşap yürüyüş yolu. Öyle böyle değil epey uzun bir yürüyüş yolu ve ahşap olması ile son derece ünlü ve özel bir yer. Kalabalığın büyük bir bölümü ise bu ahşap yolda yürüyüş yapıyor, fotoğraflar çekiliyor ve kenarlarda bulunan restoranlarda dinleniyor. Her ne kadar günün hava şartları olarak yoğun siste denize giremesem de denize girmek kadar bu ahşap yolda yürümek de son derece zevkli diyebilirim.
Atlantic City aynı zamanda dünyaca ünlü şarkıcıların konser verdikleri merkezlerden bir tanesi ancak şansıma böyle bir konsere de denk gelemedim. Aslında 1 günde gezilip eğlenilecek bir yer ama günlerce kalsanız da sıkılmayacağınız bir yer aynı zamanda. Eh benden Atlantic City bu kadar... Yeniden yola çıkma zamanı ve bakalım sırada neresi var?