Belgrad Pratik Bilgiler

Yurtdışına çıkmak istiyorum ama vizem yok, yurtdışına çıkmak istiyorum ama Euro almış başını gitmiş nasıl karşılayacağım diyorsanız sizi Belgrad'a alalım.

Belgrad vize istememesi, yakın konumu, hafta sonunda gezilebilecek büyüklükte olması , yemenin içmenin ucuz olması ve hareketli gece hayatı nedeniyle iyi bir kaçış noktası. Biz cumayı da katarak hafta sonu için Belgrad'a gittik. Ocak ayının soğuğuna rağmen keyifli bir gezi oldu.

Belgrad ile İlgili Pratik Bilgiler

1.Vize istemiyor. Sırbistan ancak uçaktan iner inmez acaba alsak mı modunda bir denetim söz konusu. Mevcut Schengen vizeniz olmasa bile önceden vizeniz ya da yurtdışına giriş çıkışınız olan eski pasaportunuz falan varsa muhakkak yanınıza alın. İlk defa yurtdışına çıkışı olanları pasaportları kontrol ederek bir kenara çektiler. İlk defa yurtdışına çıkıyorsanız kalacağınız yeri, dönüş biletinizi gösteren bir çıktı muhakkak yanınızda olsun.

2. Havaalanında bulunan exchange ofisten bir miktar Sırp dinarı almanız gerekiyor. Havaalanı ulaşım araçları Sırp dinarı kabul ediyor. Şehirdekiler daha hesaplı çeviriyorlar ancak öyle acayip bir fark yok.

3. Havaalanında şehre ulaşım için taksi dışında iki seçenek mevcut. Dolmuşlar gelen yolcu katından çıkıp sola dönünce hemen karşınıza çıkacaktır. A1 numaralı bu dolmuşlar 300 dinar. Zeleni Venac'da bulunan otobüs terminaline ve Slavija Meydanına gidiyor. 72 Numaralı otobüsler ise gelen yolcu katından üst kata çıkıp soldan havaalanın sonuna doğru yürüdüğünüzde ulaşacağınız otobüs durağından binebilirsiniz. Biletinizi gazete bayisinden alırsanız 90 Dinar civarında bir ücreti var. Otobüs içinden ise sanırım 180 Dinar civarında veriliyor. Otobüsün iki dezavantajı var. Birisi her durakta durduğundan dolmuşa göre daha uzun sürmesi yolculuğun ikincisi ise son durağın Zeleni Venac olması. Zeleni Venac Bölgesi biraz tekinsiz duran bir bölge. Ortada gezen tipler biraz tekinsiz duruyordu. Böyle illa bir yere benzetmek gerekse İstanbul Aksaray'a benzetirim öyle bir yer. Ulaşım ile ilgili daha fazla bilgi almak ve kalkış saatlerini öğrenmek isterseniz buraya

4. Konaklamayı biz Knez Mihajlova (İstiklal Caddesi vari sokak) üzerinden seçtik. Buranın avantajı hem gezme yerlerine hem gece dışarı çıkıp eğlenmeye uygun bir noktada olmasıydı. Böylece arada gidip üstümüzü değiştirip biraz dinlenme fırsatımız da oldu. Genel olarak Belgrad'da gezilecek görülecek yerler yürüme mesafesinde. Ancak gece eğlencelerinin olduğu yerler biraz daha şehrin dışındaki bölgelerde. Buralara taksi ile ulaşılabilir. 

5. Nasıl gezelim derseniz... Bizim başlangıç noktamız otel konumu nedeniyle Knez Mihajiova oldu. Burada mağazalar dışında bir özellik yok aslında. Hediyelik almak için buraya bakabilirsiniz. Buranın sonunda ise Kalemegdan bulunuyor. Soğuk nedeniyle biz gittiğimizde çok sakindi. Sadece yerli halk köpeklerini gezmeye çıkarmıştı. Buradaki parktan Tuna ve Sava'nın birleşiminin manzarasının  ve karşı şehir manzarasının tadına varabilirsiniz. Kalemegdan'da bulunan Belgrad Kalesi'ni gezdikten, buradaki İstanbul Kapısını-saat kulesini ve kiliseyi gördükten sonra ilginize göre Doğa Tarihi Müzesi'ni, Askeri Müze'yi, hayvanat bahçesini de görebilirsiniz.

