Bir Sığınaktır Sri Lanka... / Kandy Gezisi

Sri Lanka benim için bir sığınak gibi. Moralim bozuk olduğunda, işler yolunda gitmediğinde bu topraklara gelip, Sri Lankalılar ile sohbet etmek, sohbet etmesen bile onların gülümsemelerini görmek insanı derinden bir sarsıyor ve kendine getiriyor.

Öncelikle şunu belirtmem gerek; benim Sri Lanka’m Colombo’dan ibaret değil. Kimsenin de olmasın. Sri Lanka’ya gittik, beğendim ya da beğenmedim demek için sadece Colombo yeterli değil...

Sri Lanka’yı anlamak, değerlendirmek için Colombo yanlış bir nokta. Burayı Pinnawale Fil Yetimhanesini, Kandy şehrindeki insan yapımı gölü, Diş tapınağını, Perinadya’daki botanik bahçeyi, Nuwara Eliya’daki muazzam çay bahçelerini ve İngiliz sömürgecilik döneminden kalma yapıları, kriket oyunundaki profesyonelliklerini, Dambulla’yı, Sigirya kalesini, Matale’yi, Abu Simbel’i, Negombo sahil şeridini görmeden ben Sri Lanka’ya gittim dememeli insan. Aksi takdirde Sri Lanka’nın imajı sizin gözünüzde ucuza alışveriş yapacağınız bir yer olmaktan öteye geçmeyecektir.

Buralarda insanları gözlemleyin. Ağzında dişi kalmamış ama sizi her gün sevgiyle selamlayan, avucunu sizden para istemek için açan, ama asla ve asla ısrar etmeyen, çıplak ayaklı gülen suratlı insanları tanıyın. İç savaşın yıprattığı, bir çok şeyde zarara uğramış bu ülkede tek zarara uğramayan insanların yüreklerindeki temizlik belki de...

Kolombo havaalanına indim. İlk gitmem gereken yer ise Kandy yani eski başkent. Bu nedenle Taksi ile 75 $’a anlaşıyorum ve doğruca Kandy… Yollar anlatılamayacak kadar güzel ama trafik de bir o kadar keşmekeş. Herkes birbirini solluyor. Bu arada trafik soldan. Nerede sollanır, kuralı çiğniyor muyum gibi bir sorun yok, çünkü kornaya 2 kez basan kurala uysa da, uymasa da sollama hakkını eline almış oluyor. Karşıdan araç mı geliyor, önemli değil, ikisinden biri ya yolun dışına doğru kayarak geçiş yapıyor ya da diğerinin geçmesine izin veriyor. Ama sinir yok. Kim kime ne için ve ne sebeple yol veriyor o da belli değil. Şoföre soruyorum, o da bilmiyor. “Normal bu, ama sanırım doğaçlama olarak var oluyoruz trafikte” diyor. “Hiç sinirlenmiyor musun biri olup olmadık yerde önüne kırınca” diyorum. “Hava güzel, hayat kısa, biz mutluyuz. Ne gerek var ki sinirlenerek huzur bozmaya” diyor. Takdir ediyorum içimden.

Kandy’ye girdik ve tekrar bizimkileri arıyorum. Peredeniya Botanik bahçesini geziyorlar, ben de otele gideceğime botanik bahçede ailemle buluşurum daha iyi diye düşünerek botanik bahçeye gidiyorum. Orada öncelikle tur rehberimiz Lasanti ile buluşuyorum ve bizimkilerin çıkışını bekliyorum.

Saat 17.00 ailemiz yeniden bir araya geldi. Gökçe beni gördüğü gibi “al bakalım notlarını” diyerek, ona ben gelene kadar gidilecek yerler ile ilgili çıkarttığım gezi notlarını uzatıyor. Anlaşıldı iş yine başa düştü, tabii ben bu işten inanılmaz keyif alıyorum o ayrı... Ben gelene kadar programa uygun şekilde Pinnawella, Baharat bahçesi ve Botanik bahçeyi gezmişler.

Ben de bu noktada grubumuza katılıyorum ve artık programın devamını eksiksiz bir şekilde uygulamak üzere vakit kaybetmeden Kandy’deki otelimize doğru yola çıkıyoruz.

Eğer Kolombo'da konaklamak isterseniz Olu Colombo Villa ve Xai's B & B gibi uygun fiyatlı ve ulaşımı kolay otelleri tercih edebilirsiniz.