O dönemin devlet başkanı Josip Broz Tito, 1892 doğumlu, Avusturyalı ve Hırvat bir ailenin 15 çocuğundan biridir. Ekonomik olarak yüksek kademede değildir, metal işçiliği yaparak hayatını kazanmaktadır. 1917’de I. Dünya Savaşı'nda Sırbistan’a asker olarak gönderilir. Kısa bir süre sonra savaş karşıtı düşüncelerinden dolayı hapse girer. Sonrasında da birkaç kez girip çıkar. Tekrar orduya alınıp Rusya’ ya gönderilir ve orada yaralanır. 13 günlük bir tedavi sürecinin ardından tekrar hapishaneye gönderilirken yolda kaçar. Bolşeviklerle beraber savaşır. 3 yıl sonra yakalanarak, daha sonra evleneceği Rus kadınla esir düşer. 5 yıl esir olarak yaşarlar, sonra tekrar Sırbistan’a dönerler. Tito partizan öncüsü olur ve bu sebeple tekrar hapse girer. 80’li yıllara kadar Yugoslavya’nın devlet başkanlığını yapmış, daha sonra hayatını kaybetmiştir.
Yugoslavya’nın 1945-1992 yılları arasındaki başkenti Belgrad, şu an Sırbistan’ın başkenti ve nüfus anlamında Balkanlar’ın en kalabalık şehridir. Nüfus 1.500.000 civarıdır. Şehrin orijinal ismi Singidurun ancak Belgrad deniyor. 1521 yılında Kanuni tarafından kuşatmayla alınmıştır. Önceki 2 kuşatma başarısızlıkla sonuçlanmıştır. 16.yy. sonu, 17.yy başında ticari anlamda gelişmeye başlamıştır Belgrad. 20.yy'ın ilk zamanlarında nüfus patlaması yaşanmıştır.
Tuna ile Sava nehrinin birleştiği yeri görebileceğiniz Belgrad, çok kere yakılıp yıkılmış bir şehirdir. 1915-1918 yılları arasında tümüyle bombalanmıştır. Şehirde bulunan saat kulesi, Avusturya-Macaristan işbirliğiyle inşa edilmiş, daha sonra Osmanlı tarafından tamamlanmıştır.
Şehirde Osmanlı döneminden kalma surları da görmeniz mümkün.
Belgrad’ın en önemli meydanı Öğrenci Meydanı. O bölgede çok fazla fakülte bulunmasından kaynaklı bu ismi almış. Bu arada Belgrad’da üniversite yok, farklı yerlerde fakülteler vardır.
Osmanlı döneminde çok fazla sayıda cami yapılmış, bunlardan sadece Bayraklı Camii ayakta kalmıştır. Kale meydanı girişinde bulunmaktadır. Kale meydanı dediğimiz alan ise halka açık bir park.
Osmanlı döneminin meşhur caddelerinden Mihailova Caddesi, şehrin tepe noktası diyebileceğimiz yer. Bu caddenin sonunda da Kale Meydanı denilen alana ulaşılıyor. Şehrin en yüksek noktası, Tuna ve Sava nehrinin birleştiği yeri görebileceğiniz eşsiz güzellikte bir yer. 100 sene önce binalarla kaplı olan alan daha sonra çiçeklendirilmiş. I.Dünya Savaşı'nda Macaristan’a ait olan Damat Ali Paşa türbesi bu meydanda bulunuyor. Damat Ali Paşa, Moro yarımadasını ele geçirip, Macaristan’a doğru kuşatmış bir komutandır. 1716 yılında Macaristan Sırp nüfusunun yoğun olarak yaşadığı, Belgrad’a 18 km uzaklıktaki Novi Sad’da hayatını kaybetmiştir.
Türbenin hemen yanında bulunan çeşme de halen akar konumda. Çeşme ve türbe, Tito tarafından restore ettirilmiştir.
Parkta bulunan, son derece de dikkat çeken heykel Fransa’ya adanmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında Sırbistan’ın ¼’ü hayatını kaybetmiştir. İşgalden kurtulmaya çalışırken en büyük yardımı Fransa yapmıştır. Bu sebeple Fransızlara teşekkür anıtı olarak yapılmıştır.
Savaştan sonra öksüz ve yetim kalan, eğitim için Fransa’ya gönderilen çocukların, ekonomik bağımsızlıklarını kazandıktan sonra, paralarıyla inşa edilmiştir.
Park, 7/24 halka açık olmakla birlikte, içerisinde tenis kortu, basketbol sahası bulunmaktadır. Tanınmış ünlü basketbolcular da bu alanda oynamışlardır. Yugoslavya döneminde spor çok fazla yapılıyordu. O dönemde Bosna Hersek’in güneydoğusuyla Karadağ’ın kuzeybatısında doğanlar Avrupa’nın en uzun insanlarıymış.
Kale 19.yy’da inşa edilmiş. İç kapısının ismi İstanbul kapısı. İstanbul’a giden yolun buradan başladığı, aynı şekilde İstanbul’da bulunan Belgrad kapısında da son bulduğu düşünülüyormuş.
Tuna ve Sava nehrinin birleştiği noktayı da hem panoramik olarak tepeden, hem de tekne turu yaparak üzerindeyken keşfedebilirsiniz. Osmanlılar, Tuna nehri kıyısında, Hristiyanlar da Sava nehri kıyısında yaşamışlar. Özellikle gün batımını kesinlikle tavsiye ederim.
Bir de meşhur tatlısı var. Pasta desek daha doğru olur. Moskva Snit. Vişne, ananas, şeftali, ceviz, badem ve tereyağından oluşan nefis bir pasta. Merkezde Moskow otelin kafesinde yiyebilirsiniz.
Yazar Hakkında
Nil KurtTam anlamıyla bir seyahat tutkunuyum. Aktif olarak çalışıyor olmam sebebiyle sadece hafta sonlarımı,yıllık izinlerimi ve özel dönemleri kullanarak seyahat etmeye çalışıyorum.