6. Kalemegdan'ı gezdikten sonra yeme içme için Strahinjića Bana'ya geçebilirsiniz. Burada cadde boyunca şık mekanlar bulunuyor. Biz tesadüfen Walter isimli mekana girdik. Burada bizim damak tadımıza oldukça benzer tat olan Pijeskavicayı ve Chevapchiciyi denedik. Bir porsiyon köfte yaklaşık 300 Dinar gibi uygun bir fiyattı. Alkol zaten acayip ucuz . Köfte yanında tuzlu tereyağına benzer kaymak dedikleri  bir sosla servis ediliyor. Yiyecekler de ortamın enerjisi de çok güzeldi.

TUNA-SAVA MANZARASI

Aç değilseniz bile bu caddede bulunan kafelerde kek yemeyi (mesela Mamma's Biscuit House) ya da içki içmeyi seçebilirsiniz. Bizim gittiğimiz mevsim nedeniyle iç mekanlar tercih edildiğinden o cıvıltılı halini göremedik ama burası adeta bir Nişantaşı'ymış.

7.  Strahinjića Bana'nın sonunda The Sebilj in Beogradda yani Osmanlı tarzı bir sebil bulunuyor.

8. Buraları gezip akşamı da ettiyseniz Skadarlija'da bulunan mekanlarda yöresel müziklerini dinleyerek bizdeki meyhanevari bir gece geçirebilirsiniz. Sevimli bir taş sokakta otantik havası bulunan yerler mevcut. Brandy olarak da geçen Erik Rakısı eşliğinde mezelerinin tadına bakabilirsiniz burada. Canlı müzik yapan çalgıcılar bahşiş konusunda biraz ısrarcı tavırlar sergileyebiliyor. Belgrad'ın ucuzluğu yanında buradaki mekanlar biraz daha turist kazıklayan cinste geldi bize. Yine de bizdeki meyhanelerden daha uygun fiyatlar söz konusu. 

Skadarlija

9. Skadarlija'dan dümdüz yukarıya çıkarsanız Sırbistan Ulusal Müzesi'nin bulunduğu namı değer Cumhuriyet Meydanı'nı görebilirsiniz.

Sırbistan Ulusal Müzesi

10. Bizim ikinci gün hedefimiz birbirine yakın konumlarda bulunan Nikola Tesla Müzesi'ni, Tasmajdan'ı, Saint Mark Kilisesi'ni ve Ayasofya'ya benzetilen Saint Sava'yı görmek. 

Tasmajdan'da bulunan park köpekleriyle, çocuklarıyla takılmaya gelen yerel halk ile doluydu. St. Mark’s Kilisesi ise 1940’ta tamamlanmış, dışı iyi hoş güzel de içerisinde bulunan sanırım restorasyon nedeniyle adeta sıvalanıp bırakılmış gibiydi. Buradayken acıktık bir şeyler yiyelim derseniz Prava Pljeskavica buraya yakın bir konumda bulunuyor. Pijeskavica'yı burada tatmak gerek.

St. Mark’s Kilisesi

St. Mark’s Kilisesi'nden çıkınca Nicola Tesla Müzesi'ne geçtik. Nikola Tesla Müze gezileri rehberli olarak yapılıyor. Yoksa oradaki aletlere anlamsız bakışlar atabilirsiniz. Rehberli turda sanırım 2 saatte bir yapılmakta. Buralara kadar gelmişken görülecek başka bir yerde olmadığından Nicola Tesla Müzesi gezilebilir. Ancak büyük beklentilerle gitmeyin. Eğer çocuklu bir gezi yapıyorsanız onların ilgisini çekebilir ama.

Müzeden çıkınca Slavija Meydanı'na gidiyoruz. Bu arada giderken havaalanı minibüsü gene bu meydanda bulunan Slavija Hoteli'nin önünden kalkıyor. Slavija Meydanı'ndan dümdüz çıkınca St. Sava Kilisesi'ne varılıyor. Dünyanın en büyük Katolik kilisesi olan St. Sava  mimari olarak Aya Sofya’yı andırıyor. Osmanlı Paşalarından Sinan Paşa’nın Aziz Sava’yı öldürüp gömdüğü yere inşa edilmiş. Buranın da yapımı hala devam etmekte. 

St. Sava Kilisesi

11. Turistik gezimizi bitirdikten sonra manzara-yeme-içme kısmına geri dönüyoruz. Sıradaki mekan Beton Hala. Burası Sava nehri kenarında bulunan yemek ve eğlence odaklı yerlerden oluşuyor. Ayrıca hava güzelken yemeğinizi yemeden önce nehir kenarında dolaşıp manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Birçok mekan bulunmakta, özellikle hareketli döneminde önceden rezervasyon yapmak gerekebilir. Cantina de Frida hem yemek hem eğlence olarak iyi bir alternatif, Comunale ise ortam, yemek lezzeti ve kocaman menüleri ile gidilesi mekanlardan. 

12. Ve ünlü gece kulüpleri .. Plastic her ne kadar çok popüler olsa da yeni gözde Mint. Yaz aylarında giderseniz Klub 20/44 Belgrade Nightclub manzaralı tekne partileri önerilmekte. Diğerlerine göre daha merkezi konumda bulunan The Tube genelde elektronik müzik ağırlıklı çalmakta. Eğer Mint ya da Plastic'e gidecekseniz buraya yakın konumda bulunan Lorenzo & Kakalamba'da akşam yemeği yiyerek şık ortamının tadına varabilirsiniz. Yalnız popüler bir mekan olması nedeniyle rezervasyon yapmakta fayda var. 

13. İçki de ucuzmuş ben içip takılayım derseniz bir sürü bar var tabi ki. Özellikle Knez Mihajlova çevresindekiler tercih edilebilir. Ancak yerel halkında tercih ettiği Karaköyvari bir bölgede bulunan Berliner'i çok sevdik biz. Menüleri de lezzetli hem.

14. Pasta börek konusunda baya başarılılar zaten. Farklı bir tat olsun derseniz iki önerim var. Birisi Knez Mihajlova üzerindeki yol üstü dükkanlarda satılan rulo halde fırınlanan hamur işi bir tatlı, bunu keyfinize göre istediğiniz aromaya bulayabiliyorsunuz. Soğukta sıcak sıcak yemesi pek keyifliydi. İkincisi Moscow Otel'in alt katındaki kafesinde bulunan kendi tarifleri olan vişneli Moscow kek. 

15. İçki can atacak kadar ucuz. Marketlerde satılan Amsterdam, Belçika biraları 1.5 TL civarında. İnsanın bavulunu tıka basa içkiyle doldurası gelmiyor değil. Buraya özel bir şey alayım diyorsanız ballı erik rakısı alabilirsiniz. Duty free'den içki limit olmadan alınabiliyor.

Biz zamansal ve mevsimsel nedenlerle yeni şehir bölgesini ve adacığı gezemedik, gezenlerin önerileri var ise lütfen yazın, ne güzel olur.

Sonuç olarak bizim gittiğimiz mevsim nedeniyle çok gri ve soğuk bir şehirdi Belgrad. Açıkçası ucuz olması dışında hiçbir şeyi çekmedi beni. Hele havaalanı yolunda giderken yol üstünde gördüğümüz belli ki savaş zamanı yapılmış olan soğuk, karaktersiz duvarı andıran binaları ile aklımızda bıraktığı son görüntü de pek iç açıcı değildi.

Biz soğuk nedeniyle yol üzerinde birçok mekanda hadi kahve içelim, hadi şunu yiyelim molaları verdik. Haritamdan burada bahsettiğim dışındaki mekan önerilerini görebilirsiniz. Bir de buraya alfabe nedeniyle kaydedemediğim esnaf lokantaları vardı ki siz de muhakkak deneyin derim.